NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
1
4SIMD.MP3
35305319 - Adige Nise 15.MP3
4WORED1.MP3
4WORED3.MP3

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
ÇEÇEN ÇOCUKLARIN SON GÜNLERDE BAŞLARINA GELENLER

MODERN SAVAŞLARIN ACIMASIZ YENİ YÜZÜ Doç. Dr. Oya Akgönenç Eski bir Hikaye: Eski bir Avrupa hikayesi vardır: Sakin, güzel bir köye, bir gün bir yabancı gelir. Ne yaptığı pek bilinmeyen bu kişi o köye yerleşmek ister. Bu yabancının, tek bildiği güzel kaval çalmaktır. Köylüler nereden çıktığı bilinmeyen bu kimsenin köylerinde yerleşmesini istemez ve onu kovarlar. O da "siz görürsünüz" der ve giderken kavalıyla inanılmaz güzel nameler çalmaya başlar, bu nameleri duyan bütün köyün çocukları kavalcının peşine düşerler ve onu takiben köyden çıkarlar ve bir daha kimse onlardan haber alamaz.
11-05-2008 - 5 kez okundu

Hikaye deyip geçmeyin, bazı kötü fikirlerin, bazı gizlenen tehlikelerin hiç beklenmekdik yerlerden nasıl gelebileceğinin iyi bir örneği olduğunu da unutmayın. Bu hikayeyi yazanların torunları bugün hâlâ dünyanın dört tarafında faaliyet göstermekte ve çeşitli şekillerde varlıklarını hissettirmektedirler. Belki de modern dünyamızda bu bilinmeyen kavalcıların sunduğu yeni nağmeler, gençlere sunulan uyuşturucular, yalnış inançlar, meneviyat bozukluğu olarak da düşünülebilir.

Çeçenistan'da ne oluyor:

Kafkasya'nın, Çeçen ırkı güçlü ve inanılmaz dayanıklı bünyeli insanlardır.

Çeçenler, türlü sıkıntı ve eziyete meydan okumuş bir millettir. Stalin döneminde milyonlarca Çeçen trenlerle Sibirya'ya sürgüne gönderilmiş ve darmadağın edilmişlerdi ama sağ kalmayı, ayakta kalmayı becerenler büyük sayılarda, hem de yürüyerek, her türlü meşakkate göğüs gererek, ana yurtları Kafkasya'ya geri dönmüşlerdir. (Kırım Tatarları da benzer şeyler yapmış ve yaşamışlardır).

Çeçenler, 1990'lardan sonra tekrar, yıllarca Rus ordularına karşı amansız bir bağımsızlık mücadelesi vermiş, zaten ellerinde özerklik varken tam bağımsız olmak istemişlerdir.

Bu günlerde ise Çeçenler'in büyük bir derdi var: Çocuklarına bir şeyler oluyor. Evet, çocukları halsizlikten ve vücut ağrılarından kırılıyor. Evden okula gidene kadar gidip gelene kadar halsiz düşüyorlar.

Çeçenler'in en büyük korkusu, çocuklarını biyolojik-kimyevi savaşa kurban vermektir. Kahramanca çarpışarak ölmeyi tercih eden ve şehitliği şeref bilen bir millet için soylarının böyle hastalıktan kırılıp, gitmesi ve çaresizce ölümü beklemesi inanılmaz korkuç bir his. Bunun Ruslar tarafından yapıldığına inanıyorlar. Başka izahı bulunamayan bu duruma insanlık adına müdahale etmek şarttır. Burada bir nesil hem de gelecek bir nesil öldürülmektedir. Bu en korkunç türden bir soy kırımıdır.

OrtaDoğu'da ne oluyor:

Benzer olaylar başka yerlerde de oluyor:

Ortadoğu'da yapılan savaşları dikkatle izleyinince bazı tekrarlar ortaya çıkmaya başlıyor. Orada en çok çocuklar öldürülüyor. Dünya basınını günlerce meşgul eden bazı fotoğraflar hatırlanacak olursa:

Birinci karede, Israil'de, bir duvar dibine sinmiş babasının arkasına sığınmış 4 yaşındaki küçük Mohammed'in yüzündeki dehşet ve korku hafızalardan silinecek gibi değil.

ikinci karede, babanın feryadı ve saklandığı yerde küçük bir kuş gibi vurulup, ölen küçük Mohammed'in yere düşüşü görülüyor. O baba artık yaşasa da her zaman içinden ölen biri olarak kalacaktı. Bu fotoğraf Avrupalı gazeteci tarafından çekilmişti.

Irak'tan manzaralar: her gün korku ile kaçışan ama sonunda ölü ele geçen, minik çarşaflara sarılan küçük vucutların boy, boy fotoğrafları gazete manşetlerini dolduruyor. Bu hepimizin hemen her gün gördüğü manzaralar.

Afganistan'da ölenlerin bir çoğu, kadın ve çocuklar, veya yaşlılar ve çocuklar. Yani, Kadın ölüyor- çocuğun doğabileceği ortam ortadan kalkıyor/ çocuk ölüyor - gelcek bir nesil ortadan kalkıyor.

Bu aynen güzelim tarlaların sürülüp kat, kat tuz ekilmesi ve ortalığın çölleşmesi gibi bir olay. Nitekim bu son anlatılan olay da( tuz ile sürülen tarlalar) bugün, Filistinde ve Gazze topraklarında uygulandığı duyuluyor...herhalde,ceza olsun diye. Herhalde, Filistinliler hala hayata oldukları ve hala direnip, hürrüyetlerini istedikleri için cezalandırılıyor olmalılar.!

Avrupa/nın ortasında ki Bosna-Hersek'te de 1991-95 arası inanılmaz bir savaş yaşandı. En çok saldırdılan yine, Boşnak Müslüman kadınlar oldu, onları mavh etmek adeta Sırplar'ın savaş taktiği haline geldi.. O nesil çocukları öldürüldü , psikolojik travmalara maruz kaldı. Bu olay herkesin taze hatırasında.

Afrika'nın çocuk askerleri yıllardır dünya medyasını meşgul eden bir konudur. 12 yaşında savaşa giden birlikler. Öldürmeyi yapabilmek için içki ve uyuşturucu ile hazır hale getirilip, cepheye sürülen ( büyükler tarafından) çocukların dehşet verici manzaraları. Bunların çoğu da Batının sömürgecilik iştahının sonuçları olarak geliştirilmiş olaylardır.

Tepkiler:

Uluslararası camianın tepkileri zaman içinde gelişmiş ve bazı somut sonuçlar ortaya çıkmıştır. Mesela, Birleşmiş Milletler bu konuları ele alarak, 1989'dan itibaren çeşitli kararları Genel Kuruldan geçirmiş ve ülkelerin "çocuk haklarını koruyan", "aile haklarını" koruyan kanunlar yapmalarını sağlamaya çalışmıştır.

UN Convention on the Rights of the Child, Kasım 1989 da BM 44/ 25 of 20 kararı ile alınmış olup, 2/9/ 1990 dan itibaren yürürlüğe girmiştir.

UNİCEF yine birçok kararlar almış ve uygulamaya koymuştur. ILO yani Dünya İş ve İşçi Organizasyonu, çocuk işçiler hakkında ve çocukların istismar edilmemesi konusunda kararlar almışlardır.

Childrens Act ( Çocuk kanunu) 1989 yılında BM tarafındana kabul edilmiştir. Family Law yani Aile Kanunu 1996 da uygulanmaya konmuştur.

Ama hepsinden önemlisi, bütün bunların hepsinden önce, daha 1429 yıl önce Islam dini savaş sırasında zarar verilmeyecek hususları kesin olarak tespit ve tebliğ etmiştir. Burada: kadınlara, yaşlılara, çocuklara ve aman dileyene el kaldırılmayağı hükmü koyulmuştur.Bunun yanı sıra, tarlalara, bağ ve zeytinliklere, hasada ve hayvanlara zarar verilmeyeceği, telef edilmeyeceği de kesin kurallar arasında idi.

Büyük Tehlike:

Bugün Dünyada ve özellikle Müslüman ülkelere ve onun çocuklarına karşı sistematik ve sürekli bir soy kırımı ve yok etme programı uygulanmaktadır. Genç nesillerin yok edilmesi bazı milletlerin kısa süre sonra sona ermesi ve dünya yüzünden silinmesini sağlayacaktır.

Olanlara bir tesadüf veya savaşın kaçınılmaz bir sonucu olarak bakmayıp, gözden kaçırılan bu taktiğin nerelere kadar uzandığını bilmek, tanımlamak ve tedbir almak gerekmektedir. Hem genç nesiller ve hem de onların yaşamını sağlayacak topraklar tümü ile imha edilmek tehlikesi ile karşı karşıyadırlar.

Etiketler:
çeçen çocukların son günlerde başlarına gelenler

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır