Çeçenleri bir terör örgütü olarak görenler kına yaksınlar!..


Bir avuç Çeçen, o şanlı Şeyh'in torunları, Mustafa Kemal'in "Ya İstiklal Ya Ölüm!" parolasını, tüm hücrelerinde taşıyarak kanlarının son damlasına, bedenleri toprağa cansız düşünceye kadar zalime karşı direniyorlar.

Şamil'in torunları, Dudayef, Ürdünlü Kafkas çocuğu Baybars'ın torunu Hattab, Baseyef vb, damarlarındaki kanın verdiği güçle zalime karşı Şamil'in gösterdiği yolda, "Ya İstiklal Ya ölüm!" diyerek birer birer gittiler.

Kahpe dünya, adaletsiz güç sahipleri bu dünyanın kendilerine kalacağını sanıyorlar. Bu dünya kimseye kalmayacak. Onlar da ezdikleri insanlara tattırdıkları zulmü misliyle elbette göreceklerdir.

Bill Clinton döneminde ABD az da olsa Çeçenistan'daki vahşeti doğru olarak görüyor, bu konuda Yeltsin'e uyarıda bulunabiliyordu. Onunla birlikte dünyada da bu vahşetin durdurulması için biraz sesler duyuluyordu.

New York'un göbeğindeki kuleler yerle bir olunca kartondan devler önüne gelene terörist muamelesi yapmaya başladılar. ABD Türkistan'da köprübaşı kursun diye Afganistan yerle bir edildi. Yaser Arafat ve Filistin halkının şahsında bölgede sömürgecilerin çıkarlarını koruyan Yahudi jandarması eliyle İslam alemine haddi bildirildi.

Aşırı bir Rus milliyetçisi Çeçenleri terörist olarak tanımlayabilir ama Türkiye'deki egemen oligarşinin, Ankara'nın ve uzantılarının bir Rus'un ağzını kullanmaları affedilecek hata değildir. Burada bizim egemen oligarşinin vahim bir unutkanlığı veya ondan daha kötüsü vahim bir bilgisizliği vardır.

Çeçenistan, en az bizim KKTC kadar uluslararası hukukun kuralları içinde Rusya Federasyonu ile yaptığı birçok antlaşma vardır. Bu anlaşmaları satır başlarıyla vermekle bu bilgisizliğe biraz ışık tutabileceğimi sanıyorum.

31 Ağustos 1996 tarihinde Rusya tarafından Alexander Lebed, Çeçenistan-İçkeriya tarafından Aslan Mashadov ve yardımcıları S. Harlamov, S. Abumuslim ile OSCE'den arabulucu T. Guldiman'ın katıldığı görüşmelerde "Rusya Federasyonu ve Çeçenistan-İçkeriya Cumhuriyeti Arasındaki Temel Antlaşma İlkeleri" imzalanmıştır.

12.07.1997 tarihinde Rusya Federasyonu Hükümeti ile Çeçenistan-İçkeriya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında "Gümrük Alanında Karşılıklı İşbirlik Anlaşması" imzalanmıştır. Bu anlaşmayı, Rusya Federasyonu adına hükümet başkanı V. Çernomirdin, Çeçen-İçkerya Cumhuriyeti adına cumhurbaşkanı A. Mashadov ve yardımcıları A.B, Çublis, İ.P. Ribin ile B.N. Agapov imzalamışlardır.

Bu ve benzeri diğer anlaşmalar, Çeçenistan-İçkeriya ile Rusya arasındaki karşılıklı ilişkileri, iki devlet arasındaki ilişkiler olarak ele almaktadır ki, bu ilişkiler Uluslararası hukuk ilke ve kurallarına göre yapılandırılmıştır.

Bu anlaşmalar, Çeçen İçkeriya Cumhuriyetinin (ÇİC), Rusya Federasyonu tarafından uluslararası hukuk ve uygulamalar doğrultusunda fiilen tanınmış olduğunu gösterir. Dolayısı ile ÇİC hükümeti bu Anlaşmayı, bağımsız bir devlet olarak diğer devletler tarafından fiilen veya hukuken tanınmak yönünde kullanabilme hakkı doğmuştur.

Rusya, ÇİC'ni bağımsız bir milli devlet olarak tanımış olduğuna göre, diğer devletler de aynı adımı (hatta daha fazlasını da) atabilirlerdi.

Anlaşmaların en önemli parçası başlığıdır. "Rusya Federasyonu ve Çeçen İçkeriya Cumhuriyeti arasında barış ve karşılıklı ilişkilere dair anlaşma." Uluslararası hukukun başlıca ilkelerine göre, anlaşma, iki bağımsız milli devlet arasında yapılır. Rusya Federasyonu, Çeçen-İçkeriya Cumhuriyetini uluslararası hukuk ve uygulamalar doğrultusunda bağımsız bir milli devlet olarak görmektedir.

Keza "karşılıklı ilişkilere dair anlaşma" tabirinin kullanılması da gösteriyor ki, Rusya, Çeçenistan-İçkerya Cumhuriyeti'ne kendisinin bir parçası olarak değil, bağımsız bir milli devlet olarak yaklaşmaktadır.

Burada Rusya gibi bir federe devlet ile onun bir parçası arasında "barış anlaşması" diye bir olay yoktur. Normal durumda, örneğin Rusya gibi federe bir devlet ile onun parçaları arasında karşılıklı ilişkiler, federe devletin anayasası ile düzenlenmektedir.

Bu belgelerde, RF. anayasasına hiçbir atıfta bulunmamaktadır. Buradan çıkan sonuç, RF, ÇİC'ni bağımsız milli devlet olarak kabul etmiştir. Elbette ki, Anlaşma başlığında en önemli husus, Çeçen İçkeriya Cumhuriyeti teriminin kullanılmasıdır. Bu, Çeçen halkının ve Çeçen hükümetinin kendi devleti için belirlemiş olduğu bir gerçektir.

Rusya Federasyonu, Çeçenlerin kendi terminolojisini kullanarak, bağımsız milli devletin tanınmış olduğunu ifade etmiştir. Bunun ötesinde, söz konusu Anlaşma Rusya Federasyonu ile Çeçen İçkeriya Cumhuriyeti arasında yapılmıştır. Uluslararası hukuk ve uygulamalar doğrultusunda, bağımsız milli bir devlet olan RF, ancak kendisi gibi diğer bağımsız milli devletlerle anlaşma yapabilir.

Rusya Federasyonu bağımsız milli bir devlet olarak, Rusya'nın bir parçası ile anlaşma yapmaz. RF. bu anlaşma ile ÇİC'ni uluslararası hukuk ve uygulamalar doğrultusunda bağımsız devlet olarak fiilen tanıdığını kabul etmiştir.

Kim ki Çeçenistan vatandaşlarını teröristler olarak nitelendiriyorsa o dünyadan habersiz bir cahilin ta kendisidir. Bizde bu cehalet egemen oligarşide en yaygın biçimde vardır.

Çeçenistan'da, Keşmir'de, Filistin'de, Doğu Türkistan'da ve yüzlerini Türkiye'ye dönmüş dünyanın başka yerlerinde birçok insanın terörle bir ilgisi yoktur. İşgal altındadırlar ve kaybettikleri bağımsızlıklarını istemektedirler.

Kapitalizm, can düşmanı komünizmi, İslam'ın desteği ile darmadağın ettikten sonra şimdi kendisine düşman olarak İslam'ı görüyor. Fundamentalist dedi, Vehhabi dedi, Şeriatçı dedi ve bizim egemen oligarşiye de Çeçenleri, Filistinlileri terörist dedirtti.

İçerde satın aldığı işbirlikçi uşaklarla dünyanın bu vahşete sessiz kalmasını sağladı.

Özgürlüğün tadını bilen, nasıl dayanır esarete?

Kör olsun, ağlamayan Çeçenistan'daki felakete!!!

Etiketler:
zeki kentel yorumu