SAMSUN BKD KAMUOYUNA DUYURU
NALÇİK OLAYLARI VE GELECEĞİMİZ
Yakın tarihi; savaşların, işgallerin, soykırımların ve sürgünlerin acı faturalarıyla şekillenen Kafkas dünyası, ders alınamayan tarihin, kaçınılamaz tekerrürüyle boğuşmaktadır. Günümüz Kafkasyası, zorbalığını gün geçtikçe daha da artıran sömürgeci Rus işgalcilerinin barbar şiddetiyle, hergün daha da kan kaybetmektedir.
09-11-2005 - 5 kez okundu
Rus gizli servislerinin planlı provokasyonları sonucu, "Kabardey-Balkar Cumhuriyeti"nin başkenti Nalçik'te, 13 Ekim 2005 tarihinde başlayıp birkaç gün süren talihsiz olaylar da bu acımasız sürecin yeni bir halkasıdır. Ağır sonuçlarını her zaman Kafkas insanının ödediği bu kanlı süreç son olaylarla yeni bir ivme kazanmıştır.
Derneğimiz bu gelişmeleri derin bir üzüntü ve endişe ile karşılamakta, şiddet sarmalında hayatını kaybeden tüm masumlara ve mağdurlara Allah'tan rahmet, yakınlarına da sabır ve metanet dilemektedir.
"Bu savaşlarda kaybettiklerimiz, ne kadar içimizi acıyla doldursa da, sömürgecilerin yüzyıllardır yokettiği maddi ve manevi değerlerimizin yanında hiç birşey değildir. Özgürlüğün ve millet olmanın bir bedeli vardır ve hepimiz şu veya bu şekilde ödemeye her an hazır olmalıyız."
Nalçik'te, "Kabardey-Balkar Cumhuriyeti"nin istihbarat ve güvenlik güçleri ofislerine "planlı bir nefs-i müdafaa saldırısı" düzenleyen "Camagat" örgütü de bu eylemi ile geri dönülemez bir yola girmiştir. Kendilerini "nefs-i müdafaa saldırısı"na sevk eden ana gerekçenin hergün "aşağılanmaktan, işkence görmekten" bıkmak ve "çarpışarak ölmeyi" istemek olarak açıklayan örgüt liderliği ayrıca, "Kokov Klanı" ile olan hesaplaşmalarını, "Camagat'ın teşvik ettiği bir politika" olmasa da gerilla savaşı yöntemiyle sürdürmek zorunda kalacaklarını bildirmektedirler.
"Çarpışarak ölmek" veya "Kokov Klanı'nından intikam almak" perspektifi her ne kadar yiğitçe olsa da son derece sığ ve kısır bir perspektiftir. Ne "Camagat" örgütüne ne de Kafkas halkına bir yarar sağlamayacaktır. "Camagat" mensuplarının girmiş olduğu geri dönülemez yolda önlerindeki tek seçenek; Kremlin merkezli provokasyonların sefil senaryolarında aciz figüranlar olarak kendilerini kurban etmek olmamalıdır.
Gelinen bu talihsiz nokta tarihimizde örneklerini defalarca gördüğümüz çıkmaz sokaklara işaret etmektedir. Tarih Kafkasya'da bir kez daha tekerrür edecekse, bizleri sadece kan, gözyaşı ve hüsran beklemektedir. Bu oyun bozulmalıdır.
Özelde Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde genelde tüm Kafkasya'da kötülüklerin ana kaynağı yerel "Klan"lar değil, Moskova'daki "Kremlin Klanı"dır. Yerel "Klan"lar Kafkasya'daki sömürgeci Rus işgal güçlerinin zavallı maşaları, işbirlikçileridir. "Camagat" örgütünün "Kokov Klanı"nından intikam alma hedefi sadece örgütü kısa vadede tatmin edecek fakat ana problemi çözmeyecektir.
Ayrıca çözüme katkı olarak sunulan, Kokov klanının dağıtılarak, "yeraltına itilen Müslüman cemaat"in legalize edilmesi seçeneği de; özgürce ve insanca yaşama isyanı ile ayağa kalkan "Camagat" örgütünü ve benzerlerini, sömürgeci Rus sistemine uysalca entegre etmek isteyen bir seçenek halini alabilir. Kafkas insanının özgürlük ve bağımsızlık arzuları iğdiş edilmemeli, doğru kanallarla geliştirilmeli, kadim ve kutsal mecrasına yöneltilmelidir.
Kafkasya'daki tüm sosyo-politik problemlerin çözümü, bölgedeki sömürgeci yapının sökülüp atılmasına bağlıdır. "Sömürgeci yapı", Rus işgal güçleri Kafkasya ötesine, kendi tarihsel sınırlarına çekildiğinde, bölge özgür ve bağımsız kaldığında, etkisini kaybedecektir. Bu da tarihsel birikimi ve tecrübesi ile bölgenin tek kurtuluş reçetesi olan "Bağımsız-Birleşik Kafkasya Hareketi"nin Hazar'dan Karadeniz'e tüm özgürlük aşığı direniş odaklarınca benimsenmesi ve pratiğe dönüştürülmesiyle gerçekleşebilecektir. "Camagat"da bu özgürlük aşığı direniş odaklarından birisi olmalıdır.
Samsun Birleşik Kafkasya Derneği
Etiketler:
samsun bkd kamuoyuna duyuru