ŞİMDİKİ ÖNCELİK KAFKASYA
Merkezi bir durumda bulunan Türkiye, Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Kafkasya'da cereyan eden olaylar nedeniyle, çok boyutlu, proaktif bir politika izlemek zorunda.
YENİ Dışişleri Bakanı Prof. Ahmet Davutoğlu'nun işe başlar başlamaz ilk konuğu olarak Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Araz Azimov'u kabul etmesi bir rastlantı değil. Bu görüşme, Bakan'ın Azerbaycan ile son haftalarda bozulan ilişkilerin düzeltilmesine öncelik verdiğini gösteriyor.
Bu, dış politikada aynı zamanda hükümetin Kafkasya açılımına verdiği önceliğin ve önemin de bir göstergesi. Nitekim kabine revizyonundan sonra Başbakan Erdoğan'ın aldığı ilk kararlardan biri, 13 Mayıs'ta Bakü'yü, 16 Mayıs'ta da Soçi'ye ziyaret etmekle ilgili...
06-05-2009 - 5 kez okundu
Başbakan'ın Bakü ziyareti, Azerbaycan ile sarsılan bağların onarılmasını amaçlıyor. Erdoğan'ın devlet Başkanı İlham Aliyev ile görüşmesinde, Türkiye ile Ermenistan arasında varılan mutabakat konusunda Bakü'de duyulan kaygı ve güvensizliği gidermeye çalışması bekleniyor.
Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, Türkiye'nin Ermenistan'la ilişkilerin normalleştirilmesi sürecinde Azerbaycan'ı "kaybetmesi" düşünülemez. Türk diplomasisi Erivan ile başlattığı süreçte Karabağ meselesinde Azerbaycan'a yardımcı olmaya kararlıdır. Ankara bu konuda Bakü'ye güvence de vermiştir. Şimdi Erdoğan'ın Aliyev ile yapacağı yüz yüze görüşmenin, nihayet Azeri tarafının Türkiye'ye güvenmesine yol açacağını umuyoruz.
Umut verici işaretler
BAŞBAKAN'IN Soçi'de Rusya Başbakanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmenin başlıca amacı, gene Kafkasya sorunuyla ilgili olarak, iki ülke arasındaki politikalarda uyum ve işbirliği sağlamaktır. İki lider arasındaki görüşmenin bu bölümünün Karabağ sorununun çözümüne yardımcı olması bekleniyor.
Aslında Rusya, bu meselede en önemli aktör durumundadır. Rusya'nın avantajı, AGİT'in Minsk Grubu'nda eşbaşkan olmasının yanı sıra, hem Erivan hem de Bakü üzerinde nüfuza sahip olmasıdır. Son zamanlarda Moskova'nın Azerbaycan ile Ermenistan'ı, Karabağ meselesinde uzlaştırmak için bu etkinliğini kullanmakta olduğu görülüyor. Önümüzdeki günlerde Rusya bu yönde yeni girişimlerde bulunmayı planlıyor. Bu arada Aliyev ile Ermenistan lideri Sarkisyan'ın bu hafta sonu Prag'da bir araya gelmeleri de olumlu bir gelişme.
Bütün işaretler Karabağ meselesinde nihayet somut bazı ilerlemeler kaydedilmesi (ve ilk etapta Ermenistan'ın Karabağ etrafında işgal ettiği Azeri topraklarından çekilmeyi kabul etmesi) şanslarının arttığını gösteriyor.
Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasının aslında Bakü ile Erivan arasındaki sorunların çözümüne de katkı sağlaması mümkün. Türkiye bu sayede daha aktif devreye girmek ve ağırlığını koymak olanağını sağlamış bulunuyor.
Önümüzdeki günlerde ve haftalarda, Türk diplomasisinin Kafkasya'ya daha çok yönelmesi, bu arada Ermenistan'la normalleşme sürecinde ilerlerken, buna paralel olarak Rusya ile -ve ABD ile de- işbirliği içinde Azerbaycan-Ermenistan uzlaşmasına yardımcı olması pek mümkün görünüyor.
Çok boyutlu politika
DIŞİŞLERİ Bakanı Davutoğlu'nun, Başbakan'ın danışmanıyken Türk yazarlarıyla yaptığı bilgilendirme toplantılarında vurguladığı hususlardan biri de şuydu: Merkezi bir durumda bulunan Türkiye, Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Kafkasya'da cereyan eden olaylar nedeniyle, çok boyutlu, proaktif bir politika izlemek zorunda. Zaman olur, bu politika bir bölge üzerinde odaklanır. (Aylar önce Ortadoğu olduğu gibi)... Ama bu, Türk dış politikasının Batı ile bağlarını geri plana ittiği veya gevşettiği anlamına gelmez...
Herhalde şu günlerde Kafkasya ile ilgili sorunlar öne çıkarken de güdülen politikanın bu olması gerekir...
Sami Kohen - Milliyet
Etiketler:
şimdiki öncelik kafkasya