NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
2
1
4-5-6-7
4SIMD.MP3
8

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri

Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6
KAFFED. CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL İLE BUGÜN GÖRÜŞME YAPACAK.

Cumhurbaşkanlığınca verilen randevu gereği Federasyonumuzdan bir heyet 5 Ocak 2009 Pazartesi günü saat 15.30'da Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'ü ziyaret edecektir. >>
05-01-2009 - kez okundu

Başkanlar Kurulumuzun aldığı karar gereği 09.09.2008 tarihinde Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı'na G.Osetya ve Abhazya'daki durumlarla ilgili Federasyonumuzun düşünce tavır ve önerilerini içeren birer mektup gönderilmişti. Abhazya'nın bağımsızlığının 15 yılı kutlamaları dönüşü Ekim ayı sonlarına doğru Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'den mektubumuzda belirttiğimiz hususları ve başka konulardaki düşüncelerimizi sunmak üzere randevu talebinde bulunmuş idik. 09.09.2008 tarihinde gönderilen mektup: Sayın Abdullah Gül Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başkanı bulunduğum Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED), Türkiye'de yaşayan ve topluca "Çerkes" olarak adlandırılan Kuzey Kafkasya kökenli vatandaşlarımızın kurduğu 56 derneğin üst örgütüdür. KAFFED'in misyonu tarihi dil ve kültürümüzü yaşatmanın yanında, Türkiye'mizin birliği bütünlüğü ile demokratik ve laik değerlerine sahip çıkarak, ülkemizin iç barışına katkıda bulunmaktır. Diğer taraftan Kuzey Kafkasya'da, Rusya Federasyonu içinde, Abhazya'da ve Güney Osetya'da yaşayan, ortak bir tarih ile ana dillerimizi paylaştığımız akraba ve kardeşlerimizle, kültürel, ekonomik ilişkilerimize barışçı temellerde devam etmek en büyük arzumuzdur. Bu ilişkilerimizde, vatandaşı olduğumuz ülkelerimizin dostluk ilişkilerine zarar vermemeye azami itinayı gösterdiğimiz konusunda kimsenin şüphesi olmadığından eminiz. Kuzey Kafkasya bölgesinin tarihini incelediğimizde ve atalarımızın Osmanlı topraklarına zorunlu göçleriyle sonuçlanan trajik savaşlara baktığımızda, Türkiye Cumhuriyeti olarak mirasını devraldığımız Osmanlı İmparatorluğu'nun bölgede önemli rol ve sorumluluk sahibi olduğunu görmekteyiz. Miras aldığı tarihten kaynaklanan nedenlerle Türkiye'nin büyük bir bölge devleti olarak Kafkasya bölgesinde de barış ve huzurun sağlanmasında etkili rol oynayabileceğine yürekten inanmaktayız. Çünkü Kafkasya'da yaşayan kardeşlerimizden de daha çok sayıda Çerkes nüfusu, Türkiye'de yaşamaktadır. Ancak, "bir ülkeyi büyük yapan, hukukun üstünlüğüne dayanan ahlaki duruşudur" ilkesi de unutulmamalıdır. Bu çerçevede Türkiye'mizin bugünkü Kafkasya politikalarının, tarihi hak ve hakkaniyet ilkeleriyle çeliştiğini görüyor, üzülüyor ve kabullenemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanım, Yukarıdaki kanaatlerimizin gerekçelerini kısaca hatırlatmakta yarar görüyoruz: 1- Türkiye'nin Abhazya- Gürcistan ve Güney Osetya- Gürcistan çatışmalarında yaklaşımı tek taraflıdır ve adil değildir. Abhazya ve Güney Osetya'nın tarihi haklılıkları göz ardı edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti olarak Kosova'nın bağımsızlığı tanınırken, Kosova'dan daha fazla hukuki temelleri olan Abhazya ve Güney Osetya'ya bağımsızlık hakkı vermemek Türkiye gibi büyük bir ülkeye yakışmayan çifte standartlı uygulama olmaktadır. 