Sevgili Mehmet Ali Önal, Uğur Dündar'ın yanında yetişmiş, sorumluluk duygusu olan bir meslektaşımdır. Kendisini çok da severim. Sağolsun ekibini göndererek Çeçenistan'la ilgili
olarak benimle de bir röportaj yaptırdı ve programında yayınladı. Fakat programın muhtevasıyla ilgili bazı küçük eleştirilerim olacak. Deşifre programında öne çıkan birkaç husus var. Birincisi Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov'un bir genç kızla Kafkas dansı oynaması ekranda gösterilerek, sanki bu çok büyük bir suçmuş gibi, dinden imandan çıkmak anlamına geliyormuş gibi sunuldu. Bunun büyütülecek bir konu olmadığını düşünüyorum. Kimse Ramzan Kadirov'un İslam Alimi, Evliya, Din Adamı olduğunu iddia etmiyor ki. Ülkesini iyi yönetmeye çalışan, dinamik, enerji dolu, heyecanlı 32 yaşında genç bir yöneticiden sözediyoruz. Bir Çeçen gencinin Kafkas dansını bilmemesini veya oynamamasını düşünmek bile abestir. Ben 45 yaşındayım ve köken olarak Kafkasyalıyım. Hareketli bir Kafkas müziği duyduğumda, ortam da uygunsa kalkar oynarım.Bunun da utanılacak bir şey olduğunu sanmıyorum. Eleştirilen bir diğer görüntü de, bazı yabancı konukların içki içmesi ve Ramzan Kadirov'un da onlarla beraber aynı ortamda olması. Bunu eleştiren insanlara soruyorum: Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın dindar insanlar olduklarını hepimiz biliyoruz. Peki bu devlet büyüklerimiz yabancı bir heyetle yemek yediklerinde, onların içkilerini bahane edip ortamı terk ediyorlar mı ? Etmiyorlar. Tam tersine portakal suyu veya su dolu bardağı kaldırıp, misafirlere nezaket gösteriyorlar. Ramzan Kadirov'u eleştirenler acaba kendi hayatlarında İslamiyeti ne derece yaşıyorlar. Kaldı ki, Ramzan Kadirov'u yakından tanıyan bazı dostlarım, onun hayatında ağzına içki damlası bile koymadığını söylüyor. Mesela Ramzan Kadirov'un kuzeni olan 34 yaşındaki Emruddin Edilgiriyev, dini konularda asla taviz vermeyecek kadar samimi ve dindar bir müslümandır ve yalana tenezzül edecek bir insan değildir. Ramzan Kadirov'la birlikte büyüyen Emruddin bey, onu en yakından tanıyan insanlardan biridir. Şimdi Cumhurbaşkanının Danışmanı olarak hizmet veriyor. Konya İlahiyat Fakültesinde öğrenim gören Emruddin Edilgiriyev, bana aynen şunları söyledi:
"Ben İlahiyat eğitimi almış bir Müslüman olarak yeminle söylüyorum ki Ramzan Kadirov, hayatında ağzına içki koymamış bir insandır. Haftanın belirli günlerinde düzenli olarak oruç tutar ve ibadetlerini aksatmaz. Biz Cumhurbaşkanımızın İslam Alimi olduğunu zaten iddia etmiyoruz. Ama onun samimi ve inançlı bir Müslüman olduğuna şehadet ediyorum.
Geçmişte Çeçenlerin bağımsızlık mücadelesinde en ön saflarda savaşan insanlar, bugün Cumhurbaşkanımızın yanında yer almışsa bu sebepsiz değildir. Çeçen halkı gerçekleri görüyor ve biliyor. Vefat yıldönümünde Rahmetli dayım Hacı Ahmet Kadirov ülkenin her yanında yüzbinlerce Çeçen tarafından dualarla, zikirlerle ve gözyaşlarıyla yadediliyorsa bu sebepsiz değildir. Bütün Çeçen halkı yanlış yolda da, yurtdışına kaçan bu üç-beş kişi mi doğru yolda!!! Bazı insanlar, kendi kafalarındaki Çeçenistan hayalini artık değiştirmeli ve gerçekleri görmelidir"

Mültecilere ben de üzülüyorum...
Programda İstanbul'daki Çeçen mültecilerin perişan yaşamından kesitler sunuldu. Çocukların, kadınların görüntülerine ben de üzüldüm. Bu insanların çoğunun hiçbir günahının olmadığına inanıyorum. Nitekim kendisini ziyaretim sırasında, Çeçenistan Cumhurbaşkanı Ramzan Kadirov'a bu insanların durumunu aktardığımda, hiç tereddüt etmeden, "Onlar bizim kardeşlerimiz. Biz Çeçenlerin birlik olmalarını istiyoruz. Çeşitli sebeplerle farklı ülkelere giden kardeşlerimizin vatanlarına dönmelerini istiyoruz. Onların beni sevip sevmemelerine bakmadan hepsine yardımcı olmak istiyorum. Türkiye'de de çok sayıda kardeşimiz var. Onlar hiçbir endişeye kapılmadan ülkelerine dönsünler, her türlü yardımı yapmaya hazırız" demişti. Programdan sonra beni arayan pek çok Çeçen mülteci ülkesine dönmek istediğini belirtmişti. Şimdi yapılması gereken bu süreci hızlandırmak ve o insanlara yardımcı olmaktır. Çeçenistan konusunda yapılan eleştirilere baktığımda, bu eleştiriyi yapanların Ramzan Kadirov'da bir sahabe yaşantısı hayal ettiklerini görüyorum. Bunu istemeleri çok güzel ama aynı zamanda çok mantıksız. Gerçekçi olmak lazım!. Ramazan Kadirov'un bir genç kızla Kafkas dansı oynamasını adeta bir kıyamet alameti gibi sunan çevreler bence kafalarındaki önyargıları atmalı, ülkedeki güzel gelişmelere bakmalıdır. Ramazan Kadirov'u günahlarıyla sevaplarıyla birlikte değerlendirmelidir. 10 yıl boyunca harap olan bir ülke yeniden imar ediliyor. Yollar, okullar, camiler, köprüler, konutlar yapılıyor.. Çeçen halkı bir anlamda hem maddi hem da manevi diriliş yaşıyor. Bu güzel gelişmelerin mimarı olan 32 yaşındaki bir insanı, ipe sapa gelmez bahanelerle eleştirmek, hain ilan etmek kimseye yarar sağlamaz. Türk medyasının da artık bu konularda daha duyarlı ve dikkatli olması gerekir.

Cihat kararını Hacı Ahmet Kadirov almıştı
Bu arkadaşlar artık şunu öğrenmelidirler: Ramzan Kadirov bir İslam alimi değildir. İnançlı bir devlet adamıdır. Her Müslüman gibi O'nun da hataları, günahları mutlaka vardır. Kusursuzluk ve günahsızlık sadece peygamberlere aittir. Beğenmedikleri herkese kafir ya da münafık damgası yapıştıran insanlar, Çeçenistan'ın Rusya sınırlarında bir bölge olduğunu zaman zaman unutuyorlar. Çeşitli internet sitelerinde ahkam kesen insanlara şunu hatırlatmak isterim: Sizin kafirlikle itham ettiğiniz Hacı Ahmet Kadirov, bağımsızlık savaşında cihat ilan eden bir İslam alimiyidi. Cahar Dudayev'in özel ricasıyla en zor zamanda Çeçenistan Müftüsü olan Hacı Ahmet Kadirov, küçük yaşlardan itibaren dini eğitim almış ve özellikle tasavvuf alanında kendini yetiştirmiş önemli bir alimdi. O özellikle Kafkasya'yı etkisi altına alan Vehhabilik akımına karşı çıkışlarıyla tanınıyordu. Hacı Ahmet Kadirov'un babası Abdulhamid Efendi de sevilen sayılan bir İslam alimiydi. Birkaç ay önce rahmetli olan Abdulhamid Efendi adına şimdi kendi köyünde bir cami ve nedrese yaptırılıyor. Kadirov ailesinin geçmişine baktığımızda, İslamiyetle-Tasavvufla yoğrulan bir silsile görüyoruz. Mesela Kadiri Tarikatı'nı Kafkasya'ya yayan büyük tasavvuf alimi Kunta Hacı'nın en yakınındaki insanlardan biri olan İlyas Efendi de Kadirov'un büyük dedesidir. Hacı Ahmet Kadirov'un köyü olan Hasiyurt, dindarlığı ve muhafazakarlığıyla öne çıkan bir yer. Bu köy her dönemde alimler ve bilge insanlar yetiştirmesiyle tanınıyor. Bugün bazı radikal grupların çok ağır eleştirilere maruz kalan Cumhurbaşkanı Kadirov, dini eğitimi yaygınlaştırmak, Çeçen milli kültürünü geliştirmek için olağanüstü gayret sarfediyor. Çeçenistan'da zina ve fuhuş yasak, televizyonlarda müstehcen görüntüler yasak, alkollü içki satışları fiilen yasak, kumar oyunları yasak.. Başörtüsü ve tesettür giyim özellikle teşvik ediliyor.. Dini eğitim kurumları gün geçtikçe çoğalıyor.. Camiler ve medreselerin sayısı hergeçen gün artıyor.. Camilerde vakit namazı kılanların çoğu gençlerden oluşuyor.. Mevcut yönetim dindarlığı ve İslami gelenekleri özellikler teşvik ediyor.. Cumhurbaşkanının etrafında 15-20 kişlik bir genç alimler ve din adamları meclisi bulunuyor. Herbiri önemli dini kurumlardan yetişen bu genç alimler, pekçok konuyu Cumhurbaşkanıyla birlikte istişare ediyor.
Ben 1991 yılından beri eski Sovyet Cumhuriyetleri'ni dolaşan ve bu coğrafyanın hemen her köşesini dolaşan bir gazeteci olarak diyebilirm ki, Çeçenistan şu anda İslami kuralların en çok yaşandığı yerlerin başında geliyor. Rusya Federasyonu ve eski Sovyet Cumhuriyetleri içerisinde İslami duyarlılığın bu kadar yüksek olduğu ikinci bir ülke yoktur..
Son zamanlarda Çeçenistan'da dini değerlerin öne çıkmasında mevcut yönetimin uygulamalrının da etkili olduğunu söylemek mümkün.

Seyfullah TURKSOY
http://www.turksoylaipekyolu.com/YazarDetay.aspx?item=13692

Etiketler:
atv çeçen mülteciler