NART
NART

GİRİŞ
Kullanıcı Adı

Şifre





>Üye Değilim     >Şifremi Unuttum

ETİKET BULUTU

MÜZİK ÇALAR
11
9
4WORED3.MP3
8
2

Nart Ajans Reklam

HABERLER / Cemiyet Haberleri
(KUŞBA) EROL KARAYEL İLE GÜNDEM ÜZERİNE RÖPORTAJ

Son günlerde diaspora gündemi oldukça hareketli. Yeni örgütlenme girişimleri ile mevcut yapılardan kopmalar, bunun üzerine süren tartışmalar ve kamplaşmalar bu sıralar gündemimizi dolduruyor. Camiayı yakından takip eden Kafkasevi'nden (Kuşba) Erol Karayel'e son gelişmelerle ilgili düşüncelerini sorduk. Aldığımız yanıtları Nart Ajans okurlarıyla paylaşıyoruz. (Röportaj Nartajans adına Nehuşe Bahtiyar tarafından 26-01-2010'da yapılmıştır.) Nartajans - Abhaz Federasyonu'nun kuruluşu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Destekliyor musunuz veya karşı mısınız? Ya da hangi şartlarda kurulması gerekir? Erol Karayel - En baştan belirteyimki ben Abhaz federasyonunun kurulmasına karşı değil, bilakis taraftarım. Kendisini farklı hisseden bütün grupların da kendi çatılarını kurmalarından yanayım. Zaten birileri kendini farklı görüyor ve ayrılmayı kafalarından geçiriyorsa, onları bulundukları yerde tutamazsınız; bulunsalar bile ne size huzur verir, ne de kendileri huzur bulurlar. Onun için ayrılığı hayırlı buluyor, yadırgamıyor ve yargılamıyorum. Ancak, burada özen gösterilmesi gereken husus yerleşik kardeşlik kültürünü zedelememeye dikkat etmek, dayanışma ve işbirliği ortamını sürdürmekte ısrarcı olmaktır. Kardeşlerin ayrı ev kurması kardeşlik hukukunu sona erdirmediği gibi hayırlı komşuluğa da mani olmaz. Önemli olan ayrı bir çatı oluşturulsa da sürekli irtibat halinde olmaktır. Kafkas camiası örgütlerinin, her birinin ayrı bir yerde, birbirinden habersiz, başına buyruk çalışmalar yürütmesinin kendilerinin zararına olduğunu bilmeleri gerekir.
03-02-2010 - 5 kez okundu

Mevcut duruma gelirsek... Abhaz federasyonunun kuruluşu sancılı ve problemli oluyor. Konuyla ilgili bir kaç ayrı yaklaşım, bir kaç taraf ve nihayetinde de bir kaos ortamı ve oluşan kırgınlıklar var. Buradan çıkan sonuç şudur: Bu girişimi başlatanlar süreci iyi idare edememişlerdir. Şimdi duysalar bu sözüme hemen itiraz edip "biz gereken herşeyi yaptık" diyeceklerdir. Ben de öyleyse bu tablo ne diye sorarım o zaman kendilerine? Çünkü bu kaos tablosu onları tekzip eder. Diplomaside sonuca gitmek için her zaman bir yol vardır. Toplumu kaosa sokmadan arayıp bulmaları gerekirdi.

Yani taraflardan birinin ikna süreçlerinden sonuç alıncaya kadar diyaloğu sürdürüp, ısrar edecek firaset ve sabrı yok, etrafını kırıp dökerek federasyonunu kuruyor; diğer taraf ise tekelciliğine halel gelecek korkusuyla kenarda surat yaparak dolaylı şekilde yangını körüklüyor. Arsa benimdir kimseye bina yaptırmam havasında. İki tavır da yanlış maalesef. Dikkat, yanlış olan yeni federasyonun kurulması demiyorum, izlenen metod yanlış diyorum. Yani ben Abhaz Federasyonunun kuruluşunu esastan değil, usulden eleştiriyorum. Görünen o ki fazlasıyla aceleci ve umarsız davrandılar. Süreci, bütün kesimlerin gazını alarak ince bir diplomasi ile yürütmeleri gerekirken bunu beceremediler.

Metodlarının yanlışlığını Sakarya ve Eskişehir derneklerinin takındığı tavra bakarak anlamaları ve "nerede hata yaptık" diye kendilerine sormaları lazım. Mesela Eskişehir bölgesinde, Kuzey Kafkasya'nın batı ve orta bölgesi halklarının neredeyse hepsi var ve içiçe bir yaşam sürerler. Eskişehir'i kısmen Bilecik hatta Kütahya ile birlikte düşünmek lazım ki bu ciddi bir Abaza nüfusa tekabül eder. Eskişehir Kafkas Derneği'nin yönetim kurulu başkanı bir Abazadır ve Abhaz federasyonu girişimcilerinden İrfan Argun'un da iyi ahbabıdır. Ama gel gör ki Eskişehir Dernek Başkanı Muharrem Tambova Abhazfed'in kurulmasına karşı çıkıyor ve muhalif deklarasyon yayınlıyor. Şimdi sen " tüm görüşme süreçlerini tamamladık" dediğin noktada, iyi ahbap olduğun, iyi niyetinden şüphe etmediğin Muharrem Tambova'yı ikna edememişsen burada bir eksiklik olduğunu kabul etmen gerekir. Muharrem Tambova Abhazyayı da, Abazaları da sizden az seviyor değil. Hayırlı bir iş olduğunu bilse niçin karşı çıksın? Demek ki başka çekinceleri var. Bu insanları karşınıza alıp, dinleyip, endişelerini gidermeniz gerekmez mi

Bölgedeki mozaik yapı "Bu küçük şehirde herkesin bir derneği mi olacak?" sorusunu akla getirip haklı-haksız ürkütüyor olabilir. Buna verecek ikna edici bir cevabınızın olması lazım. En azından "Eskişehir mevcut statüsünü devam ettirsin, ama Abhaz federasyonuna desteğinizi de bekliyoruz" denilebilir, gönülleri alınıp manevi destekleri temin edilebilirdi. Bu onayı almadan yola devam etmek hata olmuştur. Şimdi bakıyorsunuz Sakarya'daki Abazalar da muhalif, Hendek'dekiler de muhalif , ötekilerde. E neye yaradı şimdi bu yeni federasyon? Gerçi üç sene, beş sene sonra bu bölgelerin hepsi bu yeni federasyonda temsil ediliyor olur. Abhaz federasyonu ciddi bir performans gösterirse bu bölgeler den federasyona katılımlar olacaktır. Peki, kırgınlıklarla dolu üç beş sene geçireceğimize, kırmadan dökmeden, diyalogda bulunduğumuz bir üç-beş sene geçirsek daha iyi olmaz mıydı?

Bu tablo, bu süreci götürenlerin acemiliğini ve aceleciliğini ortaya koyuyor. Sağlıklı doğum 9 ayda olur. Suni sancı verir 6 ayda doğurtursanız bebeğiniz ya ölü doğar, ya da kuvözde yaşama mahkum edersiniz; ki Abhaz Federasyonunun kuruluşunda yaşanan budur. Erken doğum olmuştur, bir müddet kuvözde kalacaktır. Biraz daha sabredilmeliydiler. İnsanlarla görüşüp, yapmak istediklerini iyi anlatmaları gerekirdi. Yeni federasyonun Adigelerle aralarında bir ayrışmaya sebep olmayacağını, böyle bir niyetlerinin olmadığını iyi açıklamaları lazım gelirdi. Bölgelerin özel şartlarını dikkate alan söylem ve öneriler geliştirmeliydiler. Mesela, "şu aşamada Eskişehir bölgesindeki Abazaların ayrı bir dernek olmalarına gerek yok, Eskişehirin kültürel dokusu buna müsait değil" diyebilmeliydiler. Ta ki Eskişehir tabanından kendiliğinden böyle bir talep yükselinceye kadar. Bu tür sıkıntıların tek ilacı zamandır çünkü.

Abhazfed kurucuları acele ederek birinci hatayı yaptılar ama inşaallah bundan sonra yine acele edip ikinci bir hata ile giremedikleri bölgelere çakma Abaza dernekleri kurdurmazlar. Yapacaklarını tepeden inme değil, yoğun görüşmelerle, ikna yoluyla, taban bularak yaparlarsa şu lüzumsuz tartışmalar da bir an önce sona erer.

Nartajans - Kaffed in bu konuda net bir tavır almamasına ne diyorsunuz ?
Erol Karayel - Kaffed'in tutumu da enterasan. Az önce söylediğim gibi oyuncağı elinden alınmış çocuk gibi surat yapıyor Kaffed... Surat yaparsa sanki süreci geri çevirebilecek? Bu topluma rehberlik yapma iddiasında bir merkezde koltuk işgal edenlerin, takındıkları bu tavrın nasıl bir sonuç doğuracağını görebilmeleri lazım. Birileri niyeti bozmuş, yeni bir federasyon kuracaklar, sen niye karşılarına çıkıyorsun?... Başlamış bir sürecin önüne geçmeye çalışmanın bir mantığı var mı ? Sen devlet misin, durdurmaya muktedir olabilecek misin Bir yaptırım gücün mü var da böyle bir talebe karşı çıkıyorsun? Yok. Girişimcilere kaygı ve düşüncelerini ilettiysen vazifeni yapmışsın demektir, bırak nihai değerlendirmeyi onlar yapsın. O aşamadan sonra olgun davranıp "hayırlı olsun arkadaşlar" demek yakışır sana. Olgun davranacaksın ki, senin tavrına bakıp pozisyon belirleyen bağlı dernekler ve üyelerin de gaza gelip feveran etmesin ve birkaç yılda kapanacak bir yaralar boşyere kangrene dönüşmesin.

Birileri seni terk ediyorsa önce kendini sorgula. Demek ki bir eksiğin, bir kusurun var. Demek ki tatmin edemiyorsun. Kendi çelişkilerini göremiyorsun. Mesela adın "Kafkas" Dernekleri Federasyonu ama hiç "Kafkasyayı" kuşatan bir zihniyete sahip olmadın. Dağıstan'a sırtını döndün, Çeçenistan'a sırtını döndün, Osetya'ya sırtını döndün, Karaçaylara sırtlarını döndün... Şimdi kalkmış Abazaları kontrolünde tutmaya çalışıyorsun. Niçin? Çünkü Abhazya bu dönemde pirim yapıyor onun için. Kullanabilirsen, seni sık sık gündeme taşıyabilecek iyi bir vasıta onun için. Sonra üzerinde konuşmak da risksiz.Karşında Rusya yok, ver verebildiğin kadar Gürcistan'a. Üstelik Abhazya'nın yanında olunca, bir taraftan da -göreceli de olsa- kazanılmış bir zaferin paydaşı oluyorsun. Oh ne ala...

