BÜYÜK ÇERKES SÜRGÜNÜ
Ertuğrul Bey bu konuda yazmasaydı, söylemeyecektim. Özkök, 'Artık yas tutmaya başlıyorum' diyen yazısına, İstanbul'da ve Trabzon'da 'Çerkez Sürgünü'nün ve 21 Mayıs 1864'te Çerkezlerin Ruslar tarafından katledilişinin yıldönümünde yapılan gösterilerden bahisle başlıyordu. Okurken, 21 mayıs tarihli gazetelerde yer alan şu ilan aklıma geldi (Bu vesileyle, söz konusu ilanı bir kere daha duyurmuş ve desteklemiş olalım) :
27-05-2005 - 5 kez okundu
21 MAYIS 1864
BÜYÜK ÇERKES SÜRGÜNÜ'nün
141.YILI
Çerkesler, vatanları Kuzey Kafkasya'yı işgal etmek isteyen Çarlık orduları ile 300 yıl kahramanca savaşmışlardır. Silah ve sayıca çok üstün olan Çarlık orduları, Kafkasya'yı işgal ederek köyleri kasabaları yakıp yıkmış, kadın ve çocuk ayırmadan yüz binlerce sivili katlederek, bir buçuk milyon insanı da aç ve sefil bir şekilde ülkelerinden sürmüş, yerlerine Ruslar ve diğer Slav kökenli halkları yerleştirmiştir.
Bir başka acı gerçek ise, bu olanların Çerkesler'e yardım vaat edip, direnmeleri için teşvik eden Osmanlı ve İngiltere başta olmak üzere, uygar devletlerin gözlerinin önünde yaşanmış olmasıdır. İşte konuyla ilgili birkaç yorum:
Jean CAROL: "Kafkasya'nın Ruslar tarafından işgali, uygarlığın, barbarlık tarihindeki en trajik bölümüdür. Kafkas dağlılarının direncini kırabilmek için 60 yıl askeri terör ve kıyım gerekti."
Puşkin: "Çerkesler bizden nefret ediyor. Çünkü onları yaylalarından attık, köylerini yaktık ve birçok kabileyi yok ettik".
N.N.Rayevski: "Kafkasya'da yaptıklarımız, İspanyollar'ın Amerika'da uyguladığı olumsuzlukların aynısıydı. Dilerim ki, yüce Tanrı Rus tarihinde kan izleri bırakmasın".
BU TABLO, SOYKIRIM VE SÜRGÜN DEĞİLSE NEDİR ..
"21 Mayıs 1864" tarihi,
Çerkesler'in anavatanlarını kaybettikleri kara gündür.
O günleri yaşamış halkın evlatları olarak bizler;
21 Mayıs 1864 tarihinde Rusya Federasyonu eski devlet başkanı Boris Yeltsin'in Kafkas halklarına hitaben "Kafkas halkları özgürlüklerini, vatanlarını ve kültürlerini korumak için kahramanca savaştılar... Vatanlarından sürülen bu halkın tarihi anavatanlarına dönüşü konusunu, tarihi ve insani bir problem olarak çözmek zorundayız" şeklindeki kabulüne ve uluslararası hukuktan hareketle;
* 19.07.1997 tarihli UNPO 5.Genel Kurulu'nda kabul edilen "Çerkes halklarının soykırıma ve sürgüne tabi tutulduğunun kabulü, tarihi vatanlarına dönüş garantisi ve çifte pasaport hakkı tanınması" kararının da Rusya Federasyonu Parlamentosu tarafından acilen oylanmasını,
* Çarlık tarafından sürgün edilişimizin doğal sonucu olarak, Adıge nüfus oranı azalan Adıge Cumhuriyeti'nin, adımızı taşıyarak yaşamasına devam etme hakkının kabulünü,
* Çeçenistan'da devam eden kanlı savaşın mutlaka sona erdirilmesini ve tüm Kafkasya'ya barışın egemen kılınmasını,
* Abhazya'ya zoraki uygulanan ambargo nedeniyle hükümetlerimizce haksız yere elimizden alınan, Abhazya'ya seyahat hürriyetimizin iadesini talep ediyor,
kamuoyuna saygıyla arz ediyoruz.
KAFKAS DERNEKLERİ FEDERASYONU
(46 üye dernek ve binlerce Çerkes)
*
Hele hele benim, Çerkes trajedisine duyarsız kalmam düşünülemez.
Tabii ki Çerkesler'in bu haklı ve tarihitaleplerini yürekten destekliyorum.
Ama yine de, çökmekte olan imparatorluğun en zayıf, en fakir günlerinde, gözünü İstanbul'a ve Doğu Anadolu'ya diken, topraklarını işgal için bahane arayan Rus Çarı'na gücü yettiğince kafa tutan, vatanından atılan binlerce Çerkes'i bağrına basan, yurt veren, aş veren, iş veren Osmanlı'yı, 'bizi Rus'a karşı tahrik edip sonra soykırıma seyirci kalan' imasıyla eleştirmek; 141 senedir 'SÜRGÜNDE' yaşadıkları bu topraklara, atalarına kucak açan Osmanlı-Türk halkına iki kelime de olsa 'hoş bir söz' sarfetmemek ...bana vefasızlık gibi geldi!
Etiketler:
büyük çerkes sürgünü