KIRILMA NOKTASI KAFKASYA
Kaynak Yayınları, "Yurtdışı Hatıraları"ndan yedinci kitap olarak arkadaşımız Niyazi Sanlı'nın "Kırılma Noktası Kafkasya" isimli kitabını istifadelerimize arz etti.
Niyazi Sanlı, bu kitapta kendi yaşadıklarını ve müşâhedelerini kaleme almış, bizlere değerli hatıralar bırakmıştır. Keşke, bütün eğitim gönüllülerimiz de başlarından geçenleri yazıp tarihe emanet etseler...
01-01-2007 - 5 kez okundu
1992'de Kırgızistan'a giden Niyazi Sanlı, 1994 Haziran'ında memleketi Kütahya-Gediz'in bir köyüne döner. Uçağın inişi sırasında yaptıklarını şöyle anlatıyor: "Uçağın siyah lastikleri piste dokunur dokunmaz, ellerim kızarıncaya kadar çılgınca alkışlamıştım. Elimi ilk şaklatan bendim. Peşimden de uçaktaki herkes alkışlamıştı. Uçağın kapısından dışarı bakar bakmaz içime derin bir nefes çekip, 'İşte! Vatanım. Ülkem. Toprağım. Toprağımın ve ülkemin kokusu." diyerek avazım çıktığı kadar 'Heyyt be!..' diye bağırdığımı dün gibi hatırlıyorum; yolcuların bana tuhaf bakışlarını da buraya kaydetmeliyim. İçimdeki coşkuyu ancak vatan hasreti çekenler anlayabilirler. (...) İnsanın kendi toprağından ayrılması; bir balığın sudan çıkıp karada yaşamaya çalışmasına benziyor. Nefes alıp vermek bile zor geliyor insana. Kapısının tokmağına tuz istemek için bile gidebileceğiniz bir ahbabınız olmuyor. (...) Allah, insanı hizmet etmek için gittiği yeri ve orada yaşayan insanları sevdiriyor. Zaman içinde onlardan biri olmaya alışıyor insan. Bu da bu hizmetin bir kerâmeti olsa gerek."
Niyazi Bey evlendikten hemen sonra Azerbaycan'a oradan da Dağıstan'a gider. Oradan da zor ve sıkıntılı bir yolculuktan sonra Çeçenistan'ın merkezi Grozni'ye ulaşır... Grozni, zengin petrollerinin yanında, stratejik bir yerde yani çok mühim konumda bulunuyordu.
Niyazi Bey, Grozni'deki Türk Koleji'nin tadilatı bitip, bir ay öğretmen olarak derse girdikten sonra, eşini de getirmek için Türkiye'ye döner: "İlk durağım Diyarbakır'dı. Okulumuzun ihtiyaçları Diyarbakırlı fedâkâr bir işadamı tarafından karşılanıyordu... Aslında sadece işadamları değildi katkıda bulunanlar. Bu işadamının, çevresindekilere meseleyi anlatmasıyla, halka genişlemişti. Öğretmen, işçi, memur, doktor, ev hanımı her meslek ve yaştan insan, elinden geldiğince, boğazından kesip okul için katkıda bulunmaya çalışıyordu. Hepsi de bir ideale gönül bağlamışlar ve her fedakârlığı yapmaya hazırdılar. Mesele; ülkemizin dünya yüzünde denge unsuru olması; sözünün, sazının dinlenmesi, dilimizin, bizim hayatımızı ve hayata bakış açımızı gösteren dilimizin dünya dili olması değil miydi? Yapılan her şey buna değmez miydi?"
İstanbul'dan Çeçenistan'a dönerken 45 dakika süren türbülansla ölümle burun buruna gelen Niyazi Bey ve eşini, esas sıkıntılar Beslan Havaalanı'nda bekliyordu. Onları da atlattıktan sonra Grozni'ye ulaştılar. Fakat 1994 Aralık ayının başında bir kıyametin kopmak üzere olduğunun işaretleri de kendilerini gösteriyordu. 26 Aralık'tan itibaren de beklenenler bir bir olmaya başladı. Uçaklar, Grozni'ye pike yapıp bomba atmaya başlarlar. Bombardıman yarım saat sürmüştü. İnsanlar şehri terk etmeye başlamıştı. Artık Grozni'de kalacak bir durum yoktu. Niyazi Bey, eşi ve okul müdürü ailesiyle beraber yola çıktılar. Oradan Mohaçkale'ye, oradan da ülkemize zor bir yolculuktan sonra geri geldiler.
Özetlemeye çalıştığım bu hatıraları detayları ile kitaptan takip edebilir ve eğitim gönüllüleri ile beraber olabilirsiniz.
01/01/2007
ABDULLAH AYMAZ
ZAMAN
Etiketler:
kırılma noktası kafkasya