Soğuk Savaş sonrası dönemin en ilginç gelişmelerinden birisinin Rusya ve Almanya arasında başlayan, gelişen yakın ilişkiler olduğuna hiç şüphe yok.

Bir zamanlar düşman saflarda yer alan bu iki ülkenin ilişkileri giderek hem gelişiyor ve hem de güçleniyor. Bunda da şüphesiz aralarında şahsi dostluk ilişkileri de bulunan Rusya lideri Putin ve Alman Başbakanı Schröder'in büyük payı var. Bu iki lider, yıllardır normal resmi buluşmalarına ek olarak iki dost devlet adamı olarak da bir araya geliyor, ilişkileri daha ileriye götürmek için muazzam gayret sarf ediyorlar. Putin'in bir zamanlar Doğu Almanya'da KGB istasyon şefi olarak yıllarca görev yapmış olması, dolayısıyla Almanya'yı iyi bilmesi, güzel Almanca konuşması gibi faktörler de ilişkilerin bugünkü seviyeyi ve boyutu kazanmasında şüphesiz önem taşıyor.

Almanya-Rusya ilişkileri bu hafta Putin'in Almanya'ya yaptığı 2 günlük ziyaretle daha da çeşitlenmiş, güçlenmiş; ziyaret sonucunda başkalarını da ilgilendiren önemli konularda yeni gelişmeler kaydedilmiş, yeni anlaşmalara imza atılmış bulunuluyor.

Başkalarını ilgilendiren en önemli konu Putin'in ilk defa Çeçen ihtilafında Almanya ve Avrupa Birliği'ne rol vermeye hazır olduğunu açıkça ifade etmesi şüphesiz. Yıllardır 'Çeçen ihtilafı Rusya'nın iç işidir; bu konuda dış müdahale kabul etmeyiz.' diyen Putin, şimdi Almanya önderliğindeki AB'nin bu ihtilafa en azından taraflar arasında diyalog çerçevesinde müdahil olabileceğini, AB'nin Çeçenistan'a ekonomik yardımda bulunabileceğini ifade etmiş bulunuyor. Buna ilaveten bazı kaynaklar, Schröder ile Putin'in uygun zaman ve zeminde Çeçenistan'a AB gözlemcileri ile muhtemelen milletlerarası barış gücü unsurlarının gönderilmesini de ele aldıkları, Putin'in bu hususlara olumlu baktığını söylüyorlar. Bu bilgiler doğruysa Putin'in Çeçen politikasının değişmekte, yumuşamakta ve genişlemekte olduğunu, buna bizim de dikkat etmemiz gerektiğini söyleyebiliriz.


FİKRET ERTAN
23.12.2004
www.zaman.com.tr

Etiketler:
almanya ve rusya