2005 yılı bütçesinde, nereye kullanıldığı belirtilmeyen 500 Milyon Lari'lik bir açığın bulunması, ayrıca 2006 yılı bütçesinde de milyonlarca Lari'nin nereye tahsis edildiği gösterilmeden "gerekli ödemeler için kullanılacaktır" ibaresine yer verilmesi, bütçedeki bu kalemlerin Saakasvili'nin özel ordusunun harcamaları için ayrıldığı yorumlarının yapılmasına neden oluyor.


Gürcistan Güvenlik eski Bakanı ve İleri Gürcistan Hareketi Lideri Irakli Batiashvili konuya ilişkin olarak; Saakasvili'nin, koruma kadrolarına güvenmediği için böyle bir girişimde bulunduğunu belirtti. Ancak, özel birliklerin oluşturulması ile görevlendirilen, Parlamento Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı Niko Ruruva ve kardeşi Davit Ruruva'nın çok sayıda suç olayına karışmaları ve Gürcistan kamuoyunda şaibeli kişiler olarak tanınmaları büyük bir çelişki olarak gösteriliyor.


Sosyo-ekonomik durumu giderek kötüleşen Gürcü halkının da gelişmeler karşısındaki rahatsızlığının ileri seviyeye ulaştığı belirtiliyor. Halkın % 87'sinin gelirinin, 2003 yılına oranla daha düşük seviyeye indiği, devlet bütçesi'nin 5 kat büyütülmesine rağmen bunun kamu çalışanlarının maaşlarına yansıtılmadığı, sadece gümrük görevlileri, polis ve askeri personelin maaşlarında nispi iyileştirme yapıldığı ifade ediliyor. Sadece tarım sektöründeki işsizliğin % 3 oranında arttığı Gürcistan'da, küçük/orta ölçekli sanayi ve ticaret kuruluşlarından % 15'inin faaliyetlerine son verdiği ifade edildi.


Kamuoyu Araştırma Şirketleri'ne yüksek miktarlarda para ödenerek yaptırılan anketlerde Hükümetin reytinginin yüksek gösterilmesinin sağlandığı iddia edilirken, Gürcistan İşçi Partisi Lideri Salva Natelashvili'nin ithamları da Gürcistan Devlet Başkanı Mikhail Saakasvili'nin güvenirliğini daha da zora sokan bir ortam yarattı.


RF'nin, Gürcistan ve Ermenistan'a yaptığı gaz sevkıyatını durdurmasına neden olan K.Osetya/Verhnilars Bölgesi'ndeki patlamanın, Saakasvili'ye bağlı özel birlikler tarafından gerçekleştirildiğini iddia eden Natelashvili, Saakasvili'nin, kamuoyunda reytinginin düştüğü dönemlerde benzer olaylara başvurduğunu ve bilahare TV kanallarında milliyetçi açıklamalar yaparak halka hoş görünmeye çalıştığını ileri sürdü. Saakasvili'nin RF'deki üst düzey yöneticilerden izin alarak para karşılığı bu açıklamaları yaptığını belirten Natelashvili, Saakasvili'nin Tiflis Belediye Meclisi Başkanı olduğu dönemde de, Vladimir Jirinovski ile danışıklı söz düellosuna girmek suretiyle milliyetçi söylemleriyle halk nezdinde popülaritesini yükselttiği, hatta bunun karşılığında RF'li gazeteci Svetlana Sarokina aracılığıyla Jirinovski 'ye 100.000 ABD Doları gönderdiği iddialarında bulundu.


Söz konusu gelişmelere ilaveten, Soros Fonu'nun Gürcistan'daki faaliyetlerini ve Saakasvili'nin Soros yanlısı politikalarını protesto etmek amacıyla, Anti-Soros Hareketi'nin düzenledikleri gösteriler sürekliliğini koruyor. Diğer yandan Genç Avukatlar Derneği Yönetimi de, kendilerini istifaya zorlamak maksadıyla hükümetin uyguladığı baskılara direneceklerini belirten bir açıklama yaptı.


Gürcistan'da Saakasvili karşıtı tutumun giderek gelişmesi, iktidarda bulunan Milliyetçi Hareket Partisini harekete geçirdi. Bu çerçevede; SSCB döneminde KGB'nin teklifi üzerine oluşturulan ve eski Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze döneminde de faaliyetlerini sürdüren "Kanunieri Kurdi Sistemi"nin kaldırılmasına yönelik bir yasa teklifi hazırlandığı öğrenildi.


"Kanunieri Kurdi", güvenlik birimlerinin kontrolü sağlayamadığı meskun mahaller ve ceza evlerinde güvenliğin sağlanmasında, bu mahallerde etkinliği bulunan kişilerin kullanılması esasını içeren bir sistem olarak tanımlanıyor.


Tiflis, Kutaisi ve Batum'da bulunan ceza evlerindeki mahkumlar, Kanunieri Kurdi Sistemi"nin kaldırılmasına yönelik girişimleri protesto etmek amacıyla gösteriler yapıyorlar ve Gürcistan geri adım atmadığı sürece gösterilere son vermeyeceklerini ve eylemlerin ülke genelindeki ceza evlerine yayılacağını belirtiyorlar.


Tiflis Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Agordzineba Partisi eski milletvekili Guram Saradze, Gürcistan cezaevlerinde yaşanan eylemler ile ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında; "Hükümetin, yönetim muhalifi olan siyasi mahkumları öldürtme planları çerçevesinde "Kanunieri Kurdi Sistemi"ni kaldırma bahanesiyle cezaevlerinde karışıklıklar çıkardığını ve 10'dan fazla kişinin bu esnada öldüğünü, mahkumların "Kanunieri Kurdi Sistemi"nin kaldırılmasını istemediklerini ve hükümetin de bunu kaldırmaya gücünün yetmeyeceğini" vurgulayan bir konuşma yaptığı ifade ediliyor.

Diplomatikgozlem.com

Etiketler:
saakasvili zor günleri