ABHAZYA BÜYÜKELÇİSİ VLADİMİR CEMALİPA AYÜZBA - TÜRKİYE BİZİM UMUDUMUZ
Ayüzba: Ne zaman Rusya ile ilişkilerimiz bozulsa, her gün Abhazya limanlarına iki üç tane Türk gemisi gelirdi. Türkiye bizi hiç yalnız bırakmıyordu. Limanlar kapalıydı ama Türk kaptanlar limanlara giriyordu. Bize yakıt ve gıda getiriyorlardı. Türkiye ile bizim ilişkilerimiz hiçbir zaman kötü olmamıştır ve olmayacaktır da...
Kafkas-Abhazya Kültür Derneği'nin Üsküdar'da bulunan dernek binasındayız. İçeride Abhazya Büyükelçisi Vladimir Cemalipa Ayüzba'ya vefa gecesi dolayısıyla bir araya gelen coşkulu bir kalabalık var.
Salonda bulunan panolarda Vladimir Cemalipa Ayüzba'nın çeşitli dönemlerdeki fotoğrafları asılı.
Kokteylin ardından Abhazya Başbakanı Sergey Şamba interaktif telefon görüşmesi yoluyla salonda bulunanlara hitap ediyor.
03-03-2010 - 5 kez okundu
Dernek Başkanı Cihan Zafer'in açılış konuşmasını yaptığı gecede, Komite Başkanı İrfan Argun, Ayüzba'nın 16 yıl önce Türkiye'de görevlendirilmesi ile ilgili bir açıklama yapıyor.
Komite Başkanı İrfan Argun, Camal-ipa Ayüzba'nın "Şubat 1994 tarihinde İstanbul'a gelerek görevine başladığından bu güne kadar geçen on altı yıllık süreçte resmi bir statü sahibi olmamasına rağmen sabrı, zekâsı, soğukkanlılığı ve olağanüstü diplomatik yetkinliği ile başta Türk Dışişleri Bakanlığı olmak üzere Türkiye'deki diplomatik misyonların dikkatini çektiğini ve saygısını kazandığını" belirtiyor.
Ayüzba'ya zor şartlar altında yaptığı hizmetler için teşekkür eden İrfan Argun, kendisine Diaspora adına Üstün Hizmet Nişanı takdim ediyor.
Abhaz Dernekleri Federasyonu geçici Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Aksoy da yaptığı kutlama konuşması sonrasında Ayüzba'ya Federasyon adına bir plaket veriyor.
Dr. Vladimir Cemalipa Ayüzba ise gecede duygu dolu bir teşekkür konuşması yapıyor.
Davetliler kutlama yaparken Vladimir Cemal-ipa Ayüzba ile sohbet ediyorum...
"Türkiye'nin Abhazya konusunda izlediği politikayı nasıl değerlendiriyorsunuz?" diye soruyorum.
"Bizim cumhurbaşkanımız bana şunları söylemişti: 'Her zaman Türkiye ile ilişkileri bozmaya değil geliştirmeye çalışan biri olmalısın. Türkiye bizim umudumuz, güvencemiz Arkamızda Rusya olsa da... Türkiye'ye çok büyük bir saygı ve sevgi besleyen bir devletimiz var' diyor.
İcra edilen 16 yıllık bir hizmete gösterilen vefa gecesiydi...
Herkesin yüzü gülüyordu.
Konuklar, Ayüzba'nın etrafında sevgi yumağı oluşturuyordu, gruplar halinde.
Abhazları yıllardır temsil eden Ayüzba'ya sevgi ve saygılarını kusursuz bir biçimde gösteriyorlardı.
Gençler, Cemalipa Ayüzba'nın ellerini öpüyor, büyükler ise adeta fotoğraf çektirme yarışına giriyordu.
