NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
12
35305319 - Adige Heku 01.MP3
8
35WERE~1.MP3
4WORED3.MP3

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
DÜNYA ÇERKES BİRLİĞİ KONGRESİ

DÜNYA ÇERKES BİRLİĞİ KONGRESİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 6 Mayıs 2006 tarihinde dünya kenti İstanbul'umuzda yapılan D.Ç.B.nin VII. Olağan Kongresinin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Yeni Yönetim Kuruluna da hayırlı ve başarılı çalışmalar diliyorum. Kongre öncesinde, esnasında, sonrasında yapılan ve yapılacak olan bütün eleştirilere ve bu oluşumun eksik ve kusurlarına rağmen "Dünya Çerkes Birliği" adının bu vesileyle Türkiye ve Dünya gündemine getirilmiş olmasını ve D.Ç.B.nin misyonu, vizyonu, bu güne kadar yaptığı, yapmadığı, yapması gerekenler hakkında konuya ilgi duyanların olumlu, doğru, yararlı değerlendirmeler, eleştiriler yapmalarına zemin hazırlamış olmasını dahi başlı başına önemli bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Bu olumlu yaklaşım D.Ç.B nin kuruluşundan bu güne kadar yaptığı çalışmaları, uygulamaları ve kuruluş amacını eleştirmemize mani teşkil etmeyeceğinden dolayı, yapıcı olması niyetiyle D.Ç.B.ne yönelik görüşlerimi belirtmek istiyorum. Şöyle ki: 6 Mayıs 2006 D.Ç.B. Kongresi 1999 dan beri acımasızca süre gelen II. Rus - Çeçen Savaşı'nın ve 13 Ekim 2005 te meydana gelen Nalçik olaylarının karanlık gölgesi altında toplanmıştır. D.Ç.B. bu iki olay karşısında hangi olumlu, yapıcı ve onurlu tavrı sergilemiştir acaba?
14-08-2006 - 5 kez okundu

İkinci olarak; D.Ç.B. kuruluşundan bugüne 15 yıl geçmesine rağmen yaklaşık olarak nüfusu 6-7 milyona varan Dünya Çerkesleri'nin yüzde kaçını temsil makamındadır? Dahası; bu oluşum gerçekten Çerkesleri temsil etme noktasında samimi bir gayret ve arayış içerisinde midir? Yoksa; "Biz bu birliği kurduk bize katılan katılsın; katılmasalar bile biz Dünya Çerkesleri adına söz söyleme, karar alma hak ve yetkisine sahibiz" diye mi düşünüyorlar?.. Korkarım; bu güne kadarki süreç bu düşüncede olduklarını göstermektedir ki, işin en vahim, en yanlış, an haksız yanı da budur bana göre. Zira halkının desteğini aramayan, alamayan hiçbir girişim ve oluşum başarıya ulaşamaz; akim kalır. Ayrıca da uzun vadede o topluma telafisi mümkün olmayan zararlar verir. Bizim asla ve kat'a bu oluşumun akim kalması, başarısız olması yönünde bir dileğimiz olmaz, olamaz. Lakin D.Ç.B.nin İstikbal vaad etmesi ve başarılı olabilmesi için olmazsa olmaz bazı şartların olduğunu vurgulamak istiyorum. Evvela hüsn-ü niyet, samimiyet, yapılması düşünülen işlerde Cenab-ı Allah'ın rızası ve insanların (muhatapların) teveccühü aranmalıdır. Bunun yanı sıra sosyoloji, psikoloji, pedagoji ilimleri ışığında organize olunmalı ve ciddiyetle çalışılmalıdır. Üçüncü olarak da bu oluşumun önderlerinin kendilerini unuturcasına özverili, fedakar, hoşgörülü ve kucaklayıcı olmaları zarureti vardır. Kibir ve gösterişten uzak; gönül ehli olmalıdırlar. Çalgı, çengi, oyun ve eğlenceyle; nefsani düşüncelerle büyük ideallerin gerçekleştirildiği bu güne kadar görülmemiştir; bundan sonra da görülemeyeceği asla unutulmamalıdır. Sosyal, siyasal, iktisadi... ve manevi ilimlere ters düşen düşünce ve girişimlerin temelsiz olacağının ve gelişemeyeceğinin; çalışmalarını, imkanlarını ve hayat tarzını ideallerine göre teksif edemeyen birey ve toplumların ciddi bir sinerji oluşturamayacaklarının ve güçlükler karşısında acze düşeceklerinin çok iyi bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. Bundan dolayı D.Ç.B.nin ilk yapması gereken, geç de olsa adına yaraşır bir konuma gelebilmesi için: Demokrat, adil, gerçek manada sivil, hoşgörülü, kucaklayıcı, halkın manevi değerleriyle uyumlu, evrensel değerleri benimseyen ve önemseyen, dünyaya barış çağrısı yapmadan önce kendi içinde halkı ile barışık olmayı başarabilen, elit bir zümrenin kulübü görünümünden kurtularak bugüne kadar önemsemediği tabanıyla, halkıyla irtibatlı olmanın yollarını arayan bir yapılanmaya doğru yönelmek olmalıdır. Bana göre D.Ç.B. halihazırdaki yapılanmasıyla Dünya Çerkeslerinin %10'unu bile temsil etmemektedir. Halkının %90'ını görmezden gelen bir hareketin bir tabela kuruluşu olmanın ötesine geçemeyeceği de bilinmelidir. Ayrıca Çerkes olmak, Çerkeslik adına aynı kültürü, aynı kaderi, aynı ideali, aynı sevinç ve mutluluğu paylaşmak için ille de Adıge - Abhaz grubundan olmak şartmış gibi, Çerkesliği dar bir çerçeve içine hapsederek bin yıllardır Kuzey Kafkasya'da oluşan ortak kültürel değerleri, ortak kaderi yok saymanın ve kendini yalnızlaştırmanın anlamsızlığını da vurgulamak istiyorum. Çerkeslik Kuzey Kafkasya'da yaşayan bütün otokton halkları kapsayan bir üst kimlik olarak algılanmalı ve değerlendirilmelidir. Tek bir alımlı parmaktan; bir araya gelen beş parmağın daha da güzel, daha anlamlı ve daha güçlü olduğu unutulmamalıdır. Başarının, birlik ve beraberliğin yolu doğru hedefler koymak ve bu uğurda doğru metotlarla, azim ve kararlılıkla yürümektir. D.Ç.B.'nin yeni Yönetim Kurulunun, yapılan ve yapılacak olan eleştiri ve tavsiyeleri dikkate alarak yapıcı, toparlayıcı ve kucaklayıcı müsbet adımlar atmasını temenni ederken, bir sonraki genel kurulun "Dünya Çerkes Birliği" adına yaraşır bir olgunluk ve organizasyonla gerçekleştirilmesini, çalışmalarının insanlık alemi ve Çerkes-Kafkas Halkları için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Mükremin ÖNER Kayseri Birleşik Kafkasya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Etiketler:
dünya çerkes birliği kongresi

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır