NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
4WORED1.MP3
11
9
4WORED3.MP3
35WERE~1.MP3

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
TÜRKİYE'NİN ÇERKES REALİTESİ(ZAMAN)

Türk milleti, kan bağı üzerine kurulu, etnik, ırka dayalı bir millet değildir. Türkiye Cumhuriyeti açısından Türk milleti, yurttaşlarından oluşur. Yurttaşlarımızın hepsi kendini Türk saymayabilir; ama hepsi vatandaşlığın getirdiği haklardan yararlandıkları gibi sorumluluklarla da yükümlüdürler. Kendini Türk sayan büyük çoğunluk içinde, etnik olarak Türk, yani Orta Asya kökenli olanların payının ne olduğunu bilemiyoruz; ama bu payın sınırlı olduğu muhakkak. Kişiyi Türk kılan, etnik kökeni ya da dinsel inancı değil, Türk milletine bağlı olma, onun bir parçası olma duygusudur. Üstelik Türkler olarak kimliklerimiz tek değil çoğuldur. Yani hem Türk, hem Kürt, Arnavut, Boşnak, Çerkes, Gürcü, Arap, Azeri, Ermeni, Rum, Yahudi, vs., dışa göçten sonra da hem Türk hem Alman, Fransız, İngiliz, Belçikalı, Avustralyalı, Amerikalı, İsveçli, vs. kimliğine sahip olabiliriz. Çoğul kimlikler gerçeği sadece Türkiye için değil, giderek globalleşen bütün dünyamız, bütün ülkeler için geçerlidir. Bunu görmek, anlamak için etrafınıza şöyle bir bakmanız yeter.
10-06-2006 - 5 kez okundu

Türk milletini oluşturanlar içinde Kuzey Kafkasya kökenlilerin, topluca Çerkes dediğimiz Abhaz, Adige, Asetin, Çeçen ve Ubıh kökenlilerin hatırı sayılır bir payı olduğunu biliyoruz. Son zamanlarda Türkiye'deki Çerkes kimliğindeki kıpırdanmanın da farkındayız. Bunun yurtdışından da hissedildiğinin bir göstergesi, İtalyan haber ajansı Adnkronos International'ın 29 Mayıs'ta yayımladığı haber. Haberin özeti şöyle:

"Tahminlere göre bugün Ürdün'de 120 bin, Suriye'de 45 bin, İsrail'de 4 bin Çerkes var. Fakat 3,5 milyonla Çerkes diasporasının ezici çoğunluğu Türkiye'de yaşıyor. Türkiye'nin toplumla en kaynaşmış ve en uyumlu etnik azınlığı sayılan Çerkesler son zamanlarda Türkiye'den anadillerinde eğitim görme hakkını talep ettikleri gibi, uluslararası topluluğun Rusya'yı 1860'ların ortalarında Çarlık ordusu tarafından Çerkeslere karşı uygulanan 'soykırım'ı tanımaya zorlamasını istiyorlar. Hepsi Sünni Müslüman olan Türkiyeli Çerkesler, her yıl 21 Mayıs'ta, 1864'teki Rus-Çerkes savaşının sonunda 1,5 milyon dolayında Çerkesin yurtlarından kitle halinde sürülmelerinin acısını anıyor. Çarlık ordularının Çerkesleri toptan imha kararının bir uygulaması kabul edilen zorunlu sürgün sırasında 500 bin kadar Çerkes hastalık ve açlıktan öldü. "Türkiye'de 21 Mayıs anma törenleri giderek yayılıyor. Kafkas Vakfı'nın İstanbul'da düzenlediği uluslararası konferans ile (51 Çerkes derneğini bir araya getiren) Kafkasya Federasyonu'nun Karadeniz kıyısındaki (Çerkes sürgünlerin ilk çıktıkları yer olan) Kefken'de düzenlediği toplantı bu yılın en önemli olaylarıydı."

Kafkasya Federasyonu'nun onursal başkanı Mehdi Nüzhet Çetinbaş, ajansa verdiği demeçte Çerkes soykırımı ile ilgili olarak şöyle diyor: "Çerkes soykırımının dünya parlamentoları tarafından tanınması için bazı girişimleri tartışıyoruz. Ermeni soykırımının tanınması konusunda Batılı ülkelerin baskısı altında olduğu için Türk parlamentosu, Çerkes soykırımının tanınması konusunda mütereddit..." Türkiye'deki Çerkes kökenlilerin herhalde ancak çok sınırlı bir bölümü Çerkes kimliğiyle ilgili. Ama son yıllarda aralarında baş gösteren bir eğilim de, anayurda dönüş arayışı. Çetinbaş, bu konuda şunları söylüyor: "Çerkes diasporası anavatanına dönmek istiyor. Genç kuşaklar dilimizi konuşmuyor. Bu durumun değişmesi için Çerkes dil okullarının açılmasını istiyoruz. Özel dil kurslarına izin verilmesi yeterli olmaz. Biz pozitif ayrımcılıktan yararlanmak istiyoruz. Çünkü Çerkesler Türkiye'yi kendi vatanları gibi görürler ve modern Türkiye'nin kurucu unsurlarındandır."

Globalleşen dünyamızda yerel kimlikler kendilerini gittikçe daha güçlü bir şekilde hissettiriyor. Hepsinin talepleri birbirinden farklı. Türkiye'de de böyle. Farklılıklarımızı görmezden gelerek, yok sayarak bütünlüğümüzü korumak giderek daha güçleşiyor. Bütünlüğümüzü korumanın yolu devlet ve toplum olarak farklılıklarımıza ve yurttaşların seçme özgürlüğüne saygıdan geçiyor.

10.06.2006

ŞAHİN ALPAY

Zaman

Etiketler:
türkiye çerkes realitesizaman

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır