NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
10
13
35WERE~1.MP3
4WORED3.MP3
4-5-6-7

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
ADİGE GELENEKLERİ

Адыгагъэ (ADIGELİK) İnsan yaşamına, hayat biçimine yönelik olarak Adıge töresinin koyduğu tüm kuralları kapsar. Adıgelik insani özelliklerimizi, saygı ve sevgiyi, doğruluk, adalet, cömertlik cesaret ve insana dair benzer tüm erdemleri kapsar. Адыгэ хабзэ (ADIGE TÖRESİ) Adıge toplumunun yaşayış biçimini, birbirilerine karşı ve cemiyete karşı ilişkilerini yükümlülüklerini düzenleyen kurallar toplamıdır. Düğün cenaze ve benzer toplantıların da ana kuralları xabzeye göre tayin olunur.
25-05-2006 - 5 kez okundu




Батырыбжьэ (BATIRIBJ'E) Cemiyet ilişkilerine yönelik bir gelenektir. Örneğin bir kimse bir grubu çalıştırır, ot biçtirir veya odun kestirir veya benzer bir başka iş yaptırırsa grubun içerisinden en mahir ve çalışkan kişiye veya o grubun önce gelen bir bireyine x"uex"u (teşekkür) yapılarak bir bardak (veya kepçe) maksıme ikram edilir. Buna batırıbj'e adı verilir. Daha sonraları sadece bu koşullara bağlı olmaksızın önemli bir iş başaran, bir kahramanlık gösteren veya cemiyetin sevgisini ve takdirini kazanan kişilere verilen bu tür ikrama da batırıbj'e adı denilmeye başladı.


Башхуaпэ (BAŞHUAPE) Gelin alma geleneğinin bir parçasıdır. Yeni gelin bir süre sonra ailesini ziyarete geri götürüldüğünde kaynı ve görümcesi gelini görmeğe giderlerdi. Ziyarete giden kişiler gittikleri yerdeki çocuklara verilmek üzere ayna, tarak, çorap, sabun ve benzer küçük hediyeleri bir sopaya takarak hazırlarlardı. Bu geleneğin adı Başhuape'dir.


Бэракъбла (BERAKBLA)Düğün geleneklerindendir. Nikah kıymaya gelen kafile ayrılırken bayrağa deri şapka, deri gömlek, tülbent, tarak, ayna vb küçük hediyeler iliştirilerek giden gruba verilirdi, bu bayrak hediyerlerle süslenmiş olarak aslında evlenecek oğlanın halası tarafından getirilirdi kız evine. Nikahtan dönen kafile bu bayrağı salimen döndükleri eve ulaştırmaya çalışırken kafileye rastlayanlar ise bayrağı ele geçirmeye çalışırlar, kafiledekiler böyle oyunlar ve eğlencelerle güle oynaya gidip dönerlerdi. Bu gelenek 1950-1960 yıllarına kadar devam etti, günümüzde çok seyrek olarak bu geleneğin uygulandığını görmekteyiz.


Гуф1апщ1э 1энэ (GUF'AP'Ş'E IANE) Müjdeli bir haber, sevindirici bir bilgi getiren kişi eğer belirli bir yaşın üzerinde ise ona (guf'ap'ş'e) müjdeli haber için ödül olarak para veya benzer bir hediye verilmezdi. Bu kişi belirli bir yaşın üzerinde ise ona bir koyun (veya kişinin gücüne ve haberin önemine göre tavuk, kaz, hindi benzeri) kesilir güzel bir sofra donatılarak misafir edilirdi.


Псыхэгъэ. (PSIXEĞE) Yas ile alakalı eski bir gelenektir. Eskiden suda boğulan ve cesedi bulunamayan kişinin boğulduğu veya suya kapıldığı yere gidilir kadınlar o su kıyısında ağlayıp ağıt yakarken erkekler de dualar ederlerdi.


Гъэф1эж (ĞEF'EJ) Evlilikle ilgili bir gelenektir. Eski dönemlerde bir kız ile ailesinin izni olmadan kaçırılarak evlenilmişse aileler arasında husumet ve düşmanlık doğmaması için yaşlılar bir araya toplanarak iki tarafı barıştırmak için arabulucu olurlardı. Böyle zamanlarda damat belirlenen başlığın dışında olmak üzere gelinin anne babasına bir at veya bunun karşılığı para veya kıymetli hediye verirdi. Гъэф1эж (ĞEF'EJ)bu hediyenin adıdır. Anayurtta sovyet idaresinin kurulması ile birlikte gelenek ortadan kalkmıştır.


Гъуэгудэгъазэ (Ğuegudeğaze)Büyüğü ve misafiri yücelten bir gelenektir. Eskiden yolculuk esnasında bir misafirle karşılaşıldığında ona verilen değerin gösterilen saygının bir göstergesi olarak geriye dönülür ve misafir teşekkür ederek geri dönülmesini isteyinceye kadar ona eşlik edilirdi.


Жьагъэхэх (J'AĞEHIEH) Eski düğün töresindendir. Evlenecek olan genç yanına arkadaşlarını da alarak dağdaki sürü çobanlarını dolaşırdı. Gittiği çobanlar geleneğe uygun olarak bir koyun verirlerdi ve bunun adına Жьагъэхэх (J'AĞEHIEH) denilirdi. Toplanan koyunlar düğünde gelen misafirin doyurulmasında kullanılırdı. Gelenek 1940'lı yıllarda ortadan kalktı.


Мэрем мэкъуауэ. (MEREYM MEK"UAUE) :Günlük yaşama dair gelenektir. Eskiden Başında aile reisi veya çalışabilir erkeği olmayan ailelerin ot ve ekinini biçmek için insanlar bir gün toplanır hep birlikte o aileye yardım ederlerdi. Bu geleneğin adı Mereym mek"uaue idi.


Iурыц1элъ (UıRIT'SELH) Düğün ile ilgili gelenektir. Wuneyişe olarak adlandırılan yeni gelinin büyüklerle tanıştırılma merasimi sırasında gelinin dudaklarına yağ, bal ve şeker ile hazırlanmış bulamaç sürülür. Bunun anlamı yeni gelinin o ailede tatlı dilli mutlu ve huzurlu olması dileğinin ifadesidir. Gelenek günümüzde hala devam etmektedir.


Щыгъынгуэшыж (ŞIĞINGUEŞIJ) Cenaze ve yas ile ilgili gelenektir. Bir kişinin ölümünden 1 yıl sonra onun elbiseleri ve silahları dağıtılırdı. O gün at yarışı yapılır ve kazanan kişiye giysilerin silah ve gereçlerin iyileri verilmek üzere ölen kişinin eşyaları dağıtılırdı. Bu gelenek günümüzde de devam etmekle birlikte uygulama biçimi değişmiştir. Günümüzde bu tür eşyalar fakir ve ekonomik yönden yetersiz olanlara veya din işleri ile uğraşanlara verilmektedir.


Шуук1э плъак1уэ (ŞUUK'E PLHAK'UE) Düğün ile ilgili gelenek. Düğüncü giden grup hızlı bir at üzerinde birisini de beraberinde götürürdü. Kafilenin en arkasından gelen bu kişinin görevi düğün gelenekleri ve şakaları arasında yer alan şapka kaçırma gibi bir durumla karşılaşıldığında bu kişinin görevi yetişerek müdahale edip şapkayı geri getirmekti. Bu görevi yapan kişi Шуук1э плъак1уэ (ŞUUK'E PLHAK'UE) olarak adlandırılırdı. Gelenek 1930'lu yıllarda ortadan kalktı.


Уэкъулэ. (Wuek"ule) Cemiyet yaşantısına dair gelenektir. Bir kişi başına bir kaza bela veya felaket gelir, varlığını ve ekonomik gücünü kaybederse yolculuk azığını temin ederek bir arkadaşına gider ve insanlardan yardım beklediğini sözleri ile belli ederdi. O cemiyette bir yardım başlatılır ve gelip gidenler bu kişiye güçleri oranında destek olurlardı. Bu geleneğin adı Уэкъулэ. (Wuek"ule) idi.


Фэц1ынэгъэт1ылъ (Fetsıneğet'ıl"h) Adıge düğün geleneğindendir. Yeni gelin eve girerken kapı ağzına serilen yaş deri üzerine ilk adımı atarak durur daha sonra evin içerisinde alınırdı. İnanışa göre bu şekilde karşılanan gelinin yeni evindeki yaşamı o deri gibi yumuşacık olur, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürerdi. Gelenek günümüzde de uygulanmaktadır.


Тешанк1эгъэк1эрахъуэ (TEŞANK'EĞEK'ERAH"UE)Gelini arabaya bindirip ayrılırken gelini götürenler gelin arabasını sağa doğru yürüterek evin önünde üç tur attırmak için çalışırlardı. Kız tarafından olanlar ise arabayı sol tarafa doğru sürmek için uğraşır diğer tarafın karşısına geçerlerdi. Burada inanışa göre gelin arabası sağa doğru yönelirse yeni evde erkeğin sözünün, tersi olursa kadının sözünün geçeceğine işaret sayılırdı. Tamamen güce dayanan bir mücadele,bir oyun olan bu gelenek zaman zaman kavga ve tatsızlıkla son bulurdu.Gelenek zaman içerisinde yokoldu.


Тешэрып1апщ1э (TEŞERIP'AP'Ş'E) Çok eski dönemlerde olan bir gelenektir. Prens evlendiğinde gelin bir soylunun evinde bir yıl süre ile kalır daha sonra prensin evine gelirdi. Prens gelini bir yıl süre ile ağırlayan soylu aileye kendi hizmetindeki bir hizmetkar aileyi ve gelini getirdikleri atları hediye ederdi. Bunun adı Тешэрып1апщ1э (TEŞERIP'AP'Ş'E) idi.


Пехьэжьэ (PEHIEJ'E) Düğün geleneklerindendir. Düğün kafilesi dönerken düğünün sahibi aile düğüncüler için yiyecek ve içecekler hazırlatarak köye yaklaşmakta olan kafileyi karşılatır ve köyün girişinde yenilir içilir daha sonra köye girilirdi. Bu şekilde düğün kafilesini karşılamak üzere gönderilen yiyecek ve içeceğin adı Пехьэжьэ (PEHIEJ'E) idi. Gelenek artık uygulanmamaktadır.


Нысащ1эзэгуэгъэп (NISAŞ'EZEGUEĞEP) Eskiden Adıgeler geline bir yıl süre ile dışarı işi yaptırmazlarmış. Bu sürenin sonunda geline önce su getirme işi verilirmiş, gelin suya giderken yanına tarak, ayna, tülbent, toka vb. küçük hediyeler alır bunları yolda karşılaştığı insanlara hediye edermiş. Bu, insanların yeni gelinle ilk karşılaşmalarında "boş kova ile karşıladı" denilmemesi için yapılırmış. Yeni gelinle su getirirken karşılaşan kimselerin suyu döküp gelini yeniden suya gönderme hakları varmış gelenek gereği. Bu şekilde gelinin sabrı sınanır suyu getirinceye kadar gelinin defalarca geri döndürüldüğü olurmuş. Gelenek 1930 - 1940 arası yıllarda ortadan kalktı.


Хасэ мывэ (XASE MIVE [NIVE]) Söylencelerde bahsedildiğine göre bir zamanlar psıj nehrinin doğduğu yerde bir ev varmış ve Adıgeler toplantılarını bu evde yaparlarmış. Bu evin yanında, üzerinde at ayağı ve köpek ayağı işaretleri olan bir büyük taş varmış. Toplantı taşı olarak adlandırılan bu taşın bir bölümündeki delik insanların doğru söyleyip söylemediklerini anlamak için kullanılırmış. İnanışa göre insan ne kadar şişman olursa olsun eğer doğru söylüyorsa bu taşın deliğinden geçermiş, eğer yalan söylüyorsa insan zayıf olsa bile geçemez o delikte sıkışır kalırmış. İşte bu taşın adı Хасэ мывэ (XASE MIVE [NIVE]) toplantı taşı olarak söylencelerimizde yer alır.


Мысостей бжьищ. (MISOSTEY Bj'iŞ') Davet ve şölen sofrasında uygulanan gelenektir. Geç kalan ve sofraya oturulduktan sonra gelen kişiye peşpeşe üç kadeh içki içirilir. Мысостей бжьищ. (MISOSTEY Bj'iŞ') bu içkinin adıdır. Geleneğin başlangıcı olarak farklı olaylar anlatılır, fakat gerçeğe en yakın olanı şudur: 18 yüzyılda büyük Kaberdey toprakları Pşı Hatokhşokue , Pşı Mısost , Pşı Janbolet'in kontrolündeymiş. Toprağı ve idareyi paylaşamayan bu üç prens sürekli çatışırlar onların mücadelelerinde suçsuz insanlar zarar görür can verirmiş. Sonunda bu duruma son vermek üzere halkın ileri gelenleri toplanarak prensleri barıştırıp anlaştırarak sulh etmeye karar vermişler. Pşı Mısost'un evinde toplanılmış, barışmanın şerefine sofraya üç kadeh içki konulmuş fakat pşı hatokhuşokue ve pşı janbolet içkilerde zehir olabileceği şüphesi ile içmekte tereddüt etmişler; bu durumu farkeden pşı Mısost onların bu şüphesini ortadan kaldırmak için her üç kadehi de arka arkaya alıp içmiş. Sözcük dilimize ve geleneğimize buradan girmiştir.

meriç YILDIZ

Etiketler:
adige gelenekleri

YORUMLAR
bahtiyar Lütfen yazılarda kaynak gösterin.
Bizim her yazıyı araştırma imkanımız yok ..

Ben yazının gerçek kaynağını yazıyorum..
Yazının Kaynağı .
Adige Psalhe gazetesinin değişik sayılarından
Derleyen : Sokhur Zaline
Çeviri : Ergün YILDIZ
janserey77 Bence de bir toplum kendi öz varlık ve değerleriyle baki kalabilir ve yıkılmaz.İşte bende bizim ÇERKES TOPLUMU olarak bu güzel değerlerimize sahip çıkmamız gerekiyor diyorum.Bu güzel geleneklerimizi bizlere hatırlattığınız için ve siteye yazdığınız için size teşekkür ediyorum.Umarım sizde yazmaya devam edersiniz.BAŞARILAR.....
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır