NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
9
10
3
4WORED1.MP3
2

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri

Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6
BEDEL ÖDEMEK

Sanal ortamda "Tam Bağımsız Adıghey Cumhuriyeti" özlemini dile getirenlerin dikkatine... Aslında bu ve bundan sonraki birkaç yazıyı, Adıghey Cumhuriyeti on beşinci yılı kutlamalarına ayırmayı düşünüyordum. Ancak, sanal ortamda "Tam Bağımsız Adıghey Cumhuriyeti" özleminin daha sık dile getirilmeye başlaması, bu özlemi dile getirenlerin, gerçekçi olunması uyarılarını görmezden duymazdan gelmeleri yanında sayın Sefer Ersin Berzeg'in "Çerkesler ve Avrasya Eylemi" adlı kitaptaki bir yazısı düşündüğüm yazıları ertelememi gerektirdi.
11-10-2006 - kez okundu

Bilmem sizler de daha önce okuduğunuz dergileri, kitapları yeniden, yeniden okur musunuz? Hele yayımlanmış olsun olmasın daha önce yazdığınız bir yazıyı yeniden irdeler misiniz?

Yazılarınızı, üzerinden bir süre geçtikten sonra okumak, ön görülerinizin sağlıklı olup olmadığını ortaya koyacak, yine kendi yazılarınıza eleştirel gözle bakabilmek ne denli içten olduğunuzun ölçütü, göstergesi olacaktır. Başkalarının yazıları da aynı şekilde yazarının, uzağı görebilme, olayları dünya ölçeğinde değerlendirebilme yetilerinin düzeyini anlamanızı sağlayacaktır. Yazdıkları ile yaptıklarının paralelliği, kişilerin güvenilirliğinin, içtenliğinin, halkına karşı sorumluluğunun, insana olan sevgilerinin kanıtı olacaktır. Tersliği de kişilerin, ne kadar güvenilmez, ne kadar sorumsuz, ne kadar sevgi yoksunu olduklarını anlamamıza yetecektir.

Yıllar önce yazılmışları bu bakış açısı ile irdelemek daha sorumlu olmamızı sağlayacak, yıllar sonra pişman olacağımız, yada bizi zor durumlara düşürecek yazılar yazmamızı, eylemlerde bulunmamızı engelleyecektir.

İşte sayın Sefer Ersin Berzeg'in sözünü ettiğim yazısı:

"MİLLET OLMANIN VE ÖZGÜRLÜĞÜN BEDELİ VARDIR

Sovyetler Birliği'nin çöküşü, sürgündeki (bize göre sürgünümsülerin) Kafkaslı kitlelerin anayurtlarıyla olan koparılmış ilişkilerinde de yeni bir dönemin başlangıcı olmuştu. Bu olaydan sonradır ki, yaşadıkları ülkenin somutları dışına çıkmayı aklına hiç getirmemiş birçok insanımız, kafalarında oluşturulmuş olan hapishane duvarlarını da yıkarak anayurtlarına gidip gelmeye, akrabalarını aramaya, hatta Kafkas topraklarına yerleşmeye başladılar.

Ulusal kişiliğine kavuşmaya çalışan Abhazya'mıza karşı 1992 yılı yazında yapılan utanmazca saldırı ise bizler için "bin nasihatten daha hayırlı bir musibet" oldu ve topluma büyük bir hareketlilik getirdi. Türkiye'mizde, kardeş Kafkasya bayraklarının ilk kez dalgalandığı, sokaklara ve alanlara çıktığı günler o günlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinin de bu savaş karşısındaki basiretsiz tutumu nedeniyle, Kafkasya'nın gurbetteki çocukları, anayurtlarının ve halklarının geleceği için ne yapmaları gerektiğini daha iyi sorgulamaya ve anlamaya başladılar.Türkiye'deki Kafkaslıların bu dönemde Abhazya'ya gönderebildikleri maddi yardımın tutarı ne kadar yetersiz olsa da, o güne kadar kendileri için bir araya getirebildikleri miktarların çok üzerindedir. (peki bu sizce, yetersiz yardımı yeterli saymayı sağlar mı) Bu yardımların ve yurttaşı oldukları ülke dışına çıkabilmek için bir de "konut fonuna" para ödeyerek Kafkasya'ya savaşmaya ve ölmeye giden gençlerin, Abhazya'daki düşmanın püskürtülmesine olduğu kadar Kafkaslıların bilinçlenmesine de önemli katkıları olmuştur. (Breh, breh, breh... Peki bu bilinç yoksunu Abhazyalıların, kendilerine bilinç getiren diaspora insanı büyük kitleler halinde(!) Abhazya'ya gelmezden önce bağımsızlıklarını ilan etmelerine ne demeli?) Bugün ise Abhazya'dakinden çok daha büyük çaptaki rezilce bir saldırı ve soykırım Kafkasya'nın Çeçenya Cumhuriyeti'nde yaşanmaktadır. Ama düşmanın tüm acımasızlığına ve sayısal üstünlüğüne karşın Kafkas-Çeçen halkının gösterdiği sarsılmaz direnç açıkça göstermiştir ki, Kafkasya burada da yenilemeyecektir. Bombardıman altında yok edilen kadın ve çocuklarımıza. Yok edilen köy ve kentlerimize karşın, yurdumuz ve halkımız bu acı sınavdan da yüzünün akı ile çıkacaktır. Sevinerek görüyoruz ki, hükümetler ne kadar (ilgisiz) olsa da vefalı Türkiye halkının Çeçenya'ya yaptığı yardımlar, bizim Abhazya'ya yapabildiğimizin çok üzerinde miktarlara ulaşmaktadır.

Bu savaşlarda kaybettiklerimiz ne kadar içimizi acıyla doldursa da, sömürgecilerin yüzyıllardır yok ettiği maddi ve manevi değerlerimizin yanında hiçbir şey değildir. Özgürlüğün ve millet olmanın bir bedeli vardır ve hepimiz, şu veya bu şekilde ödemeye her an hazır olmalıyız."

Evet bu ve benzeri hamasi yazıları okuduğumda Rusya Federasyonu desteğinde Gürcistan'a karşı Abhazya halkının top yekun savaşı ile, Çeçen halkının bir bölümünün Rusya Federasyonu'na karşı verdikleri savaşın benzeşmediklerini anlamamalarına şaşarım.

Abhazya sorununa duyarsız kalan Türkiye halkının ilk Çeçen savaşındaki duyarlılığının nedenlerinin sorgulanmayışına anlam veremem.

Dünya kurulalı beri, büyük dünya güçlerinin küçük halkları kendi çıkarları için kullanıldıklarının bir türlü anlaşılmamasına yanarım.

Hele hayatını kaybedenlerin, yerinden yurdundan olanların sayılarını, sığınmacıların perişanlığını, dilenmeyi onur yoksunluğu ile eş tutan Kafkas insanının, kendisine uzatılan ile geçinmek durumunda kalışını gözümün önüne getirdiğimde yazarlarının, bu yazıların günahından kurtulamayacağını düşünürüm.

Çeçen halkının yüz binlercesi hayatını kaybeder, yüz binlercesi vatanını kaybeder, on binlercesi kaybolur, sayısız çocuk yetim kalırken... halkın büyük bölümü birbirine düşman hale gelirken "Özgürlüğün ve millet olmanın bedelini şu veya bu şekilde ödemeye hazır olmamız gerektiğini" söyleyen sayın Sefer Ersin Berzeg ve benzerlerin ne ödediklerini merak ederim.

Şairin "neler yapmadık bu memleket için, kimimiz canımızı verdik, kimimiz de nutuk söyledik" anlamındaki dizelerini de düşünmezlik edemem.

Anavatanı bugünlere getiren gerçek sahiplerine rağmen "Tam Bağımsız Adıghey Cumhuriyeti" özlemini dile getiren diaspora Adıghelerinin, bu özlemin kendilerinin ödemeyeceği ne gibi bedelleri olduğunu ve "hariçten gazel okumamaları" gerektiğini artık anlamalarını beklerim.

Diaspora insanının, Rusya Federasyonu'nun kaderini paylaşma ya da bağımsızlık isteminde bulunmanın anavatan kesiminin hakkı olduğunu, kendi sorumluluğunun buna saygı göstermek olduğunu artık idrak etmesini ve ileride yukarıdaki gibi anımsanacak yazılar yazmaktan kaçınmalarını dilerim.

Ve ben, "halkını sevmek halkını sorumluluğunu duymak en azından, kendi ödediğinden ödeyebileceğinden daha fazlasını bir başkasına ödetme çabasından kaçınmaktır " derim...

Siz ne dersiniz?

Dr. Meşfeşşu Necdet Hatam
07.10.2006 circassiancanada

Etiketler:
bedel ödemek

YORUMLAR

Fatal error: Uncaught Error: Call to undefined function mysql_query() in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/yonet/user.class.php:23 Stack trace: #0 /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/yorum.php(19): user->user() #1 /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/haberler.php(80): require('/home/nart/publ...') #2 {main} thrown in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/yonet/user.class.php on line 23