'Dik duruşun sembolü Çerkesler'

- Özgürlük aşığı olan, hiçbir zaman baş eğmeyen, dik duruşun adeta sembolü haline gelen, değerli katılımcılar hepinizi saygıyla selamlıyorum.

- Önce salona girer girmez, bu platformdaki sloganları görüce büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum, verilen tüm mesajlara yürekten katıldığımı ifade etmek istiyorum. Hemen arkamda "biz bu vatan için ölürken anadilimizi bilmiyorduk" yazıyor. Demek ki bir değer uğruna, ortak bir ideal uğruna mücadele etmek için ille de aynı dili konuşmak gerekmiyor. Ancak, farklı dillerin, kültürlerin bir zenginlik olduğunu bunların mutlaka muhafaza edilmesi gerektiğini, insanların ana dilleriyle konuşmalarının önünde hiçbir engel olmaması gerektiğini tasdik ediyor ve bu görüşe sonuna kadar sadık olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

- Her insanın kendi hayatında muhasebe yaptığı gibi, milletlerin ve devletlerin de mutlaka kendi geçmişleriyle hesaplaşmaları gerekiyor, bu tabii ki geçmişle kavga etmek anlamına gelmez.

'19. Yüzyılın ikinci yarısı kırlangıç fırtınası oldu'

- Kafkasların tarih boyunca çektikleri çileleri hepimiz biliyoruz. 19.Yüzyılın ikinci yarısı Kafkas halkları için adeta kırlangıç fırtınası olmuştur.

- Türkiye'de sayısı 1 milyon civarında olan Kafkas kökenli vatandaşlarımızın kendi kültürlerini muhafaza etmeleri, ana dillerini unutmamaları ve kendilerinden sonraki nesillere aktarmaları onların en tabii hakkıdır, bunun önünde en ufak bir engel olmamalıdır.

'Sitemleriniz başımızın üstünde'

- Burada Sayın Candemir'in açılım sürecinde bazı sitemleri oldu. Biz bu sitemleri baş üstüne kabul ediyoruz. Siteminiz de varsa eleştiriniz de varsa bunlarla yüzleşmekten, bunlara muhatap olmaktan hiçbir zaman sıkıntı duymayız.

'Kürt açılımı olarak başlamadı'

- Bu iş başlarken kesinlikle tepeden tırnağa şunu ifade etmek istiyorum, bu tek başına bir Kürt açılımı olarak başlamamıştır.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu ile ilgili bazı ağırlıklı konular gündeme geldiği için medya böyle bir isim buldu ve böyle devam ediyor. Bu projenin adı demokratik açılım sürecidir.

- Sayın Candemir dedi ki, hükümet, çeşitli kesimlerle görüştükten sonra paketin içini dolduruyor... Öyle değil, biz kesin bir hükümle yola çıkmadık.

- Hiçbir insanın parmak izi aynı değildir, saçındaki DNA aynı değildir. Ama bizim farklılıklarımız birbirimizin gırtlağına sarılmamızı gerektirmiyor. Ayrılıkların, gayrılık haline gelmemesi lazım. Demokratik toplumu bir orkestraya benzetebilirsiniz, burada devlet orkestra şefidir. Siz hiçbir zaman kemana "niçin zil gibi ses çıkartmıyorsun" diyemezsiniz.

'Bu ülkede ırkçılık, asimilasyon diz gibi oldu'

- Bu ülkede ırkçılık, asimilasyon olmadı mı, tanımamazlık olmadı mı ?İtiraf ederim ki diz gibi oldu...

- Demokratik açılım sürecinde, İçişleri Bakanımız KAFFED ile görüşmemişse ben bunu eksiklik olarak değerlendiriyorum.

- Bu ülkede hiçbir vatandaşımız kendini gayri memnun hissetmesin, Abazalar da Asetinler de Çeçenler de hissetmesin, Kürt de hissetmesin, Laz da hissetmesin. Eğer bu salonun içerisinde yeterli oksijen olursa hepimiz rahat nefes alırız.

'Anadil tehdit değildir'

- Demokratik açılım sürecinde kendi anadilleri konusunda getirilen serbestlikler birlik ve bütünlüğe karşı tehdit değildir. Bölünmenin panzehiri demokratikleşmedir.

- Türkiye güçlü olursa Kafkaslar rahat eder, Ortadoğu rahat eder biz yeni Osmanlıcılık peşinde falan değiliz. Tarihimizin bize yüklediği, tarihi mirasın bize yüklediği sorumluluklar var. O sorumluluğun bilinciyle hareket eden bir Türkiye var.

BAŞKENTTE YAŞAM

Etiketler:
hüseyin çelik kaffed açılımla ilgili eleştirilerilerine cevap verdi