Bu güne kadar, özellikle sanal ortamda, bizlere yönelik olarak yürütülen suçlama ve hakaretleri, sabır ve olgunlukla karşıladık. Çoğunluğu bireysel, yaşanan gerçekliğin çok yönlü bilgisinden yoksun olan, bu sözüm ona eleştirileri; bilinçsiz ve bilgisiz bazı şahısların hezeyanları olarak kabul edip, cevap verme veya uyarma ihtiyacını da, duymadık. Ancak, bizim bu duruşumuzu, yanlış yorumlayan bu kesimlerin ve kimselerin, bizlere yönelik hakaret ve suçlamalarını artırarak sürdürmeleri bir yana, bazı kurumlarımızın da, bu karalama kampanyasına, uygulama ve söylemleri ile adeta sebep, hatta destek olduklarını gözlemlemekteyiz. Bu noktada, Kafkas Dernekleri Federasyonu KAFFED'in 23.12.2009 tarihli son bildirisinde yer alan bazı hususlardan, artık sadece bizlerin değil, Abhazya Devlet yönetiminin de, rahatsız olduğunu belirtmeliyiz. Bildiride yer alan, aşağıdaki hususların, değerli kamuoyumuz tarafından bilinmesi, yanlış anlamaların ve yanlış bilgilendirmelerin önüne geçmek adına, bu açıklamayı yapmak, zorunluluk haline gelmiştir. KAFFED tarafından yayımlanan, 23.12.2009 tarihli Bildirinin "Anavatan Diyaspora ilişkileri " başlıklı üçüncü bölümünün, dördüncü paragrafında; "Yönetim Kurulumuz Abhazya ve Güney Osetya'nın, Türkiye'deki faaliyetlerini temsilcilikler vasıtasıyla takip etmesinin, günümüz koşullarında artık zorunluluk olduğunu düşünmektedir. Konusunda uzman kadroların görev alacağı bu temsilcilikler, Abhazya ve Güney Osetya ile Türkiye arasında siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesine ve uzun dönemde Abhazya ve Güney Osetya'nın tanınmasına büyük katkıda bulunacaktır. Başkent Ankara yabancı ülke, elçilik, misyon ve temsilciliklerinin bulunması ve Türkiye siyaseti ile bürokrasinin merkezi olması sebebiyle, bu temsilcilikler için en uygun şehirdir. Federasyonumuz, böyle bir girişim olması durumunda, maddi-manevi bütün imkanları ile destek vermeye ve bağımsız cumhuriyetlerimizin meşru yönetimlerinin kararları doğrultusunda gereken her türlü faaliyete katkı sunmaya hazırdır." Denmektedir. KAFFED, Abhazya'ya yönelik olarak, Türkiye'de temsilcilik açma tavsiyesinde veya temennisinde bulunurken, 15 yıldır Türkiye'de görev yapan, Abhazya Cumhuriyeti Temsilcisi, Büyükelçi Sn. Vladimir Avidzba'yı yok saydığını, son dönemdeki bazı faaliyetleri ile zaten ortaya koymuştu. Bu defa, yayımladığı bu bildiri ile, açıkça ne yapmakta olduğunun farkında mıdır, acaba? Bütün bunları yaparken, son zamanlarda Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkesk Cumhuriyetlerinde meydana gelen, bazı üzücü hadiseler nedeni ile toplumdan yükselen "Neden, KAFFED, bu konuda bir açıklama yapmıyor?" gibi sorulara, "Kafkasya'nın içişlerine karışmamak, ilkemizdir. Bu doğrultuda, olayları dikkatle izlemekteyiz." şeklinde bir cevap da, verebilmektedir. Ancak, aynı KAFFED yönetimi, hala ayrılıkçı! Abhazya'yı, hiçbir şekilde tanımayacağını, Gücistan'ın toprak bütünlüğünü esas aldığını ve tanıdığını dillendiren, Avrupa Birliğinin Güney Kafkasya özel temsilcisi Peter Semneby ile Abhazya devlet politikalarını, hatta Abhazya'nın en hassas olduğu Abhazyadaki mülteciler sorunu (Abhazya da mülteci sorunu yoktur. Söz konusu olanlar, herhalde 92-93 savaşında Abhazya dan kaçanlardır. KADK notu.), Avrupa Birliği, Abhazya ilişkileri gibi konuları görüşebilmektedir. Abhazya'nın hem iç hem de, dış meselelerine, kendince müdahele etmekten ve müdahil olmaktan kaçınmamaktadır. Bununla da kalmayıp, bu toplantılar hakkında Abhazya Cumhuriyeti Türkiye Temsilcisi Sn. Vladimir Avidzba ve Abhazya Cumhuriyeti'nin Türkiye'deki tek akredite Lobi kuruluşu olarak faaliyet gösteren Komitemize bilgi dahi vermemektedir. Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesi olarak, Abhazya Cumhuriyeti Devleti'nin bize verdiği bu görevin de, sorumluluğu içinde, tüm kurumlara ve kişilere tekrar hatırlatmak isteriz ki; Abhazya Cumhuriyeti Devleti adına, her türlü diplomatik temas ancak, Abhazya Cumhuriyeti tarafından görevlendirilmiş diplomatlar ve temsilciler tarafından gerçekleştirilebilir ve bu konuda Türkiyedeki tek yetkili, Sn. Büyükelçi Vladimir Avidzba'dır. Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti, henüz Abhazya Cumhuriyetini tanımış değildir ve yakın zamanda da tanıyacağını sanmıyoruz. Zira Türkiye'nin Abhazya'yı tanıması ancak konjonktürel şartların elvermesi halinde, mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Bu konjonktürel şartların oluşması halinde de Abhazya Cumhuriyeti Elçiliği muhakkakki Ankara'da açılacaktır. O güne kadar, Sayın V.Avidzba, çalışmalarını İstanbul'da sürdürecektir. Sn. Büyükelçi Vladimir Avidzba'nın görüşü ve onayı alınmadan, yetkisiz ve bilgisiz kişilerce gerçekleştirilen, bu gibi faaliyetler neticesinde, doğacak müessif hadiselerin sorumluluğu bizzat bu faaliyetlerde yer alan şahıs ve kurumlara ait olacaktır. Son olarak, Başta KAFFED Yönetimi olmak, üzere tüm kişi ve kurumları, Abhazya meselesinde, devlet terbiyesi ve toplumumuzun etik değerleri dışına çıkmadan, hareket etmeye ve sağduyuya davet ediyoruz. Saygılarımızla Kafkas-Abhazya Dayanısma Komitesi Adına İrfan Argun

Etiketler:
kafkas-abhazya dayanısma komitesin kamuoyuna