2- Sovyetler Birliği döneminde Abhazya ve Güney Osetya'da Gürcü politikacıların uyguladığı şoven baskı ve asimilasyon politikaları, bu halkları ayrılmaya iten esas nedendir. Sovyetler Birliği'nin kapalı rejimi altında dünya kamuoyundan saklanan baskı ve yok etme politikaları, 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra göz önüne çıkmıştır. Gürcistan'ın 1991 yılında Güney Osetya'da, 1992 yılında Abhazya'da ve en son 8 Ağustos 2008 tarihinde tekrar Güney Osetya'da yaptığı saldırılar, bu halkların Gürcistan içinde yaşama şansının olmadığını tüm dünyaya göstermiştir. Abhazya'da ve Güney Osetya'da Gürcistan'ın uyguladığı politikaların, 1974 öncesi Kıbrıs'ta Rum'ların Türk halkına uyguladığı yok etme politikalarından ve 1992 yılından sonra Sırpların Bosna'daki Müslüman halka uyguladığı politikalardan hiç bir farkı yoktur. Türkiye Cumhuriyeti olarak, Kıbrıs'ta ve Bosna'da insan haklarını korumaya yönelik politikalar izlerken, Abhazya ve Güney Osetya'da tam tersini savunmak bu halkların Türkiye'de yaşayan kardeş ve akrabaları olan bizler açısından da anlaşılır değildir. 3- Türkiye'mizin Gürcistan ile ekonomik ilişkilerinin ve bölge politikalarının bilincindeyiz. Tüm bunların bölge barışını ve refahını güçlendirici olması bizlerin de en büyük dileğidir. Ancak, yukarıda nedenlerini izah etmeye çalıştığımız tarihi anlaşmazlık ve çatışma konuları ortada dururken, Gürcistan'a yapılan askeri silah ve eğitim yardımları, barışı sağlamak yerine tam aksine Gürcistan'ın saldırgan emellerini güçlendirmekte ve şımartmaktadır. Bu görüşümüzü Gürcistan'ın son Güney Osetya saldırısı açıkça göstermiştir. Türkiye Gürcistan'a askeri yardımları yaparken, Abhazya'ya yönelik gayrı insani ambargoyu sürdürmekte, Abhazya'nın Devlet Başkanı Sayın Sergey Bagapş'ın Türkiye'ye ziyaretini dahi engellemek suretiyle, Abhazya'ya karşı hasmane bir tavır içinde görünmektedir. Sayın Cumhurbaşkanım, Türkiye olarak, son Kafkasya çatışmalarından sonra ortaya atılan "Kafkasya İşbirliği ve İstikrar Platformu", aslında ulaşılması gereken çok önemli bir barış projesidir. Ancak bu tür barış projelerinin tarihi gerçekleri esas alması, bölgede yaşayan halkların hak ve hukukunu eşit şekilde gözetmesi olmazsa olmaz şartlardır. Bunların yanında projeye sahip çıkan tarafların güvenilir olması, samimi ve tutarlı olmaları da şarttır. Şurası unutulmamalıdır ki, Abhazya ve Güney Osetya halkları, Gürcistan sınırları içinde yaşama şansını ve umutlarını yitirmiştir. Bu ülkeler ve halklar eninde sonunda bağımsız olacaklardır. Bunun kararını verecek ve kiminle yaşayacağına karar verecek olan, o topraklarda yaşayan halkların bizzat kendileridir. Türkiye bu devletlerin bağımsızlıklarını kısa vadede tanımayabilir. Ancak, Türkiye'nin barış yönünde atacağı önemli adımlar da yok değildir. Bu adımlardan en önemlisi Türkiye ile Abhazya arasındaki yolların açılması olacaktır. Türkiye'den Sohum'a başlatılacak gemi ve uçak seferleri gayrı insani bir uygulamayı ortadan kaldıracak, Türkiye'ye olan güveni artıracaktır. Diğer taraftan Türkiye'nin bölgedeki demografik ve ekonomik çıkarları korunmuş olacaktır. Bu yönde atılacak çok küçük bir adım, bölge açısından çok büyük sonuçlar doğuracaktır ve Türkiye'ye bölge barışının sağlanması yolunda atacağı adımlarda siyasi avantaj sağlayacaktır. KAFFED olarak Türkiye'de yaşayan Tüm Çerkesler adına dileğimiz, kısa vadede tüm bu politikalara açılım sağlayacak olan Türkiye ile Abhazya arasındaki ulaşım yollarının açılmasıdır. Konuyu önemle takdirlerinize sunar, barışın korunması adına üzerimize düşecek görevleri yapmaya amade olduğumuzu bilvesile belirtiriz. Saygılarımızla. Cihan CANDEMİR Kafkas Dernekleri Federasyonu Başkanı

Etiketler:
kaffed cumhurbaşkanı abdullah gül ile bugün görüşme yapacak

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır