NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
4WORED3.MP3
9
3
10
35305319 - Adige Heku 01.MP3

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
HOCAEFENDİ'YE SORULAR(ÇEÇENİSTAN YORUMU)

Teşbihte hata olmasın, büyük adamlar harddisk gibidir. Tuşa basmadıkça ekrana bilgi yansıtmazlar. Sual sormak suretiyle bilginlerin tuşuna basabilirsiniz. Onlar da size cömertçe bilgi verirler. Bana ait sorular vardı; ancak Hocaefendi'nin yanına girmeden o anda sipariş de aldım. Görüşebildiğimiz sınırlı zaman diliminde birkaç sual sorabildim.
24-11-2005 - 5 kez okundu

Aslında Hocaefendi interaktif cevap vermeyi seviyor. Sorular onun zihnini harekete geçiriyor. Belli ki çok okuyor. Seçerek okuyor. Okuması hem dikey hem yatay. Yani bir anda hem geçmiş ilimleri hem modern dünyaya ilişkin gelişmeleri takip ediyor. Türkçeyi çok iyi kullanan birkaç ustadan biri olması hasebiyle, insan bazan hitabetine kapılıp asıl konuyu unutuyor. Bir soruya öylesine geniş bir ufuk çizerek cevap veriyor ki sanki tarih, ana kaynaklar elinin altında.

Hocaefendi'ye üç ana grupta sual sordum: a) İslami (örneğin ilk günah, yasak meyve, tasavvuf); b) Siyasi (İslami akımların siyasi ve ulusal yönelimleri); c) Aktüel (hareketin devletle ilişkisi, dinler arası diyalog ve misyonerliğe katkı sağladığı yolundaki suçlamalar). Suallerin de üç amacı vardı: Öğrenmek, düşüncelerimi test etmek ve bazı konulara (mesela bazı itham ve suçlamalara) açıklık getirmesini sağlamak. Sağ olsun, büyük bir açık yüreklilikle ve çok sayıda önemli gazeteci ve zevatın olduğu mecliste hepsine cevap verdi. Korkusu olmayanın dili ve üslubu rahat olur.

Burada sadece bir soru ve cevaptan söz edeceğim: Uzun zamandır zihnimi meşgul eden bir konu vardı. Kendi kendime şunu soruyordum: Bir Müslüman'ın fert ve topluluk olarak dünya hayatındaki cehdinin nihai amacı nedir? Cehd, mücahede ve cihadın iki hedefi olduğunu düşünüyorum: 1) Allah'ın rızasına uygun yaşayabileceği, helal ve haramı hayatında tesis edebileceği özgür bir ortama kavuşması; 2) İslami hakikatleri başkalarına tebliğ edebileceği, ifade özgürlüğüne sahip olabileceği imkan, güç ve araçlara sahip olması.

İslam'ın siyasi boyutu üzerinde çokça kafa yormuş ve yazmış biri olarak bu iki hedeften vazgeçilmeyeceği kanaatindeyim. Bu konuya 'Din, Devlet ve Demokrasi' adlı kitabımda kısaca değinmiştim. (2001, İstanbul, s. 122 vd.)

Pekiyi, eğer bu iki talebin karşılandığı siyasi, sosyal ve hukuki bir vasat temin edilmişse, Müslümanların son derece küçük azınlık olduğu bir yerde illa da bağımsızlık savaşı vermek gerekir mi Her Müslüman küçük azınlığın bağımsız bir ulus devlet kurması dinin olmazsa olmaz emri mi Mesela 150 milyonluk devasa Rusya denizinde, küçücük bir Müslüman ada olan Çeçenlerin illa da bağımsız bir devlet için savaşmaları gerekir mi 1994 anlaşması onlara takviye edilmiş bir özerklik veriyordu; öylesine ki İslam hukukunu uygulayabiliyorlardı. Kendi kaynaklarına büyük ölçüde sahiptiler, kimse onlara dil veya kültürel yönden bir empozede bulunmuyordu, sadece dış meselelerde Rusya'ya bağlı kalacaklardı. Şartları daha da iyileştirilebilirdi. Bilindiği üzere Dağıstan'a saldırı oldu ve ilk günden konulan hedefe ulaşmak üzere silaha sarıldı. O günden bugüne kadar on binlerce insan hayatını kaybetti, bir nesil helake uğradı, siviller öldürüldü. Acaba bu doğru bir siyaset miydi?

Eğer özerklik çerçevesinde Çeçenya'da bir Müslüman toplum ortaya çıkıp enerjisini bağımsız 'bir ulus devlet' için değil de, komünizmden yeni çıkmış bütün eski Sovyetlere İslamiyet'i tebliğ etmeye, güzelliklerini anlatmaya hasretseydi, acaba İslamiyet bir anda dalga dalga bütün Rusya'ya yayılmaz mıydı? Var olan tüm olumsuzluklara ve aksi propagandaya rağmen İslamiyet Rusya'da yayılıyor. Bu maliyeti çok yüksek savaş, söz konusu yayılmanın hızını kesmedi mi Dünyanın diğer bölgelerinde Müslümanların giriştiği mücadele ve savaşların önemli bir kısmı bu çerçevede ele alınamaz mı ?

Bu suali konuyla ilgili düşüncelerimin isabet derecesini test etmek gayesiyle Hocaefendi'ye sordum. Beni teyit etti ve elbette uzun açıklamalarda bulundu. Buna çok sevindim. Ama benden daha çok sevinen Kazan'dan gelen Tatar heyeti oldu. Özel olarak bu soru için bana teşekkür ettiler, çok rahatladıklarını, bundan sonra ne yapmaları gerektiğini iyi anladıklarını ifade ettiler. (ALİ BULAÇ/zaman.com.tr)

Etiketler:
hocaefendi sorularçeçenistan yorumu

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır