KAFKAS-ABHAZYA DAYANIŞMA KOMİTESİ KAMUOYUNA DUYURU
Tarih : 17 Ocak 2007
Sayı : 2007-001
Sayın Fehim TAŞTEKİN'in keleme aldığı ve 14 Ocak 2007 tarihinden itibaren Radikal gazetesinde yayınlanmaya başlayan "Paylaşılamayan Diyar Kafkasya" başlıklı yazı dizisi kendilerini Türkiye'de yaşayan Gürcülerin sesi-kulağı olarak tanımlayan bir grubu oldukça rahatsız etti. Ve bu rahatsızlık sonucunda da "Radikal Gazetesini Kınıyoruz!" başlıklı bir bildiri yayınladılar. Bildirinin daha en başında Abhazya ve Abhazlara yönelik taraflı ve baskıcı bakış açılarını sergileyerek konuyu "Gürcüstan'ın Abhazya sorunu" şeklinde yansıtmaktan da çekinmediler. Yazarı ve gazeteyi kamuoyunu yanıltmakla suçlayan bu kınama aslında kamuoyunun konuyu anlama özgürlüğüne gösterilen tahammülsüzlüğün bir işareti olarak görülmelidir. Bu tarafsız bilgi alma, konuyu her boyutuyla anlama ve anlatma özgürlüğünün bir yansımasıdır. Sayın Taştekin Abhazya'ya gazeteci kimliğiyle gelmiş, gördüklerini ve hissettiklerini yazmış. Toplumun eğitimli ve hassas konularıyla ilgili bir okur kitlesine sahip olduğu bilinen Radikal gazetesinin okurları elbette ki okudukları bir yazının değerlendirmesini akılları ve iradeleriyle yapabilecek seviyededirler. Bu okur kitlesine konunun gerçek boyutunu anlatan bir değerlendirme yazısının belli bir kitleyi böylesine rahatsız etmiş olması aslında bizler için hiç de şaşırtıcı olmamıştır. Bu vesileyle hem Radikal gazetesine ve de Fehim Taştekin'e teşekkür etmek ve hem de kamuoyunu bilgilendirme fırsatını kullanmak isteriz.
18-01-2007 - 5 kez okundu
Bağımsızlık yolunda önemli adımlar atan ve işleyen demokratik-parlamenter bir devlet sistemi kuran Abhazya'yı içinde bulunulan sıkıntılı duruma sokan 1992-93 savaşını başlatan ırkçı Gürcülerdir. Ruslar, Abhazlar, Ermeniler ya da uzaylılar değil. Yaşamlarını garanti altına almak ve bir soykırımla karşı karşıya kalmamak adına ellerine silah alarak varlıklarını korumaya çalışan Abhazların yaptıkları bu çerçevede bir nefsi müdafaadır. Tarih ve arşivlerin ötesinde bu dönemi ve sıkıntılarını yaşayanlar hala hayattadırlar. Bunu gayet iyi bilen Gürcü dostlarımızın tüm Dünyanın bundan haberdar olmasından rahatsızlık duyması ise sadece pişkinlik ifadesidir.
Abhazya'nın mücadelesi doğal olarak tarih boyunca benzer baskı ve tehditlerle karşılaşan ve aynı kandan gelen Kuzey Kafkasyalı kardeşlerimizce ortak mücadele olarak kabul edilmiştir. Bunun dışında bildiride Abhazya'da yaşamlarını barış ve huzur içinde sürdüren Abhazya'nın eşit vatandaşları olan Ermeni ve Ruslara karşı gösterilen yaklaşım ve yapılan değerlendirmeler Gürcistan'ın bugün içine düştüğü acınacak durumun en güzel yansımasıdır. Gürcü baskı ve yok etme tehdidinin diğer hedefi olan bu halklar Abhazlarla birlikte Gürcü ırkçılarına karşı savaşmışlardır. Bu bir tesadüf olamaz. Bu halklara karşı bildiride takınılan tavır kafanın hala aynı kafa olduğunu göstermektedir.
Abhazya'nın Rusya ile geliştirdiği ilişkiler doğru ve doğal komşuluk ilişkileri olmasının ötesinde farklı bir anlam taşımamaktadır. Bu ilişkilerin ve dostluğun Gürcistan ile görüşmelerin engeli olduğu da doğru değildir. Abhaz tarafının girişimi ve çabasıyla atılan tüm adımların Gürcülerce reddedildiği yazılı tüm belgelerde yer almaktadır. Saakaşvili iktidarının Abhazya'ya bakışını anlamak için ise uzman olmaya dahi gerek bulunmamaktadır. Sadece 2006 yılında alınan kararlar ve söylenen sözlere bakmak tarafsız her gözün görebileceği, her kulağın duyabileceği örneklerle doludur. Gürcü dostlarımızın da bu kaynaklara ulaşmaları tavsiye olunur.
Bildiride "Gürcü yönetiminin ne Abhazya'da ne Gürcüstan'ın diğer bölgelerinde, ne de diasporada yaşayan Abhazlarla sorunu vardır" denilerek büyük bir çelişkiye düşülmektedir. Eğer öyleyse en basitinden bu yazı dizisinden niye rahatsızlık duyulmaktadır. Bunca olay, savaş ve mücadele kendiliğinden mi meydana gelmiştir? Abhazlar durduk yerde örgütlenerek Gürcülere mi saldırmıştır? Gürcü yönetiminin Kodor bölgesinde giriştiği siyasi ve askeri faaliyetleri ve Saakaşvili'nin savurduğu tehditleri bir başka dünyaya mı göndermektedir? Asıl bu bildiri kamuoyunu yanıltma çabasının bir ürünüdür.
Gürcü dostlarımızı soğukkanlı bir biçimde düşünmeye ve konuyu değerlendirmeye davet ediyoruz. Kafkasya hepimizin vatanı. Bu vatanı yaşatmak ve yaşanır bir yer haline getirmek hepimizin görevi. Çocuklarımızın geleceği, kalbimizin varlığı için attığı vatanımızı korumak ve yaşatmak için sağduyu ve akla ihtiyacımız var. Gürcü dostlarımızı sorunların kaynağını doğru teşhis edip birbirimizin kararlarına ve yaşam hakkına saygı duymaya çağırıyoruz. Gerçeklerden ve bağımsız Abhazya'dan rahatsız olmamalarını ve kabullenmelerini öneriyoruz. Tarih artık geriye döndürülemez bir çizgide ilerliyor sizler için tek akılcı yol bunun farkına varmak.
Abhazya'ya bir daha saldırılırsa ortaya çıkacak sonuçlar bir öncekine kıyasla çok daha yıkıcı ve tahripkar olacağı ve bu olayın sadece Abhazya topraklarıyla sınırlı kalmayacağının bilinmesi gerekir. Ve hatta yaşadığımız bu topraklara da bir şekilde sirayet ettirilmemesinin ivedilikle önemli olduğunu belirtmek isteriz.
Bu vesile ile Abhaz ve Kuzey Kafkasya diasporasının yaşadığı yerlerdeki Gürcülerle mevcut tesanüdün bozulmamasının önemine inanmaktayız.
Saygılarımızla
Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi
Adına
Başkan
İrfan ARGUN
Etiketler:
kafkas-abhazya dayanışma komitesi kamuoyuna duyuru