NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
12
2
4-5-6-7
13
11

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri

Notice: Undefined variable: db in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6

Warning: mysqli_query() expects parameter 1 to be mysqli, null given in /home/nart/public_html/arsiv.nartajans.net/function.php on line 6
TEŞEKKÜRLER PEGASUS

Profesyonel olmayanlar, yazma işine belirli bir ara verdikten sonra yeniden yazmaya niyetlendiklerinde, şu an benim kendime sorduğum soruyu soruyorlardır sanırım: Nerede kalmıştık? Soruyu benim kadar kolay yanıtlayanların sayısı da çok olmasa gerek. Ben yeniden başlarken hiç zorlanmadım. Çünkü yazmak adına geldiğim yer de kaldığım yer de gideceğim yer de -biliniyor artık- dönüş...
15-07-2009 - kez okundu

Ayrıca sizlerden ayrı kaldığımız günlerde de ben dönüşten hiç uzak düşmedim.

Önce Almanya'nın küçük bir yerleşim birimi Harz ormanlarında, Avrupa Çerkes Kültür Dernekleri Federasyonu'nun 30 Mayıs-01 Haziran günlerinde gerçekleştirdiği etkinliklerine katıldım. Ayrıntılarını kendi siteleri ve Kaf-Fed sitesinde okuyabileceğiniz kafkasfederasyonu.org/haber/dernekler2009/300509_acdf.htm) etkinliklerde yeni tanışıklıklar oluştu, tanışanlar hasret giderdi, Anavatandan konuklar ağırlandı, DÇB Başkanı ve kimi yetkililerinin konuşmalarını dinleme kendileri ile tanışma olanağı bulundu. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden, kentlerinden yüzlerce kilometreler kat ederek etkinliğe katılanlarla bir arada olmak benim için de gerçekten büyük bir mutluluktu. Herkesin bildiği sanı ile Pavarottimiz Cançate Aykut yönetimindeki Guığe Grubu konseri, yılların eskitemediği dayı oğlu Psıblene Faruk ve oğlu sevgili yeğenim Murat'ı dinlemek... Üçüncü dalganın ayak seslerini uzaktan değil yakından, gözleri gönülleri anavatana dönük insanların sadece ayak seslerini değil yürek atışlarını da duymak, coşkusunu içselleştirmek... Pırıl pırıl gençleri dinlemek... Gençlerin birçok konuda bizlerden daha donanımlı olduğunu görmek... anadilde şiirin, -dili çok iyi bilmeyenlerce de- ne denli sevildiğine, ne denli dinlenmek istendiğine bir kez daha tanık olmak... Hemi de Avrupa'nın göbeğinde...

Ben iki konuda görüşlerimi paylaştım arkadaşlarla... Dil ve Dönüş... Her iki konuşmada da şiir vardı. Anadilde şiir... Şiirin gördüğü ilgi daha önceki bir konuşmamı anımsattı. Yine dönüşü anlattığım, şiirle başlayıp şiirle bitirdiğim konuşmamı ben gibi gençlik yıllarından beri derneklerde olan bir arkadaşım "şiirle dönüş olmaz" diye eleştirmişti. Konuyu 19.08.2006 da CC'deki köşemde dile getirmiş circassiancanada.com/tr/yorum/nh/035_siirveanavatanadonus.htm) ve Bitsu Anatole'nin çok sevdiğim şiirini de sunduktan sonra şöyle eklemiştim:

"Evet kimileri belki çok duygusal bulacak bizleri. Kimileri "şiirle dönüş olmaz" diyenlere hak verecekler. Bizlere "sulugöz" yakıştırmasını yapanlar da çıkacak belki... Yine de ben, bir duygu, yol gösterici bir sevgi, anavatan sevgisi, anadil sevgisi, halk sevgisi, insan sevgisi olmayan, şiire uzak kişilerin anavatanda sorun olacaklarından korkarım." İşte bu etkinliklerde şiir severlerin, yani anavatanda sorun olmayacakların sayısının hiç de az olmadığını, sayılarının da gittikçe arttığını gördüm, yaşadım, kendimin değil dönüş yolunda şiiri küçümseyenlerin ne kadar yanıldıklarına bir kez daha tanık oldum...

Almanya öncesi Ankara Kafkas Derneği'nin Vacit Kadıoğlu başkanlığındaki seçim öncesi yönetim kurulu ile de görüşmüştüm. Konu elbetteki yine anavatandı, dönüştü. Anavatana nasıl daha yakın olunabileceği idi. Anavatana daha yakın olduğumuzu nasıl gösterebileceğimiz idi... Dernek binasının gördüğüm düzenlemesi, bayanlarımızın el sanatları kursu, kurs sonrası kermeslerinin anısı fotoğraflar, geleceğe ilişkin planları, önümüzdeki yıl anavatana mutlaka bir çalışma gezisi yapacak olmaları... Nartan'ın güzel anlatımı ile Elbruz'un muhteşem gecesi taşların artık yeniden yerini bulduğunun ve yönetimin de çok başarılı olduğunun göstergeleri idi.

Yönetimdeki arkadaşların Adige televizyonunun ihtiyacı olan performansı yüksek iki bilgisayarı hemen toplatmaları, benimle birlikte göndermeleri, maddi katkıdan daha çok, diasporadaki kardeşlerince anlaşılmış olmaya sevinen yetkililer karşısında "sulu gözlü" dedirtecek duruma düşmemek kolay olabilir mı ? Bu duyguları yaşatan arkadaşlara buradan teşekkür edilmez mi

Çok büyük bir şans. Almanya dönüşü on bir Haziran, Rusya Federasyonu Büyük Elçiliği'nde resepsiyon. Benzer etkinliklerde olduğu gibi federasyonumuz elbette ki davetli. Genel Başkanımız sayın Cihan Candemir ve Genel Sekreterimiz Cumhur Bal ile birlikte ben de katılıyorum resepsiyona. Yetkililere politikamızı anlatıyoruz. Dönüşün sadece bizler için değil RF için de ne kadar önemli olduğunu anlatıyoruz. RF'nun diğer ülkelerdeki sadece Rusları değil, federasyonda yaşayan tüm halkların diasporalarını da kendi insanı saydıklarını daha bir yansıtmalarını dile getiriyoruz. Dönüş politikasının RF ile doğup büyüdüğümüz, eğitim gördüğümüz vatandaşı olduğumuz ülkeleri yakınlaştıracağını, dostluk ilişkilerini geliştireceğini, halklarımızı koruyup kollayan bir Rusya Federasyonu'na diasporamızca daha bir sempati duyulacağını, Güney Osetya ve Abhazya bağımsızlıklarının tanınmasından sonraki gelişen olayların buna kanıt gösterilebileceğinin altını çiziyoruz. "Anayasası (68. madde 2 ve 3. fıkraları) ülkede yaşayan tüm halkların anadillerinin korunup geliştirilmesini garanti ettiğine göre Rusya Federasyonu, televizyonlarımıza tüm gün ve her yerden izlenme olanakları sağlamalı" dileklerimiz haklı bulunuyor, haklılığın somut sonuçlar vereceği umuduyla mutlu oluyoruz.

Evet yeni değil, dönmüş politikasını dostluk, sevgi, karşılıklı anlayış temeli üzerine yükselttiğimizi hep söyledik. Hiçbir suçlama bizi doğruları söylememizi, gerçeklerimiz doğrultusunda çaba göstermememizi engelleyemedi ve de yıllar bizi doğruladı... Diaspora ülkeleri ile Rusya Federasyonu arasındaki ekonomik, kültürel, ticari ilişkiler geliştikçe Anavatan diasporaya, diaspora anavatana daha bir yaklaştı.

Peki siz hiç üzüntü mutluluğunu yaşadınız mı ya da büyük mutluluklarda üzüntüyü? Olur mu öyle şey demeyin sakın... Oluyor ve anavatanda bunu hemen her gün yaşıyoruz. Anavatanda katılmak istediğimiz kültürel etkinliklere yetişememe üzüntüsü aynı zamanda bir mutluluktur. Anavatana gelen herkesle görüşememe buna zaman ayıramamanın üzüntüsü bir mutluluktur. İkinci üzüntü mutluluğunu bu yaz sıkça yaşıyor olmamız daha büyük bir mutluluktur. Ürdün'den, İsrail'den, Türkiye'den, Amerika'dan, Suriye'den birbiri peşi sıra gelenler gelenler.. Mutluluk üzüntüsü mü? Güzel etkinliklerde, mutluluğun doruğunda bu mutlulukları sizlerle, sevdiklerimizle paylaşamamanın verdiği yürek burukluğu...

Ve çok büyük bir mutluluk daha PEGASUS.

Geçiş dönemlerinin ilk günlerinde "sabun olmadığından" yakınanlar oldu. Sadece sabun değil alım gücü olan için her şeyimiz var artık. "Keşke camilerimiz olsa" diyenler oldu. Hemen her köyümüzde minare görebiliyorsunuz şimdi. Uçak biletleri gerçekten çok pahalı idi. Çok isteyenleri bile caydıracak pahalılıkta. İşte PEGASUS fiyatların belini kırdı. Artık bir çoğunuz hafta sonlarını anavatanda geçirebilirsiniz. Geçerliliğini kaybetmesinden korkmadan oturma izinlerini alabilirsiniz. Teşekkürler PEGASUS. Teşekkürler Dzıbe Ahmet Demir... Sadece Türkiye Rusya Federasyonu ilişkilerinin gelişmesine değil, dönüşe de katkıda bulunuyorsunuz.

Mühim konuları tartışan arkadaşlar size de küçük bir sözüm var: "sabun yokluğu nasıl gündemden düştüyse, cami yokluğu nasıl gündemden düştüyse, ziyaretlerin bütçeyi çok sarstığı nasıl gündemden düşüyor ise, tartıştığınız "mühim konuların"ın gündemden düşmesi de çok uzak değil inanın. Üçüncü dalganın gümbür, gümbür ayak seslerini artık duyun. Politikaların doğru-yanlışlığının tek ölçüsünün destekleyen kişi sayısı olmadığı gerçeğini, kendinizin de bildiği bu gerçeği unutur gibi yapmayın. Halkımıza karşı samimi iseniz eğer "mühim konuları" anavatanda, anavatan insanı ile birlikte tartışın... Anavatana, halkımıza yararlı olmanın mutluluğunu yaşayın.... 11.07.2009 Dr. MEŞFEŞŞU Necdet Hatam

Etiketler:
teşekkürler pegasus

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır