BAYRAMİÇ'İN ÜNLÜ SİMASI HOCALARIN HOCASI... MAHMUT BAYRAM HOCA (MERHUM)(19
Asıl adı Mahmut Mazhar Bayram olan Mahmut hocamız, 1914 yılında BALIKESİR ilinin GÖNEN ilçesine bağlı BAYRAMIÇ köyünde doğdu. Babası Kuzey Kafkasya'dan 1864 yılında büyük göç hareketiyle Bayramıç köyüne gelip yerleşen Adığelerin Abzah Boyuna ve BEÇIY sülalesine mensup Salih hocadır.
12-03-2007 - 5 kez okundu
1930 yılında daha 16 yaşında iken Gönenli Mehmet Efendi'den hafızlık eğitimi alarak tahsil hayatına başlayan hafız Mahmut Bayram Hoca, daha sonra dönemin ünlü hocalarından Hüsrev Hoca'dan Arapça, Hasan Basri Çantay Hocadan Tefsir dersleri alarak tahsil hayatını tamamladı.1951 Yılından itibaren İstanbul İmam Hatip Okulunda Arapça Hocası olarak 20 yıl süreyle Hocalık yaptı. Genç yaşta Aydın ili merkez vaizliğine atandı, ancak ben o ilme sahip değilim o mesuliyetin altına giremem diyerek vaizlik görevini kabul etmedi. O talebe yetiştirmeyi kendine başlıca görev edindi. Ve ömrünü talebe yetiştirmekle geçirdi. Hayatı boyunca pek çok talebe yetiştiren Mahmut Hoca yetiştirdiği talebelerin yıllar sonra İmam Hatip Okullarına öğretmen ve yönetici olarak atandıklarını gördüğünde çok duygulanmış ve ağlamıştı. O talebelerinin yetişerek hizmet kervanına katıldıklarını gördüğünde evladının mürüvvetini gören bir baba gibi sevinir mutlu olurdu.
Mahmut Hoca, muhtelif camilerde ve özellikle İstanbul Aksaray'daki Kızıl Minare camiinde uzun yıllar İmam-hatiplik ve vaizlik görevinde bulundu. Emekli olduktan sonraki yıllarda Kız Kur'an kurslarında (Fazilet, Ihlamur, Tuba gibi)hocalık yapmaya devam etti. O,eğitim verdiği kız öğrencilere sık sık "Sizin en büyük tahsiliniz Mutfaktır. Yemek yapmasını, bulaşık yıkamasını ve ütü yapmasını bilmektir. Bunları bilmedikten sonra bir değeriniz olmaz. Hayatta çok zahmet çekersiniz. Sizin mesut olmanız, kadınlık vazifenizi iyi bilmekle olur.)diye tavsiyelerde bulunurdu.
Mahmut Hoca, öyle bir hocaydı ki, en küçük bir laubaliliğe müsade etmeyecek kadar ciddi, torunu yaşındaki öğrencilerine ağabey, abla diyecek kadar sevecen, hiç kimseye elini öptürmeyecek derecede mütevazi idi.O derslerde kara tahtayı ceketinin koluyla siliveren,zaman kaybolur diye silgiyi alıp koymakla uğraşmayan bir şevk ve heyecan adamı idi.Mahmut Hocanın hiç boş vakti yoktu.Ne Okulda,ne İmamlık yaptığı camide,ne de evinde boş kalmazdı.Mutlaka her yerde öğrencilerle meşgul olur,aynı konuyu,aynı heyecanla iyi anlaşılsın diye defalarca anlatmaktan usanmazdı.Hiçbir karşılık beklemeden bütün zamanını ve istirahatini öğrencilerine feda ederdi.
Mahmut Hoca ihtiyaç sahibi öğrencilerin listesini alır. her çocuğun ihtiyacını karşılamak üzere hayırsever zenginlerden burs temin eder, tahsili bitinceye kadar ihtiyaçlarını karşılardı.
O her sabah erken bir saatte çıktığı evine, değişik yerlerde ders vererek gece geç vakitlerde döner, ama bu yorucu ve tempolu çalışmadan hiçbir zaman şikâyetçi olmazdı. Derste olduğu sırada Ona, evdeki çocuğunun kaynar suyla haşlandığı haberi telefonla ulaştığında: "Doktora götürüldü mü"diye sormuş, "götürüldü"cevabını aldıktan sonra kaldığı yerden dersine devam etmiş dersi bittiğinde evine dönüp gitmişti.
O, talebelerine zaman zaman "Derse gelmediğimde, cenazeme gelin, çünkü gelmediysem mutlaka ölmüşümdür de, gelememişimdir." diye espiri yapardı.
Mahmut Hocanın, devlethane diye adlandırdığı mütevazı evinden misafir eksik olmazdı. Gönen'deki köyünden gelen işsiz, hasta, kimsesiz ve fakir öğrencileri günlerce evinde misafir eder,onların dertlerine çare,problemlerine çözüm bulmaya çalışırdı.
Netice itibariyle, Mahmut Bayram Hocamızın ahlakı, meziyetleri ve örnek kişiliği hakkında ne söylense azdır. Onun hizmet ve çalışma anlayışını tanımlama anlamında; aynı zamanda öğrencisi olan bir öğretim üyesinin söyledikleri çok yerindeydi."Mahmut Hoca, ahlakı bilginin, ihlası eylemin önüne koyan bir gönül,hizmet ve aşk insanı idi."
O,talebeleri tarafından "Hocaların hocası"diye tarif edilen nevi şahsına munhasır müstesna bir şahsiyet idi.
O,83 yıllık ömrünü ilme ve hayra hizmet yolunda harcayan, eşi ve benzerine az rastlanır nadir hocalardan biriydi.
O, Aynı zamanda cami, okul ve kuran kursu gibi pek çok hayır kurumunun inşasında ve hizmete sunulmasında büyük emek ve hizmetleri geçen hayırsever bir insandı.
O, arkasında miras olarak kendisini rahmetle anacak binlerce hoca ve onbinlerce talebe bırakarak, 1997 yılında Hakkın rahmetine kavuştu.
O,Vefat ettiğinde cenazesine katılan cemaatin kalabalıklığı ve o kalabalık cemaatın Hocamıza beslediği temiz duyguları, hiç şüphesiz onun nasıl biri olduğunun açık delilidir.
Cenazesine talebesi ve o dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan şimdiki Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN bizzat katıldı. Cenazeyi bizzat omuzunda taşıdı. Fatih Camiinde kılınan cenazeye üniversitede Öğretim üyesi olan yüzlerce Prof.öğrencisi katıldı.Cenaze günlük gazetelerde ve ulusal Televizyon kanallarında haber yapıldı.
Onun öğrencisi olmuş ve bugün Başbakanlık Başdanışmanı olarak görev yapan Büyükelçi Prof.Dr.Ahmet DAVUTOĞLU:Onun hakkında yazdığı makalede, Ondan"AHLAK TİMSALİ"diye bahsetmiştir.
Yine hemşehrisi ve aile dostu Prof.Dr.Ayhan SONGAR Onun hakkında: "bastığı yeri incitmekten korkar, ama doğru bellediği konularda da başını kesseniz dönmezdi" diyor.Kendisinden çok şey öğrendim diye rahmetle anıyor. .
Mahmut BAYRAM Hocamızı 10 yıl önce Rahmeti rahmana yolcu ettik. 2007 yılının, O'nun vefatının 10.yıl dönümü olması münasebetiyle hemşehrisi ve talebeleri olarak muhterem hocamızı bu vesile ile bir kere daha rahmetle, minnetle ve şükranla yadediyoruz
Allah rahmet eylesin Ruhu şad olsun, makamı cennet olsun Allah geride kalanlarına sağlık, afiyet ve sağlıklı ömürler ihsan eylesin. ÂMİN
Hazırlayan: Talebelerinden
Abdurrahman KURAL - Hamit KAYABEY
2.Bölümde Mahmut Bayram Hocanın Bayramiç Köyündeki hayatını ve yetiştirdiği öğrencileri ve hizmetlerini anlatacağız.
www.bayramic1864.com
Etiketler:
bayramiç ünlü siması hocaların hocası... mahmut bayram hoca merhum19