MOSKOVA'NIN ULVİ AMACI: KAFKASYA'DA İSTİKRARIN SAĞLANMASI
25 Mart 2007'de Moskova'da Rusya Kafkas Halkları Kongresi'nin tesis kurultayı düzenlendi. Kurultay'a Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerden temsilcilerin yanı sıra Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan'ın da dahil olduğu 40 Cumhuriyetten yaklaşık 350 temsilci katıldı. Ancak, ne hikmetse, kongreye Balkar sivil organizasyonu Alan ve Dünya Çerkes Birliği gibi Kuzey Kafkasya'daki önde gelen sivil toplum kuruluşlarının liderlerinin davet edilmesi uygun görülmedi.
05-04-2007 - 5 kez okundu
Kuzey Kafkas halkları ile Rusya'nın diğer halkları arasındaki ilişkileri düzenlemek amacıyla kurulduğu açıklanan Kafkasya Halkları Rus Kongresi'nin Eşbaşkanı Salambek Maigov, toplantıda Rusya'nın Kafkasya'daki zenginliklerin nasıl etkili şekilde kullanılabileceği hususunun görüşüldüğünü açıkladı.
Rusya'da özellikle Kafkas kökenlilere karşı artan şiddet, yasal olmayan uygulamalar ve etnik ayrımcılığa karşı durmak amacıyla kurulduğunu deklare eden Kongre Eşbaşkanı Denga Halidov, kongrenin orta dereceli işletmelerden temin edeceği yardımlarla faaliyetlerini yürüteceğini ve ayrılık sorunlarını güç kullanarak, çözmeye dayanan devlet politikasına alternatif olarak faaliyet göstereceklerini ve özellikle Kafkasyalılara hukuksal destek sağlayacaklarını, diğer taraftan, Rusya'nın siyasal yaşamında aktif olarak rol almak istediklerini söyledi. Faaliyet alanlarının Dağıstan, Çeçenistan, İnguşetya, Kabardey-Balkar gibi özerk Cumhuriyetlerin yanısıra, Kafkas halklarının zarar gördüğü Moskova ve St. Petersburg gibi önemli jeopolitik bölgeler olduğunu kaydetti.
Diğer taraftan, Kafkas diasporasınca asıl amacı Kuzey Kafkasya'dan farklı grupları bir araya getirerek, Rusya'nın çıkarları doğrultusunda yönlendirmek olduğu ifade edilen Kongre'nin kurucularının Rus dili ve kültürünü bilen yüksek öğrenim görmüş şahıslar arasında yer alması da dikkat çekici görülüyor.
Bu kongre, bölgesel bütünleşme amaçlı bütün çalışmaları kontrol altında tutmak isteyen Rusya'nın ilk faaliyeti değil. Ekim 1992'de Pyatigorsk Kuzey Kafkasya Yuvarlak Masası da parlamentolararası bir forum oluşturmak amacıyla kurulmuştu. Ancak, bölgedeki halkın desteğini alamayan bu tür çalışmalar Rusya için beklenen sonucu vermedi.
Rusya'nın yıllardır kontrol almaya çalıştığı Kuzey Kafkasya, Adigey, Çeçenistan, Dağıstan, İnguşetya, Kabardin-Balkar, Karaçay-Çerkez ve Kuzey Osetya Özerk Cumhuriyetlerinden oluşmakta olup, yaklaşık 150.000km2 yüzölçümüne ve 5.6 milyon nüfusa sahip.
Sözkonusu coğrafyanın en temel özelliği, bölgede sayıları 50 ila 80 arasında değişen etnik grubun yaşamasıdır. Nüfusu 5000'den fazla olan etnik grupların sayısının ise 20 olduğu belirtiliyor.
Doğal zenginlikler açısında zengin olmasına karşın, Rusya toprakları içindeki en düşük gelir düzeyine sahip olan Kuzey Kafkasya'nın ülke gelirinden aldığı pay ise % 8'dir. Özerk Cumhuriyetler, ekonomik açıdan tamamen merkeze bağımlı olmaları nedeniyle, bölgede fakirlik sınırında yaşayan insanlar da, etnik ve siyasi sorunların yanı sıra ekonomik sıkıntılarla da mücadele ediyor. Bölgede, merkeze karşı duyulan tepki, bağımsızlık taleplerinin yanı sıra, Özerk Cumhuriyetlerin içinde bulunduğu sosyal sorunlara ve ekonomik problemlere Moskova'nın gereken ilgiyi göstermemesinden kaynaklanıyor.
Kuzey Kafkas Cumhuriyetleri arasındaki ilişkiler de hassas bir zeminde seyrediyor. Özellikle Çeçenistan'da yaşanan çatışmalar nedeniyle, her bir Özerk Cumhuriyet diğerinde çıkabilecek karışıklık ve istikrarsızlığın topraklarına sıçraması ihtimalinden çekiniyor.
SSCB dönemindeki "böl-yönet" uygulamaları ve günümüzde Moskova tarafından yürütülen politikalar sonucunda, aynı etnik üst yapı içinde tanımlanan gruplar, kendilerini farklı etnik kimliğe mensup olarak kabul ediyor, öte yandan kültürel açıdan birbirleriyle yakınlıkları bulunan ancak farklı Cumhuriyetlerde yaşayan etnik gruplar arasında birleşme eğilimleri bulunuyor. Bu eğilimlerin yanı sıra, Cumhuriyetlerde yaşayan etnik gruplar arasında da anlaşmazlık bulunuyor.
Rusya Federasyonu açısından stratejik konuma sahip olan bölgenin önemini belirleyen faktörler arasında, bölgenin Avrupa ve Orta Asya arasında bir geçiş noktası oluşturması, açık denizlerle Rusya'nın bağlantısını sağlayacak şekilde üç önemli denize (Karadeniz, Hazar denizi ve Azak iç denizi) çıkış noktası teşkil etmesi, Hazar havzası kaynaklarının Novorossisk üzerinden batı pazarlarına aktarılması açısından geçiş güzergahında bulunması, halihazırda RF'nın toprak bütünlüğünü tehdit eden en ciddi sorunun (Çeçenistan) bu bölgede yaşanması, Azerbaycan ve Gürcistan gibi batı yanlısı politikalar izleyen iki eski Sovyet Cumhuriyeti'ne komşu olması yer alabilir.
Moskova, ülkenin bütünlüğü açısından Kuzey Kafkasya bölgesini ciddi bir tehdit olarak algılıyor. Yerel sorunların artık kontrolden çıktığı ve halklararası husumetin, federal hükümetin otoritesini temelinden sarstığı ve isyan için zemin hazırladığı kaygısını taşıyor. Çözüme kavuşturulmamış sosyo-ekonomik ve siyasi sorunların, kritik bir noktaya ulaştığı ve bu olayların sonuçlarının sosyal, etnik ve dini ayrılıklar şeklinde kontrol edilemez şekilde gelişmesine sebep olmasından korkuluyor.
Bu faktörlerden hareketle Moskova'nın Kuzey Kafkasya'ya yönelik politikasının temel hedeflerinin: Kuzey Kafkasya'da istikrarın bozulmaması, bölgedeki Özerk Cumhuriyetlerin RF'nun üniter yapısı içinde kalması, merkezi yönetime karşı oluşabilecek ayrılıkçı hareketlerin önlenmesi olduğu kaydediliyor.
Bu kapsamda, RF, halkları bir çatı altında toplamak, diğer taraftan, muhalif gördüklerini de safdışı etmek suretiyle Kuzey Kafkasya'yı kontrolü altına almak istiyor. Rusya Federasyonu'nda genel seçimler yaklaşırken Kuzey Kafkasya'dan farklı grupları bir araya getirmek amacıyla bir Kongre düzenlenmesi dikkat çekici görülüyor. Yeni oluşturulan kongrenin Kafkas halklarının haklarına hizmet edip etmeyeceği ise belirsizliğini koruyor.
Diğer taraftan, Kafkas diasporası, Kafkasya'daki sıkıntılar ve gerilimlerin önümüzde dönemde de devam edeceği, Kafkasya'daki sorunları da çözecek olanların ancak bölge halkı olacağı görüşünde. Bölgedeki anlaşmazlıklara, bütün halkları tatmin edecek şekilde ortak çözümlerin bulunması da yukarıdan gelen dayatmalarla değil, Kafkas halkları tarafından doğru politikaların belirlenmesi ve uygulanması ile mümkün olabileceği düşünülüyor. Bu aşamada gerekli olanın, bazı çıkar çevrelerinin iddiaları temeline dayanmayan çözüm politikaları üretilmesi ve üyeler arasındaki bütün anlaşmazlıkları çözüme bağlayacak bir bölgesel forumun oluşturulabilmesi veya varolan oluşumların aktif hale getirilebilmesi olduğu değerlendiriliyor.
Naciye Saraç
Global Yorum İnternet Dergisi
nsarac@globalyorum.com
Etiketler:
moskova ulvi amacı kafkasya istikrarın sağlanması