Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6


Remzi Yıldırım Alan Kültür ve Yardımlaşma Vakfı'nın öncülüğünde bir araya gelen 17 sivil toplum kuruluşu, İstanbul Tepebaşı Yenişehir Otel'de düzenledikleri bir basın toplantısıyla Gürcistan'ın saldırgan tutumunu kınadı. Medya kuruluşlarının yoğun ilgi gösterdikleri toplantıda konuşan Alan Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Remzi Yıldırım, 8 Ağustos sabahı başlayan Gürcü saldırılarının Güney Osetya insanlarına ve yerleşim birimlerine büyük hasar verdiğini belirterek, bölgeden alınan soykırım girişimlerinde bulunulduğuna dair haberlerin kendilerini endişelendirdiğini söyledi. Gürcü güçlerinin Amerikan güçlerince eğitildiğini ve cesaretlendirildiğini, sonra da Osetya'nın üzerine salındığını söyleyen Yıldırım, "Toprak bütünlüğünden bahsediyorlar, hangi toprak bütünlüğü? Osetler 4. yüzyıldan bu yana orada yaşadıkları bilinen bir halk. O toprağın yerli halkı. Asetinler, Alanlar ismiyle bölgede imparatorluk kurmuş bir halk. Bugünkü Asetinler de onların neslidir. O bölgede yüzlerce yıllık geçmişi var. Asetinler'e sonradan gelip birinin topraklarına yerleşmiş halk muamelesi yapmaya çalışıyorlar. Tarihi gerçekler bu söylemleri tekzip eder" dedi. Daha sonra söz alan Abhaz Kafkas Dayanışma Komitesi Başkanı İrfan Argun, Osetya'nın yaşadığı sıkıntıları iyi bildiklerini, Abhazya'nın da aynı saldırganın tacizlerine muhatap olduğunu söyleyerek, "Diğer Kuzey Kafkasya halkları ile birlikte sonuna kadar Oset kardeşlerimizin yanındayız. Gereken tüm yardımlar yapılmak üzere harekete geçilmiştir. Abhazya'dan yola çıkan gönüllüler muhtemelen bugün Güney Osetya'da vazife almış olacaklar" dedi. İrfan Argun TC hükümetine de eleştiriler getiren İrfan Argun, Gürcistan'a verilen desteğin sorumsuzca bir davranış olduğunun bugün ortaya çıktığını belirterek, "Nitekim yapılan askeri ve silah yardımları bugün Oset kardeşlerimize ölüm olarak yansımıştır. Biz bu ülkenin sınırlarının çizilmesinde ve korunmasında canını vermekten, kanını dökmekten sakınmamış, sadakatıyla nam bulmuş bir halkın çocuklarıyız. Bu ülkenin politikaları belirlenirken bizim hassasiyetlerimiz de dikkate alınmak zorundadır. T.C. hükümetinin tarafgir tutumunu huzurunuz da açık bir şekilde kınıyorum" dedi. Toplantıda okunan basın bildirisinin tam metni şöyle: "Dünya bir haftadır Kafkasya'da yaşanan olaylar üzerine yoğunlaştı ve olan biteni anlamaya çalışıyor. Gerçek durumu bilmeyenlerce oluşturulan bilgi bombardımanı altında, herkeste 'Gürcistan'da yaşayan ayrılıkçı Osetler olduğu' şeklinde bir fikir oluştu. Oysa Osetler ayrılıkçı değil! Kendi anavatanlarında barış ve huzur içinde yaşamak istiyorlar, tek arzuları bu. - Güney Osetya'nın Gürcistanla zoraki birliği, ilk olarak Çarlık Rusyası Kafkasya'yı işgal ettiğinde başladı. - Çarlık yıkılınca, Güney Osetya Gürcistan'ın saldırısına uğradı ve 18 bin Güney Osetyalı hayatını kaybatti; 50 binden fazlası göç etmek zorunda kaldı. - 1922'de Stalin, Abhazya gibi Güney Osetya'yı da Gürcistan'a dahil etti. Şimdiye dek gelen sorunların tohumu böylelikle atıldı. - 1939'da Gürcü alfabesi dikte edildi, Osetçe yasaklandı. - 1980'e kadar adım adım devam eden baskılar 1989'da zirveye ulaştı ve Güney Osetya tekrar Gürcü saldırısına uğradı. - Yükselen Gürcü ırkçılığı 1990'da iktidar koltuğuna oturdu ve Güney Osetya'nın özerkliği ortadan kaldırıldı. - !991 yılında Güney Osetya Gürcü işgaline uğradı ve binlerce şehit vererek Gürcü Kuvvetlerini püskürttü. - 1992'de referandum yapıldı ve Güney Osetya halkı % 98 oranla bağımsızlıktan yana oy kullandı. - 2004'de değişen Gürcü iktidarı, yine Güney Osetya'ya saldırdı ve işgale yeltendi. - Ve 1 Ağustos 2008'de başlayan Gürcü ateşi, Oset halkına karşı tankla topla yürütülen bir soykırıma dönüştü. Tüm bu süreç sonucunda binlerce Oset hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı ve onbinlercesi mülteci haline geldi. Bugün akan kan ve gözyaşının sorumlusu, hürriyet talep eden Oset halkı değil; Amerika'dan ve batıdan cesaret alan faşist Saakaşvili yönetiminin uzlaşmaz ve saldırgan siyasetidir. Gürcü yönetiminin batılı devletlerden aldığı siyasi ve askeri destekle giriştiği bu savaş, tüm bölgenin üzerinde oturduğu barut fıçısını ateşliyor. Hemen yanı başında gerçekleşen ve kendisine zarar verebilecek bu gelişmelere duyarsız kalması mümkün olmayan Rusya da menfaatlerini Güney Osetya'nın yanında durarak korumaya çalışıyor. Herkes barıştan, kardeşlikten ve insanlıktan bahsediyor. Biz de bu sese katılıyoruz ve tüm kamuoyunun bilmesini istiyoruz ki; bu süreçte biz kimsenin toprağına saldırmadık! Biz kimseye orantısız şiddet uygulamadık! Biz kimsenin okullarını hastanelerini bombalayıp çocuk, kadın ayırımı gözetmeden kıyım yapmadık! Son iki günde gördüğümüz gibi katledilen her zaman Oset siviller oldu. Biz ne istiyoruz; 1. Acil ve koşulsuz ateşkes ve Gürcü askerinin Oset toprağından çekilmesi, 2. Gürcü bombardımanıyla yerle bir edilmiş Güney Osetya'ya acil insani yardım ulaştırılması, 3. Türkiye'nin saldırgan taraf olan Gürcü ordusuna, artık askeri desteğini kesmesi ve anlaşmazlıkta yapıcı ve arabulucu aktif rol üstlenmesi, 4. Türk kamuoyunca Osetinlerin ayrılıkçı ve saldırgan değil haklı ve mağdur konumda olduğunun bilinmesini istiyoruz. Kamuoyuna duyurulur. Alan Kültür ve Yardım Vakfı Kafkas Vakfı Şamil Vakfı Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi Kafkas Abhazya Kültür Derneği Kafkas Dernekleri Federasyonu KAF-FED Uzunyayla Kafkas Kültür Yardımlaşma Derneği İstanbul Kafkas Kültür Derneği Birleşik Kafkasya Derneği Avcılar Kafkas Kültür Derneği Poyrazlı Kafkas Kültür ve Yardımlaşma Derneği 1864 Kafkasyalılar Kültür Derneği Kafkas Çeçen Kültür Derneği Elbruz İnsani Yardım ve Kültür Derneği Gaziosmanpaşa Kafkas Kültür Derneği Bahçelievler Kafkas Kültür ve Yardımlaşma Derneği Kafkasya Forumu Alan Kafkas Platformu "

Etiketler:
kafkas sivil toplum kuruluşları gürcistan işgal ve soykırımla suçladã