"Çeçen kökenli bir Türk vatandaşı, Kürt ve diğer kökenli vatandaşlarına diyor ki" diye başlıyor söze ve şöyle devam ediyor:

"Ben "BARIŞÃƒÂ­ konusunda üzerine düşeni yapmaya hazır, ümidini yitirmemeye kararlı ama son dönemde çeşitli ortamlarda, en son da TBMMí de yaşanan iletişim kopukluklarından huzursuz olan bir vatandaşınızım.

Barış gibi zor bir hedefe ulaşabilmek için öncelikle gerçekçi ve genel kabul gören bir iletişim çerçevesi gerekir. Ben de, iyi niyetli tüm vatandaşlarımızın uygun bulabileceği bir iletişim çerçevesi oluşturmaya katkıda bulunmak gayesi ile, ortak tarihimizin bu önemli aşamasında gündeme gelen "DEMOKRATİK AÇILIMí ve ilgili konulardaki düşüncelerimi özetleyen aşağıdaki "BARIŞ BİLDİRGESİNİí sizlerle paylaşmak istiyorum:

Biz, vatanımız Türkiyeíde barış içinde bir arada yaşamaya kararlı olan Türk vatandaşları, aşağıdaki prensipler ve hedefler çerçevesinde vatanımızda barışı sağlamak ve sürekli kılmak için gereken her şeyi, görev kabul ederek yapacağımızı tüm dünyaya bildiririz."
*
Prof. Dr. Haluk Çeçen, prensipleri ve hedefleri şöyle sıralıyor:
"Demokratik açılım"ı çağdaş vatandaşlık açılımı olarak değerlendiriyoruz.
Çağdaş vatandaşlık hakları tüm Türk vatandaşlarına "eşit" olarak verilecek.
Eline silah alıp dağa çıkan kişilere ayrıcalık verilemez.
Devlet tüm vatana ve vatandaşlara sahip çıkacak.
Hepimiz vatanımıza, ortak geçmişimize ve geleceğimize sahip çıkacağız.
Hepimiz birbirimize sahip çıkacağız, eski yaraları kaşımayacağız.
Daha nice huzurlu ve gururlu yüzyılları beraberce şekillendireceğiz.

Ama öncelikle barışı başaracağız.
Barış sadece devletin, hükümetin, siyasi partilerin, STKíların değil, hepimizin görevidir.
Hep beraber barış için yarışacağız!..
*
"Barış" sözcüğü istismar edildiği ve maksatlı kullanıldığı için pek hoşumuza gitmiyor ama, Haluk Hoca verdiği ana mesajların içini çok güzel doldurmuş.

Şöyle diyor Prof. Dr. Haluk Çeçen:
"Arkadaş, bu vatanın ismi TÜRKİYEí dir, vatandaşlarının ismi de TÜRKí tür. Yüzyıllar içerisinde olgunlaşmış olan ve tüm yabancıların vatanımız ve bizler için kullandıkları bu isimler hiçbir şekilde ırk-etnik köken veya din-mezhep mesajı vermez. Aynen Almanya-Alman, İngiltere-İngiliz, Fransa-Fransız isimleri gibi . . .

Sen, bu vatanın yaşam kuralları çerçevesinde, bu vatanda gönüllü olarak yaşıyorsan, sen de Türkiyeí nin her açıdan eşit olan bir vatandaşısın. Yani, TÜRK VATANDAŞIí sın. Kısacası - vatandaşlık açısından - TÜRKí sün. Bizim anladığımız manada çağdaş vatandaşlık, kişinin geldiği yer ile, ana dili ile, ırkı-etnik kökeni ile ve dini-mezhebi ile ilintili değildir. Senin gönül rızası ile Türk vatandaşı olman ve bundan gurur ve mutluluk duyman diğer vatandaşlar tarafından kabul edilmen için yeterlidir. Bu çerçevede berabersek, ne mutlu ñsenin gibi- Türküm diyene...
Dikkat edersen, "Ne mutlu etnik kökeni Türk olanaí demiyoruz...

İşte Çeçen kökenli olan ben de, böyle çağdaş, gerçekçi ve birleştirici bir "Türk Vatandaşı = Türk tanımı çerçevesinde "Türkí olmaktan gurur duyuyor ve "Ne mutlu bana ki Türküm" diyorum."
Eline, yüreğine sağlık Haluk Hoca...
Keşke köşemiz elverse de "Barış bildirgesi"nin tamamını okuyucularımıza aktarabilseydik.

http://www.gercekgundem.com/?c=61163

Etiketler:
çeçen kökenli bir türk vatandaşı