Üstelik bu gerginliğin yeni bir savaşa dönüşmesi ihtimali de söz konusu bugün. Nitekim, bu yüzden Abhaz kuvvetleri bugünlerde büyük çaplı bir askeritatbikata hazırlanıyor ve böylece Gürcistan'a şimdiden gözdağı vermeyi planlıyorlar.

İkinci tehlikeli gelişme ise Gürcistan ile Güney Osetya arasında. Bu gelişmenin de askeriyönleri var. Aylardır zaten gergin olan Gürcistan-G.Osetya sınırları Oset hava sahasına giren bir Gürcü askerihelikopterine Oset kuvvetlerince ateş açılması ve Gürcü Savunma Bakanı Irakli Okluaşvili'nin de içinde bulunduğu bu helikopterin mecburi inişe zorlanmasıyla daha da gerginleşti. Bu olayı takiben 7 Eylül günü sınırda meydana gelen ve iki tarafın da kayıp verdiği silahlı çatışma gerginliği çok tehlikeli bir noktaya getirdi.

Bütün bunlara ilave olarak Güney Osetya'nın da Transdinyester'inkine benzer bir bağımsızlık referandumunu 12 Kasım günü yapacağını açıklamasıyla tehlikeli durum adeta bir krize doğru yol almaya başladı.

Bu arada, Gürcü-Oset ihtilafına siyasi çözüm bulmak için yıllardır çalışan Ortak Kontrol Komisyonu'nun 15 Eylül günü yapılması planlanan ortak oturumunun yapılamaması da mevcut duruma ayrıca bir olumsuz katkı daha yaptı. Söz konusu Ortak Kontrol Komisyonu, Gürcistan, Rusya Federasyonu, Güney ve Kuzey Osetya heyetlerinden meydana geliyor ve zaman zaman bir araya gelip oturumlar halinde siyasi çözüm için çaba sarf ediyor. Yapılamayan son oturum da komisyonun Gürcü heyetinin kompozisyonu üzerinde çıkan ihtilaftan dolayı yapılamamış bulunuyor.

Diğer taraftan, Gürcü tarafı bu tehlikeli gerginliği BM'de konu yapmaya hazırlanıyor. Nitekim, son haberlerden Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili'nin yarın (22 Eylül günü) BM Genel Kurulu'nda yapacağı konuşmada Gürcistan'ın karşı karşıya bulunduğu son durumu anlatacağı, bu konudaki gerçekleri ayrıntılarıyla dile getireceği, ülkesinin G.Osetya ve Abhazya üzerindeki hak ve otoritesini asla terk etmeyeceği yönünde güçlü ve sert bir mesaj vereceği anlaşılıyor. Tabii, Saakaşvili'nin bu mesajıyla bugün Güney Kafkasya'da yaşanan tehlikeli durum BM gündemine de bir şekilde girmiş olacak; ama bunun herhangi bir sonuç ortaya çıkarması da mümkün değil; zira BM Güvenlik Konseyi'nin veto hakkına sahip daimi üyesi Rusya Federasyonu, yakından ilgilendiği, hatta desteklediği Transdinyester, Abhazya ve G.Osetya ihtilaflarının BM Genel Kurulu'nda ele alınmasına, tartışılmasına karşı. Rusya, temel tezi olarak barış görüşmelerinde Gürcistan, Abhazya ve G.Osetya'nın eşit taraflar olduğunu ileri sürerken bu ihtilaflara 'merkezihükümet-ayrılıkçı bölgeler' penceresinden de bakmıyor. Buna karşılık Gürcistan da bu ihtilafların kendi iç işi olduğunu, ayrılıkçı bölgeleri tanımadığını, bunları eninde sonunda merkeziotorite altına alacağını söylüyor.

Diğer yandan, gerek Abhazya ve gerekse de G.Osetya bağımsızlıklarından asla vazgeçmeyeceklerini söylerlerken G.Osetya bunu 12 Kasım'da yapacağı bağımsızlık referandumu ile daha da güçlendirmek, milletlerarası camiaya, 'Halk böyle istiyor; halkın iradesini tanıyın.' mesajını vermek istiyor. Esasen Abhazya zaten 1999 yılında yaptığı referandum ile bağımsızlığını halk iradesiyle ortaya koymuştu. Bugün Abhazya Devlet Başkanı bu referandumu bir kere daha hatırlatırken 'Milletlerarası camia çok milliyetli Abhazya'nın iradesini eninde sonunda kabul edecektir.' diyor.

Tehlikeli bir gerginliğin yaşandığı bize yakın G.Kafkasya'da durum bugün işte böyle...

21.09.2006

FİKRET ERTAN http://www.zaman.com.tr

Etiketler:
kafkasyada tehlikeli gerginlik