NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
35305319 - Adige Nise 15.MP3
1
35305319 - Adige Heku 01.MP3
4-5-6-7
8

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri

Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6
HULUSİ ÜSTÜN

HULUSİ ÜSTÜN 07.11.2005 - 16:30:52 MEHDİ NÜZHET ÇETİNBAŞ Çeşitli konferanslar vesilesiyle Anadolu�nun değişik şehirlerine gittiğimde sürekli Hulusi Üstün hayranlığıyla karşılaşırdım. İşin ilginç yanı, istisnasız herkesin Hulusi Üstün�ü, ileri yaşlarda bir Adige Thamadesi olarak algılıyor olmasıydı.
07-11-2005 - kez okundu

Şöhreti Anadolu Çerkes toplumu arasında bu derece yaygın olan Hulusi Üstün�ün o sıralar (2000�li yıllar) 26 yaşında bir Çerkes delikanlısı olduğunu söyleyerek, insanların hayallerindeki Hulusi Üstün�ü yıkmaya çoğu zaman cesaret edemedim.

Hulusi Üstün�ü 20-21 yaşlarında bir hukuk fakültesi öğrencisi olarak tanıdım. Katıldığı bir çok hikaye yarışmasında dereceler elde eden geleceği parlak bir yazar adayıydı.

1997 yılında yayınlanan Canlar isimli eseri PKK kurşunuyla şehit olan yakın akrabası ekseninde, anı ve deneme karışımı bir kitap olarak çıktı karşımıza.

Bir solukta okuduğum kitapla büyük bit heyecana kapıldım. Kuzey Kafkasya toplumu yeni bir Ömer Seyfettin, yeni bir Ahmet Mithat Efendi kazanıyordu.

Hulusi�yi Kafkas toplumu, Çerkes kültürü için yazmaya teşvik ettim. Hulusi bu teşvikleri, karşılıksız bırakmadı.

1998 yılında Kafkas Vakfı yayınları arasında çıkan �Gurbetten Çerkes Hikayeleri� isimli kitabıyla kalemini Çerkes kültürünün emrine tahsis ediyordu. Hulusi Üstün, rotasını Çerkes kültüründen yana çevirerek sürekli toplumu için yazdı. Ardı ardına eserler vermeye başladı.

Sayısını milyonlarla ifade etmesine rağmen, sanatçı yetiştirmekte sürekli sıkıntı çeken diaspora toplumu, geçmiş yazarlarımızda olduğu gibi Hulusi Üstün�ü de anlayamadı ve ona gereken değeri veremedi.

30 yaşında, altı kitap ve sayısız makalede imzası bulunan Hulusi Üstün hiçbir zaman mütevaziliği elden bırakmadı. Kafkasya ile ilgili dergilerde sıradan bir iki makale yayınladığı için kendini dev aynasında gören, yürüyüşünü değiştiren insanlara inat, Hulusi hep sıradan oldu.

Başkaları günlük hayatın meşgaleleri arasında savrulup giderken, o sanatçı duyarlılığı ile 24 saat Kafkasya ile haşır neşir oldu.

Sanal ortamda kalemşörlük yaparak şöhret olma yolunu seçenlere inat, Hulusi bir arının çiçeklerden bal elde etmesi misali, elinde not defteri ile her dinlediği anıyı ya da gözlemini titizlikle kaydetti. Sonra bu kayıtlar, karşımıza eser olarak çıktı.

2000 yılında kendisini, Kafkas-Çeçen Dayanışma Komitesi�nde çalışmaya davet ettiğimde, bu çalışmanın sonucunda ortaya bir eser çıkacağına kesinlikle emindim.

�Burası Çeçen Komitesi� isimli eseri, bu gözlemlerin ürünüdür. Hulusi bu toplumun yazarı olarak yazdı, yazdı, yazdı�

İlk yayınlandığı bir iki ay içerisinde beş altı yüz tiraj zor yakalayan bir okuyucu kitlesine sahip Kafkas diasporası için, eser ortaya koymak gerçekten bir fedakarlıktır. Bunu sadece Hulusi Üstün için değil tüm yazarlarımız için söylüyorum.

Özellikle Hulusi�yi yazdıklarından maddi bir karşılık beklemeden kalemini toplumun hizmetine adayan bir yazar olarak tanıdım.

Kafkas Vakfı yayınlarından çıkan Gurbetten Çerkes Hikayeleri, Burası Çeçen Komitesi gibi eserlerinin yayınından, tek kuruş telif ücreti talebi olmamıştır.

Eğer Hulusi Üstün, kalemini sınırlı bir okuyucu kitlesi için değil de 70 milyonluk Türk okuyucu kitlesi için kullansaydı çok daha başka yerlerde olurdu.

Hulusi�yi, Çerkes halkı için yazmaya teşvik etmekle acaba hata mı ettik? Ondaki cevheri, sınırlı bir sahaya yönlendirmekle yanlış mı yaptık. Şahsen bu konuda zaman zaman suçluluk bile hissediyorum.

Duygusal bir insan olan Hulusi�nin düşüncelerine ideolojik olarak yaklaşıp özel mailine hakaret içeren yazılar gönderen insanlar, Hulusi Üstün�ün tırnağı olamazlar.

Hulusi sen de hatalısın! Çok mütevazı ve alçakgönüllü davranıyorsun. Yazar dediğin, topluma tepeden bakar. Öyle olur olmaz her davete icabet etmez. Toplumla öyle haşır neşir olmaz. Sırça köşkte, fildişi kulelerde gizemli bir hayat sürer.

Sanatçı dediğin mutlaka sol, entel, sosyal demokrat gibi sıfatlar taşımalıdır, Türkiye�de. İnançlı ve muhafazakar insanların sanatçı olma ve sanatçı olarak anılma hakları yoktur.

Bir kesim de yazarlarını, Bektaşi�nin Kur�an�dan namaz ile ilgili hükümü çıkarması gibi yorumlar. Şamil Basayev ile ilgili yapılan konjoktürel yoruma, mal bulmuş mağribi gibi sarılanlar, Rusların Çeçenlere uyguladığı soykırımı sorgulayan yazılar karşısında ise sessiz kalırlar.

Hulusi bu ikiyüzlü çifte standardı sen benden daha iyi görürsün. Hristiyan misyonerleri ile ilgili yazdığın yazılara gelen tepkilere kızmışsın. Keşke o yazıda, Hristiyan misyonerine benim söylediklerimi de yazsaydın. Keşke Adıgey cumhuriyetinde dağıttıkları İncilleri ev ev toplayıp yerine Adıgeyce Kuran meali dağıttığımızı da yazsaydın.

Bizzat misyonerlerin yüzüne karşı, beş bin civarındaki İncili toplayıp hurda kağıtçılara nasıl sattığımızı söylediğimi de yazsaydın. İslam deyince kırmızı şal görmüş boğalar gibi salyalarını akıtarak saldırganlaşanlar, biraz daha öfkelenseydiler.

Kuzey Kafkasya halkları hiçbir zaman dini fanatizme esir olmamışlardır. Kuzey Kafkasya halkları arasında Müslüman olmayan halklara her zaman hoşgörüyle yaklaşılmıştır.

Dini fanatizmle suçlanan Çeçenlerin Abhazya bağımsızlık savaşına katılarak hayatlarını feda etmelerini nasıl izah ederiz? Kuzey Kafkasya�da dini fanatizm uygulayan bizzat Rusya�nın kendisidir. Eğer Kuzey Kafkasya halkı Müslüman olmasaydı, Ruslar bu katliamı yapabilirler miydi?

Hulusi, senin Hristiyan Ruslarla ilgili yazdığın kara mizahı bile anlayacak kapasitede olmayan insanlara kızıp yazmayı bırakman, papaza kızıp oruç yemek gibi oluyor.

Üzerine ölü toprağı serpilmiş, tepkisiz bir toplum için yazmak kolay değil. Ama unutma ki okuma alışkanlığı olmayan, eline kalem almayan sessiz bir çoğunluk var. Bunları sahaya indirmek zor da olsa imkansız değil. Sen de çok iyi biliyorsun ki bu sessiz çoğunluk senin gibi düşünüyor.

Hulusi kardeşim yaz, inadına yaz. Sadece Kafkasya için değil 70 milyon, yedi milyar için yaz. Sen sadece Kuzey Kafkasya insanının değil, tüm insanlığın yazarı olmaya layıksın.

Sen edebiyat vadisinde, daha yolun başındasın. Adım adım zirvelere doğru yol alman gerekir. Gün gelecek zirvelerde oturacaksın. Buna bütün kalbimle inanıyorum.

Türkiye�nin ve dünyanın yazarı olarak Çerkes kültürüne katkıların daha fazla olacak.

Çerkes öykülerinin yanında senden daha geniş kitlelere hitap edecek şeyler de bekliyoruz.



Etiketler:
hulusi üstün

YORUMLAR

Fatal error: Uncaught Error: Call to undefined function mysql_query() in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/yonet/user.class.php:23 Stack trace: #0 /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/yorum.php(19): user->user() #1 /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/haberler.php(80): require('/home/nart/publ...') #2 {main} thrown in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/yonet/user.class.php on line 23