NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
10
12
9
2
1

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri

Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6
DİASPORA'NIN GÜÇSÜZLÜĞÜ

Bağımsız Abhazya Cumhuriyeti Sayın Devlet Başkanı'nın Türkiye'ye yapacağı siyasi amaçlı olmayan ziyaret maalesef gerçekleştirilememiş ve bu üzücü olayın arka planında yeralan daha derin ve anlamlı sonuçlar da bu vesile ile belirginleşmiştir; İlk sonuç, olayın orijinini teşkil eden Kafkas Diasporası'nın güçsüzlüğüdür. Diğer sonuç ise, Kafkas Diasporası'nın ağırlık merkezinin konuşlandığı Türkiye Cumhuriyeti'nin zafiyetidir.
07-11-2007 - kez okundu

Kafkas Diasporası'nın Güçsüzlüğü: Genelde diasporanın tamamı, özelde ise Türkiye'deki bölümü zannedilen de güçsüzdür. Türkiye'deki nüfusu bazı tahminlerde 7 milyona kadar dahi abartılan Kafkasyalılar, gerçekte 70 bin'i bile bulmayacak hacimdedir.

Zaten pek çok konuda yaşanan gerçekler, objektif bakıldığında bunu açıkça göstermektedir. Kökeninde Kafkasya bağlantısı olan herkesi diaspora nüfusuna dahil edince, sonunda bu şekilde acı gerçeklerle karşılaşmak da olağandır.

Toplumun çeşitli tanınan kesimlerinden; sanatçılardan, gazetecilerden, siyasetçilerden Kafkas kökenine sahip olanları bulmak, resimlerini web sitelerinde, dergilerde, kitaplarda yayımlayarak bu isimlerle diasporaya psikolojik bir güç katmak olanaksızdır. Maalesef bu umutsuz, gereksiz ve anlamsız çaba halen de sürmektedir.

Bu insanlara Kafkas kökenleri sorulduğunda alınan yanıtlar birbirine çok benzer; "...benim dedemde çerkes olduğunu söylerdi...". "...benim büyükannemde çok güzel çerkes tavuğu yapardı...", "...galiba bizde kafkasyadan gelmişiz...", "...evet, çerkes kızları çok güzeldir. Bende o yüzden..." vs.

Hangisine sorsanız; Soyunu, kabilesini, yanıt alamazsınız. Bırakın, Oşhamafe'yi, Tsemez'i, Miyekuape'yi, Apsnı'yı, Sunçkaleyi.... Sorsanız Adigey'in yerini bile bilmezler... Sorsanız, Yistambilakhue nedir? Şiş Nani nedir? Neyi anlatır? Bilmezler... Sorsanız Abrekleri, Tleyleri bilmezler? Bilirler mi Abağba Bahadır'ı..Bilirler mi O neredeydi, O'na ne oldu Bilirler mi Bilirler mi Samaski'de olanları? Bilirler mi Nalchik'te olanları? Duydular mı ? Gencecik Adige delikanlılarına neler oldu Bilmezler...Bilemezler...

Onlar için Kafkas olmak, bir çocukluk masalını hazırlamak, duvarda bulunan otantik bir eşyaya göz ucuyla bakmaktır. Hepsi o kadar...

İşte bu yüzden bu insanları bizden sayamazsınız. Sayarsanız kendinizi kandırır, sonrada bugün yaşadığımız gibi üzücü olaylarda şok yaşarsınız. Neden bu kadar nüfusa rağmen etkimizin olmadığını anlamakta zorlanırsınız.

Türkiye Cumhuriyeti'nin Zafiyeti: Türkiye, maalesef bugünlerde çok daha açık görüldüğü gibi kendi sınırlarını korumakta zorlanan bir ülkedir. İmparatorluğun çözülmesi ve Kurtuluş Savaşı ile yarım kalan bir hesap, emperyalistler tarafından artık açıkça kapatılmak ve sonuçlandırılmak istenmektedir.

Vizyonunu kaybeden Türkiye, siyası sınırlarını, hinterlandı kabul edilen Güneyde (Kıbrıs'ta), Batıda Balkanlar'da (Bosna, Kosova, Gümülcüne'de...), Ortadoğu'da (Musul, Kerkük'de,...), Kuzeyde Kafkasya'da (Abhazya, Çeçenya, Karabağ, Azarbaycan'da...) koruyamamış, buralarda kan gövdeyi götürürken, her millet kendi hedeflerinin peşindeyken, Türkiye Kızılay ile gıda ve çadır yardımı yapmaya çalışan, kendi gölgesinden ve sesinden korkan aciz bir tavır sergilemiştir.

Sonuç: Türkiye'nin bugün yaşadıkları, işte o uzak sınırlarını koruyamadığı günlerde yazılmıştı ve bugün bu sonuç kaçınılmaz olarak kapıya dayanmıştır.

Şimdi, bunları görmeden, Türkiye'den destek almaya, siyasetinizin (!) ağırlık merkezine Türkiye'yi yerleştirmeye çalışırsanız, gölgesinden korkan, kendi çıkarlarını yüksek sesle savunmaktan aciz bir devletten zorlu hedefleriniz için yardım beklerseniz, bu yaşadıklarınız da sizin için kaçınılmaz olacaktır ve olmuştur.

Bu satırların yazarı bunları yazmaktan mutlu değil, üstelik çokta üzgündür... Ancak gerek kutsal saydığımız Kafkasya Davası, gerekse çok emeğimiz olan bu aziz ülke Türkiye'nin çıkış yolu gerçekçiliktedir.

Özelde Abhazya meselesinin paradokslarından en önemlisi, bugün diasporada oluşumuzun baş sorumlu olan Rusya ile kurulan işbirliğidir. Herkesin gördüğü ancak yüksek sesle dile getirmediği bu çelişki ile bu Kutsal Dava nasıl sürdürülecektir? Rusya Federasyonu'na katılımın dahi ciddi, ciddi gündemde olduğu bir akıl karışıklığı içinde bu çetin mücadele nasıl sürdürülecektir? Yani Rusya dün yaptıklarından dolayı üzgün ve pişman mıdır? Ki bizler yeni bir sayfa açarak Abhazya için ortak mücadele etmekteyiz. O zaman bugün Çeçenya'da yaşananlar nedir? O zaman Nalçik'te yaşananlar nedir? Rusya dün yaptıklarına bugünde devam etmektedir ve Abhazya da bunu dışında değildir. İdeolojik olarak dün de, bugün de kendisini Rusya'ya bağlayan bir kesimin bu yanlış rotayı çizdiği açıkça görülmektedir ve maalesef bu yolun sonu çıkmazdır.

Kafkasya yalnızca kendi hedefleri, olanakları ve psikolojik gücü ile gerçek istiklaline kavuşabilir. Başkalarından, hatta diasporadaki kardeşlerinden dahi yardım beklemek, Kafkasya'yı atalete sürükleyecek, ona zaman ve mevzi kaybettirecektir.

Kafkasya, gerçekten istiyorsa yine Kafkasya tarafından kurtarılabilir.Saygılarımla,murat_ozdener@yahoo.com.tr Murat OZDENER

Etiketler:
diaspora güçsüzlüğü

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır