DUNYANİN GOZU ONLARİN USTUNDE -RUS OLIGARKLAR
Nerdun Hacıoğlu
16 yılda yaptıkları muazzam servetleriyle öne çıktılar. Ülkelerinde hırsız, dünyada sonradan görme damgası yiyorlar. Bu görgüsüzlük kimi zaman evinin önüne özel kayak pisti yaptırmak, kimi zaman yılbaşı davetiyesini gerçek domuz yavrucukları şeklinde yollamak olarak tezahür ediyor.
23-04-2007 - 5 kez okundu
Rusya'da son yıllarda bir avuç zengin hakkında sıkça kullanılan bir terim var: Oligark. Bu kelime 19. ve 20. yüzyılın siyaset sözlüğünden alınma, ülkedeki tüm güçleri elinde toplayan küçük bir kesime verilen ad. Geçen ay Forbes Dergisi dünya milyarderlerinin listesini yayınlarken, Rusya'daki oligark listesi de tazelendi. Ardından Rusya'da çıkan Finans Dergisi, Rusya Merkez Bankası, Mali Piyasalar Denetleme Federal Ajansı ve yatırım şirketlerinin verilerini esas alarak en zengin 10 Rus listesini yayınladı. Her iki listede aynı 10 kişi yer alıyordu ve 10'uncu oligarkın bile serveti 10 milyar doların üstündeydi.
Bir zamanlar herkesin eşit derecede fakir olduğu bir ülkede, 16 yıl gibi kısa bir sürede bu kadar serveti toplayan bu zenginler, kendi ülkelerinde "hırsız", hayatlarının önemli bir bölümünü geçirdikleri Londra, New York ve Fransız Rivierası'ndaki yaşam tarzlarıyla da "sonradan görme" damgasını yiyorlar. Fazla göze batmamak, mafyanın hedefi haline gelmemek için kendi ülkelerinde kimsenin giremediği malikanelerde yaşıyor, paparazzileri yanlarına yanaştırmamaya çalışıyorlar. Ama sonradan görmelik, Fransa'daki kayak merkezi Courchevel'de yapılan bir alem, Maldiv Adaları'nda verilen bir doğum günü partisi, İskoçya'da alınan bir şato, Akdeniz kıyısında Ferrari'yle yapılan bir trafik kazasıyla yine de gündeme geliyor.
Rusya'da Tuhaf Hizmetler Ajansı adlı bir şirket, bu oligarkların tuhaf isteklerini karşılamakta çok mahir. Bir örnek verelim: 26 Aralık Rus yılbaşı partisi için bir oligarkın verdiği 3 milyon dolarlık sipariş şu: 150 davetliye dağıtılmak üzere 150 gümüş domuz heykeliyle birlikte 150 gerçek, canlı domuz yavrusu. Bir başka oligark, yedi yaşındaki kızına doğum gününde olağanüstü bir hediye veriyor. Bahçeye 1.5 metre boyunda bir ağaç ekiliyor. Baba kızına "Bu ağaç her gün uzayacak, bir hafta sonra da meyve verecek" diye söz veriyor. Her gece Tuhaf Hizmetler Ajansı işçileri evin bahçesine gelerek eski ağacı yerinden söküp biraz daha uzununu dikiyor. Her seferinde de ağaç uçakla yurtdışından getiriliyor. Bir haftanın sonunda da küçük kız muzlarla dolu sihirli ağacına kavuşuyor.
Rus Ortodoks Kilisesi 3 Mart'ta Patrik II. Aleksey'in başkanlığında toplanarak bu konuyu görüştü. Özellikle Metropolit Kiril'in sözleri, ciddi bir uyarıydı: "Rusya'daki bu bir avuç zenginle fakir halk arasındaki gelir farkı çok açıldı. Zenginlerin kulağında çanlar çalmaya başlamış olmalı. 1917 devrimi de bu koşullarda olmuştu. Eski hatalardan ders alınmazsa yakında isyan çıkar. Günün birinde birileri çıkıp rahatlıkla 'bölüşmenin zamanı geldi' diyebilir ve bence haklı olur."
Öksüz oligark
Roman Abramoviç
21 milyar$
En ünlü Rus milyarderi anasız babasız büyüdüğü için Rus basını "öksüz" lakabını takmış ona. Küçükken anne ve babasını trafik kazasında kaybediyor. 25 yaşına kadarki hayatı sır. Okuduğunu iddia ettiği üniversitelerde kaydına rastlanmıyor. 1991'de Moskova'da minik kooperatifler açıldığı dönemde "Uyut" adlı bir firma kurarak plastik oyuncak üretiyor. Sonra petrol işinde aracı olmayı deniyor. 1992'de Sibirya'dan yola çıkan 3 bin 500 ton mazot yolda kayboluyor. Savcılık belgelerine göre hırsızlıkla suçlanan kişi Roman Abramoviç. Ancak dava kapatılıyor. İddiaya göre Abramoviç mazotu Baltık cumhuriyetlerinden birine kaçırıp satıyor. Letonya kökenli Abramoviç'in ilk eşi Olga'dan Nastya adında bir kızı var. Roman, Almanya yolculuklarından birinde uçakta tanıştığı hostes İrina ile tanışıp evleniyor. İrina, genç tüccarın şansını açıyor. Abramoviç, Yeltsin'in seçilmişler listesine giriyor. Böylece kapılar açılıyor, Abramoviç düzmece bir ihalede Sibneft petrol şirketini ele geçiriyor. Putin döneminde işini ikiye bölüyor. Bir ayağı Rusya'da, diğeri İngiltere'de. Söylentilere göre Putin, Abramoviç'i çağırarak "Kazandığın yeter. Biraz da faydan dokunsun" diyerek Rusya'nın en kuzeyindeki Çukotka'ya vali olarak göndermek istiyor. Bir anda yok edilebileceğini düşünüp korkan Abramoviç görevi kabul ediyor ama gözlerini dışa çeviriyor. İngiltere'de lüks mülkler ve Chelsea futbol kulübünü satın alıyor. Son olarak Rus manken Darya Zukova ile çekilmiş bir fotoğraf, eşi İrina'nın boşanma davası açmasına neden oldu. Abramoviç, boşandığı eşine servetinden pay veren ilk oligark olma şerefine erişti. Abramoviç'in İrina ile evliliğinden dört çocuğu var.
Alüminyum kralı oligark
Oleg Deripaska
21.2 milyar$
Rusya'da zengin olmanın en kısa yolu doğal kaynakların başına oturmaktan geçer. Rusya'nın en zengini Oleg Deripaska (39) bu kuralı ilke edindi. Servetini 1992'de yapmaya başladı. SSCB'nin durgunluk yıllarında bile dünyanın en büyük alüminyum üreticisi sayılan ülkedeki alüminyum fabrikalarında yöneticilik yaptı, bu sektörü ele geçirmek için verilen mafya savaşlarından zaferle çıktı. Şu anda Rusal adlı şirketiyle bir alüminyum tekelinin başında. 2001'de Boris Yetsin'in danışmanı Valentin Yumaşev'in kızı Polina ile evlendi. Yumaşev da aynı yıl Yeltsin'in kızı Tatyana ile... Böylece Deripaska, Yeltsin ailesinin ferdi oldu. Şimdi de Putin'le gayet iyi ilişkileri var.
Çapkın oligark
Mihail Prohorov
14.2 milyar$
Mihail Prohorov (42) bir nikel kralı. Norilsk Nikel fabrikasının yöneticisi. Rus para babalarının tatil yaptığı Fransa'daki Courchevel'de, Rusya'dan getirttiği üç genç kadınla toplum huzurunu bozduğu ve kadın ticareti yaptığı gerekçesiyle Fransız polisine ifade verdi. Prohorov ile ilgili magazin dünyasından son haber ise şu: Arkadaşlarıyla 42 yaşına kadar evleneceği konusunda iddiaya girmiş. 3 Mayıs'ta kutlayacağı 42. doğum gününde, Maldivler'de 10 milyon dolara bir parti verecek, o gün tanımadığı bir kadınla evlenip beş gün evli kalacak. Son iki yaz Türkiye'ye de geldi. Tatilini geçirdiği Çeşme'de her gece ayrı bir lokanta kapatıp 20 bin dolar hesap ödedi.
RUS OLİGARKLAR
SSCB'de her şeyin devlete ait olduğu dönemde halk arasında "Biz çalışıyormuş gibi yapıyoruz, devlet de bize maaş ödüyormuş gibi yapıyor" denirdi. Ancak 1980'lerin sonunda bu oyun oynanamaz hale geldi. Komünist Parti Politbürosu "insanları nasıl daha fazla üretime yönlendiririz" diye tartışmaya başladı. Toplantılardan birini izleyen tanıklara göre ilginç bir karara varıldı. "Halk emir komuta zinciriyle yerinden kımıldamaz. Onları ancak kıskançlık motifiyle harekete geçirebiliriz" diye düşünerek bir grup seçme kişiyi zenginleştirmeye karar verdiler.
Tam o sırada Sovyetler dağıldı, Rusya Federasyonu'nun başına Yeltsin geldi ve özelleştirme başlatıldı. Başbakan Yardımcısı Anatoliy Çubays'ın planına göre Rusya'da yaşayan insan sayısı kadar, örneğin 147 milyon özelleştirme senedi basılacaktı. Bu senetler ülkenin tüm mülkiyetin karşılığı olacak ve fabrikalar, şirketler, bunları toplayacak kişilerce satın alınabilecekti. Günümüzde oligark denilen kişiler rastgele seçilmedi. Kimi Komünist Partisi gençlik kolu Komsomol üyesi, kimi yönetim elitine sadakatıyla tanınan aile bireyleriydi. Elindeki özelleştirme senetlerini ne yapacağını bilmeyen halk bunları yok pahasına satmaya başladı. Senetler belli ellerde birikti. 1992-1996 arasında böyle zengin olanların listesi 150'yi buldu. "Rus Kapitalizminin Anatomisi" adlı kitabıyla tanınan Prof. Dr. Stanislav Menşikov'a göre, bu ilk dalganın ardından elde kalan devlet şirketleri için de bir yöntem bulundu. Devlet bu şirketlerin hisselerini bankalara borç karşılığında verecekti. Tabii o borç asla geri ödenmedi ve hissesi ipotek edilen şirketler de bankalarda çöreklenmiş yeni kapitalistlerin eline geçti.
Paranın tadını hisseden ilk oligarklar Boris Berezovski ile Vladimir Gusinski'ydi. Lada'da mühendis olarak çalışan Berezovski Logovaz adlı bir şirket kurmuştu. 1990'larda araba almak için Ruslar günlerce bekliyordu. Berezovski'nin şirketi ise ek ücret karşılığında bu hayali birkaç günde gerçekleştiriyordu. Sonunda tüm otomobil piyasası ondan sorulmaya başlandı. Berezovski bir TV kanalı ve Komersant gazetesini de ele geçirdi. Vladimir Gusinski ise NTV kanalını kurdu, birkaç gazete aldı. 2000'de Vladimir Putin yönetime gelince Berezovski Londra'ya kaçtı, Gusinski ise üç günü hücrede geçirdikten sonra NTV televizyonunu devlet kontrolündeki Gazprom Medya'ya satıp Rusya'yı terk etti. Onların yerini Yukos petrol şirketinin başkanı, eski Komsomol üyesi Mihail Hodorkovski aldı. 2004 seçimlerinde Putin'in karşısına çıkmaya kalkışınca, nasıl hileli yoldan zengin olduğunu gösteren dosyalar savcılığa ulaştı. Hodorkovski sekiz yıl hapse mahkum oldu. 15 milyar dolarlık oligark, günde iki tas çorbayla geçen eski hayatına döndü. Bugün ilk 10'daki zenginler işte bu nedenle her fırsatta Putin'e bağlılıklarını tazeliyorlar. Çünkü hepsi de servetlerini Hodorkovski gibi topladı.
Milletvekili oligark
Süleyman Kerimov
12 milyar$
Rusya parlamentosu Duma'nın en zengin üyesi, Kafkasya'daki Dağıstan Özerk Cumhuriyeti'nin temsilcisi. Moskova'nın yakıtının önemli bölümünü sağlayan Nafta Moskva şirketinin sahibi. 42 yaşındaki Kerimov 1999'dan beri hem işadamı hem milletvekili. Üstelik popülist sağcı politikacı Vladimir Jirinovski'nin LDP partisinden adaylığını koydu. Ancak şimdi Jirinovski'yi terk eden Kerimov'un, iktidar partisi Birlik Rusya'ya geçmeye hazırlandığı konuşuluyor. Kısa süre önce Fransız Rivierası'nda yeni Ferrari'si ve yeni sevgilisi Rus televizyoncu Tina Kanadalaki'yle sürat denemesi yaparken ağaca bindirdi. 700 bin Euro'luk araç hurdaya döndü, Kerimov ağır yaralandı ama Kanadalaki kazadanhafif yanıklarla kurtuldu.
Petrol kralı oligark
Vagit Alekperov
12.3 milyar$
Azeri Vagit Alekperov'un (57) eğitimi ve tüm kariyeri petrolle uğraşmakla geçti. Yıllarca devlete ait petrol şirketlerinde yöneticilik yaptı. 1992'de başlayan özelleştirme kampanyasında başkanlığını yaptığı Lukoil şirketini eline geçirdi. 2004'te Türkiye'de rafineri kurma amacıyla görüşmeler başlatan Alekperov, Burgaz-Dedeağaç petrol boru hattı projesinin Rusya-Bulgaristan-Yunanistan hükümetleri arasında onaylanmasından sonra fikir değiştirdi, Türkiye'de rafineri yerine petrol stok depoları inşa etmeyi planladı. Alekperov, Türkiye'ye bu amaçla 70 milyon dolar ayırdı.
Entel oligark
Vladimir Potanin
14.2 milyar$
46 yaşındaki bu milyarder, elit bir aileden geliyor. 1991'de 7 bin 500 dolarla kariyerine başlıyor. Devletin iflas ettiği bankacılık alanında çalışmaya başlıyor. Uneximbank'ın başkanlığına getiriliyor. Prohorov ile ortaklık kurarak hisse karşılığı borç yöntemiyle devlete borç verip, büyük nikel şirketi Norilsk Nikel'in kontrol hisselerini ele geçiriyorlar. Potanin, Moskova'da kurduğu özel bir mahallede yaşıyor. Evinin önünde özel bir kayak pisti bile var. Kurduğu fonla eğitim ve kültüre yatırım yaptığı için "entel" lakabıyla anılıyor.
Lakabı tank oligark
Aleksey Mordaşov
11.25 milyar$
Oligarkların beden olarak en iri temsilcisi. Halk arasında Tank Mordaşov (42) olarak tanınıyor. 1993'teki özelleştirmede Rusya'nın en büyük demir çelik fabrikalarından Severstal hisselerini eline geçirdi. 2004'te Paul Kblebnikov'un Forbes dergisindeki haberine göre şirketin kárlarına el koyarak, çalışanlara dağıtılan özelleştirme kuponlarını toplamış. Mordaşov'un bir özelliği de ilk eşinden boşanırken onu, bir kuruş bile nafaka vermeden, küçük bir apartman dairesi ve ikinci el bir Lada ile ortada bırakması.
Çekirdekten yetişme oligark
Mihail Fridman
13.8 milyar$
Mihail Fridman (43) tam çekirdekten yetişme bir oligark. Gençlik yıllarında, üniversiteye giderken Moskova'da Bolşoy Tiyatrosu'nun önünde yabancılara karaborsa bilet satarak geçimini sağlıyor, polisle başı hep derde gidiyordu. Ancak SSCB yıkıldığında Bolşoy'un önünde onu kovalayan devlet, iyi bir iş kurmasının önünü açıyor. Telekomünikasyon şirketi Alfa Grup'u yaratan Fridman ayrıca Rus-İngiliz ortaklığı petrol şirketi TNK-BP önemli hissedarlarından biri. Türkiye'ye yatırım yapan ilk Rus oligark olan Fridman, Altimo adlı şirket aracılığıyla 2005'te Turkcell hisselerinin yüzde 13.22'si karşılığında Çukurova grubunun devlete borcunu kapatması için 1.7 milyar dolar ödemişti.
İşçi kökenli oligark olan
Vladimir Lisin
13.9 milyar$
Vladimir Lisin (51) eski dönemde Sibirya'daki maden ocaklarında ustabaşıydı. İlk milyonlarını demir çelikten elde etti. 1997'de dünyanın dördüncü büyük demir çelik fabrikası Novolipetsk'in hisse alımı yöntemiyle patronu oldu. Demir-çelik ihracatının önemli bölümünü kontrolüne alan madenci, son yıllarda liman işine el attı. Karadeniz kıyısındaki Tuapse limanı, St. Petersburg limanı ve Taganrog limanını o işletiyor. 10 yıl gibi kısa bir sürede maden işçisinden dolar milyarderine dönüşen Lisin tıpkı Abramoviç gibi parasının bir bölümünü ülke dışında tutuyor. İki yıl önce İskoçya'da bir şato satın alarak Avrupa'da adını duyurdu.
Faberge yumurtası avcısı oligark
Viktor Vekselberg
11.2 milyar$
Ukrayna doğumlu Vekselberg (50), alüminyum ve petrolle ilgileniyor. SUAL holding ve TNK şirketinin kayda değer hissedarlarından. Eşi Marina ve iki çocuğuyla New York'ta yaşıyor. Putin'e yaranmak için çarlık dönemine ait eserleri çeşitli ülkelerde müzayedelere katılarak satın alıyor. 2004'te Sotheby's'de düzenlenen bir açık artırmada 150 milyon dolara dokuz Faberge yumurtasıyla toplam 180 tarihi eseri Forbes ailesinden satın aldı. Yumurtalar törenle Rusya'ya getirilip Kremlin'de sergilendi. Geçen eylül ayında da Harvard Üniversitesi'nin binalarından Lowell House'un çanlarının orijinal yerlerine, yani Danilov Manastırı'na getirilmesi için 1 milyondolar harcamayı kabul etti.
BU YAZININ ALTINA CECEN MULTECILERI RESIMLERINI EKLEMEK GEREK...
Etiketler:
dunyanin gozu onlarin ustunde -rus olıgarklar