NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
11
1
10
apsuva
9

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
ÇERKES DÜNYASI -5- TERCÜMAN

PKK ağzıyla konuşanlar var "Ergenekon'un içinde Çerkesler var" iddiasına tepki veren Kafkasya Uzmanı Hasan Kanbolat, Türkiye'de bazı çevrelerin terör örgütü PKK'yı korumak adına Kafkasya kökenlileri hedef haline getirmeye çalıştıklarını söyledi. SON günlerde bazı gazetecilerin ortaya attığı, Ergenekon'un içinde Çerkes ve Abhaz kökenlilerin yoğunlukta olduğu yönündeki iddialar büyük tepki topladı. Kafkasya Uzmanı Hasan Kanbolat, "Bazı çevreler, Türk milliyetçiliğine hedef olarak PKK terör örgütünü değil, Kafkasya kökenlileri göstermek arzusunda" diyerek basında yer alan iddiaların masumane olmadığını savundu. Çerkesler başta olmak üzere Kafkasya kökenlilerin hedef gösterildiğini belirten Kanbolat, Türkiye üzerinde oynanan yeni oyunlara dikkat çekti. Kanbolat, "Bazı gazetecilerin demeçlerini, Kafkasya kökenli Türk vatandaşlarını hedef haline getirmenin bir parçası olarak değerlendiriyorum. Bu yönde verilen röportajın da tesadüfü olmadığını düşünüyorum. Türkiye üzerinde yeni bir oyun oynanıyor ve bazıları bu oyuna alet oluyor. Dikkatli ve uyanık olmak lazım" dedi.
17-04-2008 - 5 kez okundu


Çerkezler asli unsurdur

Kanbolat, Türkiye'nin kuruluşunda Balkan göçmenleriyle Kafkasya göçmenlerinin ağırlıklarının ve emeklerinin büyük olduğunu belirtirken, "Bu unsurlar Türkiye Cumhuriyeti'nin ana betonunu oluşturuyorlar. Amaç, bu betonu parçalayarak Türkiye Cumhuriyeti'nin parçalanmasını sağlayabilmektir. Bunun için Kafkasya kökenliler hedef haline getiriliyor. Kafkasya kökenlilerden sonra sırada Balkan kökenliler var" iddiasında bulundu. Kanbolat, gazetecilerin Çerkesleri hedef gösteren demeçlerini, Türkiye'yi bölmeye yönelik bir politikanın kilometre taşı olarak değerlendirdi. Çerkesleri hedef gösteren yayınları terör örgütü PKK'nın yayın organlarında da görmenin mümkün olduğunu aktaran Kanbolat, şunları söyledi:

"PKK terör örgütü, kendisini Türk milliyetçiliğinin hedefinden çıkartıp, Kuzey Kafkasyalıları hedef yapmak istiyor.

"İç savaş isteyenler var!"

Gazetelerde yer alan bu yöndeki yayınları, böyle bir arayışın sonucu olarak değerlendiriyorum. Türkiye'de bazı grupların bu yönde stratejisi var. Bir taşla bir kaç kuş vurmak istiyorlar. Hem PKK'nın zarar görmesi önlenecek, hem de Türkiye'nin ana betonunu oluşturan Balkan ve Kafkasya unsuru bertaraf edilecek. Böylece de Türkiye'nin parçalanma süreci başlayacak. Bu, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı oynanan yeni bir oyundur. Bu oyunun farkında olan da var olmayan da var. Önemli olan böyle bir oyunun oynandığını görmek, bu oyuna karşı ne yapmamız gerektiğini düşünmek. Bu oyunun hedefi Kafkasya kökenliler değil, Türkiye Cumhuriyeti'dir. Türkiye'yi iç savaşa ve parçalanmaya götürmeye çalışıyorlar."

Gürcistan NATO üyesi olursa

Gürcistan'ın NATO üyeliğini de değerlendiren Kafkasya Uzmanı Hasan Kanbolat, bunun önündeki en büyük engel olarak, fiilen Gürcistan'dan bağımsız olan Abhazya ve Güney Osetya'yı gösterdi. "Bükreş Zirvesi'nde Gürcistan için NATO'nun kapılarının aralanmayarak ertelenmesi Rusya Federasyonu'nun Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlık kararlarını şimdilik tanımamasını sağlamıştır" diyen Kanbolat, şöyle konuştu:

"NATO ülkeleri devlet ve hükümet başkanları, 2-4 Nisan 2008 tarihleri arasında NATO Bükreş Zirvesi için bir araya geldi. Bükreş Zirvesi'nde Ukrayna ve Gürcistan'ın NATO'nun kapılarını aralayan MAP'e (Üyelik Eylem Planı) dahil edilmesi bekleniyordu. Böylece NATO, Bükreş Zirvesi'nde Güney Kafkasya'yı da kapsayacak şekilde doğuya doğru genişlemeye devam etmek istiyordu. Ancak, Almanya ile Fransa'nın karşı çıkmaları ve süreci erken bulmaları, Moskova'nın NATO'nun doğuya doğru genişlemesinden kaygı duyması Ukrayna ve Gürcistan'ın MAP'e dahil edilmesini şimdilik önledi. George Bush'un kendi ifadesiyle 'özgürlük çemberi'nin, Ukrayna ile Gürcistan'ın da aralarında bulunduğu yeni NATO üyelerini kapsayacak şekilde genişlemesi gerçekleşmedi. İttifakın bu konuda karar alması için oy birliği gerektiğinden, Ukrayna ve Gürcistan'ın bu aşamada MAP'e dahil edilmeleri zaten zor görünüyordu. Böylece NATO, Avrupa'nın doğusunda sınırlı genişleyecek. Karadeniz'e ve Kafkasya'ya doğru genişleme stratejisi ise bir başka bahara kaldı. Gürcistan için NATO'nun kapıları açılırsa Rusya Federasyonu'nun Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlık kararlarını tanıma olasılığı artabilir. Bu durum, Gürcistan'ı sıcak çatışmaya çekebilir."



--------------------------------------------------------------------------------

Eskişehirli gençler, savaşa gitti
Büyük Çerkes sürgününden sonra bir grup Kuzey Kafkasyalı da Eskişehir yöresine yerleşti. Osmanlı'nın son dönemleri ve Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında Çanakkale'de Yemen'de Trablusgarp'ta ve Balkanlar'da şehit veren Çerkesler, özelikle Kurtuluş Savaşı'nın örgütlenmesi ve daha sonraki dönemde Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında aktif görevler üstlendi.

En tehlikeli yerler

1990'larda SSCB'nin yıkılmasından sonra Kafkasya'daki siyasi gelişmeler, Türkiye'deki bütün Çerkeslerin olduğu gibi Eskişehir Çerkeslerinin de dikkatini senelerdir irtibat kuramadıkları anavatanlarına ve akrabalarına çekti.

Eskişehir Kuzey Kafkas Kültür ve Dayanışma Derneği Abhazya topraklarını Gürcistan birliklerinin işgal etmesi üzerine Türkiye Kafkas diasproasının yaşadığı diğer bölge ve illerle iletişime geçti ve Kafkasya'daki kardeşlerinin yanında olduğunu gösterdi. Eskişehir Kuzey Kafkas Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Tambova, bu dönemde Abhazya'daki kardeşlerinin yardımına koşan diaspora gönüllülerinin içinde yerlerini alan Eskişehirli gençlerin, savaş esnasında diğer arkadaşlarıyla birlikte en tehlikeli bölgelerde gönüllü olarak görev yaptıklarını söyledi.

Barış istiyoruz

"Abhazya savaşının ardından kanuni hakkı olan bağımsızlığını ilan eden Çeçen İçkerya Cumhuriyeti'ne karşı Rusya'nın başlattığı savaş Eskişehirli Çerkeslerin anavatanları için tekrar birlik olmalarını sağlamıştır" diyen Tambova, "250 bin masum Çeçen'in Rusya tarafından katledilmesine yaklaşık 400 bin Çeçen'in vatanlarından uzaklarda mülteci konumuna düşmesine sebeb olan Rus mezalimi ne yazık ki günümüzde de devam etmektedir" şeklinde konuştu. Tambova şunları söyledi:

"Özellikle SSCB'nin yıkılmasından sonra Kafkasya'daki hemşehrileriyle kucaklaşma imkanı bulan Eskişehir Çerkesleri, tüm Türkiye Kafkas diasporasında olduğu gibi anavatanlarının barış ve huzur içerisinde olmasını dilemektedir. Ancak tarih boyunca hiç kimsenin toprağında gözü olmayan Kafkasyalıların kaderi emperyal güçlerin saldrılarıyla kabusa dönüşmüştür. Çeçenistan işgalinden kaçarak Türkiye'ye sığınan ve sayıları 2 bini geçmeyen Çeçen kardeşimize halen mülteci statüsü dahi verilmemiş olması, Abhazya'nın bağımsızlık talebinin görmezden gelinmesi Çerkesleri derinden yaralamaktadır."

Yarın:Kafkasya'dan Türkiye'ye bakış

Serhat Akkan
Tercüman Gazetesi



Etiketler:
çerkes dünyası -5- tercüman

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır