NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
2
12
9
4-5-6-7
10

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri

Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6
NALÇİK OLAYLARI

Rusya Federasyonu'na bağlı Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nin başkenti Nalçik'te geçen Perşembe günü (13 Ekim 2005) büyük bir dram yaşandı. Türk basınına göre olay, "Çeçenlerin bir operasyonu" ve "Rus güvenlik güçlerinin asayişi sağlaması"ndan ibaretti. Gerçekte ise Rus derin devletinin bir grup Kabardey (Çerkes) ve Balkar (Türk) genci üzerinden yürüttüğü büyük bir manipülasyon-provokasyon operasyonuyla karşı karşıyayız. "Terörle mücadele" adı altında daha uzun süre devam edeceğe benzeyen bu operasyon, Kafkasya'da İslam ile terörü aynı kefeye koyarak geniş halk kitlelerinin İslam'dan fellik fellik kaçmasını sağlamaya ve bölgedeki özerk cumhuriyetlerin mütemadiyen kargaşa ürettikleri intibaını uyandırarak Rusya'yı üniter bir devlete dönüştürme mücadelesinde mevzi kazanmaya hizmet ediyor.
20-10-2005 - kez okundu

Sovyet rejiminin çökmesinden sonra Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nden birçok genç, İslami ilimler tahsil etmek için Suriye'ye, Ürdün'e, Mısır'a, Suudi Arabistan'a gitti. Bu gençler ülkelerine geri döndüklerinde halklarını yadırgadılar ve bunu her fırsatta keskin bir dille ifade ettiler. "Siz nasıl Müslüman'sınız? Böyle Müslümanlık olmaz!" diye haykırdılar. Üzerlerinden Sovyet silindiri geçen Kabardey ve Balkarların kahir ekseriyeti gerçekten de İslami hayattan kopmuştu; fakat, namaz kılmasalar da, votkayı su gibi tüketseler de, "Elhamdulillah Müslüman'ız" diyorlardı. Bu 'irade beyanı'nın üzerine İslami bir hayat inşa edilebilirdi. Nitekim, irşad faaliyetlerini sabır ve tatlı dille yürüten hocalar, güzel neticeler alıyorlardı. Ne yazık ki Arap ülkelerinde tahsil gören gençler genellikle sabırsız ve nezaketsizdi. Adab-ı muaşerete riayet etmediler, örfü ellerinin tersiyle ittiler, küçük-büyük demeden önlerine geleni azarladılar, kendi meşreplerinden olmayan dindar Müslümanları bile aşağıladılar. Ehl-i bid'ad, münafık veya kâfir olarak gördükleri Müslümanlarla camilerini ayırdılar. Neticede halkı kendilerinden soğuttular ve Kafkasyalıları birbirine düşürmek için her daim fırsat kollayan infak ehli Rus gizli servisinin eline müthiş bir koz verdiler.

Son zamanlarda bu gençler, üsluplarını yumuşatma ve halkla kaynaşma yönünde bir temayül sergilemeye başlamışlardı. Süreç böyle devam etseydi bir-iki yıl içinde 'meşrep taassubu'ndan kurtulabilir ve Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'ndeki İslami dirilişin motor gücü haline gelebilirlerdi. Alkolizm ve uyuşturucu bağımlılığının kasıp kavurduğu akranları arasında zaten büyük bir popülarite kazanmışlardı; her gün birkaç serseriyi günah deryasından çıkarıp camiye sokuyorlardı. Bu, Moskova'nın hiç işine gelmiyordu. Moskova, Müslümanların çürümesini istiyordu. Onun için ekmeği pahalıya, votkayı ucuza satıyordu. Kafkas gençlerine esrar, kokain ve eroin de dünya piyasalarının altındaki fiyatlarla veriliyordu. Aklı başında bir tek Müslüman bırakılmamalıydı ki, Moskova'nın soysuz çarkı sorunsuzca dönmeye devam edebilsin. Yukarıda mezkûr gençler işte bu oyunu bozma potansiyeline sahip göründükleri için bertaraf edilmeliydiler. Putin düğmeye bastı ve FSB (KGB'nin yerini alan gizli servis) beş aşamalı imha harekâtını başlattı...

2. Bölüm

Geçen yazımızda, Rusya Federasyonu'na bağlı Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'ndeki İslami dirilişin motor gücü olabilecek gençleri bertaraf etmek için beş aşamalı bir imha harekâtına girişildiğini söylemiştik...

Birinci aşama: Hiçbir şiddet olayına karışmayan gençler güya ihbar üzerine "vahhabi" ve "terörist" diye evlerinden toplanıp polis merkezlerinde işkenceye alındılar, sonra da 'yanlış alarm' diye serbest bırakıldılar. Sık sık tekrarlanan bu tür uygulamalarla Kabardey-Balkar kamuoyunun "vahhabi teröristler" efsanesine 'ısınması' ve dindar gençlerin şiddete yönelerek İslami potansiyelin ortadan kaldırılması için bir 'meşruiyet zemini' oluşturmaları temin edilmeye çalışılıyordu. "Vahhabiler"e zaten tepkili olan ortalama vatandaşın tezgâha gelmesi işten bile değildi. Fevri çıkışlarıyla dikkat çeken "vahhabiler" de tezgâha gelmeye pek müsait görünüyorlardı.

İkinci aşama: Gizli servis elemanlarına sağda-solda birkaç şiddet eylemi düzenletildi. Bu eylemlerin faturası, daha önce göz altına alınarak vahhabi / terörist oldukları yönünde bir intiba uyandırılmış olan gençlerden bazılarına çıkarıldı. Bunların birçoğu tutuklandı, birçoğu da yer altına inerek kendilerine tuzak kuran FSB ajanlarına ve peşlerine takılan polislere saldırmaya başladı. Haklarında tutuklama kararı bulunmayan gençlerin birçoğu da, sık sık işkenceden geçirilmeye dayanamadıkları ve bir gün kendilerinin de iftiraya uğrayıp tutuklanabilecekleri korkusuyla, yer altındaki arkadaşlarına katıldı.

Üçüncü aşama: Nalçik'te sıkı yönetim uygulamasına geçilerek, yer altındaki gençlerin dağlara sığınması temin edildi. Böylece Moskova'nın çizmeye çalıştığı resim (yeni bir Çeçenistan resmi) tamamlanmış oldu.

Dördüncü aşama: Aranan gençlerin akrabalarına ve arkadaşlarına rehine muamelesi yapıldı. Evlere düzenlenen polis baskınlarında ve karakollardaki sorgulamalarda şiddete başvuruldu, kadınlar taciz edildi. Rus ordusuna bağlı özel birlikler (Çeçenistan'daki amansız mezalimiyle tanınan "Omon" birlikleri) Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nin başkenti Nalçik'te "terörle mücadele" bahanesiyle camileri basıp Müslümanlara kan kusturdu, mukaddesata hakaret etti, Kur'an nüshalarına "suç unsuru" diye el koydu. Bu tahrikler, dağlardaki gençleri şehre çekmeye matuftu.

Beşinci aşama: Dağlardaki gençler intikam için şehre döndüler. Başkent Nalçik'teki içişleri bakanlığı ve FSB binalarına saldırdılar. Sürpriz bir baskın düzenlediklerini sanıyorlardı, fakat asıl sürprizi Moskova yaptı: Rus birlikleri teyakkuz halinde onları bekliyordu. Tuzağa düşürülmüşlerdi. Kuşatıldılar ve katledildiler. Bütün olumsuzluklarına rağmen umut vâdeden Müslüman bir nesil, askeri tecrübenin zerresine sahip olmadan muharebe meydanına girmeye zorlandı ve ortadan kaldırıldı.

Şimdi Moskova, "terörün kökünü kurutmak" için Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde "vahhabi kılıklı" kim varsa tepesine binecek ve bu "topyekün savaş"ta muhtemelen geniş halk kitlelerini de yanında bulacaktır. Komplonun bir parçası da buydu zaten: Kabardey-Balkarları birbirine düşürmek. İşkence yapan polis de, işkence gören genç de Kabardey-Balkar... İçişleri bakanlığı ve FSB binası ile polis merkezlerine saldıran genç de, bu binaları koruyan polis de Kabardey-Balkar... Vuran da, vurulan da Kabardey-Balkar... Peki Rus neci? Rus, düzen sağlayıcı! Ordusunu gönderdi ve masum Kabardey-Balkar güvenlik görevlilerini katleden teröristlere hak ettikleri cezayı verdi! Şimdi Kabardey-Balkar halkına düşen, kurbanların kanlarını yerde bırakmamak için Moskova'nın vahhabizme karşı -yani sakallarından veya başörtülerinden tanınan radikal Müslümanlara karşı- mücadelesini var gücüyle desteklemektir!!!

Rusya'nın bu fitnesine karşı neler yapılabilir? Kuzey Kafkasya'da Müslümanlara ve Müslümanlığa kurulan büyük komplo nasıl boşa çıkarılabilir? Bu konuda birçok önerimiz var, fakat MilliGazete ve Gerçek Hayat dergisindeki köşelerimizden yaptığımız Adigey Cumhuriyet Hareketi'ne destek çağrımız neredeyse hiç makes bulmadığı için, bu önerileri burada sıralamayı gereksiz buluyoruz. Mezkur çağrıya sadece birkaç Çerkes kulak verdi. Anlaşılan o ki, Kafkasya'daki meselelerimizin 'etnik' meselelerden ibaret görülmeyip bütün Müslümanların ilgi alanına girmesi için Çeçenistan'da olduğu gibi 200 bin masum insanın ölmesi gerekiyor. Basİret, yâ hû! (Hakan Albayrak/ Milli Gazete)

Etiketler:
nalçik olayları

YORUMLAR

Fatal error: Uncaught Error: Call to undefined function mysql_query() in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/yonet/user.class.php:23 Stack trace: #0 /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/yorum.php(19): user->user() #1 /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/haberler.php(80): require('/home/nart/publ...') #2 {main} thrown in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/yonet/user.class.php on line 23