HAYRİ ERSOY'DAN HINCAL ULAÇ'A:ÇADIR,OBA,GÖÇEBE
Merhaba Sayın Hıncal Uluç!
Amacım kesinlikle sizi rencide etmek değil. Ancak, Türkiye'nin en çok okunan gazetelerinden birindeki köşenizden, oldukça cesur eleştiriler yapabilen bir entelektüel olarak, eleştiriye de açık olacağınızı düşündüğüm için, kaleme aldığınız bir yazınıza naçizane bazı eleştiriler yapmak istiyorum. Öncelikle kendimi tanıtayım. Ben Hayri Ersoy. Araştırmacı ve yazarım. Otuz yıla yakın bir süredir Kafkasyalıları ve Kafkas Kültürünü inceliyorum. Türkçe, İngilizce, Rusça hatta Kafkas dillerinden yazılmış yüzlerce eser okuyup, yıllarca alan çalışması yapan biri olarak, genelde Kafkasyalılar, özelde de Çerkesler konusunda bir miktar birikim yaptığımı düşünüyorum. Bu bilgiler ışığında, Sabah Gazetesi'ndeki köşenizde yazmış olduğunuz Türklerin ve Kafkasyalıların ne yaman "göçebe" oldukları tezinize takılmış bulunuyorum.
14-11-2005 - 5 kez okundu
Evet, bu düşüncenizin en azından yarısında size katılıyorum, Türkler tarihin en köklü göçebe kavimlerinden biri. Bunu anlamak için, sadece kullanılan Türkçeye bakmak yeterli olur. Çünkü göçebelikle ilgili hemen her kavram Türkçenin içine ince ince işlemiş durumda. Gelelim Çerkeslere, Kafkasya'ya göçebe olarak gelip yerleşmiş olan Karaçay-Malkar dillerinin dışında, hemen hiçbir Kafkas dilinde göçebelikle ilgili en küçük bir tanım yada kavram olmadığını biliyor musunuz Sayın Uluç? Evet, gerçekten de göçebelik tanımları Kafkas dillerinde hiçbir şekilde yer bulamazken, yerleşik hayatla ilgili düşünebileceğiniz hemen her tanım, belki de yaşayan başka hiçbir dilde olmadığı kadar zengin bir şekilde, ailenizde konuşulan Çerkesçede yer almaktadır. Örneğin, EV,KÖY,KÖYLÜ, ÇİFTÇİ, TARLA, DEĞİRMEN, PULLUK, KAZMA, ARABA, AHIR, AMBAR vs. Yerleşik yaşamla ilgili bu sözcük zenginliğinin yanında, ne Adigecede, ne Abhazcada, nede başka bir Kafkas dilinde, ÇADIR, OBA, GÖÇEBE gibi konar göçer toplumlara ait en temel sözcükler bile bulunmamaktadır.
Sayın Hıncal Uluç, sizden ricam, gazetedeki köşenizde bu yanlışınızı olgunlukla düzeltmeniz ve mümkünse bundan sonra Çerkeslerle ilgili ya hiç yazmamanız, yada yazarken bilen birilerine danışmanızdır. Ailenizde yaşanan Çerkeslik bizim bildiğimizden çok farklı olabilir. Ama, Kafkas kültürü gibi binlerce yıllık bir YERLEŞİK YAŞAM geçmişi olan bir kültürün ana hatlarını kendi aile içi ilişkilerinizle belirleyemezsiniz.
Saygılar sunuyorum.
Hayri Ersoy
(araştırmacı, yazar)
Etiketler:
hayri ersoy hıncal ulaç