Ne ala da, öbür tarafta Adıgey'i Karasnodar'ın içinde yok edecek bir operasyon için düğmeye basılmış, onu hiç görmüyorsun. Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi oluşturuldu, Adigey bu bölge dışında bırakıldı ondan kaygılanmıyorsun. Halbuki bu ciddi bir problem. Bu yeni bölge ihdası bir operasyondur ve tamamiyle Adigeyi hedef almaktadır. Ekonomik sebepler, terör, 2014 yılı v.s. hepsi 2. dereceden sebeplerdir. En zayıf halkayı gözümüzün önünde ayırdılar. 3-5 sene önce Tkaçev vasıtasıyla doğrudan Krasnodar'a bağlamayı gündeme getirip bir yoklama çekmiş ve becerememiş, tepkileri görünce de geri adım atmışlardı. Bu sefer kitabına uydurarak daha üsturuplu bir operasyona giriştiler. Asıl niyetlerini saklıyorlar tabii. Yarın öbür gün de bir halk oylamasıyla Adıgeyi Krasnodara kaynaştırıp geçip gidecekler, gık bile demeye fırsatın olmayacak. O günün gelmesini, bugün karşı çıkarsan sağlayabilirsin. Durum bu iken bir Kaffed yetkilisi çıkıp Adıgey için kaygı duyanları yadırgıyor ve 'niçin heyecan yapıyorsunuz, bu olağan bir gelişme, zaten bekliyorduk' diyerek üstüne üstlük milleti narkozlamaya çalışıyor. Peki niçin böyle davranıyor? Çünkü mücadele etmeye yüreği yok. Devekuşu mantığıyla görmezlikten gelirlerse, çözmek zorunda olacakları sorunları da olmayacağını düşünüyorlar besbelli. Mücadele edin derken kimse onlara silaha sarılın filan demiyor tabii ki; ama hiç olmazsa bir kınayın, hoşnutsuzluğunuzu ve konuyla ilgili hassasiyetinizi belli edin, UÇB'ye bu konuda baskı yapın, bu da yeter... Hapayların, Yağanların aldığı riskin onda birini de siz alın üzerinize ne var? Mertçe çıkıp bu adamların yanında olduğunuzu açıklayın. Ama yapmıyorlar, yapamazlar. Adıgey ve KBC zor lokma, hem kuru, hem tatsız. Adamın gırtlağında kalabilir. Onun için konforlarını bozmuyor, onun için zihinlerini böyle zahmetli işlerle yormuyorlar. Daha doğrusu onlar Rusya'nın vize vermediği hiçbir işin içine girmiyorlar. Rusya'nın ve Hafitze'nin taşeronluğundan başka bir misyonları yok. Bu noktada Abhazya iyi bir oyuncaktı onlar için. Tam dişlerine göre. Hem edebiyatını yaparak bir şey yapıyormuş görüntüsünü veriyorlar, hem de Adıgey, Kabardey v.d. cumhuriyet ve bölgelere olan duyarsızlıklarını bununla örtüyorlardı. Onun için Abhazya'dan vazgeçmek zor geliyor.

Gerçekten "Kafkas Derneği" iseler önce "Kafkasyalı" olsunlar, merkeze tüm Kafkasyanın menfaat ve sorunlarını alsınlar. Kafkas ülkelerine yönelik tüm saldırı ve komplolara aynı tepkiyi versinler. Tamam, Abhazyayı bahane edip hükümete sık sık zılgıt attırdıkları CHP'li Öymen'e vokallik yapmaya devam etsinler ama Adıgeydeki olumsuzluklara da, Çeçenistan'daki olumsuzluklara da gereken tepkiyi versinler ki samimiyetlerine, bağımsız olduklarına, taşeron olmadıklarına inanalım. Sen tüm Kafkasyayı kapsaması gereken pergelin ayağını Kuzey-Batı Kafkasya ölçeğine indirgersen, diğeri de çıkar bu ayağı daha da daraltıp Abhazya ölçeğine indirger. Sen mükemmel ve doğru yerdemisin de başkalarından şikayetçi oluyorsun?



Nartajans - Abhazfed'in kurulmasına Abhazyanın kendine has özel sorunları olması ve bu sorunlara daha özel yaklaşımlarda bulunulması gerekliliği gerekçe gösteriliyor. Benzer mantıkla artık bir Adige federasyonu da kurulması gerekir mi Çünkü Adigelerin de diğer Kafkas halklarından farklı bir çok özel sorunu var. Örneğin bahsedilen Adigey'in Krasnodar'a bağlanma tehlikesi çok ciddi bir durum
Erol Karayel - Kurulmasında hiçbir mahsur yok. Hatta Abhaz federasyonunun kurulması Adige derneklerinin kurulmasında katölizör olacak gibi de görünüyor zaten. Bence mevcut Kafkas derneklerinden sadece Adigelerin olduğu bölgelerdekiler hemen Adige derneklerine dönüştürülmelidir zaten.

Ama yeni dernek kurmak veya eskiden kurulmuş olmak o kadar önemli değil. Mesele tabela meselesi ise hiç değil. İster Abaza federasyonu, ister Adige Federasyonu olsun, yeni veya eski, kurulmuş veya kurulacak bütün yapılar için önemli olan icra ettikleri fonksiyondur. Hangi çalışma programını icra edeceklerini bilmiyorlarsa, teorik alt yapıları yoksa, lokal hizmeti vermekten öte bir fonksiyon icra edemiyecekse hangi adla açılırsa açılsın varlığının bir anlamı olmayacaktır.

Mesela Kaffed tamamıyla Adigelerin meselesine yönelse ona mani olan mı var şimdi? Hayır ama ilgilenmiyorlar işte. Ya yetersiz ve yeteneksizler, ya da görevleri bu... 60 derneği bloke edip, Onur Öymen'in peşine takmayı iş sanıyorlar. Şimde kafa bu kafaysa, tabelada Adige veya Abaza Dernekleri Federasyonu yazsa ne olacak? Önce taşeronluktan vazgeçip milli meselelere samimiyetle sahiplenme iradesi ortaya koymak lazım.

Bence özgür ruhlu, vicdanlı, tutarlı Adigelerin Kaffed zihniyeti dışında yeni bir yapılanmaya gitmelerine acilen ihtiyaç vardır. Bu alanda ciddi bir boşluk var. Bu fikriyattaki Adigelere ya Kaffed'i dönüştürmelerini, ya da özgürlükçü yeni bir yapılanmaya gitmelerini tavsiye ederim acizane.

Nartajans - Eskişehirli bir hemşerimiz olarak çocukluğunuzdan itibaren düşünürseniz kafanızda Adige Abhaz ayrımı ile ilgili bir iz var mı ? Abhazfed'in kurulmasında toplumdan gelen bir talep sözkonusu mu

Erol Karayel - Bende böyle bir ayırımcılık hatırası yok. Adigelerle Abazalar birbirleri ile akraba olduklarını biliyorlar ve ayrılık gayrılık gütmüyorlardı eskiden de. Ben şahit olmadım böyle bir şeye.

Bugün ise toplumun geniş kesimlerinin bu tür Abazalık, Adigelik gibi meselesi yok ki zaten. Onlar için Abazalık, Adigelik bir kimlik bilinci değil, sadece kimlik bilgisi mesabesinde. Milli ve kültürel meselelerin tasasına düşüp koşuşturanların sayısı ortada işte. Kaç kişi olduklarını herkes görüyor. Büyük kalabalıklar, Adige ve Abaza değerlerinden gelecek nesillere bir şey bırakayım kaygısını gütmüyorlar. Abazalık, Adigelik, yarenlik mevzuu olmaktan öte bir mana taşımıyor geniş kesimler için. Ayrışalım deseler ayrı neleri kaldı ki? Dil farkı üzerinden ayrışmaya kalksalar artık o da neredeyse ortadan kalktı. Ana dilini bilenler bile birbiriyle bu dili konuşmuyor maalesef. Hepimizin iletişim dili en iyi bildiğimiz Türkçe olmuş durumda. Neyin ayrımını yapacaklar? Ha Abazaların içinde Adige olarak kalmışsın, ha Adigelerin içinde Abaza olarak kalmışsın, o bile pek bir şey fark ettirmiyor.

Bir de dışarıdakiler hepimize Çerkes diyor ve bizi bu şemsiye isimle birleştiriyorlar. Adetler aynı, kültür aynı, hatıralar aynı... Ayrışma değil, aksine bir bütünleşme süreci görüyorum ben dernekler dışındaki tabanda.

Şu konuştuğumuz ve bizi meşgul eden Abhazfed'in kurulması ile ilgilenen insan sayısı Abazaların 1000 de 1'ine tekabül eder mi bilmem. Bu konuyla ilgilenenler göle kıyasla akvaryumda yaşayan balıklar kadar bir şey.

Bizim kendi meseleleriyle ilgilenen insan sayımız sınırlıdır. 100 kadar Kafkas kurumumuz var yanılmıyorsam. Bu derneklere kağıt oynamaya gelenler de dahil müdavim diyebileceğimiz, giren çıkan sayısı her dernek için ortalama 50 kişiyi geçmez. Toplamda hepsi 5000 kişi yani. Bunların içinde de bu meselelerle ilgili olanlarının sayısı inanın 1000 civarındadır. Yani bizim şimdi konuştuklarımız bu bin kişinin mevzusudur.

Yeri gelmişken söylemek lazım, bu vahim tablonun da bir an önce değişmesi gerekiyor. Kurumlarımız, toplumu özüne döndürme yönünde bir misyon icra etmelidir. Örgütlenme tabana yayılmalı, değişik kombinasyonlarla genişletilmelidir. Çerkes yazar ve gazeteciler, Çerkes hanımlar, Çerkes doktorlar v.b. şeklindeki örgütlenmelerle toplumun geniş kesimleri organize yapıların içine çekilmeli ve meseleleriyle ilgilenir hale gelip toplumları için bir şeyler üretmeye çalışmalıdır.



Nartajans - Bundan sonra nasıl bir süreç olacak? T.C. hükümeti ile Abhazya ile ilgili bir görüşme icap ettiğinde bu görüşmeye kiminle yapacak? Bu durum diaspora açısında bir olumsuzluk oluşturmaz mı ?
Erol Karayel - Abhazya yönetimi kime destek verirse, yani Abhazyanın Türkiye temsilcisi hangi tarafta yer alırsa Tütkiye hükümetinin muhatabı da o taraf olacaktır. Bu durumda Abhazya temsilcisi Abhazfed'ndan yana tavır aldığı için görüşmelerde muhatap da bu kurum olacaktırkanaatimce. Kaffed'in bundan sonra bu konuda yarışa girmeden Abhazfed'e destek vermesi gerekir.

Bununla beraber, Abhazfed de bundan sonra "biz diasporadaki 7 milyon Çerkes'in temsilcisiyiz" diye masaya oturamayacak tabii. Çünkü herkes onun 500 bin Abhazın temsilcisi olduğunu bilecek ve kadar Adigelerle ayrımız gayrımız yok deseler de bundan sonraki algı bu olacaktır. İnşaallah bir konfederasyon kurarlar da bu tür olumsuzluklar bari giderilmiş olur.

Etiketler:
kuşba erol karayel ile gündem üzerine röportaj

YORUMLAR
Yorum yapmak için giriş yapın...

MIZAGE DERGİ YÖNETİCİLERİ KAYSERİ'DE
KARAÇAY-BALKAR KÜLTÜR VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ 13. GENEL KURULU.
AYŞE & HAKAN EKER GELİN ALMA
ÇAĞDAŞ SANATLAR MÜZESİ'NDE MIZIKA DİNLETİSİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ CİHAN ERTOK İLE DEVAM DEDİ
ESKİŞEHİR KUZEY KAFKAS KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ GENEL KURULUNU YAPTI.
KAFKASYA UÇUŞLARI BAŞLADI
ARDA ARGUN'A LEON NİŞANI
ADİGE MİLLİ KIYAFET GÜNÜ KUTLANDI
KAFDAV YAYINCILIK ESKİŞEHİR KİTAP FUARINDA
/ 599>

EN ÇOK OKUNANLAR
Kayıtlı başka haber bulunmamaktadır