NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
2
4SIMD.MP3
12
1
apsuva

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
VATANINA GERİ DÖNÜŞÜN ÖNÜNDEKİ SON ENGELİ DE AŞAN ÇERKES *

Vatanına Geri Dönüşün Önündeki Son Engeli de Aşan Çerkes Sınır dışı edilen Çerkes atalarının toprağına geri dönme hakkını kazandı. Valeri Hatazhukov ** Nalçik, 14 Temmuz 2004
19-01-2005 - 5 kez okundu

Vatanına Geri Dönüşün Önündeki Son Engeli de Aşan Çerkes


Sınır dışı edilen Çerkes atalarının toprağına geri dönme hakkını kazandı.


Valeri Hatazhukov **

Nalçik, 14 Temmuz 2004

Kabardey Balkar Cumhuriyetinden sınır dışı edilişine karşı başarılı bir mücadele veren Çerkes kökenli bir Türk vatandaşı, geçen hafta Rusya'nın bu özerk cumhuriyetinde, içişleri bakanlığı yabancılar şubesinin daimi oturum hakkını geri vermesini sağladı.

30 Yaşındaki Hacı Bayram Bolat, yedi yıldır Rusya'da daimi oturum hakkından yararlanmaktaydı ve Rus vatandaşlığına başvurmayı planlıyordu.Ne var ki, 2002 Ağustosu'nda yerel idareler kanununu ihlal ettiği gerekçesiyle 2 ayrı suçtan mahkum edildikten sonra sınırdışı edilmişti.

Hacı Bayram'ın sınır dışı edilme hikayesi, içerisinde Çerkes diasporası bulunduran Kuzey Kafkas Cumhuriyetlerinde rahatsızlığa neden olurken, bu konu Rus insan hakları örgütlerinin de ilgisini çekmişti. Bu ise, Rusya Federasyonu topraklarında Türk Çerkeslerinin etkisini kısıtlamaya çalışan Rus yetkililer açısından aksi bir durum demekti.

Hacı Bayram, resmi kayıtlı adresinin dışında ikamet etmek ve yasal süresi içinde resmi makamları haberdar etmeden ikametgahını değiştirmekle suçlanmıştı. Hacı Bayram ise hiçbir şekilde başka bir eve taşınmamış olduğunu söylüyordu.

Kendisi, bu sınır dışı etme kararını Kabardey Balkarya'daki üst mahkemelerde temyize götürmüş ve sonrasında da bu davayı Strazburg'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşımıştı. Strazburg mahkemesi, Rusya hükümetinin avukatı Yuri Laptev'e hitaben sınır dışı etmeye ilişkin bir açıklama istemiyle bir yazı gönderdi. İşte bu gelişme, Rus başsavcılığının Hacı Bayram'ın hukuksuzca sınır dışı edildiğini kabul etmesi sonucunu doğurdu. Son olarak da, 5 Ekim 2003 tarihinde de, Nalçik İl Mahkemesi sınır dışı etme uygulamasının hukuka aykırı olduğu yönde karar vererek tüm haklarını kendisine geri verdi.

Ancak, Hacı Bayram sınırdışı edilmesi sonrasında 6 ay askerlik görevini yerine getirmek için Türk ordusuna alınmış olduğundan mahkemenin verdiği karardan doğan haklarını kullanamadı.

IWPR'ın kendisiyle yaptığı bir telefon görüşmesinde Hacı Bayram, ülkeyi terk etmeyi reddetmesi üzerine evine maskeli adamların geldiğini ve onu alıp havaalanına götürdüğünü ifade etti.

"Beni, iki saat boyunca kalorifer radyatörüne kelepçeli olarak tuttular. Rusya'dan kendi isteğimle ayrıldığımı ifade eden bir belgeyi de benden imzalamamı istediler. Fiziksel acı verme yönündeki tehditlerine rağmen, hiç bir kağıdı imzalamadım. Haklarımı Rus mahkemelerinde ve Strazburgda'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde aramaya karar verdim."

Hacı Bayram, Kabardey Balkar devlet başkanı Valeri Kokov'a ve Dünya Çerkes Birliği başkanı Zaurbi Nahuşev'e hitaben, kendisine sahip çıkmalarını talep eden yazı yazdığını fakat hiçbirinden cevap alamadığını da ifade ediyor.

Kabardey Balkar cumhuriyetinde hiçbir devlet yetkilisi bu dava üzerine resmi bir yorumda bulunmuş değil ve onlardan hiç kimse bu makalenin hazırlık aşamasında röportaj teklifine olumlu cevap vermedi.

İnsan Hakları alanında tanınan bir isim olan Hacı Bayram'ın avukatı İshak Kuçukov, IWPR'a müvekkilinin herhangi bir kanuna karşı gelmediğini ve ona yöneltilen suçlamaların artık iyice kabak tadı veren polisin uydurmaları olduğunu söyledi.

Kuchukov ayrıca, "Rusya başsavcılığının, müvekkilimin sınır dışı edilmesini yasalara aykırı bir uygulama olduğunu kabul etmiş olmasına rağmen, Kabardey Balkar'daki savcılar, bu yanlış kararın alınmasında rol oynayan hakimleri ve kolluk güçlerine bağlı görevlileri yargı önüne çıkarmaktan kaçınıyorlar."dedi.

Hacı Bayram'ın ataları Çerkeslerin bir kolu olan Kabardeylerin soylularındandı. Onlar kendilerini, Kafkasya'da 100 yıl süren Rus savaşları sonrasında 1864 yılında Türkiye'de bulmuştular. O dönemde, Kuzey Kafkasya'daki Çerkeslerin bir çoğu zorla Osmanlı İmparatorluğuna sürgün edildi. Aşağı yukarı 5 milyonunun Türkiye'de yaşadığı Kuzey Kafkasya dışındaki Çerkes diasporasının, 6 milyon civarında bir topluluğu içine aldığı tahmin ediliyor. Bunlardan yaklaşık 3 bin Çerkes, Gorbaçov döneminde Rusya'ya geri dönmüş bulunuyor ve çoğunluğu da Kabardey Balkar ve Adıgey cumhuriyetlerinde yaşamakta.

Çerkes Ulusal Hareketi 'Adıge Hase', 1990'ların başında, Kabardey Balkar ve Adıgey makamlarını, ısrarla kapılarını yurtdışındaki soydaşlara açmaları çağrısında bulunmaktaydı. Bu iki cumhuriyetin parlamentoları da, geri dönüşle ilgili tüm ekonomik, sosyal ve hukuki konuları düzenlemesi amacıyla geri dönüşe ilişkin bir kanun çıkarmıştı.

Ancak son birkaç yıldır, federal mevzuatla ters düşmesi nedeniyle geri dönüş üzerine olan bu kanun askıya alındı ve diğer taraftan da ulusal hareketler epeyce zayıfladı. Vatandaşlığa geçiş konusu üzerine olan Yeni Federal Vatandaşlık Kanunu, vatandaşlık hakkını daha karmaşık hale getirdi ve akıcı bir Rusça konuşmayı vatandaşlığa geçişin ön şartı olarak düzenlemek suretiyle Çerkesleri diğer etnik gruplarla aynı kefeye koydu.

Geri dönüşçüler aynı zamanda, çok zor eve dönüş şartlarıyla karşı karşıya kaldılar. Örneğin bunlardan biri olan önde gelen bir iş adamı fidye için kaçırılarak Çeçenistan'a götürülmüş diğer bazıları da kendilerinin haraca bağlanmalarından şikayette bulunmuşlardı. Nitekim bunların çoğu daha sonra Türkiye'ye geri döndü.

