DİYANET'TEN KAFKAS AÇILIMI
Kırk ülkede Müslümanlara din hizmeti götüren Diyanet, Kafkasya için de harekete geçti. Karaçay-Çerkezya ve Adige Cumhuriyetleri'yle ilk kez ilişki kuran Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu 'Bölgede dini hizmet beklentisi büyük. Başkentlerinde Camileri bile yok' dedi.
26-10-2009 - 5 kez okundu
Osetya, Çeçenistan, İnguşetya, Dağıstan özerk cumhuriyetleriyle de bağlantı kuracaklarını anlatan Bardakoğlu: "Bölgede ciddi bir dini bilgi ve hizmet boşluğu var. Türkiye'ye gelip İlahiyat Fakültesi okuyanlar, kurtarıcı din adamı gibi görülüyor. Oralardan daha çok öğrenci getirmeliyiz."
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ ANKARA
Hükümet, barış ve istikrar için Ermenistan'la açılım yaparken, Diyanet İşleri Başkanlığı da din alanında 'Kafkasya açılımı' başlattı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, 40'a yakın ülkede yurtdışı temsilciliği olan Diyanet'in ilk defa Karaçay-Çerkezya ve Adige Cumhuriyetleri ile bağ kurduğunu söyledi. Bundan sonra Osetya, Çeçenistan, İnguşetya, Dağıstan gibi özerk cumhuriyetlerini de ziyaret etmeyi planladıklarını belirten Bardakoğlu özetle şunları söyledi:
ALMANYA'DAN ENDONEZYA'YA
"Kırka yakın ülkedeki temsilciliğimiz daha çok dışarıdaki Türk ve akraba topluluklarımızın, soydaşlarımızın, vatandaşlarımızın beklentilerinin bizi sevk ettiği adeta fiili bir durumdur. Başkanlığı açılım bölgesini birincisi vatandaşlarımızın göç ettiği Batı ülkeleri, ikincisi Balkanlar, üçüncüsü Rusya Federasyonu ile ilişkili topluluklar ve özerk Türk Cumhuriyetleri, dördüncüsü İslam ülkeleri, beşincisi Afrika olarak sıralayabiliriz."
DİNİ YAYILMACILIK HEDEFİMİZ YOK
"Türkiye'ye çok sıcak bakan, dini bilgi ve tecrübe açısından adeta gözü kulağı Türkiye'de olan bu insanlara bizim ilgi göstermemiz gerekiyordu ve ilk defa Kuzey Kafkasya'da Karaçay-Çerkezya'ya gittik. Biz Türkiye olarak hiçbir zaman yayılmacı bir politika, başka toplulukların içişlerine karışan bir politika izlemedik. Onun için de etnik ve dini yayılmacılık gibi bir hedefimizin olmadığını, sadece ve sadece İslam dininin doğru bilgisini ve doğru din hizmetini paylaşma açısından bizden talep olursa adım atacağımızı beyan ettik."
'BUGÜNE KADAR NEREDEYDİK' DEDİM
"Bu ziyaret Diyanet tarihinde ilk oldu. Bundan sonra nasip olursa Osetya, Çeçenistan, İnguşetya, Dağıstan gibi cumhuriyetlere de ulacağız. Karaçay-Çerkezya'ya Cumhurbaşkanı ile Dini İdare Başkanı İsmail Berdiyev'in davetlisi olarak gittim. Diyanet'in, Türkiye'nin itibarıyla da bağlantılı olarak bu coğrafyada çok büyük bir saygınlığı var. Havaalanındaki karşılamadan uğurlamaya kadar duygulandıran, "Bugüne kadar neredeydik?" dedirtecek kadar insanı hüzne sevkeden bir büyük coşku ve ilgi ile karşılaştık. Başkanlığın öncülük ettiği bir kampanya ile inşaatı tamamlanan bir camide Cuma namazı kılındı."
BAŞKENTLERİNDE CAMİ YOK
"Camilere uğradık, oradaki Müslümanları ve ihtiyaçlarını gördük. Dini idare ile buluştuk. Cumhurbaşkanı çok sıcak karşıladı. Ona hem Türkiye'nin selamlarını götürdük hem de 'Beraber neler yapılabilir?'i müzakere ettik. Başkentte namaz kılacak cami yok henüz. Orada şehrin merkezine yakın bir yerde camii yapılması gerektiği üzerinde konuştuk. Cumhurbaşkanı da buna sıcak baktı. "Şuna hayıflandım orada. Uçağın kalktığı şehir Adıgeya'ya yakın bir yerde. 'Şu kadar bin Müslüman var, ama hiçbir mescidimiz yok' dediler. 'Cuma günleri yer kiralayarak namaz kılarız. Bayramdan bayrama da statları kiralıyoruz' dediler. Büyük bir ihtiyaç içindeler."
SADECE ALLAH İNANCI KALMIŞ
"Oralarda ciddi bir dini bilgi ve din hizmeti boşluğu var. Geriye sadece dua ve Allah inancı, sevgisi kalmış. Ecdada, geleneklere büyük bağlılık var. Ama din adına bildikleri bir Allah, Peygamber, Kur'an ve dua. Etkin din adamları da yok. Vaktiyle Türkiye'ye gelip İlahiyat Fakültesi okuyanlar oralarda büyük hizmetler yapıyorlar."
