Ayşe Kulin'in aynı adlı eserinden televizyona uyarlanan "Köprü" dizisinde oynadığı Faruk Yazıcı karakteriyle seyircinin gönlünü kazanan, ardından oynadığı "Vali" filmiyle dikkat çeken Erdal Beşikçioğlu, bugünlerde TRT'ye çekilen "Ayrılık" dizisi için kamera karşısında. İlk bölümü mart ayında ekrana gelecek olan dizide, oynadığı Çeçen lider Abdullah Şamil rolü için saçlarını kazıtan, sakal uzatan ve dört kilo veren Beşikçioğlu, "Oscar alsam bile daha iyisini yapabilirdim" diyecek bir yapıya sahip.

TRT için "Ayrılık" adlı yeni bir diziye başlıyorsunuz. Nasıl bir proje olacak bu?

13 bölümlük bir iş bu. Türki Cumhuriyetler'de ve Türkiye'de geçecek olan petrol boru hattı üzerindeki birtakım durumları anlatan siyasi içerikli fakat aşkın da var olduğu enteresan bir iş. Ben bu işin içerisinde Çeçen halk kahramanı Abdullah Şamil'i canlandıracağım.

Rolünüzle ilgili bir ön çalışma yaptınız mı ?

Ruslarla görüşsem beni topa koyarlar (Gülüyor). Gerekli yerlerle görüştük. Alt yapımızı olgunlaştırmak için gerekli kitaplar ve görsellere baktım. Alt metni, kim olduğunu bilmeden bir işe başlayamazsınız.

Bir derdi olan, siyasi bir tarafı olan projelerde yer alıyorsunuz.

Yakın tarihe dikkat ediyorum. Eğer görsel bir şey hazırlıyorsanız bir şey anlatmalısınız. Ya bireyin toplum içindeki mücadelesini anlatmalısınız ya da siyasi bir altyapısı olan hikâyeyi anlatmalısınız. Olabilirliği yüksek hikâyeler bana cazip geliyor.

Üç dört sezon devam eden diziler var. Sizin dizi 13 bölüm. Devamı olacak mı ?

Hayır olmayacak. Bence diziler 13 bölüm olmalı ve bitmeli. Öyle yıllarca sürdürmenin bir anlamı yok ki. Hep birbirini tekrar eden, aksiyonu yaratalım dedikleri zaman ya hastanede geçen, ya çocuğu kaçırılan hikâye haline gelmeye başladı diziler.

"Köprü" dizisinin kariyerinizdeki yeri nedir?

Belediye başkanlığı teklif edilecek kıvama getirdi diyebilirim (Gülüyor). Böyle ilginç hikâyelerle karşılaştım. Recep Yazıcıoğlu'nun hayatından yola çıkarak yarattığımız Faruk Yazıcı karakterinde benden de tabii ki birtakım durumlar oldu. Benim dünya görüşüm aşağı yukarı aynı tandanstaydı kendisiyle. Bu durumda da özenen bir siyasetçi kimliği ortaya çıkarttık. Tabii ki bu durum benim hayatımda "Sayın Valim" diye bir kapı açtı. Tabii ki ben bir oyuncuyum.

Türk halkı benimsiyor rolleri. Oktay Kaynarca "Kurtlar Vadisi"nde öldüğünde insanlarımız enteresan tepkiler vermişti. Size "Vali Bey" denmesi hoşunuza gidiyor mu

Oktay çok şanslı. Şimdi de "Adanalı" oldu birkaç sene de "Adanalı" diye dolaşacak. Bana "Vali Bey" demelerini kavrayamıyorum çünkü ben bir siyasetçi değilim. Tiyatro sanatçısı olmaya çalışan bir adayım hâlâ. İnsanlar gelip "Sayın Valim" diyorlar. Bunun içindeki ciddiyeti ya da sululuğu algılayamıyorum. Oyuncunun kendi ismiyle anılması çok daha doğru.

Filmle ilgili nasıl tepkiler aldınız?

Film derdini çok net anlatıyor. Dolambaçlı yollara sapmadan, halkın her kesiminin anlayabileceği bir dil kullanıldı. Ben her daim Oscar bile alsam daha iyisi olabilirdi diyen bir adamım.

"Hayat Var" filminde nasıl bir karakteri oynadınız ?

"Hayat Var" Antalya Film Festivali'ne katıldı. Şubat ayında Berlin Film Festivali'ne katıldı. Reha Erdem'le çalıştık. Onun karelerinin içinde bulunmak insana büyük keyif veriyor. Filmde balıkçı bir babayı canlandırıyorum. Asıl filmin çıkış noktası kızından harekete geçiyor. Kızının varolabilme çabasını anlatıyor.

Türk sinemasında inanılmaz bir hareketlilik ve gişe yarışı var. Bu konuda siz neler söyleyeceksiniz?

İş yarışa döküldüğü zaman etik değerler yok oluyor. O zaman da sanat yapabilmeniz ortadan kalkıyor. Benim tek endişem bu. Tabii ki çok fazla film olmalı ama gişe yarışına girmemeliler. Çok enteresandır "Vali" 9 Ocak'ta vizyona girdiği zaman "AROG" bilet fiyatlarını düşürdü. Bu çok inanılmaz. "Neden?" sorusunu sorduğum bir andır bu. Nihayetinde sanat yapıyorsunuz, hikâye anlatıyorsunuz, dünya kuruyorsunuz. Bu dünyayı basit bir şekilde kurmak doğru değil.

En son hangi filmi izlediniz?

"AROG"u izledim ama çaktırmadan (Gülüyor). Bir de Jim Carrey'nin "Evet" filmini izledim.

Yeni görüntüme hâlâ alışamadım

Abdullah Şamil karakteri için görüntünüzde de değişiklik yaptınız?

Dört kilo verdim, saçlarımı kestirdim ve sakal uzattım. Sakalları-mı proje boyunca uzayabildiği kadar uzatacağım. Oyuncu adamın bir günü bir gününe uymaz yani her an her değişikliği yapabilirsiniz. Önemli olan inandırıcı olabilmek. Bunu başarabiliyorsanız her şeye değiyor. Günün birinde 100 kiloluk bir adamı oynamak için kilo da alabilirim.

Yeni görüntünüzle ilgili nasıl tepkiler alıyorsunuz.Alışabildiniz mi yeni görüntünüze?

Ben hâlâ yeni görüntüme alışamadım (Gülüyor). Biraz zaman alacak alışmam herhalde. Geçenlerde Kenan Erçetingöz'ün programına katıldık "Ben Erdal Beşikçioğlu'nu çağırmıştım" diye baktı bana (Gülüyor). Görenler "Enteresan olmuş" diyorlar.

Ankara'da yaşıyorsunuz nasıl geçiyor hayat orada?

Evliyim. Derin adında bir kızım var. Konservatuvardan sınıf arkadaşım Elvin'le başladık tiyatro yaşantısına. Bu hikâye sonra hayat hikâyesine dönüştü. Akabinde bir kızımız oldu. Şu anda 8 yaşında. Benim için hiç büyümüyor hâlâ elleri küçücük.

İstanbul'a yerleşmeyi düşünüyor musunuz?

Hayır neden geleyim İstanbul'a. Ankara güzel yer. Başkent orası (Gülüyor).

Ankara'da oynamadığınız zamanlarda neler yapıyorsunuz?

"Dip Sahne" diye bir yer kurduk eşimle. Konserlerimiz ve tek kişilik gösterilerimizle gündemde. Bir galeri bölümümüz var orada, grafik öğrencilerinin ücretsiz sergileri yayınlanıyor.

Biraz sert bir görüntünüz var.

Benim bir karşı çıkışım var her şeye. Karşı çıkamazsam varolamadığımı hissediyorum. İtiraz etmem lazım. Zor bir adam mıyım bilmiyorum. İkna edildiğim sürece kolay bir adamımdır.
Milliyet Cafe

Etiketler:
köprü valisi şimdi çeçen şamil oldu