NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
35305319 - Adige Nise 15.MP3
2
4SIMD.MP3
12
11

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
ŞEYH ŞAMİL BÜROKRASİ KURBANI

21 Mayıs 1864, Çerkes tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birinin başlangıcıdır. Rusların boyunduruğuna geçen Kafkas halkları, bu tarihten itibaren Anadolu'ya göçmek zorunda kalır. Şeyh Şamil, Ruslara karşı savaşır. Yeni bir belge Şeyh Şamil'in Rusları Kafkasya'dan atmak için Osmanlı Devleti ile ortak hareket etme konusunda anlaştığını gösteriyor.
17-05-2005 - 5 kez okundu


Çarlık Rusyası, Kuzey Batı Kafkasya'nın 'Soçi' şehrini 24 Mart 1864'te ele geçirince bölgedeki Çerkesler üzerinde tam bir hakimiyet kurar. Ardından devreye giren 'Kont Yevdokimov Planı'na göre Çerkeslere, "Ya bozkır ve bataklık alanlara gidin ya da Kafkasya'yı tümden terk edin. Aksi takdirde esir muamelesi göreceksiniz." ültimatomu verilir. Kararın akabinde Kafkaslardan Anadolu'ya 21 Mayıs 1864'te bir buçuk milyon insanı etkileyen büyük bir göç dalgası başlar. Şimdi oradan kopup gelenlerin torunları Türkiye'nin değişik yerlerinde bu tarihte toplanıp anma günleri düzenliyor.

O günleri hatırlatan programlar bir yana, döneme ışık tutacak yeni belgeler de bir bir gün yüzüne çıkıyor. Kafkas Kartalı namıyla ün salmış Şeyh Şamil önderliğinde 1834'te başlayıp 1859'a kadar devam eden mücadele Çarlık Rusyası'na ağır kayıplar verdirdi. Direnişin tam da zirveye çıktığı bu dönemlerde İmam Şamil, Rusları yöreden atmada o kadar arzuluydu ki, her türlü fikri tatbik etmek için büyük çaba harcıyordu. Kırım Savaşı'nın başladığı tarihte Şeyh Şamil'in Rusları Kafkaslardan atmak için Osmanlı Devleti'ne teklifte bulunduğu ortaya çıktı. Arşiv kayıtlarında tespit edilen belgelere göre İmam Şamil, 20 Şubat 1854 tarihinde Bab-ı Ali'ye bir mektup gönderir.

Mektubunda Osmanlı Anadolu Ordusu'nun Gümrü üzerine bir sefer yapması lüzumundan bahsediyor. Kendisinin Anadolu Ordusu'nun emrinde olduğuna vurgu yapan Şamil, önerdiği harekata birlikleriyle katılacağını da vaat ediyor. Harekatın bir an önce başlamasına vurgu yapan Şamil'in bu mektubu, Anadolu Ordusu Komutanı Mareşal Vezir Abdi Paşa aracılığı ile altı ay gibi bir gecikme sonrasında İstanbul'a ulaşır. Ancak, Sadaret Makamı ne yapılması gerektiğini İngilizlere danışır. Dönemin İstanbul İngiliz Büyükelçisi Kafkasya'ya kendilerinin bir gemi yükü mühimmat göndereceklerini belirtip Osmanlı'dan şimdilik harekete geçmemesini ister. Şeyh Şamil, beklediği cevabın gecikmesi ve kışın yaklaşmasıyla düşündüğü harekatı askıya alır. Daha sonra İngilizlerin uygun görmesiyle Bab-ı Ali, İmam Şamil'e harekat yapılabileceğini iletir; ancak , Rusların işgal ettiği Anapa Kalesi'nden çekildiği haberinin gelmesi ve Şamil'in arzuladığı harekat alanının olmaması nedeniyle söz konusu plan hayata geçirilemez.

Yirmi beş yıllık mücadele

1834'te Kafkas halklarının başına geçen Şeyh Şamil, tam 25 yıl Rus Çarlığı'na zor günler yaşattı. Özellikle 1840'tan Kırım Harbi (1853-56) başlayana kadar Ruslara büyük kayıplar verdirdi. Rusların 3 Temmuz 1853'te Osmanlı hakimiyetindeki Eflak ve Boğdan'ı (bugünkü Romanya) işgal etmesi, resmen olmasa bile fiilen Kırım Harbi'nin başlamasına sebep oldu. Tanzimat Fermanı'nı ilân etmiş devlet için bu çok zor bir durumdu. Zaten Rusya ile yapılan son savaşın üzerinden henüz 25 yıl geçmiş ve o harp de Osmanlı'nın yenilgisiyle sonuçlanmıştı. Yeni bir savaşın devlet bütçesine ve orduya yük getireceğini herkes biliyordu.

İstanbul'daki devlet adamları İngiliz ve Fransız desteğinin yeterli olacağını düşündüğünden Kafkasya'da Ruslara karşı savaşan İmam Şamil faktörü akıllara gelmiyordu. Ancak bölgeye yakın devlet idarecileri Şeyh Şamil'in farkındaydı. Dönemin Erzurum Valisi, İmam Şamil ve arkadaşlarına padişah emri gönderilmesine dair 12 Haziran 1853 tarihli bir dilekçeyi İstanbul'a yollamıştı. Ancak İstanbul'daki yetkililer, valinin bu isteğine gerekli ilgiyi göstermedi. Halbuki, Rus Çarlığı Dağıstan, Çeçenistan ve Gürcistan'da 240 bin kişilik askeri kuvvet bulunduruyordu. Oysa Osmanlı, İngiliz, Fransız birlikteliğinin Karadeniz'in batısı ve güneyi üzerinden Ermenistan'a; Şeyh Şamil'in de kuzeydoğudan Gürcistan'a yapacağı harekat, Rus Kafkas ordusuna öldürücü bir darbe vurabilirdi.

Harbe 'cihad' fetvalı destek çağrısı

Çarlık Rusyası'nın Eflak-Boğdan işgaliyle başlayan harekatı ilerleyince Osmanlı Devleti 4 Ekim 1853'te savaş ilân etti. Ardından Osmanlı'nın Kafkas Müslümanlarına yönelik ilgisinde bir artış oldu. Harbin başlayacağını anlayan Şeyh Şamil'in Ruslara hücum etmesinin ve Tiflis'e 7-8 saat mesafeye kadar yaklaşmasının etkili olduğu biliniyor. Gelişmeler üzerine dönemin Osmanlı Ordusu Başkomutanlığı, Anadolu Ordusu Komutanı'nı uyararak, güvenilir bir kişinin İmam'la irtibata geçmesini istedi. Gerçi bu teşebbüsün neticesi beklenmeden 9 Ekim'de Sultan Abdülmecid Şeyh Şamil'e son durumu değerlendiren bir ferman göndermişti. Söz konusu emri götürmek üzere Dağıstan ümerasından Halil ve İbrahim Beylerle, kolağası Hacı Hüseyin ve mülazım Kasım Bey görevlendirilmişti.

İmam Şamil, Kafkasları Osmanlı lehine birleştiriyor

Aslında ferman içerdiği başka istek ve bilgilerle ayrı bir öneme de sahip. Çünkü Sultan Abdülmecid, Şeyh Şamil'e gönderdiği bu fermanla, ona 'cihat' çağrısı da yapıyordu. Sultan, halife sıfatını kullanarak hem bu çağrıyı yapmış hem de Şamil'in önderliğinde Şemik, Kuba, Şirvan, Karabağ, Derbend, Kara Kaytak ve Şemhal kasabaları ile Endirey, Licay ve İlisu tarafları han ve ümerasının Ruslara karşı hücum etmesini bildirmişti. İmam Şamil'in Anadolu Ordusu Komutanı Mareşal Vezir Abdi Paşa ile haberleşmesi de isteniyordu. Bir müddet sonra Abdi Paşa ile Şeyh Şamil arasında harp ile ilgili yazışmalar başladı. Şamil bu haberleşmelerde ısrarla Kafkasya'daki Müslüman halkın varlığına dikkat çekiyor, birlikte yürütülecek bir askeri harekât sayesinde Rusların bölgeden çıkarılabileceğini vurguluyordu.

Kırım Harbi sırasında yürüttüğü siyaset Şeyh Şamil'in, bölgedeki emir ve hanları Osmanlı Padişahı'nın istekleri doğrultusunda itaat altına almasını sağlamıştı. Hatta bunlar Anadolu Komutanlığı emrine girmişti. Ancak bu bağlılık, Osmanlı ordusu Gümrü'ye girmediği müddetçe açıklanmayacaktı. Aksi takdirde, hanlar ve Müslüman halk bu durumdan zarar görebilirdi. Hanların ve emirlerin bağlılığını artırmak için kendilerine rütbe verilmesi de gündeme gelmiş ve akabinde Şeyh Şamil'e vezirlik ve Dağıstan Serdar-ı Ekremi unvanı verilmişti. Fakat tüm bunlar büyük bir gizlilik içinde yürütülüyordu. Tüm bunlar da gösteriyor ki, İmam Şamil, Kırım Harbi'nin başlarında Doğu Anadolu- Kafkas cephesinde Osmanlı ile ortak bir harekata girişmek istemişti. Özellikle Rusların bölgedeki en önemli askeri geçiş yolu Vladikafkas- Tiflis güzergahına saldırmak istemiş, fırsat bulduğunda hücumlara da girişmişti. Fakat Devlet-i Aliyye bu istekleri, Cevdet Paşa'nın 'Tezakir' isimli eserinde belirttiği gibi yeterince değerlendirememişti.

www.aksiyon.com.tr

Etiketler:
şeyh şamil bürokrasi kurbanı

YORUMLAR
derman Sn Adyghe;
Ayrimcilik adina yazmadim.Sadece gucume gidiyor, bakiniz butun ekiplerde Seyh Samil (lezginka)oyunu vardir ama Seyh Samil'i hain noktasina getiriyorlar bir yandan,diger yandan ayni oyunlari oynamayi surduruyorlar.Ben orijinini yazmak istedim.Cunku ya tumden kabullenme var,ya tumden reddetme var.Itirazim buna.
Yoksa Seyh Samil Kafkasyalilari birlestirmeye calismis bir kisidir.Bizim kutsallarimizdandir.Velayet makamina dil uzatmak zaten haddimize degildir:)
Atasi gorenlere de saygi duyariz bu baglamda:)
Adyghe Sayın derman başkalarını eleştirmişsiniz ama siz de bir bakıma ayrımcılık yapmışsınız. MAARULLARIN ATASI. Bu durumda birileri de size alın atanızı derse şaşmayın. (Bu arada İmam Şamil'i çok sevdiğimi ve saydığımı, onu sadece Kafkasyalı bir lider değil aynı zamanda velayet makamında bir İslam önderi olarak gördüğümü de belirtiyorum)
derman Atam Samil;

Bagimsizlik savasinda ,once Kafkasyalilari ayiktirmaya calismis,basaramamis.
Osmanliya guvenmis,osmanli kendisi ingiliz vesayeti altinda.
Yillarca resmini derneklerinde tutup,kafkasyalilarin ortak kahramani sayanlar bugun neredeyse 'hain' sifatina layik gorecekler.
Kimisi Turk,kimisi Cecen kimisi baska milletten oldugunu soyler.
Kazazka'miz bile sesen oldu :)
Magarullarin Atasi Nur icinde yat!
Bugunku halimizi gordugunden ve gordukce uzuldugunden eminim.
Sana layik torunlar olamadik.
Hic degilse 'Bagimsiz Kafkasya' idealine sahibiz ama...

Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır