Aylar öncesinden İstanbul'da yapılması planlanan DÇB Genel Kurulu'na izleyici olarak katılma talebini gerek yazılı gerekse sözlü olarak DÇB Organizasyon Komitesi'ne ileten Ajans Kafkas, bu müracaatlarına bir cevap alamadı. Ancak Kurul toplantısından bir gün önce DÇB Organizasyon Komitesi üyeleri Aytek Kurmel (Bağlarbaşı Kafkas Derneği Yönetim Kurulu üyesi) ve Orhan Özmen (Uzunyayla Kafkas Deneği Başkanı), kurul öncesi yapılan toplantıda Ajans Kafkas'ın Genel Kurul'a alınmaması yönünde bir karar verildiğini açıkladı.


Ajans Kafkas ile birlikte Birleşik Kafkasya Dernekleri, Kafkasya Forumu gibi diğer sivil toplum örgütlerinin de Kurul toplantısına izleyici olarak katılımlarının kabul edilmediğini ifade eden Komite üyeleri, bu vetonun gerekçesi olarak da şunu gösterdi:


"Kafkas Federasyonu'na bağlı derneklerin dışındaki sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra, Sarı Basın Kartı'na sahip olmayan basın mensuplarının Genel Kurul toplantısına alınmaması yönünde verilen karar."


Kafkasya'daki ekonomik, siyasi, kültürel ve sanatsal birçok gelişimi takip ederek Anavatan ve diyaspora arasındaki ilişkiyi kurduğu haber ağıyla sağlamlaştırma gayretinde olan bağımsız bir haber ajansı olan Ajans Kafkas, ortaya konan bu anti-demokratik ve basın özgürlüğü karşıtı tavrı kınamaktadır.


DÇB'nin daha önce Kafkasya'da düzenlediği tüm genel kurullarında dile getirilen ve KAF-FED'in DÇB'yi dünyaya açma, şeffaf bir oluşum ortaya koyma amacıyla Kafkas diyasporasının en yoğun olarak yaşadığı Türkiye'de yapılması için gösterdiği gayretlerin ve söylemlerin içinin ne kadar boş ve gerçeklikten uzak olduğu, bu genel kurul öncesi

alınan anti-demokratik kararla bir kez daha gözler önüne serilmiştir.


Kuruluş amaçlarının en başında "Dünyadaki tüm Çerkeslerin ve Anayurtta yaşayanların ilişkilerini artırmak ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek" yer alan Dünya Çerkes Birliği, kendi amaçlarının aksine hareket etmekle beraber, basın özgürlüğüne balta indirmekte, ayrıca adının başındaki "Dünya" sıfatına uygun bir tavır ortaya koymaktan çok uzak durmaktadır.


İfade ve basın özgürlüğünün dünya ekseninde kabul edildiği ve temel insan hakları dahilinde görüldüğü bir ortamda, DÇB'nin sergilediği bu statükocu, baskıcı, anti-demokratik ve bağnaz tutum, akla, mantığa, hukuka ve bilime ters düşmektedir.


SEV

Etiketler:
dçb ajans kafkas vetosu