NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
35305319 - Adige Nise 15.MP3
4-5-6-7
1
12
11

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
MİT'İN KURUCUSU HAİN Mİ

Teşkilat'ı Mahsusa'nın kurucusu olarak biliniyor ama aslında bir hain olduğu söyleniyor...
17-12-2007 - 5 kez okundu

Türk büyükleri arasında gösterilen ve modern istihbaratın öncüsü olarak lanse edilen Kuşçubaşı Eşref, gizli yani derin devletin de kurucusu kabul ediliyor. MİT'in resmi sitesinde de bir dönem teşkilatın Arabistan Bölge Başkanlığı yaptığı bilgisi yer alıyor.

Ancak resmi tarih böyle olsa da gerçek böyle değil. Kuşçubaşı Eşref'in Atatürk'e yönelik suikastlerde adı geçiyor ve adı düşmanla işbirliği yapan 150'liliklerde bulunuyor.

Tarih öğretmeni ve araştırmacı AHMET Efe'nin Bengi Yayınevi'nden bugün piyasaya çıkacak olan "Efsaneden Gerçeğe Kuşçubaşı Eşref" adlı kitabı, Eşref hakkında bugüne kadar öne sürülen iddiaları ters yüz ediyor.

Efe kitabı için büyük oranda Genelkurmay Başkanlığı ve Başbakanlık Arşivi'ndeki belgelerden faydalanmış. Daha önce Eşref için Teşkilat-ı Mahsusa'nın kurucusu olarak bahseden iki kitap için ise Efe "Nitelikli bir aldatmaca" ifadesini kullanıyor.

SUİKAST ÖRGÜTÜNÜN KURUCUSU

Kuşçubaşı Eşref, Anadolu Osmanlı İhtilal Komitesi' ni (AOİK) İngiliz ve Yunan istihbaratının yardımıyla Atina'da kuruyor. Türk askeri, bununla ilgili o dönemde resmi istihbarat raporu hazırlıyor. Buna göre Türk heyeti, Lozan Barış Konferans için gittiğinde Kuşçubaşı da İsviçre'ye gidiyor. Bu sırada heyet de suikast girişimi istihbaratı alıyor. Başta İzmir'deki olmak üzere Atatürk'e yönelik 1923'te başlayan bir dizi suikast girişiminde bu örgütün rolü var. Atatürk'e yönelik 1927'deki suikastındaki isim olan Hacı Sami, Kuşçubaşı Eşref'in kardeşidir.

NEDEN KAHRAMAN OLARAK BİLİNİYOR

Cemal Kutay'ın kitapları sayesinde. Bu kişinin önemi şu; Kuşçubaşı Eşref'in gerçek ilişkileri İngilizlerin, Yunan kuvvetleri Anadolu'dan çekilince Anadolu Hükümeti'ni ve Mustafa Kemal'i desteklemeye başladıkları yolundaki tarih tezini değiştiriyor.

GERÇEKTEN TÜRK BÜYÜĞÜ MÜ?

Adapazarı çevresindeki Kuvayı Milliye'nin başarıları ona mal ediliyor. Adapazarı bölgesinde Kuvayı Milliye müfrezeleri oluşturmaya çalıştığı doğrudur. Ancak uygulamaları tepki çekiyor. Zorla yüklü miktarda para toplaması nedeniyle halk ayaklanıyor. Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa'nın zorla para toplaması nedeniyle bölgeden uzaklaştırılmasını isteyen telgrafı var.

MİLLİ MÜCADELEDE YUNANİSTAN'A GİDİYOR

Çerkez Ethem 64 adamıyla 1921'de Yunanlılara sığında yanında Kuşçubaşı Eşref de var. 28 Ocak 1921 günü Susurluk'a bağlı Dereköy'de çekilen tarihi fotoğrafta Çerkez Ethem, Kuşçubaşı Eşref ve Yunan subay Christos Karassos aynı karede yer alıyor. Üstelik Genelkurmay istihbarat raporlarına göre Çerkez Ethem ve yanındakiler bu ayaklanmadan iki ay önce İngiliz ve Yunanlarla ilişkiye geçiyor.

DÜŞMANLA İŞBİRLİĞİ YAPTI MI?

Genelkurmay Başkanlığı'nın raporuna göre İzmir'den kaçan Kuşçubaşı Midilli'ye sığınıyor. Kuşçubaşı'nın örgütlediği çeteler Ege adalarından Batı Anadolu kıyılarına saldırılar düzenliyor.

Yunanlar ve İngilizlerle tam işbirliği içinde. Genelkurmay istihbarat raporlarının 17 Eylül 1922- 19 Temmuz 1923 arasındaki bölümlerinde Enez'den Muğla'nın doğusuna kadar 150 baskın ve sızma yaşanmış.

Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak imzalı olan 29 Mart 1923 tarihli raporuna göre Kuşçubaşı Eşref'in Yunan Adalarından gönderdiği 500 adamının İzmir'deki Doğanbey karakolunu basıp bölük komutanı, takım komutanı ve bir eri şehit ettikleri bilgisi yer alıyor. Gönen'e, Edremit'e gönderdiği adamlarıyla çarpışmalar yaşanıyor. Düşmanla işbirliği yapmakla suçlanan ve "150'likler" diye anılan listeye girdi.

Kaynak: Sabah

###################################
Nartajans Bilgi Notu:
Nam-ı diğer Kuşçubaşı Eşref. Kafkas kökenli Türk istihbaratçı, gerilla savaşçısı. Sultan Abdüllaziz'in kuşçubaşısı Çerkes Mustafa Nuri Bey'in oğludur. Harb okulunun son sınıfında iken Jön Türkler'le ilişkisi yüzünden 2. Abdülhamit tarafından Hicaz'a sürgün gönderilmiştir. Sürgünde bulunduğu zindandan kaçıp, 2. Abdülhamit'in baş yaverinin oğlunu üç tabur korumanın arasından kaçırmayı başarmıştır. Arabistan'da 2. Abdülhamit'e karşı giriştiği isyan hareketi sırasında tüm Arabistan'ı dolaşmış, yerel şeyhlerle dostluk kurmuştur. Her an her yerde ortaya çıkabildiği için kendisine 'şeyh-it tuyyur' -uçan şeyh- denilmiştir.

II. Abdülhamit meşrutiyeti ilan etmek zorunda bırakılıp, aralarında Kuşçubaşı'nın da bulunduğu pek çok kişiye af çıkarmasıyla birlikte isyanına son vermiştir. İsyan sırasında etrafına topladığı kendisine bağlı silah arkadaşlarıyla beraber, kurulan Teşkilat-ı Mahsusa adlı istihbarat örgütüne katılmışlardır.

1911 yılında Trablusgarb 'ta Enver bey ile birlikte direniş hareketlerini örgütlemiş, 1912 yılında 2. Balkan Savaşı sırasında Enver Bey, kardeşi Sami Kuşçubaşı, Cihangiroğlu İbrahim ve Süleyman Askeri ile birlikte Çorlu, Tekirdağ, Malkara, Hayrabolu ve Edirne'nin kurtarılmasında yer almıştır. Aynı yıl Süleyman Askeri ve yörenin ileri gelenleri ile beraber Batı Trakya'da ilk Türk Cumhuriyetinin kurulmasına katkıda bulunmuştur.

1. Dünya savaşının çıkmasıyla birlikte 1914-1915 yılları arasında Teşkilat-ı Mahsusa'nın Arap Yarımadasından sorumlu başkanı olarak görev yapmış, Süleyman Askeri Bey'in ölümünü takiben Teşkilat-ı Mahsusa başkanı olmuştur (1915-1918).

1. Dünya Savaşı sırasında İngilizler'e karşı girişilen Süveyş Kanal Harekatı'nda (1916) öncü birliklere komutanlık etmiş, Hayber'de Faysal'ın (sonradan Irak Kralı olacaktır) 20 bin kişilik birliğine karşı 40 kişilik Teşkilat-ı Mahsusa birliği ile beş saatten fazla savaştıktan sonra yaralı olarak ele geçirilmiştir (1918).

Yakalandıktan sonra Lawrence'a şöyle dediği iddia edilmektedir: - "Lawrence, kazandığını sanıyorsun. Fakat henüz hiçbir şey bitmedi. Hükümetinin başına öyle musibetler salacağım ki, 2 asır uğraşsanız bitiremeyeceksiniz." Kuşçubaşı'nın bu sözünün arkasında Teşkilat-ı Mahsusa'nın IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu) yapılanmasını örgütlemiş ve desteklemiş olmasına inanılmaktadır.

Bir savaş gemisi ve bir denizaltı eşliğinde Malta'ya sürgüne gönderilmiş, sürgünlüğü sırasında Arabistan'daki macerasını, yakalanışının ve sürgün hayatının ayrıntılarını anlatan bir eser yazmıştır.

İngilizlerle imzalanan esir değiş-tokuş anlaşması gereği serbest bırakılmış, deniz yoluyla Anadolu'ya dönmüştür. Malta dönüşü hemen milli mücadeleye katılmış, kendi yetiştirdiği Çerkes Ethem'in kuvvetlerinde yer almıştır (1920). Çerkes Ethem'in isyanı üzerine kendisi de 150'likler listesinde yer almış ve vatana girişi 1936 yılına kadar yasaklanmıştır.

1955'te yurda dönene kadar birçok Arap ülkesinde ikamet etmiş olup bu zaman içerisinde herhangi bir istihbarat faaliyetine katılmamış olduğu tahmin edilmektedir. 1955-1964 yılları arasında Türkiye'de bulunmuş ve beraber savaştığı silah arkadaşlarının mezarlarını dolaşmıştır.

Kaynaklar:

1. T.C. Genelkurmay Başkanlığı arşivi 1. Dünya savaşı güney cepheleri savaşları
2. İngiliz harp tarihi arşivi 1. Dünya savaşı arabistan bölgesi savaşları
3. Cemal Kutay; Trablusgarb'de bir avuç kahraman,
4. Cemal Kutay: Trakya da ilk Türk Cumhuriyeti,
5. Cemal Kutay: Teşkilat-ı Mahsusa,
6. Cemal Kutay: Lawrence'a karşı Kuşçubaşı,
7. Cemal Kutay: Hayber Cengi
8. Philp h. Stoddrard; Teşkilat-ı Mahsusa:
İstanbul'un doğusunda bitmeyen oyun

Etiketler:
mit kurucusu hain mi

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır