NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
11
apsuva
10
4-5-6-7
35305319 - Adige Nise 15.MP3

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri

Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6
İLERİCİ GÖRÜNÜMLÜ GERİCİ (HASAN KANBOLAT)

Geçenlerde üniversiteden sınıf arkadaşımla yemek yedim. Gürcistan Krizi ve sonrasını konuştuk. Arkadaşım, - "Ben ABD'ye karşıyım, Karadeniz'de ne işleri var?" dedi. "ABD, emperyalist ve işgalci bir devlet. İnsan hakları ve sivil toplum kuruluşları da ABD'nin uydurması. ABD'nin maşaları".
07-10-2008 - kez okundu

Arkadaşım haklı olabilir ama hızını alamadı,

- "Gül'ün Ermenistan'a gitmesine de karşıyım. Boşuna gitti. Avrupa Birliği'ne de karşıyım. İçişlerimize çok karışıyorlar. Rahat rahat sigara bile içemez olduk. Yollar radardan geçilmez oldu. Tadımız kalmadı. Sevmiyorum Batı dünyasını. Batı'yı sevmiyorsam Doğu dünyasını seviyorum zannetme. Afrika'ya bak. Yamyamlar kıtası. Türkiye'ye Afrika'dan pislik, cehalet ve uyuşturucudan başka birşey gelmiyor. Afrika'ya neden açılmaya çalışıyoruz anlamıyorum. Ortadoğu ise ayrı bir sorun yumağı. I. Dünya Savaşı'nda bizi arkadan hançerliyenler bunlar değil miydi? İsrail de tam bir baş belası. İran'da öyle. Molla kafası. Ortadoğu ile sınırlarımızı bile kapatmalıyız. Çinliler ise milli düşmanımız. Eskiden Türklere çok kötülük yapmışlar. Orhun abidelerinde bile Çinlilerin kötülükleri yazılı duruyor. Şimdi de kalitesiz Çin malları her yeri kapladı. Hindistan, pis koku diyarı. Japonlar da Türklere yukarıdan bakarlar. Rusya Federasyonu ve Ukrayna ise Nataşaları Türkiye'ye yollayarak ahlakımızı bozdu. Biz kazanıyoruz, Nataşalar toplayıp götürüyor. Karadeniz'de de boğazlarımızı yüzyıllardır Ruslar tehdit etmiyor mu Aslında, Türkiye'nin yutdışı ile ilişkilerini tamamen kısıtlamalıyız. Ne gidelim, ne de onlar bize gelsin. Yabancıları kovalım. Dış ticareti kısıtlayalım. Turist de gelmesin. Turistlerin yarısı ajan, yarısı da çulsuz zaten. Internet başta olmak üzere iletişimi de tamamen kontrol altına almalıyız. Uydu anten kullanımını yasaklamalıyız. Türkiye'de özel sektörü de yasaklayalım. Kanımızı emmekten başka bir şey yapmıyorlar. Hıristiyanları da kovalım. Misyonerlik ve emparyalizmin uşaklığını yapıyorlar. Alevilere ve Sünnilere de karşıyım. Aleviler ayrı bir din gibi hareket ediyor. Sünniler Türkiye'yi din devleti haline getiriyor. Türkiye'deki farklı etnik kökenlilere de karşıyım. Hepsi bölücü".

- "Peki, bir çözüm önerin var mı ?" dedim.

- "Var" dedi. "Türkiye'den Hıristiyanları , Alevileri, Sünnileri, farklı etnik kökenlileri ve özel sektörü temizlersek kalan Anadolu'ya üç beyaz yeter. Yani, un, şeker ve bez. Böylece, Anadolu'ya mutluluk ve huzur gelir".

Dayanamadım,

- "Öyle büyük bir kıyım yaptın ki Türkiye'de insan, dünyada ülke bırakmadın. Bence ilk önce aynanın karşısına geçip kendine bakmalısın. Batı'yı sevmesen de ABD'de okudun. Paris'te evlendin. Halen kızın Almanya'da okuyor. Oğlun, bir ABD finans şirketinde yönetici ve dünya borsalarında alım-satımlar yapıyor. Yılda birkaç kez Avrupa'ya, Uzakdoğu'ya, Rusya Federasyonu'na gezme veya iş amaçlı gidiyorsun. Bütün bunlara karşın Türkiye'nin dünyaya daha fazla açılmasına ve bütünleşmesine karşısın. Sen, çağın nimetlerinden yararlanırken Anadolu'ya sadece un, şeker ve beze mahkum edeceksin. Bu ne yaman çelişki? Kendini nasıl tarif ediyorsun Allah aşkına?".

Yüzüme baktı,

- "Ben ilericiyim" dedi.

Eskiden "Doğan görünümlü Şahin" arabalar vardı. "İlerici" arkadaşımda zamanla evrim geçirerek "ilerici görünümlü gerici" olmuş. Farkında değil.

Arabasını ileri vites yerine geri vitese takmış, araba geriye gitse de o önüne bakıyor. Farkında değil.

Büyüyen çocuklarını sokağa bırakmaktan korkan bir baba gibi halkına güvenmiyor. Farkında değil.

Mumyalar gibi vücudu aynı olsa da ruhu ve iç organları bedenini terk etmiş. Farkında değil.

Demokrasiyi, insan haklarını, sivil toplum kuruluşlarını, gelişen iletişim ve ulaşım araçları başta olmak üzere çağın olanaklarını kullanırken halkına layık görmüyor. Farkında değil.

Türkiye'nin refahı ve mutluluğunu arttırmak için somut işler yapacağına işin kolayını bulmuş. Farkında değil.

Hayali yel değirmenleri ile savaşmak ve yel değirmenlerini her türlü olumsuzluktan sorumlu tutmak onu rahatlatıyor. Farkında değil.

Etiketler:
ilerici görünümlü gerici hasan kanbolat

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır