NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
11
1
8
4SIMD.MP3
apsuva

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
BİR KAFKAS HİKAYESİ

Bir Kafkas Hikâyesi Ruslara; Çar Deli Petro'nun sıcak denizlere ininiz vasiyetine uyan ve Güçlü orduya sahip Rusya Balkanlardan ve Kafkaslardan olmak üzere iki koldan saldırılara geçmişlerdi.. Balkanlarda Osmanlı ordusu vardı. Kafkasya'da ise nizami bir ordu yoktu. Kolaycacık aşacaklarını sanıyorlardı. Kafkas halkının vatanlarını korumak için gösterdikleri sert direniş onlara çok pahalıyla mal olmuştu. 9.000.000 kişi kaybetmişlerdir. Kafkasyalının kayıpları da çok olmuştur. Öyle ki Rus askeri başarısızlığa uğradıkça girebildiği köyleri yakıyordu. Türkçe'ye çevirmeye çalıştığım bu hikâye: O savaşlarda K.Kafkasya'da yaşanmış binlerce dramatik olaydan bir tanesidir.
09-05-2008 - 5 kez okundu

Çerkez; Abzeh köyünde ki erkekler sabahın ilk ışıklarıyla savaşmak üzere köyden ayrılmışlardı. Ertesi gün savaşa gidenlerden bir kişinin köye döndüğü görüldü. Herkes merak içindeydi. Ama kimse soru sormadı. Savaş bitmemişti. Cephenin takviye edilmesi gerekmişti. Köyde; Silahı olan silahını kuşandı, atı olan atını aldı. Hiç bir şeysi olmayan kazma kürek ne bulduysa kavramıştı. Bedirhan: Eşi ile beş oğlunu cepheye göndermişti. 15 yaşındaki küçük oğlu yanında bırakılmıştı. Şimdi onun da gitmesi gerekiyordu. Kapıya üç kişi gelmişlerdi. Bedirhan küçük oğluna: Savaş alanına çağrıldığına göre adam oldun demektir. Dedi ve elini uzatıp başını okşamak istedi. Fakat hemen elini çekti. Sana vereceğim bir silah ta yok! Dedi. Olanları ağabeyleri almıştı. Oğlan annesine cevap vermeden çitten bir kazık söktü. Savaşa gideceklerin arasına katıldı. Üç gün sonra akşamüzeri savaştan dönüldü. Düşman püskürtülmüştü. Sağ kalanlar; Ölüleri doğru mezarlığa taşıdılar. Bedirhan evinde camın kenarında dalgın dalgın oturuyordu. Cepheden gelecek her çeşit haber için hazırlıklıydı. Koca kapının çalındığını duydu. Döndü zaten açık olan kapıda üç adam gördü. Başları eğik, konuşmakta tereddüt içinde oldukları anlaşılıyordu. En yaşlı olanı; - Köyümüzden savaşta erkeğini kaybetmeyen yok. Bedirhan. Hepsi topraklarımız için Vatanımız için, Özgürlüğümüz için öldüler. Diye düşündü -Acı haberle geldik. Bedirhan 60 yaşındaydı. Eşi ve altı oğlundan Geri dönen olmamıştı. Metin olmaya çalıştı. Gözyaşlarını göstermedi. Şehitlerin mezarlığa götürüldüğünü anlamıştı. —Adetlerimizde kadınlarımız mezarlığa gitmez. Ama görmek istiyorum dedi. Yaşlı üç adamın arkasından mezarlığa gitti. Eşi ve yedi oğlu yan yana idi. Üzerlerine yamçıları örtülmüştü. Bedirhan, saçlarını kapatan şalını çene altından sol omzuna arkaya atmıştı. Bir an bekledi. Sonra cesetlerin yanına yaklaştı. Mezarlıkta başka kadın yoktu. -Abzehler biliyorum adetlerimize uygun değil. Beni ayıplamazsanız yüzlerini görmek istiyorum. Şehitlerin başında bekleyen genç göz ucu ile en yaşlı adama baktı. Yaşlı adam olur manasında göz kapaklarını oynattı. İlk önce eşinin yüzü açıldı. Bir an başucunda durdu. Ölüş şeklini söyleyecek var mı ? -O hepimizin önündeydi.. Gözünün gördüğü kılıcının erdiği ondan kurtulamadı. Kahramanca savaştı. Ölümcül darbeyi alınca onu arkaya almak istedik fakat o istemedi, düşmanı gösterdi. Yiğitti, yiğit gibi de öldü. Sonra büyük oğlunun başucuna dikildi. Eşini ve üç çocuğunu bıraktın gittin. Dedi. Onu da anlattılar. —Babasının sol tarafındaydı. Beşkardeşinin önünde kahramanca savaştı. Kendinden emin, bileği güçlü, kılcı keskindi Babasına vuranı anında biçti. İkinci oğlunun yanına geldi. Yüz örtüsü açıldığında; Boynundan enlemesine ve derince kesilmiş olduğunu gördü. İrkilmedi, sesi titremedi. Gözyaşları akmadı, ağıt yakmadı Üçüncü, dördüncü, beşinci çocuklarının başına tek tek dikildi. Haklarında anlatılanları dinledi. Sıra en küçük oğluna gelmişti. Yaşlılardan biri onun yüzünü görmesen daha iyi olur. Son haliyle hatırlarsın. dediler..Bedirhan onu da görmek istedi.. Yamçı kaldırıldı. Kanının kırmızıya boyadığı örtüsü kaldırıldı. Yüzü seçilmiyordu. -O hepimize güç verdi. Savaşırken görmeye değerdi Kartal gibi düşmanın tepesine çöküyor. Atmaca gibi dalıyor, arı gibi sokuyordu. Bu anam için, bu babam için, bu ağabeylerim için, bu köylüm için diyor, nara atıyor. Her defasında bir düşmanı saf dışı bırakıyordu. Düşman kurtuluşu kaçmakta buldu. Bedirhan anlatılanları dinledi. Göz pınarları kurumuştu. Hiç gözyaşı akmadı. Abzeh büyükleri; Ağla Bedirhan rahatlarsın. Dediler. — Yakınlarını kaybeden ilk kişi ben değilim. Yakınlarını vatan için Kaybedenlerden biri oldum. Dedi. Abzeh savaşçılar ona bakıyorlardı. Güneş alçalmış, batmak üzereydi. Güneşin battığı tarafa yürüdü. Eşi ve çocukları sanki onu uğurluyorlardı. Gece yarısı bir köy odasından şu şarkı sesi duyuluyordu. Abzeh lerin annesi güneşin batışını uğurluyor. Abzeh şehitleri annelerini uğurluyor. Nerde yiğit varsa bilin Abzehlerin annesi doğurdu. Bu şarkımızı Abzehlerin annesi duysun. Abzehlerin annesi o sesi duymadı. Fakat bu ağıt yıllardır okunuyor. Kurulay YIMAZ - Bozüyük-BİLECİK

Etiketler:
bir kafkas hikayesi

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır