NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
10
13
4WORED3.MP3
2
3

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri

Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6
ERGENEKON 'OKULLARIN' KARŞILIĞINDA RUSLAR'A ÇEÇENLER'İ Mİ VERDİ

Başlığın son derece kışkırtıcı olduğunu biliyorum. Ne demek istediğim de sanırım anlaşılıyor. Evet son zamanlarda zihnimi kurcalayan ve yanıtını bulmaya çalıştığım soru bu. Ergenekon sanıklarının neredeyse tümünün ortak özelliği kuşkusuz gözden kaçmıyor.
08-05-2009 - kez okundu

Hatırlarsınız ingilizce yayın yapan Russia Today, Ergenekon'u Türkiye'nin Taliban'ı olarak yorumlarken, Kommersant aşırı ulusalcılardan Komünistlere kadar farklı yelpazede onlarca kişinin yargılandığı Ergenekon örgütünün Rusya ile irtibatlı olduğu iddialarının dile getirildiğine işaret etmişti. Gazete aslında pek de yanılıyor sayılmaz.

Tutukluların tamamının Rusya ile yakın ilişki içinde olduklarına dikkat çekilen haberde şu ifadelere bakın: "İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek Avrasya Hareketi Başkanı Aleksander Dugin'in daveti üzerine defalarca Moskova'ya geldi. İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu Moskova Devlet Üniversitesi ile anlaşma imzaladı. Emekli General Şener Eruygur da Türkiye'nin NATO'dan çıkarak Rusya ve Çin'in yer aldığı Şangay İşbirliği Örgütü'ne girmesini, Rusya ve İran'la askeri ittifak kurmasını istedi."

Aynı şekilde MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınc'ın da alternatif dış politika olarak Rusya ve İran'ı önerdiğini çok iyi hatırlıyoruz.

Doğu Perinçek'in oğlu Mehmet Perinçek de sanırım hala Rusya'da bir üniversitede ders vermeye devam ediyor.

Buna bir de Ergenekon Davasının en kritik isimlerinden Şener Eruygur döneminin Jandarma istihbarat Başkanı'nın olaylı Rusya macerasını da eklersek, Rus İstihbaratının ya da Rus Lobisinin Türk Derin devletinin ne denli derinliklerinde kol gezdiğini sanırım anlarsınız. Ruslar, Türkiye'nin tüm taleplerine rağmen Levent Ersöz'ün saklandığı yere ilişkin Türkiye'ye her hangi bir bilgi vermemişti. Basında çıkan haberlere göre polisin Ersöz'ü yakalaması ise 'özel hayat' bağlamında gerçekleşmişti. Konu özele girdiği için ben de detaya girmiyorum. Ancak Rusların bu konuda da çok mahir oldukları tüm dünyada biliniyor.

Şimdi biraz geriye gidiyoruz.

Net kırılma, 2002-2004 yıllarına rastlıyor. Şener Erugur Jandarma Komutanı, Levent Ersöz İstihbarat Başkanı.

Ancak askerlerin Ruslara yanaşması daha geriye, Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun Genelkurmay Başkanlığı dönemine rastlıyor. Amerika'nın bölgesel politikalarını tehdit olarak algılayan bazı askerler Rusya ile stratejik işbirliğine yönelmeyi düşünüyorlar. Türkiye'nin Mavi Akım üzerinden Rusya'ya enerji bağımlılığı da böyle başlıyor. Mesut Yılmaz'ın o dönemde bu konuyla ilgili rolü ile bugünkü duruşu arasında aslında tam bir uyum da sözkonusu.

Devam edelim. Bu yakınlaşmanın hemen sonrasında, özellikle Rusya'da faaliyet gösteren Türk Okulları ile ilgili bir sürek avı başlatılıyor. Türk Milliyetçiliği ve Panislamizm yaptıkları gerekçesiyle Türk okullarına yönelik bir cadı kazanı başlatılıyor.

Bunun en yoğun yaşandığı dönem ise ilginç bir şekilde Şener Eruygur ve Levent Ersöz'ün görevde oldukları döneme rastlıyor.

Sormak istediğim soru aslında son derece utanç verici bir soru ama bu soruları birisinin sorması gerekiyor.

Acaba Rusların Türk okullarına yönelik bu girişimlerini siz mi istediniz?

Orada binbir zorluk altında, son derece kısıtlı imkanlarla görev yapan, Türk bayrağını dalgalandıran, istiklal marşını öğreten öğretmenlerin sınır dışı edilmesini siz mi istediniz?

Türkiye'nin milli stratejelerini belirlemek göreviniz değilken, bu konularla ilgili -varsa eğer-faaliyetlerden ilgili hükümetlerin haberi oldu mu

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede Ergenekon'un Rus istihbarat güçleri ile bağlantılı olduğu açık bir şekilde görülüyor.

Milli İstihbarat Teşkilatı'nın görevleri arasında Kontr-Espiyonaj son derece önemli bir yerde duruyor. MİT'in soğuk savaş döneminden bu yana en güçlü masasının ise Rus Masası olduğu biliniyor. MİT o dönemde Rus İstihbaratı ile adı geçen resmi görevlilerle ilgili bir çalışma yaptı mı yapmadı mı ? Bu çalışmanın sonuçlarını Başbakanlıkla paylaştı mı paylaşmadı mı ? 2005 yılına kadar MİT Müsteşarlığı görevinde bulunan isim Şenkal Atasagun'un o dönemde Emniyet İstihbaratı ile ters düşmesinin nedenleri arasında bu konular da var mı ?

Şimdi 23 Nisan 2009'da Cihan Haber Ajansı'nın sorularını yanıtlayan USAK Başkanı Sedat Laçiner'in sözlerine kulak verelim.

"Rusların amacı Azerbaycan'daki tüm Türk okullarını, işletmelerini, şirketlerinin faaliyetlerini durdurtmak. Azerbaycan'a dönük Türk televizyonların yayınlarını engelleyebilmek ve Azeri kanallarında hiçbir Türkiye Türkçesiyle yayının yapılmamasını sağlayabilmek. Bunu istiyorlar, hedef olarak koymuşlar. Bu yönde aldıkları kararlar var."

Dikkatimi çeken, bu konunun sadece Şener Paşa ve Levent Ersöz'ün kişisel yaklaşımlarından kaynaklanmadığı. Türkiye'de Ergenekon hiyerarşisi aynen devam ediyor.

Şimdi hatırlamamız gereken bazı olaylar var.

2005 Eylül ayında Çeçen Lider Aslan Mashadov öldürüldü. Mashadov cinayetinin bu bağlamda yeniden gözden geçirilmesi lazım. O günlere gidin ve iddiaları gözden geçirin.

Devam edelim.

Eylül 2008'de Ataşehir'de Gazi Edilsutanov, Aralık 2008'de Ümraniye'de İslam Canibekov ve son olarak da bir süre önce Ali Osayev isimli Çeçenler gizemli cinayetlerin kurbanı oldu. Kurbanların tamamı, Dudayev, Maşadov gibi ünlü isimlerle birlikte Rus birliklerine karşı savaşmış, mevcut Moskova yanlısı Çeçen yönetimiyle ayrı düşmüş isimler. Moskova'nın hepsinin peşinde olduğu biliniyor. Sadece İstanbul'daki cinayetler değil, Avusturya, Azerbaycan gibi ülkelerdeki cinayetler de benzer yöntemlerle işlendi.

Ruslara karşı `albay` rütbesiyle savaşan Gazhi Edilsultanov boş bir arazide kafasından vurularak öldürülmüş bulundu. Aralık ayında da Ümraniye`de Çeçen komutanlardan İslam Canibekov, eşi ve çocuklarının gözleri önünde öldürüldü. Son Çeçen cinayeti ise bir süre önce Zeytinburnu`nda yaşandı.

Fransız İstihbaratı bile bu cinayetleri araştırmaya Türkiye'ye gelmişken söyleyecek hiçbirşeyiniz olmayacak mı ?

Evet utanç verici soruyu en başta sordum.

Türk okullarına yönelik sürek avı devam ediyor.

Rusya'da, Kafkaslar'da faaliyet gösteren Türk okullarının karşılığında Ruslara Çeçenleri mi verdiniz?

Başka neleri verdiniz?

Utanç verici pazarlıklarınız devam ediyor mu



Aydoğan VATANDAŞ / ABD / Haber 7

Etiketler:
ergenekon 'okulların karşılığında ruslar çeçenler mi verdi

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır