ÇEÇENİSTAN'DA DURUM DEĞİŞMİYOR
Askeri tedbirlerle Çeçenistan sorununu çözemeyen Rusya farklı yöntemler denemeye başladı. Tüm çabalarına karşın bölgede hakimiyetini sağlayamayan Rusya, Kafkasya bölgesinde kontrol altına almak ve bu kapsamda, Çeçenlerin "kendi istekleri" ile teslim olmalarını teşvik amacıyla, Ekim 2006'da Rusya Federasyonu İçişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve FSB'den temsilcilerin de yer alacağı bir kurul oluşturdu. İnguşetya Ö.C./Nazran'da bahsekonu kurum yetkilileri ile parlamento üyeleri, yargı organları ve İnguş temsilcilerin katıldığı bir toplantıda alınan kararla oluşturulan kurulun, Çeçenlerin teslim olmalarına yönelik propaganda faaliyeti yürütmesi planlanıyor.
20-11-2006 - 5 kez okundu
Öte yandan, Rusya'nın çözüm için uyguladığı diğer bir yöntem de Rusya Ulusal Kontr-Terör Komitesi (NAK)'nin çalışmaları. Zaman zaman toplanan Rusya Ulusal Kontr-Terör Komitesi (NAK) "Federal Operasyon Personeli", Kuzey Kafkasya'daki Özerk Cumhuriyet, Çeçenistan, İnguşetya ve Dağıstan'da terörle mücadele faaliyetlerini ele alıyor. Kasım 2006'da üçüncü kez bir araya gelen ve Başkanlığını Nikolay Patrushev (Federal Güvenlik Servisi-FSB Başkanı)'in yürüttüğü komite, sözkonusu bölgelerde terörle mücadele faaliyetlerinin yoğunlaştırılmasına yönelik hususlar üzerinde durdu.
"Federal Operasyon Personeli" kadrosunun NAK bünyesinde çalışmak üzere 15 Şubat 2006 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Olur'u ile "terörle mücadele tedbirleri" kapsamında oluşturulduğu, grubun terörle mücadele operasyonlarını kontrol etmekten sorumlu olduğu biliniyor. Komite, terörizmle mücadelede iktidarın farklı yapıları arasındaki koordinasyonu sağlamak, yasal çerçevede bölge iktidar kurumlarının terörü engellemek, sonuçlarını en aza indirgemek ve ortadan kaldırmak amacıyla yapılan faaliyetlerini koordine etmek amacıyla kuruldu.
Ulusal Terörle Mücadele Komitesi (NAK)'nin finansmanı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 28 Şubat 2006 tarihli bir direktifi gereğince, girişimci örgütler tarafından karşılanıyor. Konuyla ilgili uzmanlar, Rus iş dünyasının en büyük yapılarının, NAK'ı "isteğe bağlı olarak finanse etmeleri" konusunu, Rusya'nın Çeçenistan savaşına ayırdığı kaynakların tükenmeye başlamasına rağmen, sorunun çözümlenmemesi üzerine yeni bir mali destek arayışına giren Putin'in bir yöntemi olarak değerlendirdiler.
Amacı Çeçenistan, İnguşetya ve Dağıstan'da terörle mücadele faaliyetlerini önlemek açıklanan Ulusal Terörle Mücadele Komitesi'nin asıl amacı ise Çeçenistan'a baş eğdirmek. Bunu da Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) Başkanı Nikolay Patruşev, Mart 2006 tarihinde gerçekleştirilen komitenin ilk toplantısında yaptığı konuşmada açıkça ortaya koyuyor: "Kontrol-terör operasyonlarının kontrolünün etkinleştirilmesi görevinin, Çeçenistan'da anayasal düzeni sağlamak ve bölgenin tümünde durumu normalleştirmek amacıyla alınan önlemlerin anlık bile olsa zafiyetinden sakınmaya yönelik yüksek bir sorumluluk duygusu ile dengeli bir yaklaşımın yansımasıdır."
Öte yandan, Rusların kurdukları komitelere rağmen, Çeçenistan'daki durum değişmedi. Sadece Rusya aleyhinde olan mukavemet daha çok milliyetçi kuvvetlerin kontrolüne geçti ve doğal olarak da dış yardımların miktarı azaldı. Bölgedeki kontrolün Çeçen Cumhurbaşkanı Doku Umarov'da olduğu biliniyor. Umarov'un izlediği siyaset ise, Çeçenistan'da en çok kabul gören siyaset olarak değerlendiriliyor. Çeçen milliyetçiliği her Çeçen tarafından savunuluyor. Çeçenistan'da ve çevre bölgelerde yürütülen siyaset ise daha çok milliyetçi formda.
Rusya'nın özellikle Dağıstan ve İnguşetya'da yürüttüğü siyasete karşı olan ve bu ülkelerde yaşayan Çeçenler, son yıllarda genişleyen milliyetçi hareketlere ilgi duyuyor. Eski Cumhurbaşkanı Abdulhalim Sadullayev döneminde Rusya'ya karşı birlikte faaliyet gösterilmesi amacıyla kurulan "Kafkas Cephesi", "Volga Boyu Cephesi" ve "Ural Boyu Cephesi" teşkilatları bölgede faaliyet gösteriyor. Tüm bölgelerde bağımsızlığı korumak için cemaat birliklerinin kurulması yönündeki çalışmalar genişletiliyor. Silahlı grupları da olan birlikler, iktisadı, maliye, ticaret, dini, tahsil, şebekelerine sahipler. Ayrıca, elektronik ortamın, basın organlarının kurulması gibi güçlerinin olması taraftar bulmalarına yardımcı oluyor.
Çeçenistan'da Rusya'ya karşı mücadele eden güçlerin çevresindeki Sahra Komutanları Konseyi gibi çok ciddi durumlarda Nogay, Kumuk, Oset, Avar, Dargin, Kabardin, Çerkes, Tatar, Kazak, İnguş ve hatta İslam dinini kabul eden Ruslar gibi milletlerden olan askerlerin sayısı da her geçen gün artıyor.
Önceki dönemlerde Türkiye, Pakistan, Suudi Arabistan, Sudan, Mısır, Cezayir ve Azerbaycan'dan gelen gönüllülerin Çeçenistan'da savaşmasına karşın, günümüzde onların yerini başta Ruslar olmak üzere RF'de yaşayan İslam dinini kabul eden halkların temsilcileri aldı.
Rusya'nın Çeçenistan'daki etkinliği, her geçen gün azalıyor. Bunun nedenleri ise, Çeçenistan'daki Rus askeri birliklerinin yerel halktan aldıkları rüşvet, Rusya tarafından kurulan Çeçenistan hükümeti'nde çalışan memurların mücahitler tarafından devamlı tehdit edilerek mücahitlere sağlanan maddi destek, Dağıstan, İnguşetya, Stavropol, Kuzey Osetya vasıtasıyla Çeçenistan'a çeşitli gruplar tarafından gönderilen yardımlar, Çeçenistan'da Rusya'yı seven gruplar arasında mücadelenin artması, Dağıstan, İnguşetya, Azerbaycan, Stavropol ve Astrahan vilayetleri vasıtasıyla idare edilen ticaret şebekelerinden elde edilen gelirlerin çoğalması olarak açıklanabilir.
Öte yandan, Doku Umarov da Çeçenistan savaşını aynı zamanda uluslararası insan hakları istikametine doğru yönlendiriyor. İnguşetya, Kabardin-Balkar ve Moskova'da kurulan insan hakları teşkilatları ile "Çeçen Avukat Şebekesi"nin gücü de artarak, sürüyor. Bununla birlikte Avrupa devletlerinde, ABD ve Kanada'da yerleşen Çeçen göçmenleri tarafından kurulan sivil toplum örgütleri de yurtdışında kamuoyu oluşturma yönünde çaba gösteriyor. Bu kapsamda, ABD Devlet Başkanı eski Danışmanı Zbignev Bjezinski'nin lideri olduğu "ABD Çeçen Kongresi" teşkilatı çevresinde Kuzey Kafkasyalı uzmanların toplanması Kuzey Kafkasya'daki siyasi ve sosyal uygulamaları olumlu yönde etkiliyor. Çeçenistan Bölümü Başkanlığını eski Dışişleri Bakanı İlyas Ahmedov'un yürüttüğü teşkilatın araştırmaları batı ülkelerinde ilgiyle karşılanıyor. İngiltere, Danimarka, Norveç, İsveç, Fransa, Almanya, Avusturya, Belçika, Hollanda, Finlandiya, Litvanya, Estonya, Ukrayna, Gürcistan, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Slovenya, Macaristan, İrlanda, Kanada, ABD, İtalya, Moldova ve Azerbaycan'da yaşayan Çeçenler de kendi sivil toplum örgütlerini kurdular. Sayısı 60'dan fazla olan bahsekonu teşkilatlar aynı zamanda bağımsızlık adına savaş yapan Çeçenistan hükümetinin temsilcileri ile birlikte çalışıyor. Bu devletlerde Doku Umarov'un yetkili temsilcileri de bulunuyor. Çeçenistan hükümeti esas çalışmalarını muhacerette sürdürüyor.
Dünyanın önde gelen askeri ve savunma uzmanlarından biri olarak kabul edilen Pavel Felgenhauer de, çelişkilerle dolu Kafkasya'daki gelişmeler konusundaki endişelerini sık sık dile getiriyor. Rusya'nın bölgede etkinliğini kaybettiğine dikkat çeken Pavel, "Rusya Kafkaslarda güç kaybediyor. Rusya, Kafkaslardaki sıkışık durumunu aşmış değil. Oradaki Kadirov birlikleri ile ona karşı olanlar var. Daha çok Roma İmparatorluğu'na benziyor. Eski İmparatorlukta birlikler hem Roma Merkez İmparatorluk ordusuna hem de kendi beyliklerine bağlıydı. Asıl ve pratik olarak kendi beyliklerine bağlıydılar. Kafkaslardaki Rusya bağlılığı da buna benziyor." dedi.
Konuyla ilgili uzmanlar da zaman zaman yaptıkları değerlendirmelerde, kurdukları komitelerin çalışmalarının yanısıra Rusların Çeçenistan'da halk tarafından desteklenen yönetimi düşürmekle kalmayıp, olan biteni tamamen kontrol altına almadan önce bir alternatif bir kukla yönetimi göreve getirdiğini, oysa Rusların dünyaya lanse etmeye çalıştığı gibi Çeçenlerin hepsinin köktendinci olmadığını, aralarında ekonomiyi ve eğitimi ileri götürmek isteyen ve halkın onayını alan aydınların bulunduğunu bu kişilerin bulunup desteklenmesinin her iki tarafın da yararına olabileceği görüşündeler.
Naciye Saraç
Global Yorum İnternet Dergisi
nsarac@globalyorum.com
Etiketler:
çeçenistan durum değişmiyor