HAFITSE MUHAMMED'İN 21 MAYIS KONUŞMASI İLE İLGİLİ SON GELİŞMELER ..
Sevgili Arkadaşlar,
Erol Karayel in yazısı üzerine sonuca geldik. Bir "n" harfinin neleri deüiştirdiğini görüyoruz. Federasyon Caucasus Times haberini "n" doğruları yansıtmadığını ve metin aralarından rasgele yapılan alıntılarla oluşturulan bir haber olduğunu söylüyor. Bunun da, "kasıt" aramak yerine tercümeden kaynaklandığını ümit etmek istiyor.
22-06-2006 - 5 kez okundu
Özetle ilk haberde eleştirilen "Caucasus Times" ın haberidir. Fakat sonra Caucasus Times heberi ve benzeri haberlerin nasıl hazırlanabildiği ortaya çıktı. Kafkasya dan haber yapanlar için "olgu" yu olduğu gibi sunmanın gereği yoktu. Onlar ne anlamışlarsa doğru oydu. Belli ki Ajans Kafkas Hafitse burada söylemediyse de, söyleyebilirdi diye düşünüyordu. Kafkasya dan kendince itibarlı kişileri de aynı mantıkla şahit göstermekten de imtina etmedi. "Şaşırmadık. Biliyoruz ki Hafitze bunu der... Peki nereden biliyoruz? Çünkü O bir ajan... Hem de Rus çıkarlarına hizmet eden kadrolu bir KGB(FSB) ajanı."
Karayel de aynı sonuca ulaştı; 1864 ile 1917 arasında fark yoktu. İkisinin de müsebbibi Rus değil mi " Ruslardan şimdiye kadar ne hayır gördük de şimdi kendilerine şükran duygularımızı ifade edecekmişiz be hey ruhunu şeytana satmış adam?"
Sayın Vakıf üyeleri, Vakfınıza sahip çıkın. Bu yaklaşım Vakfınıza ve halkımıza zarar vermektedir. Ajansınız niyet okuyor (aynısını yazmak yerine gayrısı olmadığını düşündüklerini yazıyor). Ve çalışanlarınız bunu eleştirenlere hakaret etmekten rahatsızlık duymuyor.
Saygılarımla,
Yusuf K. Taymaz
NOT: Federasyon un yazısı ve Karayel den ilgili alıntı aşağıdadır;
Federasyonun yaptığı açıklamada, -aynısı değilse de gayrısı olmayan ifadelerle- "Ajans Kafkas'ın kaynak olarak gösterdiği Caucasus Times haberini doğru tercüme etmediği, metinden rast gele alıntılar yaparak bir kurgu oluşturduğu" iddia ediliyordu.
(08.06.06, 08:18)
23.05.2006 tarihinde Ajans Kafkas'ta, Nalçik'de yapılan 21 Mayıs anma etkinlikleri sırasında Hafitse Muhammed'in yaptığı konuşma hakkında bir haber yayınlanmıştır. Federasyonumuz, ilkeleri ve diasporadaki insanlarımızın hassasiyetlerinin gereği olayı önemsemiş ve DÇB Genel Başkanımız Sayın Dzamıh Kasbulat'a bir yazı yazarak konu hakkında bilgi istemiştir. DÇB Genel Başkanımız konu ile bizzat ilgilenerek gazetelerde çıkan konuşmaların tam metnini göndermiştir. Aşağıdaki metinde de görüleceği gibi, Ajans Kafkas'ın kaynak olarak gösterdiği Caucasus Times haberinin doğruları yansıtmadığı ve metin aralarından rasgele yapılan alıntılarla oluşturulan bir haber olduğu anlaşılmaktadır. Olayın yanlış tercümeden kaynaklandığını ümit ediyor ve kamuoyumuzu bilgilendiriyoruz....
Bu yazıya Erol Karayel'in Cevabı
Sayın Taymaz,
Ne benim yazdıklarımı saptırın, ne de kendi yazdıklarınızı inkar edin...
Eleştirdiğiniz Caucasus Times'in haberi değil, doğrudan Ajans Kafkas'ın haberidir.
Dönüp, yazdığınız yazıyı bir kez daha okuyun, göreceksiniz. Federasyon'un açıklamasındaki ilgili cümle aynen şöyle:
"Aşağıdaki metinde de görüleceği gibi, Ajans Kafkas'ın kaynak olarak gösterdiği Caucasus Times haberinin doğruları yansıtmadığı ve metin aralarından rasgele yapılan alıntılarla oluşturulan bir haber olduğu anlaşılmaktadır. Olayın yanlış tercümeden kaynaklandığını ümit ediyor ve kamuoyumuzu bilgilendiriyoruz.... "
Ajans Kafkas'ın haberinin "doğruları yansıtmayan ve metin aralarından rastgele alıntılarla oluşturulan" bir haber olduğunu iddia ettikten sonra, devamı cümlede fiilden hareketle faili ilan ediyorsunuz: Tercümeyi yanlış yapanlar...
Söylenen bu kadar açık.
* Hepiniz biliyorsunuz ki, Caucasus Times'in haberi tercüme değil teliftir. Tercüme haber Ajans Kafkas'ınkidır. Bu ifadeler suçladığınız kaynağın Ajans Kafkas olduğuna dair hiç bir şüpheye yer bırakmıyor.
* Cacasus Times'in haberini, herhangi bir metinden alıntı ile değil bizzat olay mahallinde gözlemleyerek hazırladığı malumdur. "Biri metinden alıntı yaptı" diyorsanız Ajans Kafkas'tan başka kimi kast ediyor olabilirsiniz ki?
* Yukarıdaki ifadelerin ardından "Olayın yanlış tercümeden kaynaklandığını ümit ediyoruz" denilmesinin bir değeri kalıyor mu da "ümit" sözcüğünü iyiniyetinize delil kılmaya çalışıyorsunuz? Buna "kılıcı kınıyla saplamak" denir. Kılıcı karnımıza kınıyla birlikte saplıyorsunuz; sonra da "kılıcımı kınından bile çıkarmadım" diye bir de hoşgörü ümit ediyorsunuz. Bizi gerçekten o kadar saf mı görüyorsunuz sayın Taymaz?
* "Aynısını değil de gayrısı olmayanı" yazmamız, sizin yukarıdaki kabız ve cinliklerle dolu ifadelerinizi kristalize etmek içindir. Düzgün bir Türkçe kullanırsanız aynısını yazacağımızdan hiç şüpheniz olmasın.
* Olguyu olduğu gibi sunmak Hafitze Muhammet'in gazetesindeki gibi mi oluyor sayın Taymaz?
Adige Psal'e için, aynı tören alanında konuşan Şenibe Yura'nın susturulmaya çalışılması niçin haber değeri taşımamış? Niçin bir satırla bile olsa da bu olaydan bahsetmiyorlar?
Ya Şenibe Yura'ya ait şu zehir zemberek sözler haber değil mi
"Şenibe, şu anda Kafkasya'ya yönelik ikinci bir savaş yürütüldüğünü söyledi. Şenibe'ye göre, 13 Ekim 2005 tarihinde öldürülen Müslümanların hiçbir suçu yoktu. Onlar sadece ibadet ediyorlardı, milli birer problem haline gelen alkol ve uyuşturucuya karşıydılar. Ancak onları takip etmeye başladılar ve sonradan yok edebilmek için ellerine silah almaya zorladılar."
Bütün bunlar işbirlikçi Hafitze'nin işine gelmediği için Adige Psal'e de haber olamamış tabii.
Bahsini ettiğiniz "olguyu olduğu gibi sunmak" böyle mi oluyor sayın Taymaz?
* Evet, 1864'le 1917' arasında sonuç itibarıyla bizim için hiç bir fark yok. Yüzyılların emperyalist Rusya'sının işgal ve sömürgecilik tarihinin iki önemli gelişme aşamasıdır, o kadar. 2000 yılı da aynı çizginin yeni bir aşamasıdır. Beynini bir yerlere angaje etmeyenler bunları zaten rahatlıkla görebiliyorlar.
Sayın Taymaz,
Sizin halkınızı filan düşündüğünüz yok, hala komünist dogmaların tesiri altında 1917 Bolşevik ihtilalini Çerkesler nezdinde nasıl aklarım, nasıl kutsarım derdindesiniz. Ama bilin ki aklayamazsınız da, kutsayamazsınız da. Çünkü gerçeklerden oluşan bu minareyi hiç bir kılıfa sokamazsınız.
Siz gözlerinizi kapatınca güneş nasıl yok olmuyorsa, sizin yok saymanızla tarihi olaylar da yok olmuyor.
Ben yeri gelmişken sizi rahatsız etse de gerçekleri bir kez daha seslendirmek istiyorum:
Ey Kafkasyalılar!
1918 Mayıs'ında kurulan ve 3 yıl yaşam mücadelesi veren bizim milli devletimiz Kafkasya Dağlı Halklar Cumhuriyeti önce beyaz Rusların saldırısına uğramış, daha sonra da kızıl Ruslar tarafından yıkılarak tarihe gömülmüştür. Komünistler ve onların tesirinde kalanlar şimdiye kadar bu devletimizi hep görmezden geldi ve yok saydılar.
Uyanın ve bu oyuna gelmeyin.
Gerçekleri bilin ve tarihinize sahip çıkın.
Ve halkınıza kastedenleri asla unutmayın, asla da affetmeyin!
(Bu devleti yok sayanlar ve görmezden gelenler hep Taymaz gibi "ham" komünistler olmuştur. Yine de çok az sayıdaki samimi ve realist sosyalistleri bu sözlerimden istisna ediyorum)
* Beni vakıf üyelerine jurnallemeyi de ihmal etmemişsiniz sayın Taymaz. Vakıf'a zararım var mı yok mu onun yorumunu Vakıf üyelerine bırakayım ki ayıp olmasın; ama halkımıza çok faydalı olduğumu düşünüyorum.
Sizin rahatsızlığınız artık pembe Kafkasya haberleriyle milleti uyutamıyor olmanızdır. İletişim özgürlüğü bütün tekelleri ve dogmaları yıkıyor gördüğünüz gibi. Evet, bundan sonra da Kafkasya konuşulacak ama bu Kafkas palavraları değil, Kafkasya gerçekleri olacak. Çünkü biz doğru tedavinin ancak doğru teşhisle mümkün olabileceğine inanıyoruz.
* "Şaşırmadık. Biliyoruz ki Hafitze bunu der... Peki nereden biliyoruz? Çünkü o bir ajan... Hem de Rus çıkarlarına hizmet eden kadrolu bir KGB(FSB) ajanı." sözümüzü niyet okuma olarak sunuyorsunuz ama yanılıyorsunuz sayın Taymaz.
Yazdıklarımızın hiç biri zanna ve niyet okumaya dayalı değil; somut bilgilere dayalıdır.
Madem bu aşamaya geldik, bu mailimden sonra yazacağım bir yazıyla bunu size ve kurumunuza ispat edeceğim.
Üzüleceksiniz ama hem de putlarınızı yıkarak.
Zaman kıtlığı sebebiyle sadece bir-iki gün sabretmenizi rica ediyorum.
..
Gruba saygılar.
Erol Karayel
Nart Kültürden alınmıştır..
Etiketler:
hafıtse muhammed 21 mayıs konuşması ile ilgili son gelişmeler