NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
apsuva
12
4WORED1.MP3
4-5-6-7
9

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
ERMENİ KONFERANSININ DEPREŞTİRDİĞİ BİR ACI

05.10.2005 - 19:48:22 HULUSİ ÜSTÜN İnsan geçmişe ait hatıralar ve gelecek kurgusundan ibaret biraz da. Nereye giderse gitsin geçmişinden kurtulamıyor, yarına dair ümidini yitirdiği zaman da onu yaşama bağlayan hiçbir bağ kalmıyor. Ruslar � En son ümit ölür!� diyorlar. Bu söz hayatı o kadar güzel özetliyor ki.
08-10-2005 - 5 kez okundu





Yıllar önce Türkiye siyasetinin en önemli isimlerinden biri olan Ecevit, yaşam öyküsünü anlatmak üzere Uğur Dündar'ın hazırladığı bir Televizyon programına davet edildiğinde 'geçmişe dönük yaşamaktan hoşlanmadığını' belirterek reddetmişti bu daveti. Aradan yıllar geçti ve siyaseti bırakan Ecevit, geçmişe dair beyanlarıyla gündem oluşturdu. Onun, soyunun sarayla olan ilişkilerine, etnik kökenine, eski imparatorluk coğrafyasına dağılmış olan akrabalarına ilişkin açıklamalarını okuduğumda yıllar önce davet edildiği programı hatırladım. Keşke dedim, keşke o zaman anlatsaydı bunları. Memleketine asıl hizmeti belki bu şekilde yapardı.

. . .

Şimdi birileri bizden geçmişimizi sorgulamamızı istiyor. Bu kez bizim geçmişe dönük yaşamayı sevmediğimizi ileri sürerek geçmişimizden kaçma şansımız yok. Üzerinde yaşadığımız topraklar tarihinin en büyük siyasi, sosyal ve kültürel kırılma çağını yaşıyor. Yaklaşık bin yılın biriktirdiği gerilim, bütün kutsalları sarsıp tüm dinamikleri yerinden oynatırken kendisini popülist gelişmelerin dışında tutup olup bitene daha kapsamlı bakmayı becerebilen küçük bir kitle, yaşanılan hızlı değişimin sarsıntılarını hissetmeye başladı bile. Kısa bir süre içerisinde feragat ettiklerimizin çoğu düne kadar vazgeçilmezlerimizdi. Farkına varmadan benimsediklerimiz ise düne kadar düşmanlık ettiklerimiz. Bu kez her şeyden önce insaflı bir şekilde sorgulamalıyız geçmişi. Önce insaflı, sonra akıllıca. Geçmişi akıllıca değerlendirmek gayeti, tarihi politikanın ellerine teslim etmek anlamına geldi şimdiye dek. Bu kez politik kaygılardan uzaklaşıp geriye bakmalıyız. Aksi halde yıktığımızı sandığımız her tabunun yerine bir başka tabu oturtacağız.

Geçtiğimiz günlerde yapılan Ermeni Konferansı geçmişle hesaplaşmak adına atılmış bir insaf adımıydı her şeyden önce. Keşke on yıl önce böyle bir konferans düzenlense ve geçmişin canlı tanıkları dinlenseydi. O zaman tarihi istatistiklerde belirtilen ölülerin rakamlar olmadığı, onların her birinin birer hayatı olduğu ve her sayının sönen bir hayat ve yıllar süren acılar anlamına geldiği görülürdü. Bir zorlamanın, bir politik zorunluluğun etkisiyle yapılmamalıydı bu konferans. Halk, geleceği kurgulamak için yapmalıydı bunu.

Geçmişimizde sorgulanması gereken daha bir çok tabu var. Tabuları Kürt ve Ermeni tabuları olarak sınırlamak doğru değil. Türkiye'nin tartışması ve gözden geçirmesi gereken büyük ölçüde siyasetin belirlediği bir tarih anlayışı vardır. Mısır'ın fethi, hilafetin devralınışı, zafer olarak sunulan savaşlar� bunların her birinin bilimsel gözle yeniden incelenmesi bizim yaşadığımız topraklardaki yarınımızı belirleyecektir.

Ermeni Konferansı resmiyette ne gibi etkiler yapmıştır zaman gösterecek fakat bu konferansın gündemini oluşturan konu bir çok bireyin geçmişini sorgulamasına yol açtığı şimdiden söylenebilir. Bu konferansın konusu olan trajediye dair ailemin vicdanını seksen yıldır acıtan bir anıyı aktarmak bu tabunun bir başka açıdan sorgulanmasına katkıda bulunur ümidindeyim. Bu anı, 1915 öncesi ve sonrasında yaşanılanlara dair söylenilenlerin, yazılıp çizilenlerin ne kadar eksik olduğunu ortaya koyar bir nitelik taşımaktadır kanısındayım.

Ailem 1864 tarihli Büyük Çerkes sürgünü öncesinde İstanbul'a gelip yerleşmiştir. Aile Aksaray'da Yeşiltulumba sokakta ikamet etmektedir. Kafkasya'dan ilk gelen dede Galata Gümrüğü müdürlerindendir. Onun oğlu olan Mehmet Halis Bey'in 1910'lu yıllarda taşraya tayini çıkar. Kızı Remziye evlenmiştir. Onu İstanbul'da bırakır, oğulları Mehmet Nurettin ve Mehmet Muhlis'i yanına alıp eşiyle birlikte o yıllarda Anadolu'nun en uzak şehri olan Erzurum'a Posta Müdürlüğü yapmak üzere gelir. 1900 (Rumi 1317) doğumlu olan Mehmet Muhlis benim büyükbabamdır ve o yıllarda onlu yaşlarını sürmektedir.

!915 yılı tüm Anadolu coğrafyasında olduğu gibi Erzurum'da da Ermeni tehcirinin yaşandığı yıldır. Erzurum'u terk eden Ermenilerden bazıları çocuklarını komşularına emanet ederken yakınları ölmüş olan bazı çocuklar da şehir eşrafı tarafından yetiştirilmek üzere teslim alınır. Şehrin Ermeni sanatkar ailelerinden biri de bu olaylar esnasında öldürülür ve aileden sadece üç dört yaşlarında bir kız çocuğu kurtulur. Yüzlerce kader ortağı gibi bu kız çocuğu da ortada kalır. Mehmet Halis Bey ailesini tanıdığı bu kız çocuğunu evlatlık olarak yanına alır ve ona İstanbul'da bıraktığı kızının adını verir. O artık posta müdürünün kızı Remziye'dir.

Aileye katılan bu yeni fert en çok evin en küçük çocuğu olan büyükbabamı sevindirir. Remziye onun için iyi bir oyun arkadaşıdır. Mehmet Muhlis onunla birlikte yer içer, onunla birlikte oynar.

Bu birliktelik bir yıl kadar sürer. Günbegün yaklaşan Rus ordusunun önünde önce Kars ve civarı, ardından Erzurum göçmen olur. Müslim şehirliler yükte hafif pahada ağır eşyalarıyla birlikte Anadolu'nun içlerine doğru göç yoluna çıkarlar. 1915 yılının sonlarında Erzurum aşağı yukarı tamamen boşalır. Posta idaresi çalışanları ise muhaberat görevinden dolayı şehri en son terk edecek olanlar arasındadır. Düşman hızla Erzurum'a yaklaşmaktadır ve Mehmet Halis Bey eşyalarını hazırlamış, kendisine görev yerini terk et emrinin gelmesini beklemektedir.

Ruslar Erzurum'a 1916 şubatında girdiğine göre bir şubat günü olsa gerek, Mehmet Halis Bey'e iki er ve iki at tahsis edilerek görevi bırakıp derhal Erzincan'a doğru yola çıkması emri gelir. Büyükbabam ve abisi anneleri tarafından uyandırılır. Atlar hazır durumda beklemektedir ve en kısa sürede yola çıkmaları gerekmektedir. Büyükbabam odayı ısıtan tandırın yanında uyumakta olan Remziye'yi kucağına almak ister, bir de onun yanında uyumakta olan küçük köpeğini. Annesi elinden tutar, 'sadece iki at tahsis edildi ve benim kurtarmak zorunda olduğum dört can var� biz o çocuğun soydaşları tarafından kovalanıyoruz. Onu taşıyamam, onu başıma bela edemem. Şehri alacak olanlar onun soydaşlarıdır. Bırak kalsın' der. Büyükbabamı elinden tutup sürükler.

Tandırın başında uyurken bırakırlar Remziye'yi. Atlarına atlayıp Erzurum'un Şubat soğuğunda yola çıkarlar. Erzincan yakınlarına kadar onlarla birlikte gelen iki asker yol üstünde bir köyde konuk olurlarken onları bırakıp kayıplara karışırlar. Giderken yanlarında sırtı değerli eşya yüklü atları da götürürler. Mehmet Halis Bey'in eşi Cevriye Hanım'ın elindeki giysi bohçasının içinde bir lamba şişesi ve bir makas kalır eşya namına.

Erzincan'da kısa bir süre ikametten sonra Mehmet Halis Beye yeni görev yeri olarak Sivas gösterilir. Mehmet Halis Bey Sivas'ın kuzeyinde Sulusaray adlı bir nahiyenin müdürlüğünü yaparken tifo salgınından ölür. Cenazesi o bölgede bir Çerkes köyüne defnedilir.

Yıllar sonra babasının görevini devralan Mehmet Muhlis, Erzurum'a gider ve Sultaniye Mahallesindeki evlerini ve küçük Remziye'yi arar. Evin yerinde bir yangın enkazı bulur fakat Remziye'nin ne ölüsüne, ne dirisine rastlar.

Acı olan o ki, İstanbul'daki ablası Remziye'de o devrin tozu dumanı arasında kaybolmuştur. Tıpkı Erzurum'da tandırın başında uyurken bırakılan küçük kız kardeşine ulaşamadığı gibi öz ablasının izine de ulaşamaz büyükbabam.

Tokat'ta bir Çerkes köyünden kaçırdığı babaannemle evlenir ve bu evliliklerinden bir kız çocuğu dünyaya gelir. Büyük babam ona Remziye adını verir. Yitirdiği iki Remziye'nin yerine onu koyar. Aradan yıllar geçtikten sonra bile unutamaz onu. Çakırkeyf olduğunda durup birden gözleri yaşarır. 'Erzurum'da, Sultaniye Mahallesinde içi köz dolu tandırın başında uyurken bıraktım Remziye'yi. Duvarda saat tik tak işliyordu. Remziye'nin ayak ucunda bir köpek yavrusu uyuyordu. Tandır sönmüştür, oda soğumuştur, köpek uyanmıştır, Remziye acıkmıştır. Ah annem ! çorbaya bir tas su da Remziye için katsaydık ne olurdu!'



margusey@yahoo.com



www.hulusiustun.net

Etiketler:
ermeni konferansının depreştirdiği bir acı

YORUMLAR
aldar Sayın Muaz size çok şekilde cevap verebilirim ama yine de tartışmayı uzatmaya gerek yok.
Bir etnik kimliğe mensup insanları suçlamak için sizin milletinizden ifadesini kullanan Türkler hep bunlara sebebiyet veriyorlar o zamanda insanlar bu da bizden şu da bizden bunları da görün bunlardan da haberiniz olsun diyorlar.
Hakan Şükür gol atarken Arnavut Hakan Şükür gol attı milli takımımız adına diyin, Arnavut Arif Erdem gol attı deyin, Arnavut Ümit Davala gol attı Milli Takımımız adına deyin. Ama kalkıp Arnavutları suçlamak dışlamak için Arnavut Damat Ferit demesin faşist zihniyet Türkiye insanlarını tam kucaklasınlar o zaman bu saydıklarınızın hiç biri olmaz.Bu insanları bölenler diğer etnik kimlikleri potansiyel hain gören her an ülkeyi satacak insanlar olarak gören soytarılardır.O edepsizler yüzünden insanlar aşırı uçlara yöneliyorlar vatanına hizmet edecek insanların bu edepsizler heyecanını kesiyor haberiniz olsun.
Hayırlı Ramazanlar.
muaz ya abi işte onu dersen benim fikriyatıma göre ayrımcılık yapmış olursun.ben arkadaş çevremdeki çerkezlerden bahsediyorum biz hiç bir zaman demiyoruz işte bu türk oda bizdeneğer bu olay böyle devam ederse bölünmeler başlar bu türk bu çerkez diye.illaki belirtmanin mantıgı niye peki bu vatana hizmet eden o kadar türkün önünde niye türk yok.ya bu ırkı belirtmek o kadar önemli mi?bırak çerkezse çerkez türkse türk.o adamın ırkı kendini ilgilen dirsin beni değil işte bizim ortamımızdaki bölünmeler bundan başladı sınıfta şimdi resmen bölünme var ya.adam zarıl zarıl haykırıyo çerkezim diye tamam olabilir ben niye haykırmıyom abi zarıl zarrıltürküm diye ırk arka planda olmalışayet olmaz ise bugün olduğu gibi üniversite nin bir sınıfında başlayan bu bölünmeler ilerler gider.bilimiyorum acaba neden bu noktada uyuşamıyoruz seninle aldar.Allahın selamı üzerinize olsun
muaz ya kardeşim sana müslüman değilsin diyen kim benim yukarıdaki yazımdan onumu anlıyorsun?
aldar Aleykümselam sayın Muaz
başka insanlara tanıdığımız bir insan Çerkes'se bakın bu Çerkes diyoruz Çerkes Ethem'in önünde niye Çerkes var da Ahmet Nejdet Sezer'in önünde Çerkes yok.Ve bir sürü bu vatana hizmet etmiş Çerkes'in?
Bundan daha büyük ayrımcılık olur mu? Hani toplumu sınıflara ayırmak ... vs suçtu.
Diğer bir husus şahısların ferdi garip tutumları olabilir buna kimse çözüm bulamaz.Ben mesela Türklerin içinde olmayacak ortam ve zamanda Çerkesce konuşmam yani gerek yok buna.Mehmet Akif'e gelince Arnavut diye Damat Ferit'e saldıranlar Arnavutları dışlamaya çalışanlar neden Akif için Arnavut demiyorlar?
"Ben ezelden berdir hür yaşadım hür yaşarım.." gibi gerçek manayı hisseden bu vatana hizmet eden Akif'tir diğer milliyetçilik yaptığını sanan, diğer etnik kimlikleri dışlayan soytarılar sadece türübünlere oynuyorlar.
Onlardan vatana millete fayda gelmez.Belki de Amerikanın green kart çekilişine en fazla başvuran da o soytarılardır.
bahtiyar Biz Müslümanlar demişsin Biz değilmiyiz yani Lütfen Kendinizin eleştirdiği şeyleri yine kendiniz yapmayın !
muaz kuyruk acısı derken ne demek istediniz acaba.ben gördüğümü söylüyorum kardeşim yahudiler menfaatçi ve düzenbaz bir toplluluk fakat gittikleri her ülkede en üst seviyeye çıkabiliyolar bu nasıl oluyor peki.çerkezlerin böle olduğunu söylemiyorum zaten yeteri kadar yanlış anlaşılma oldu değerlendirmenizin yanlışlıgını belirtmek istedim.merak etme biz müslümanlar yargıya gerek kalmadan bazı mevzuları aşmasını biliriz.
muaz selamünaleküm surhay
koru kardeşim koruyabildiğin kadar koru benliğini.çerkezlerin çerkezce konuşmasına benim nerede itirazım olmuş bu bir.benim dediğim bi topluluk içinde herkes türkçe konuşurken ordan pat diye çerkesce konuşmaya başlarsan bunun yanlışlığıdır.aynı şey türkler içinde geçerli.Türk olmana gerek yok merak etme benim sana söyleyeceğim tek şey buram buram ırkçılık kokuyosun bir an evvel düzelirsin inşaallah.demişsinki''her milletin içinde yanlış konuşan insanlar vardırÇevrende gördüğün yanlış konuşan insanlara bakıp geneli değerlendirme''güzel kardeşim ben bunu zaten demişim 70 milyonu bir görenler sözlerimdenmüstesnadır diye. ben osmanlı derken sen hala ırkçı kafanla Türk anlıyorsan ben ne yapayım Rabbim ufkunu genişletsin.senin yazdıklarımı okumadan sırf saldırmak için kaleme aldığın belli bu satırları.ben zaten kabul etmişim kestiğimizi adamları daha ne üstüme geliyorsun ki ''bir şeylerin üstünü kapatma için diye'' tarih ortada kardeşim.Allahın selamı üzerinize olsun
muaz slamün aleyküm sayın aldar.öncelikle çerkezlerin çerkezce konuşmasına zerre kadar bir itirazım olamaz bu bir.fakat sen bi toplulukta kerkes Türkçe konuşurken pat diye çerkezce konuşmaya başlarsan bu sonuna kadar yanlıştır bunun tarışması bile abes.aynı şey türkler içinde geçerli.önce bu noktada anlaşalım fikirlerini en kısa zamanda bekliyorum.kendim hakkımda belirtmek istediğim bi nokta kesinlikle ırkçı değilim bunu bilmenizi isterim.her milletin içinde elbette hain bir kesim vatanına milletine uzak kalmış biçareler bulunabilir.o saydıklarınızın tamamıda türk olabilirler bu bizim haklı olduğumuz davalarımızdan feragat etmemizi gerektirmez.bak yine tekrar ediyorum ben ilk gönderdiğim mesajda ne yazdım tekrar ifade ediyorum 70 milyonu bir görenler sözlerimden müstesnadır dedim.Aytunç Altındalın çerkez olduğunu bende ilk kez bu sitede öğrendim sevdiğim bir yazardır.peki bizim aramızdan yukarıda saydıkların gibi vatansızlar çıkıyoda Türkiyedeki çerkezlerden hiçmi yok.işte ırk noktasına saplanırsak bu tür konuşmaların içinden çıkamayız.bende biliyorum mehmet akifin arnavut olduğunu ne var bunda.ben zaten kabul etmişim kendi milletimi eğrisiyle doğrusuyla.ya güzel kardeşim bak benim sindiremediğim nokta ne biliyomusun üniversitede muhabbet ediyoruz.bi adamdan konu açılıyo adam ordan atlıyo o da bizden o da çerkez 4 yıldır üniversitedeyim ben hiç bir türk arkadaşımdan böle bi şey işitmedim oda bizden o da türk diye.ya bak işte bunu dersen ayırırsın bizi senin çerkezliğin kendi içinde kalmalı benim türklüğüm ben
im içimde.Katılmadığın noktaları iletirsen sevinirim.Allahın selamı üzerinize olsun
aldar http://www.nartajans.net/nuke/modules.php?name=News&file=article&sid=1735&mode=&order=0&thold=0
Sayın Muaz yukarıdaki adrese bakın Türk milliyetçiliği yapan tanınmış Aytunç ALTINDAL Çerkesmiş.Biz bile bilmiyorduk bu ülkenin cumhurbaşkanı Ahmet Nejdet Sezer Çerkes bir o uçta bir başka uçta bir sürü Çerkes var.Hatta ırkçı sitelerde aslında Yarbay Korkut EKEN'e değer vermeyin o da bir Çerkes diyenler bile var.İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif'in Arnavut olduğunu söylemeyen zavallılar Damat Ferit'in Arnavut olduğunu söylerler ve aslında bakmayın bu gibiler Türk değiller yoksa Türk bunu yapmaz derler.Ama Son Ermeni Konferansı, bu zihniyete iyi bir ders olmuştur umarım.Çünkü konferansı düzenleyenlerin hepsi Türk.
Ben Çerkesçe biliyorsam Çerkes arkadaşımda biliyorsa Çerkesçe konuşurum ne var bunda? Hani Allah hepimizi kavim kavim yaratmıştı.İnsanların kendi dillerinde konuşmalarını yoksa hazmedemiyor musunuz? Almanyadaki Türkler kendi aralarında acaba hep Almanca mı konuşuyorlar?
Bir toplumda aşırı radikal söylemleri olan insanlar çıkabilir.Bu bizi bağlamaz terbiyesizce söylemleri olan insanları savunmak bize düşmez.Tabiki bu tür söylemleri olanları desteklemeyiz de tasvip de etmeyiz.Biz müslüman insanlar olarak İslama bayraktarlık yapan, hizmet yapan insanlara saygı duyuyoruz ve duymalıyız.Ama şunu bilin ki bu tür sivri söylemleri olan insanlar Türklerin için de bile var.En güzel örneği son Ermeni konferansını düzenleyen Türkler.
Hayırlı Ramazanlar.
Surhay Muaz Çerkeslerin kendi benliklerini koruma uğraşlarını ırkçılık olarakmı değerlendiriyorsun? Türkiye devet olarak ırkçılık yapıp Türk harici diğer milletleri yok sayarken diğerlerinin de buna boyun eğip tamam bizde Türk olduk demelerimi istediğin? Eğer buysa baştan söyle ki batağa saplanmış bir düşünceyle tartışıp zaman kaybetmeyelim. Insanların kendi dillerini konuşması seni neden rahatsız etti bukadar? Bir Türkün Tükçe konuşması kadar doğal değilmi Çerkesin Çerkesce konuşması? Sonra kim senin tarihine saldırmış? Eğer Hulusi beyin yazısı için diyorsan bunu, yanlışsın demektir. Ermenilerin Türkleri Türklerinde Ermenileri kışkırtmalar sonucunda katlettikleri bir gerçek. Bugün sırf birşeylerin üstünü kapatmak için gerçekleri yazanlara saldırmak hoş değil. Yazında ısrala Çerkeslerin ırkıçı olduklarını söyleyip onları suçluyorsun. Fakat bugün Türkiyede her toplum arasında vardır bu milliyetcilik ve miliyetciliğin bukadar yagınlaşıp güçlenmesinin sebebide devlet tarafından desteklenen Türk milliyetciliğidir. Birden fazla toplumun yaşadığı bir ülkede birleştirici unsur olarak tek bir milletin adını kullanırsanız başka ne bekleyebilirsiniz? Hatayı Çerkeslerin milliyetciliğinde değil asimilasyonu devlet politikası haline getirmiş, Türk milliyetçiliğini merkeze almış sistemde aramak gerekir.

Her millet içinde yanlış konuşan insanlar vardır. Çevrende gördüğün yanlış konuşan insanlara bakıp geneli değerlendirme.

Son olarakta "Rusların zulmünden kaçıp Osmanlıya sığınan siz çerkezlerinde.." diye devam eden bir cümle kurmuşsun. Kafkasyalılar Osmanlıya sığınmadı Kafkasyalılar HALİFE ye sığındılar. Dikkat et Halife ye. Halifenin asli görevlerinden biride yardıma ihtiyaç duyan muslumanlara yardım ulaştırmak ve onların her türlü ihtiyacını karşılamaktır. Osmanlı devleti Memluklulerden Halifeliği devralırken bu sorumluluklarla beraber devraldırlar. Hal böyleyken Osmanlıya sığınıpta diye başlayan cümleler kurmak cahilane bir davranış olacaktır.

Yazı ne Osmanlıya karşı nede Türk milletine karşı yazılmış bir yazı değildir. Yanlış görülen bazı düşünceleri düzeltme adına yazılmıştır. Umulurki doğru anlaşılıp doğru değerlendirile...
muaz Allahın selamı üzerinize olsun.
Bak güzel kardeşim ben orda ne dedim.Lütfen bir daha o kısma bak(70milyonu bir görenler sözlerimden müstesnadır).yukarıda belirtiğin kişiler ırk olarak Türk olabilirler fakat ırk olarak bir kavme bağlı olmak yetmez.Bunu iyi bilirsiniz.Kabul ediyorum belki biraz ağır konuştum.ama şunu iyi bilin o dediğiniz malum grubuda zerre kadar tasvip etmiyorum.fakat şu gerçeği söylemeden edemiyeceğim.Malesef diyorum evet malesef bugün erciyes üniversitesinde gizli veya açıktan ırkçılık yapılmaktadır.bunu çerkezlerde yapıyor türklerde eğer çerkezlere karşı bir art niyetim olsa sadece sizin yaptığınızı söylerdim.Bugün malesef ön kimlik olarak kendimize ırkımızı seçmişiz bu tartışmalar tüm bunlardan kaynaklanıyor.Ben ne kadar Çerkez tanıdım bi noktada ırkçılığa saplanıyolar malesef.Hepsi demiyorum ama büyük çoğunluğu böyle.Kardeş ben bunları kafamdan uydurmuyorum.Bizzat yaşadığım olaylar.sen eğer çerkez olarak kendini soyutlarsan malesef bende bu kanıya kapılırım.10 kişinin bulunduğu bir ortamda yarı Türkçe konusur yarı çerkezce konuşursan bu nedir?Tarihimize saldırırsan bu nedir?benim bu siteye üye olmamın sebebide bi noktada bunları öğrenmek adam Osmanlıya istilacı diyo,Yavuza it diyor.Bak kardeş benim en samimi arkadaşım bi çerkezdi yediğim içtiğim ayrı gitmezdi.fakat gel görki bu ırkçılığa saplandı aramızda zerre kadar samimiyet kalmadı.Hani inananlar kardeşti.Rusların zulmünden kaçıp Osmanlıya sığınan siz çerkezlerinde en az bizim kadar tarihimize sahip çıkması gerektiği kanısındayım.ben etrafımdaki çerkezlerden bahsediyorum.yoksa nice vatansever Çerkezler var.Allahın selamı üzerinize olsun
aldar Sayın Muaz İmparatorluğun Çöküşünde Osmanlı Ermenileri Konferansını düzenleyen Doç. Dr.Halil BERKTAY bir Türk, aynı şekilde Prof. Dr. Murat BELGE de bir Türk.Önce bunları kafanıza iyice bir işleyin.Allahtan onlar Çerkes değiller bir de Çerkes olsalar her gün hainlikle suçlanırdık.Ve Türkler şu kadar Ermeniyle şu kadar Kürtü öldürdü diyen Orhan PAMUK'ta bir Türk.
Ve bilmem Çerkeslerin Ermeni katliamı ile suçlandığını biliyor muydunuz? Bunla ilgili bir şeyler okudunuz mu? Ve burada bir acı hatırayı anlatan kişiye Ermeni propagandası yapıyor gibi konuşarak "bari siz yapmayın" diyorsunuz.Korkmayın Çerkesler böyle bir şey yapmıyorlar hatta Ermenilere soykırım yapmakla suçlanıyorlar.
Erciyes üniversitesinde ne ırkıçılığı yapıyormuş Çerkesler? Üniversiteyi Çerkesler mi ele geçirmiş?
Üniversiteler arasında ırkçılık yapan kitlenin en kuvvetli olduğu bir üniversite de asıl grubu görmeden nasıl Çerkesleri ırkçı olarak görürsünüz bu da hayret bir şey.
Allahın selamı üzerinize olsun, hayırlı ramazanlar.
bahtiyar Sanırım sizin üniversiteden kaynaklanan bir kuyruk acınız var .Çerkesler hiç bir zaman ırkçı bir zihniyet taşımamışlardır.Eğer menfaatçi ve düzenbaz bir topluluk olsalar gittikleri her ülkede en üst seviyeye çıkamazlardı .Her ülkede bu rahatlıkla görülebilir.Ayrıca Erciyes üniversitesinde bu şekilde bir muamele varsa T.C. bir hukuk devletidir.Yargıya başvurun hakkınızı arayın diyorum .Ayrıca yazıda Ermenileri koruyan bir yazı falan değil sadece o dönemi yansıtan oldukça duygusal siyasi içerik taşımayan bir yazı .
muaz sözlerime başlamadan önce tüm Çerkez arkadaşlarıma Allahın selamı üzerinize olsun diyorum.Yazı yı yazan kimseyi hem tebrik ediyorum hemde kınıyorum öncelikle tebrik etmemin sebebi ermenide olsa bir çocuğa duyulması gereken sevgiyi dile getirmiş.Onu ölüme terketmenin içinde bıraktığı hüznü ifade etmiş.güzel.Peki bizim çektiklerimiz,bizim gözyaşlarımız,bizim acılarımız niye dile getirilmiyo.neden hep başkaları mazlum biz suçlu konumuna sokuluyoruz bu ülkede.Ben Türküm bununlada gurur duyuyorum ama gel görki günümüzün malum modası hoşgörü ve diyalog bazı hakikatleri gizlemeyi başaramıyor.Benim etrafımda o olayları canlı yaşayanlar var.Kestik ama niye kestik bi sorun be. Siz birine silahla giderseniz o size gül verecek değil heralde.ermenileri koruyacak yeteri kadar çevre var.bari siz bırakın bu işleri.bide yorum yazabilecek arkadaşlardan şunu açıklamalarını bekliyorum.bugün erciyes üniversitesinde her türlü ırkçılığı yapıyosunuz maşallah.Hani nerede sizin çerkezler nereye giderse gitsin o ülkeye sadıktır laflarınız.budamı yalan.şunu üzülerek söylemeliyimki Türkiyenin en büyük ırkçı zihniyeti sizde hakim Allahın selamı üzerinize olsun(70 milyonu bir görenler sözlerimden müstesnadır)
derman Merhaba!
Yaziyi okuyorum,kafamda bir fikir olusuyor.Dusunuyorum,baska bir fikir.Ikilemde kaliyorum.
Bir kadin,bir anne 5 yasinda bir kiz cocugunu neden birakir?O gozler acaba artik merhameti yok ettirecek seyler mi gordu? Merhamet ,ancak onu yok edecek tablolari kaniksadiginda yok olabilir cunku.
Ya da kendi cocuklarimi ben korurum,bu da ermeni, gelenler sahip cikar diye dusunceye mi kapildi ki sanmiyorum.5 yasinda cocuk ,ne oldugunu nerden bilsin?Kim ne derse desin,bunu bir annenin egoizmi olarak goremiyorum ben.Bu baska,bambaska bisey.Bir tas corbanin esirgenmesinin cok otesinde.
Surgun bir halkin evladi olan Mehmet Muhlis belki kendi atalarinin trajedisiyle ozdeslestirdi durumu,belki cocukluk arkadasini cok sevdi.Bunu bilemeyecegiz.

Gunesin dogdugu yer (Anatolia) nice guneslerin battigi topraklar.Nice dramlari,nice trajedileri bagrinda sakliyor,gizliyor bizse sadece bilmemiz istenenleri gercek diye biliyoruz.
Ama tanik oldugumuz gercek,1915 yilinin intikamini almak icinde nice diplomat kizi Remziye babasiz birakildi...
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır