ABHAZ DERNEĞİNDEN STK'LARLA İLGİLİ KAMU DUYURUSU
DEĞERLİ KAMUOYUMUZA;
(08.09.2005)
Bildiğiniz gibi Sovyetler Birliği'nin dağılması ile Doğu Bloku ülkeleri ve
Kafkasya'da yeni bir süreç başlamış, bu süreçte bir bir yeni ve
düşündürücü sözde devrimler gerçekleştirilmiştir.
Sovyetler Birliği oluşturulurken birliğe bağımsız bir devlet olarak katılan
Abhazya, Sovyetler Birliği'nin dağılması ile de kendi geleceğini ve kaderini
tayin etme hakkına sahip olarak tekrar bağımsız bir devlet olma kararı almış ve
devletleşme sürecini başlatarak tüm dünya kamuoyuna duyurmuştur.
Abhazya'nın askeri olarak bir gücü olmadığını, sürgünler ve Gürcistan'ın
kasıtlı demografik çalışmaları sonucunda nüfus olarak da çok küçüldüğünü
iyi bilen Gürcistan; Abhaz halkını tümden yok etmek için son derece vahşi
bir askeri saldırıyla ilan etmeksizin savaş başlatmış, Abhazya'nın önemli
şehirlerinin çoğunu işgal etmiştir.
08-09-2005 - 5 kez okundu
Abhaz halkının top yekün verdiği mücaadele Kuzey Kafkasya'nın kardeş
halklarından ve diasporalarından destek görmüş, 13 ay süren savaş sonrası Gürcü
askeri birlikleri Abhazya sınırlarının dışına püskürtülerek bağımsızlık kararı perçinlenmiştir.
Gürcistan'nın gizlemeye dahi gerek görmediği soykırım niyetiyle başlattığı bu savaş,
her iki toplumun da binlerce şehit vermesine; binlerce gazi, dul ve yetim çocuğa ,
olmayan ülke ekomomisini 20 yıl geriye götürmeye sebep olmuş,
unutulmayacak keder ve acılar yaşatmıştır.
Günümüzde ise ,Sovyetler Birliğinden dağılan devletlerde dış güçler cirit atmaya başlamış
ve bunun sonucu olarak bazı devletlerde halkı bölerek iç huzursuzluk yaratmış,
bölgeyi kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmek amacıyla sözde devrimlerle
yönetimleri ele geçirmiş; ama Abhazya'da bunu başaramamışlardır.
Özellikle 03 Ekim 2004 günü Abhazya'da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
dış güçlerin bu çabaları son derece artmış, halkı bölerek ve karşı karşıya getirerek
iç savaş çıkartılmaya çalışılmış; fakat istedikleri kargaşayı yaratamamış ve
Gürcistan'nın Abhazya'yı tekrar ele geçirme ve Abhazya'yı Gürcistana bağlama
arzularını gerçekleştirememişlerdir. Ancak bu güçlerin, Gürcistan'ın uydurulmuş
toprak bütünlüğü için çalışmalarını ivmeyi artırarak devam ettirdikleri görülüyor.
Prof. Dr. Timur Açugba'nın ajanslara düşen açık mektubu ile Acara'daki tespitleri
de bunu doğruluyor. Tespit, sadece Acara'da değil Abazaların yaşadıkları diğer
diasporalarda da geçerli olmakla birlikte henüz su yüzüne çıkmamış gibi gözüküyor.
Gürcistan'da yaşayan Abhaz asıllı bazı kişileri kullanarak dış destekli sermaye ile
Abhazların yoğun olarak yaşadıkları diasporalara göndermek ve iş yerleri açmak,
bu kişilerin diasporadaki Abhazlara yakınlaşmasını sağlamak,
'' Gürcü-Abhaz Halkları Kardeştir.'', Kafkasya Ortak Evimiz'' vb.
projelerle duygu sömürüsü laflar üreterek
Abhazya'daki seçimde yapamadıklarını diasporadan gerçekleştirme
arayışı içindeler ve daha da önemlisi
atavatan da olsun, diasporada olsun Sivil Toplum Kuruluşlarımıza gizli olarak
Abhaz-Gürcü yakınlaşması ile ilgili proje üretme teklifleri ve bu projelere
sponsor olmaya kalkışmalarıyla bir defa daha küstahlıklarını göstermişlerdir.
Değerli dostlarımız; Avrupa menşeli Sivil Toplum Örgütleri, Abhazya'daki
Sivil Toplum Örgütlerine Abhaz-Gürcü iki halkın çocukları, gençleri, kadınları,
yaşlıları ve akraba ailelerini bir araya getirme ve yakınlaştırma projeleri
üretmelerini ve bunun karşılığında her türlü mali desteği kendilerine
vereceklerini belirtmiş, Avrupa menşeli STK'lar Abhaz STK'larla ilişki
kurma yarışına girmişlerdir.
Avrupa menşeli STK her ne kadar'' biz bağımsız hareket ediyoruz''
diyorlarsa da bu kurumların çoğunun arkasında Gürcistan'ın toprak
bütünlüğünü (!) isteyen devletler vardır.
Gürcistan Devlet yetkililerine ve Gürcü halkına Türkiye diasporasından
sesleniyoruz:'' Gürcü-Abhaz Halkları Kardeştir'' diye her platformda dile
getiriyorsunuz. Madem kardeş halklardık Abhazya'ya kim saldırdı,
bu ambargoyu kim koydurdu, Türkiye diasporasından Abhazya'ya ulaşımı kim kaldırdı?
Senelerden beri Abhazya'ya yük götüren T.C. gemilerini Karadeniz'de
uluslararası sularda yakalayıp Gürcistan limanına götürerek yüzbinlerce
dolar zarara uğratmak ve gemilere yüzbinlerce dolar usulsuz ceza kesmek
(haraç almak), bunu rant kapısı olarak görmek mi kardeşlik?
Gürcistan Devlet yetkilileri ve Gürcü halkı samimi iseler, Abhaz ve Gürcü
halklarının iyi komşuluk ilişkileri içinde yaşamalarını gerçekten istiyorlarsa
Abhazya'ya Bağımsız Devletler tarafından uygulattıkları ambargoyu kaldırtmaları,
Abhazya'ya doğrudan ulaşımımızı engellememeleri, en önemlisi Abhazya'nın
olmazsa olmazı bağımsızlığını tanımaları gerekir. Ve hatta, madem kardeşiz,
Abhazya'nın bağımsızlığının tanınmasında Gürcistan öncülük yapmalıdır.
Gelişmiş (!) ülkeler ve gelişmiş ülkelerdeki Sivil Toplum Kuruluşları (?)
insan hakları sözcüklerini ağızlarından hiç düşürmüyorlar
1- Abhazya'da 13 yıl önce yaşanan savaş sonrası, insani ihtiyaçların en yoğun olduğu
dönemde ambargonun uygulanması insan hakları ihlali değil mi
2- Halen uygulanan ambargonun kaldırılması mı insani açıdan daha önemlidir, Gürcü
halkının Abhaz halkına yakınlaştırılması mı ?
3- Yıllar(141 yıl) önce, kendi rızaları dışında bölünmüş Abhaz aileleri görüştürülme
projeleri neden üretilmiyor?
4- Bu tip projeler üretilmediği gibi neden bölünmüş aileler ve diasporada yaşayan
Abazaların atavatanları Abhazya'ya (APSNI'YA) seyahatleri ve oradaki aileleriyle
görüşmeleri engelleniyor? Neden biz Abazaların atavatanımıza, APSNI'ya, seyahat
özgürlüğümüz yok?
5- Neden Abhaz vatandaşları Türkiye Cumhuriyet'ine sokulmuyor?
Bunlar insan haklar ihlali değil de nedir?
6- Abhazya'ya geri dönüş hakkı öncelikle 141 yıl önce sürgün edilen ve diasporada
yaşayan Abazaların hakkıyken neden söz konusu STKların hiçbiri
bizim bu hakkımızın ihlaliyle ilgilenmiyor?
Gelişmiş ülkeler (!) ve gelişmiş ülkelerdeki Sivil Toplum Kuruluşları (?) ilk önce
yukarıda yazılı olan insan hakları ihlallerini kaldırtsınlar; sonra Abhaz-
Gürcü halklarının kardeşliğiyle uğraşsınlar.
Bizlerin -gerek Türkiye'deki gerek Abhaya'daki STK'ların- etrafınmızda
dönen çirkin oyunlara karşı çok dikkatli olmamız gerekiyor.
Abhazya Parlementosu Dış İlişkiler Komisyon Başkanı
Tarihçi Prof. Dr. Timur Açugba'nın mektubunda belirttiği gibi
''Abhazların kendi ülkelerinin bağımsızlık ve özgürlüğüne karşı yapılan
her türlü hücumu defetmekten başka bir yolu yok, Gürcülere de tüm
cesaretlerini toplayarak Abhazya devletinin egemenliğini kabul etmek kalıyor.
''ifadesini Türkiye diasporası olarak bizler de destekliyor ve STK'ların Abhaz-Gürcü
halkının yakınlaştırılması masumane adının altındaki tüm niyetlerine ve
dolayısıyla bununla ilgili projelere de karşı olduğumuzu,davamızın ve
vatanımızın satılık olduğunun düşünülmesi cüretkarlığını bize yapılmış
en ağır hakaret addedeceğimizi,Türkiye diasporası olarak Abhazya'nın
bağımsızlığı üzerine hiçbir oyuna müsaade etmeyeceğimizi bildiririz.
SAYGILARIMIZLA
KAFKAS ABHAZYA DAYANIŞMA KOMİTESİ
KAFKAS ABHAZYA KÜLTÜR DERNEĞİ
DÜNYA ABHAZ-ABAZİN HALKLARI BİRLİĞİ
Etiketler:
abhaz derneğinden stk ilgili kamu duyurusu