Yoğun ilgi arasında fırsat bulur bulmaz konuşmasını sürdürüyor,"Bizim ülkemiz, yalnızca Abhazya'da yaşayan Abhazların ülkesi değildir. Cumhurbaşkanımız da sadece bize ait değildir. Türkiye'de yaşayan Abhazların da cumhurbaşkanıdır. Abhazya'da benim yaşımda olup da Türkçe bilmeyen kimse yok. Herkes çok iyi olmasa da Türkçe konuşabiliyor, en azından anlayabiliyorlar. Niçin Türkçe konuşuyoruz, niçin Gürcüleri değil de Türkleri seviyoruz? Çünkü halkımız, canımız Türkiye'de. Sürekli iletişim halindeyiz."
"Türkiye'de yaşayan bütün Abhazların kitle halinde Abhazya'ya dönmesi yönünde bir isteğiniz var mı ?" diyorum.
Tereddüt etmeksizin, " Hayır böyle bir isteğimiz yok. Ama bunların sadece bir kısmının Abhazya'ya dönüş yapacağına inanıyoruz" diyor.
Önündeki bardaktan bir yudum su aldıktan sonra "Türkiye devleti Özal'ın döneminde Abhazlara, "Abhazya'ya gitmek istiyorsanız, biz engel olmayız" demişti" hatırlatmasında bulunuyor.
Ayüzba'nın her cümlesinden adeta Türkiye'ye karşı sevgi cümleleri dökülüyor.
"Bu söylediklerim duygudur, tarihtir... Ne zaman Rusya ile ilişkilerimiz bozulsa, her gün Abhazya limanlarına iki üç tane Türk gemisi gelirdi. Türkiye bizi hiç yalnız bırakmıyordu. Limanlar kapalıydı ama Türk kaptanlar limanlara giriyordu. Bize yakıt ve gıda getiriyorlardı. Türkiye ile bizim ilişkilerimiz hiçbir zaman kötü olmamıştır ve olmayacaktır da..."
"Türkiye her zaman yanımızda oldu"
Aynı zamanda tarih doktoru olan Ayüzba, "Geçen yüzyılda binlerce Abhaz topraklarından göç etmek zorunda kalınca bütün diğer devletler kendilerine sırtını dönerken Türk devleti onlara kucağını açtı, pek çok imkân tanıdı. Ve Türkiye bugün de hâlâ yanımızda."
"Türkiye'den beklentileriniz nelerdir?"
Tek cümleyle, "Türkiye Cumhuriyeti'nden isteğimiz, Abhazya Cumhuriyeti'ni tanımasıdır."
Yoğun ilgiden yorgun düşmüş bir halde konuşmasına devam ediyor, "Bu kadar Abhaz nüfusunun yaşadığı bir ülkede bu gereklidir de. Çanakkale'de Abhaz şehitlerinin de kemikleri vardır. Bu birlikteliğe saygı göstermek gerekir. Bu saygının en büyük göstergesi Türkiye'nin Abhazya'yı tanıması olur."
Bu sözlerinin ardından Türkiye'ye hak verdiğini ısrarla vurguluyor.
Gerçekçi bir yaklaşım göstererek " Tabi biz bunu umuyoruz, ama Türkiye'nin şu anda bunu yapamayacağını da biliyoruz" diyor.
"Bu akşam yaşadığım duygu çok farklı"
Konuyu değiştiriyor, kendisine verilen ödülü soruyorum.
"Ne hissediyorsunuz?" diyorum.
"Ben eski bir gazeteciyim. On yıl gazetecilik yaptım. Muhabirlikten baş redaktör yardımcılığına yükseldim. Bir savaş zaferi gördüm. Abhazya'nın bağımsızlığının Rusya tarafından tanındığına şahit oldum. Bütün bunlar beni çok ama çok mutlu etti. Ancak bu akşam yaşadığım duygu çok farklı. Bu duygu ve anlam yüklü geceyi unutmak imkansız..."
Yoğun ilgiden bitap düşen Dr. Ayüzba'yı daha fazla yormayarak vedalaşıyorum...
Kaynak: Hüseyin Altınalan / RSS TÜRKİYE Milli Gazete
Etiketler:
abhazya büyükelçisi vladimir cemalipa ayüzba - türkiye bizim umudumuz