Sayın Savcı!

Dün NTA'nın bildirildiği üzere siz, ırkçı ve ulusal düşmanlık yaratmakla suçlandığım davam ile ilgili hukuki işlemler konusunda konuşurken gazetecilere "Dmitriyevsky'nin hapse atılacağından eminim ve davacı olan devleti destekleyen biz, hapis isteminde bulunacağız. Diğer uluslarla iyi ilişkiler geliştiren ve devam ettiren çok uluslu toplumlar için gazetelerde uluslararası düşmanlık çıkarmaya yönelik makalelerin yer almaması çok önemli. Ben, kendi adıma istikrarı bozan etkenlere izin vermeyeceğim" demişsiniz.

Sorumsuzca sarf ettiğiniz sözlerden dolayı dikkatinizi şuna çekçek istiyorum: bir avukat olarak Rusya Federasyonu Anayasası'nın 40 nolu maddesinin birinci paragrafında yer alan "Bir şahıs, suçu yasalara göre ve resmen kanıtlanmadıkça masumdur ve mahkeme ona ceza veremez" ifadesinden haberiniz vardır.

Düşmanlığı kışkırtıcı diye tanımladığınız makalelerde yer alan ne Mashadov nede Zakayev eşkıyalık ya da herhangi bir suçtan yargılanmamışlardır. Tam tersine, 12 mayıs 1997'de Rusya Federasyonu Boris Yeltsin Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'nin Devlet Başkanı Aslan Mashadov ile "Barış ve karşılıklı ilişkilerdeki prensipler" konusunda bir anlaşma imzalamıştır. Bu belge "Rossiyskaya Gazeta"da resmen yayınlanmış ve anlaşmayı yapan taraflardan biri yada Rusya Federasyonu Anayasa mahkemesi tarafından belgeye itiraz edilmemiştir ve hala geçerlidir. Makalelerimdeki önemli şahısların, kanunun objektif bir hizmetçisi olarak değil de kontrolsüz, histerik bir politikacı gibi görülmesinin sebebi bu.

"İstikrarı bozan etkenlere" gelince bana göre, şehir halkı tarafından açıkça desteklenen Yahudi karşıtı yayınları açıkça "görmezden gelen" Nizhegorodskaya savcılığı tarafından yapılan tam olarak bu! Savcılık güvenlik güçleri tarafından yapılan işkencelerle ilgili yapılan başvurulara ilişkin açılan ve uzun süre devam eden soruşturmaları ihmal etmiş gibi görünüyor. Nizhegorodskaya, işkence ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gönderilen dilekçelerin çokluğu açısından rekor kırdı.

Beni suçladığınız yazılara gelince bu yazılarda "ırkçı", "ulusal" yada "sosyal düşmanlığı körükleyen" hiçbir ifade yer almıyor. Bu sadece benim değil saygı duyulan Uluslararası Af Örgütü ve Uluslararası Helsinki Federasyonu'nun da fikri.

Tüm yaptıklarım Rus hükümetinin Çeçenistan'daki uyguladığı politikaya, ciddi insan hakları ihlallerin yapan güvenlik güçlerine ve askeri suçlar işleyen görevlilere, savaşın devam etmesinde istekli olan Putin rejimine karşıdır. Eğer Kremlin'dekileri ayrı bir ırk ve askeri suçluları bir sosyal grup olarak değerlendirmezseniz faaliyetlerim hiçbir şekilde ırklara, milletlere, sosyal gruplara ya da bu gruplara üye şahıslara yönelik değildir.

Sayın savcı! Siz kanunun hüküm sürdüğü bir ülke olan ülkemizin adını kötülüyorsunuz. İnsanlara karşı suç işleyen yetkilileri sert bir şekilde eleştirdiğim için beni cezalandırmaya çalışarak anayasaya karşı geliyorsunuz.

Siz Çeçenistan'daki barışseverleri susturmak istiyorsunuz. Ama bu imkansız sayın savcı! Bizi hiçbir zaman susturamayacak ya da köleler korosuna katamayacaksınız.

Her şeyi yaptık ve Kuzey Kafkasya'da barış ve istikrarın sağlanması için böyle devam edeceğiz. Sizin boş çabalarınıza rağmen başarılı olacağız.


Çeçen-Rus Dostluk Derneğinin Başkanı ve "Right-Defence" gazetesinin Genel Editörü.

CA/SEV

Etiketler:
susturamayacaksınız!