Gürsel Koçak Kimdir?

Gürsel Koçak 1960 Antakya doğumlu.1977 yılında, İstanbul Belediye Konservatuarı Türk Müziği Bölümünde müzik eğitimine başladı. Geleneksel musikinin en eski ve köklü kurumu olan "Dârül'elhân"da, İsmail Hakkı Özkan'dan Türk Musıkisi nazariyatı, Süheyla Altmışdört'ten Türk musikisi solfej ve repertuarı, Muazzam Sepetçioğlu'ndan Edebiyat, Dürdane Altan'dan Türk Halk müziği dersleri aldı.

Öğrencilik yıllarında, Nezih Uzel'in bir okul niteliğinde olan musiki toplantılarına katıldı. Burada konularında uzman olan ; Bekir Sıtkı Sezgin, Kani Karaca , Hafız Kemal Tezergil, Necdet Tanlak, İzzet Eskidemir gibi üstadlarla çalışma fırsatı bularak, şaheserler arasında sayılan on beş ayrı makamda, Mevlevi Âyini'ni ve birçok makamda da ilahileri meşk etti.

1992 yılında Kadıköy'de MODA Musiki ve Kültür derneğini kurdu.

1995-98 yılları arasında, Türk musikisinin en büyük yorumcularından olan, Bekir Sıtkı Sezgin'in asistanı olarak birçok konser ve TV programlarında çalıştı.

Araştırmacı bir kimliğe sahip olan, Klasik Türk müziğinin çeşitli alanlarında geleneğe bağlı ve düzeyli icraların içerisinde olmaya özen gösteren Gürsel KOÇAK, bu anlayışı yansıtan organizasyonlarla 1998 yılında; Cemal Reşit Rey konser salonunda "Küme faslı", "Sema gösterileri", 2000 yılında Kurmuş olduğu "İstanbul Otantik Türk Müziği" gurubuyla; Lütfü Kırdar, İş sanat gibi konser salonlarında "Cazdan Bize-Bizden Caza ", "Bektaşi Nefesleri", "Birlikte Söyleyelim" , ''Kadın Besteciler'' gibi birçok projeyi(kırk beş konser ve iki CD) hazırlayıp, yönetti.

Türk musıkisinin otantik vurmalı sazları olan kudüm ve bendir de çalan Gürsel Koçak, halen İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Türk Müziği Bölümü'nde Sanatçı Öğretim Elemanı unvanıyla, Türk Musikisi İcrâ Heyeti Şef yardımcılığı görevini devam ettirmektedir.

Kaf Dağının Ardından Anadolu'ya Çerkes Müzikleri

Etnik müziklerle ilgilenen ve farklılaşmaları seven sanatçı Gürsel Koçak eşinin de Ubıh olmasından dolayı Çerkes müziğine ilgi duymuş.Özellikle kayınvalidesinin anlattığı pekçok (yaşanmış) hikayeden de etkilenen Gürsel Bey 1864-Büyük Sürgünü,Çerkes müziklerini ve dansını araştırmaya başlamış.

'Sürgün'ü Anlatmak İstiyorum'

'Detaylı bir şekilde araştırmaya başlayınca gördüm ki,1864 Çerkeslerin Kafkasya'dan sürülüşü aslında Rusların zaferi değil,tam bir insanlık ayıbı.Yaşananlar bir yer değiştirme,bir sürgün ya da zorunlu göçün çok ötesinde;bir soykırım yaşanmış.Çerkesler onurlu bir millet olduğundan yaşadıkları acıları hiçbir zaman dile getirmemişler,hiç ağlaşmamışlar.Bu yüzden bilinmiyor.Bilinmeyen bir şey daha var ki;Çerkes kültürü ön plana çıkartıldığı gibi danstan ibaret değil,folklorunuzu eksik vurguluyorsunuz.Gerçekten inanılmaz zenginlikleri olan bir kültür.Bu kez Çerkes şarkılarını da ön plana çıkartmak istiyorum.' Böyle diyor Gürsel Koçak.Ve hazırladığı gösteride danslarla,sinevizyon destekli şarkılarla, şiirlerle ve ağıtlarla Çerkes kültürünün yanısıra, büyük bir insanlık ayıbı yaşanan Büyük Sürgünü anmak ve anlatmak istiyor.

Program Akışı

90 dakikalık programda Vatan Özlemi;Nart Destanları;Anadolu'da yerleşik düzen; misafirperverlik,at ve kamanın önemi;kaşenlik ve 21 Mayıs temaları işlenecek.Gösterinin prefosyonel kayıtlarının da alınacağını belirten Koçak,bu gösteriyle turneye çıkmayı düşünüyor.

'Ridade Doğru Ekip'

Gürsel Koçak,Çerkes kültürünün en çok öne çıkan,vurgulanan tarafının dans olduğunu söylüyor..Ridade'nin methini çok duymuş ve bu gösteri için tecrübe,repartuar ve disiplin açısından Ridade'nin doğru ekip olduğunu düşünüyor.

'Yansımalarının İyi Olacağını Düşünüyorum'
'Bu gösteri alışılmışın biraz dışında' diyen Koçak,'özenle hazırlanıyoruz ve toplumsal yansımalarının çok olumlu olacağını düşünüyorum',dedi.Son olarak Gürsel Bey:'Projenin başlangıç aşamasından itibaren yardımlarını esirgemeyen Nartajans'a,Kafkas Vakfı'na,Safa Bolat,Havva Karadaş,Rahşan Erdoğan ve Ridade ekibine teşekkür ediyorum.İnanıyorum ki çok güzel bir program olacak,Çerkes şarkıları da dansı kadar sevilecek'dedi.

Etiketler:
kaf dağının ardından anadolu çerkes müzikleri