Çeçenistan İçkeriya Cumhuriyeti'nin halk tarafından seçilmiş Devlet Başkanı Aslan Mashadov'un alçakça katledilmesinin ardından, geçtiğimiz yıl Çeçen Ulusal Kongresi tarafından oybirliğiyle Devlet Başkanlığı görevine getirilen Abdülhalim Sadullayev de uğradığı silahlı saldırı sonucu şehitler kervanına katıldı.

16'ncı yüzyıldan bu yana sürdürdüğü yayılmacı politikalarla komşusu konumuna düşen bütün çevre ülkeleri kan banyosundan geçiren Rus emperyalizmi, bugün Çeçenistan'da bütün dünyanın gözleri önünde irtikap ettiği insanlık suçlarıyla 21. yüzyılda da bu rotasını değiştirmeden sürdüreceğini göstermiş oluyor.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından diğer bir çok halk gibi bağımsızlık yoluna yönelen Çeçenistan'ın o günden bu yana halk oyuyla seçilen 3 devlet başkanından ikisini görevi başında, birisini görevini tamamlamasından sonra; yine Ulusal Kongre tarafından görevlendirilen sonuncu Devlet Başkanı Abdulhalim Sadullayev'i de görevinin başında kahpece katleden Kremlin yönetimi, bu tutumuyla bütün insanlık değerlerine kafa tutmayı sürdüreceğini de açıkça ilan etmiş bulunuyor.

Çeçenistan savaşını karanlık hedeflerine ulaşmada gerekçe olarak kullanan işbaşındaki Putin yönetimi, bu gerekçeyle çıkarttığı yasalarla "sözde federal" yapıyı hadım ederek yönetimi merkezileştirmiş; ardından etnik farklılıkları tasfiyeye yönelik planlarını icraya girişmiştir.

Putin ve yönetimi, yine Çeçen savaşını kullanarak "teröristlerle mücadele ediyoruz" gerekçesiyle devlet terörünü -hukuki değil- "yasal bir zemine" oturtarak Avrupa ve Asya'nın kesiştiği noktada büyük bir "terör devleti" oluşturmuştur.

Bugün Putin yönetiminin kilitlendiği hedeflerden dolayıdır ki hiçbir barış çağrısı Kremlin'de yankı bulmamakta; sivil - savaşan ayırt edilmeksizin top yekün bir halk acımasızca katliama tabi tutulmaktadır.

...

Ey hür dünyanın vicdan sahibi insanları!

Ey insanlık onurunu muhafaza edenler!

Çeçenistan'dan gelen çığlıklara kulak verin!

Küçük bir halk, genç-yaşlı, sivil-asker denilmeksizin top yekün katlediliyor!

1 milyonluk Çeçen nüfusun 250 bini öldürülürken, kalanı da tarumar edilmiş vaziyette.

Bu dehşetli rakamları doğuran bir saldırı hukuk dilinde "savaş" veya "çatışma" olarak karşılık bulamaz.

Bu, BM'nin ilgili kararında tanımını bulan ve kınanan bütün unsurların gözlenebildiği açık bir soykırımdır.

Hem de en dehşetlisinden bir soykırım.

Bu soykırımdan kurtularak ülkelerinde hayata tutunmaya çalışan az sayıdaki sivil insan dahi keyfi tutuklama ve katliamlar, bir türlü teşhis edilemeyen(!) salgın hastalıklar ve sefaletin girdabında ikinci bir soykırıma tabi tutulmaktadır.

Bugün Çeçenistan'da insan yaşamının devam edebilmesi için gereken meskenlerin bulunduğu oturulabilir düzeyde tek bir Çeçen yerleşim birimi ayakta bırakılmamıştır. Hastaneler, mabedler, okullar, meskenler... hepsi artık birer enkaz halinde.

Ey hür dünyanın vicdan sahibi insanları!

Ey insanlık onurunu muhafaza edenler!

Bu katliamı durdurmak, bu insanlık suçuna ortak olmadığımızı göstermek için elimizden geleni yapalım.

Geç kaldık; ancak bilelim ki yarın daha da geç olabilir.

Tek bir yürek olup, tek bir ses olup, tek bir ağızdan olanca gücümüzle haykırmanın zamanıdır.

"Çeçenistan'da barış istiyoruz.

Hiçbir ön koşula bağlı olmaksızın gerçek bir barış.

Gecikmeden; hemen şimdi"
***

Ülkesinde işgalin sona ermesi ve özgür bir yaşamın tesis edilmesi için zor bir dönemde, çok zor bir görevi üstlenen şehit Devlet Başkanı Abdulhalim Sadullayev'in aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor; kendisine Allah'tan rahmet, Çeçen halkına ve Çeçen halkıyla saf tutan dünyanın tüm onurlu insanlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz.

***

YAŞASIN İNSANLIK ONURU!

YAŞASIN ÖZGÜRLÜK!

YAŞASIN BARIŞ VE ADALET!

YAŞASIN ÇEÇENİSTAN!

YAŞASIN KAFKAS HALKLARININ BİRLİĞİ VE KARDEŞLİĞİ!


KAHROLSUN RUS EMPERYALİZMİ VE TÜM İŞBİRLİKÇİLERİ!

İsmail Tunçbilek

Kafkas Vakfı Yönetim Krl. Bşk.

Etiketler:
kafkas vakfı açıklama rus devlet terörüne binlerce kez hayır!