RUSÇA İLAHİYAT FAKÜLTESİ OLMALI
"Şu anda biz bu coğrafyalardan bin civarında öğrenciyi okutuyoruz. Sayı büyük olduğu için maliyeti de büyük. Onlarca yetişmiş insana ihtiyaçları var. Keşke Rusça'nın eğitim dili ya da ikinci dil olarak okutulduğu bir uluslararası ilahiyat fakültemiz olsaydı da bu coğraf-yalardan yüzlerce çocuk okutabilseydik!"
Kardeş şehir projesiyle din hizmeti
Bardakoğlu, Diyanet'in Kafkasya'ya açılımda büyük önem verdiği 'Kardeş Şehir Proje'siyle bölgedeki ülkelerin dini hizmet ihtiyaçlarını karşılamayı planladıklarını söyledi. Bardaoğlu şöyle konuştu: Türkiye'de herbir ilimizi ve büyük ilçemizi Avrasya coğrafyasındaki bir şehre kardeş yaptık. Avrasya Kardeş Şehir Projesi'nin anlamı gerek cami yapımı gerekse din hizmetleri, din eğitimi, gerekse dini kitaplar açısından ihtiyaç içinde olan bu coğrafyadaki belli merkezler ile ülkemiz insanını buluşturmak, il ve ilçelerimizin ilgisini ve kardeşliğini tesis ederek, karşılıklı görüşmelerin, ziyaretlerin ve paylaşmanın olmasını sağlamaktır. Böylece kardeş şehirlerin müftüleri gelip tanıtma yapıyor, ihtiyaçları bildiriyorlar. Bu il ve ilçelerimizdeki işadamları, zenginler destek oluyor. Kardeş şehirleri rastgele seçmedik. O bölgeyle az çok nüfus, tarih, hatıra yönüyle paydaşlığı olan il ve ilçeleri belirledik."
Tatlı tatlı sitem edip 'bize el uzatın' diyorlar
Kafkasya ziyaretinde Türkiye deyince herkesin gözünün içinin güldüğünü vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu'nun, Adigeya'daki izlenimleri oldukça çarpıcı: "Birçok İslam ülkesine gidip orada eğitim görenler ülkelerine geri geldiklerinde bir doku uyuşmazlığı olmuş, tepkiler oluşmuş. Böyle olunca da siyasi idareler belli bir teyakkuz halinde. Türkiye'ye onun için daha çok güveniyorlar. Türkiye'nin hem doku uyuşması var, hem hatıra-tarih birliği, akrabalık bağı var. O bakımdan Türkiye'yi adeta çok daha önemli görüyorlar. 'Bize el uzatması gereken biri varsa o da Türkiye olmalı, Diyanet olmalı' diyorlar. Hem gönül yönüyle, hem bilgi ve din hizmeti yönüyle bağlılar ve bağlılıklarını söylemekten hiç rahatsız olmuyorlar.
"(Bize Müslümanlığı siz öğrettiniz. Sizin ecdadınız öğretti. Ama bugün siz bizi ilgiden, bilgiden mahrum bıraktınız. Niye bugüne kadar gelmediniz, bizi bu halimize terkettiniz? Niye bizim yanımızda değilsiniz?) diye çok tatlı sitemlere muhatap olduk. Haklı sitemlerdi ve mahcup edici sitemlerdi. Diyanet'in bu coğrafyalarla kuracağı ilişkiyi, mesela Hariciye'nin, diğer başka bir kurumun kurması mümkün değil. "
Yurtdışı faaliyetler için bütçemiz olmalı
Kafkasya, Avrupa ve diğer bölgelerdeki Müslümanların din hizmetleri için Türkiye'den beklentinin yüksek olduğunu belirten Bardakoğlu, "Bu nedenle Diyanet'in bir yurtdışı bütçesinin olması gerekir. Kırka yakın ülkeyle bu kadar ilişkisi, işbirliği olan, hizmet götürme gayreti içinde olan bir kurumun yurtdışı bütçesinin sıfır olmasını anlamak mümkün değil. Güçlü bir yurtdışı bütçesi ile yapacağımız çok önemli şeyler var" dedi.
Yurtdışı bütçesi için girişimde bulunduklarını belirten Bardakoğlu şöyle konuştu: "Bin beş yüz civarında din görevlisi gönderiyoruz yurtdışına. Yapılacak işin zaruri olduğuna inandığımız için öyle veya böyle bir kaynak bulmaya çalışıyoruz. Ama kaynak da bulamazsak, Karaçay-Çerkezya'da, Adigeya'da olduğu gibi o coğrafyalar mahrum kalıyor. Karaçay-Çerkezya'da şu anda görevlimiz yok. Oraya en az 10 görevlimiz gitmeli."
http://yenisafak.com.tr/Gundem/?t=25.10.2009&c=1&i=218922
Yenişafak
Etiketler:
diyanet kafkas açılımı