Ermenistan muhalefeti Azerbaycan muhalefetinden daha şanslı bir durumda olmasına rağmen, 2004 Mart ayında başlayan Kardelen Devrimi girişimleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu bağlamda Ermenistan muhalefetinin miting ve gösterilere başlarken iç dinamikleri ve alabileceği dış desteğin ölçüsünü yanlış değerlendirmesi yenilginin önemli nedenlerinden biridir. Bir diğer neden, her iki ülkede de iktidarların güvenlik güçleri üzerindeki mutlak kontrolüdür.
2003 sonbaharından itibaren dalga dalga yayılan (Ukrayna, Kazakistan, Kırgızistan örnekleri) çiçekler ve renkler devriminin dinamikleri değerlendirilirken aşağıdaki ortak noktalar dikkate alınmalıdır:
· Siyasi sistemin zayıflığı,
· İktidar veya muhalefetin sosyal tabanının gücü ve potansiyeli,
· Yabancı devletlerin desteğinin, jeopolitik ilgilerinin ve bölgeye yönelik güçler dengesinin doğru belirlenmesi,
· Siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve medyanın siyasi sistemi etkileme yeteneği ve imkanı,
· Devrimin gerçekleşmesi için iktidar içindeki anlaşmazlık ve sorunların doğru tespit edilmesi,
· Dış desteğin sağlanması için muhalefetin güçlü ve kendi içinde bölünmemiş olması,
· Devrim gerçekleştirmek istenen devletlerin tamamında eski Sovyet zihniyetine sahip kişi ve grupların iktidarda olması,
· Devrim liderinin halk tarafından kabul edilmesi ve karizmatik olması,[1]
Gürcistan ve Ukrayna devrimleri totaliter rejimlerin değiştirilmesinin mümkün olduğunu göstermektedir. Ancak bugün, yukarıda ifade edilen şartlar çerçevesinde Ermenistan'da Kardelen Devrimi'nin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda kesin tespitlerde bulunmak mümkün değildir. Ermenistan muhalefeti ortak hareket etmese de iktidara karşı bir arayış içindedir. Muhalif siyasi partilerin ayrı ayrı açıklamalarda bulunması, devrimi gerçekleştirmek için en önemli şartlardan biri olan ortak eylem planından yoksun olduklarını göstermektedir. Kimin liderliği üstleneceği konusu da tartışmaya açıktır. Son yıllarda siyasi yelpazede kendine yer edinen isimlerden biri Stepan Demirçiyan'dır[2]. Her ne kadar zaman zaman babasının gölgesinde kaldığı yönünde yorumlar yapılsa da, genç, dinamik ve Batı değerlerini kabul etmeye daha müsait olması, Rusya ile ilişkilerinde mesafeli davranması gibi nedenler onu öne çıkarabilir. Ermenistan'ın bugün bir devrimin eşiğinde olduğu iddia edilebilir. Koçaryan iktidarı endişelerinde haksız değildir.
[1] Kak Ne Dopustit Barkhatnoy Revolyutsii, Bkz: http://www.gazetasng.ru/article.php?id=1634
[2] Stepan Demirçiyan 1974-1988 yıllarında Ermenistan Komünist Partisi Genel Sekreteri görevinde bulunan ve 1999 Parlamento seçimlerinden sonra Parlamento Başkanı görevine seçilen, 27 Ekim 1999'da Parlamentoya düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Karen Demirçiyan'ın oğludur.