Hase hareketinin önceki başkanı Zaur Naloyev, IWPR'a yerel makamların geri dönüşü caydırmak amacıyla maksatlı bir politika güttüklerine inandığını ve "bunun da ulusal hareketlerin yokedilmesi sonrasında ancak mümkün hale geldiği" açıklamasını yaptı. Yabancı ülke vatandaşı olan bir çok Çerkes'in daimi ikamet izinleri, oturum uzatmaları veya ülkeye giriş vizesi talepleri reddedildi.

Naloyev, ayrıca "Ben, tüm bu hukuka aykırı fiilleri sadece bir takım can sıkıcı yanlışlıklar olarak görmüyorum; bilakis bunlar, Çerkesler'in atalarının yurtlarına dönüşlerini durdurmaya dönük maksatlı çabalardır."diye konuşuyor.

10 yıl önce Rusya vatandaşlığına kabul edilen ve geri dönüşçülerin sözcüsü olan iş adamı İmdat Kip ise şunları söylüyor: "Çerkeslerin, Rusya'nın içinde bulunduğu kötü sosyo-ekonomik şartlar nedeniyle yakın gelecekte Rusya'ya toptan geri dönüş yapmaları hiç olası gözükmüyor. Geri dönüş yapan insanların çoğunu ise vatan hasreti buralara getirmiş bulunuyor ve her türlü yaşam koşulları altında ata yurtlarında yaşamaya da razılar. Onlar Rusya vatandaşı olmaya ve Rus vatandaşlarının karşı karşıya olduğu bütün zorlukları da göğüslemeye çoktan hazırlar. Biz sadece, yeniden yerleşenlerin farklı bir ülkede doğup yetişmelerinin dikkate alınarak, onlar için en temel uyum koşullarının yaratılmasını ve güvenliklerinin garanti edilmesini talep ediyoruz."

Kabardey Balkar'da, adının açıklanmaması koşuluyla konuşan üst düzey bir devlet yetkilisi IWPR'ye şu gerçekleri itiraf etti; "Bizim gizli istihbarat servislerimiz, terörizme engel olma ve Vahhabiliğe (radikal İslam'a) karşı mücadele verme yolunda nasıl yoğun çalıştıklarını üstlerine göstermek maksadıyla sık sık hayali casus olayları uydururlar. Hacı Bayram olayı da bunun tipik bir örneği. Onun aleyhine 'birkaç yabancı dil biliyor, Rus ve Türk iş çevreleri ile yakın ilişki içinde, dini liderlerle tanışıklığı var veya camiye gidip geliyor, vs.' gibi bazı iddialar öne sürmüş olabileceklerini tahmin etmek zor değil."

"Bunu söylemekle birlikte, bazı geri dönüşçülerin yerel makamlar aleyhine asılsız davalar açtığı vakalar da elbette mevcut. Üstelik, soydaşlarımız arasında Türkiye gizli servisiyle bağlantıları olan kimi şahısların bulunabileceğini kolayca reddetmek de pek mümkün değil."

Hukuki zaferlerinden sonra, Hacı Bayram Bolat ise şunları söylüyor:" Orada başıma gelen bütün bu olaylar sonrasında bir çok kişi gerçekten geri dönmek isteyip istemediğimi bana sorup duruyor. Ben de onlara şunu söylüyorum 'Evet, elbette oraya geri döneceğim. Ben Kafkasya'yı Atalarımın yurdu olarak görüyorum."

--------------------------------------------------------------------------------

* Uluslararası Savaş ve Barış Haberleri (IWPR) merkezinin Kafkasya masasınca 14 Temmuz 2004 tarihinde yayınlanan bu makalenin başlığı "Kabardino-Balkaria: Circassian Clears Last Repatriation Hurdle"dır.

** Valeri Hatazhukov; Nalçik merkezli İnsan Hakları Hareketi'nin bölge temsilciliği olan Halk İnsan Hakları Merkezinin başkanıdır.

Çeviri: Mustafa Özkaya, Nesibe Balcı




Etiketler:
vatanına geri dönüşün önündeki son engeli de aşan çerkes *

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır