ERDOĞAN: 'KÜRT VATANDAŞIMIN SESİ ÇOK ÇIKIYOR DİYE DİĞERLERİNİ DİNLEMEY
Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda konuştu.
Başbakan Erdoğan, hükümette ve yerel yönetimlerde ne kadar samimi olduklarını ve Türkiye'nin sorunlarını kendi sorunları olarak gördüklerini her fırsatta göstermeye devam edeceklerini vurguladı. 7.5 yıllık AK Parti iktidarı döneminde Türkiye ekonomisini ve itibarını büyüttüklerinin altını çizen Erdoğan, aynı şekilde yerel yönetimlerde de şehirleri büyüttüklerini ve milleti hizmetle buluşturduklarını dile getirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz yola çıkarken ne dedik. İşimiz hizmet, gücümüz millet dedik.
30-03-2010 - 5 kez okundu
Milletimizden aldığımız güçle, yetki ile Türkiye'nin her karışına hizmet götürmenin mücadelesi içinde olduk. Ben demedik, her zaman biz dedik. Şahsi çıkarlar peşinde olmadık. Makam ve mevki sevdası ile kendimizi dağıtmadık. Kişisel hırslara yenik düşenlerden ve mücadeleyi kaybedenlerden olmadık. Yeter ki milletimiz, şehirlerimiz, ilçelerimiz kazansın dedik. Bu ülkenin toprağı nasıl milletse, bu rejimin de yegane sahibi de millettir. Kimse bunu sahiplenmesin. Bu ülkenin rotasını elitler değil, millet çizer. Bu ülkeyi sırça köşklerinden, milletten kopuk efendiler değil, bizzat millet idare eder. Bu ülkeye ve bu millete çeteler değil, mafya değil, hukuk dışı örgütlenmeler değil, bizzat ve bizzat millet yön verir. Millet istikamet verir. Bu ülkenin sahibi Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki Ali kardeşimdir, Edirne'nin Keşan ilçesindeki Ahmet kardeşimdir, Muğla'nın Milas ilçesindeki Fatma kardeşimdir. Bu ülkenin 73 milyon vatandaşı hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın yaşadığı yere, rengine, inancına, ekonomik gelirine bakılmaksızın bu ülkenin sahibidir. Bunda kimsenin tereddüdü olmasın. 73 milyon vatandaşımın her biri bu ülkenin sahibi olduğuna göre, her biri de bu ülkenin idaresinde söz sahibi, karar sahibidir. 73 milyonun her birini eşrefi mahlukat olarak görüyoruz. Devletin önünde kabul ediyoruz. Bu anlayışla bu yolculuğumuzu sürdürüyoruz." ANAYASA DEĞİŞİKLİK PAKETİ BUGÜN TBMM'YE GELİYOR "Başkalarının Türkiye'yi büyütmek gibi bir gayesi olmayabilir" diyen Başbakan Erdoğan, kendilerinin onlardan olmadıklarını ve gelecek nesillere aydınlık bir Türkiye bırakmak istediklerini vurguladı. Anayasal değişiklik yapmak gibi bir yükün altına girdiklerini belirten Erdoğan, "Bizden öncekiler nasıl işi idare ettilerse, nasıl risk almadan günlerini gün ettilerse biz de aynısını yapabilirdik. Statükoya boyun eğer, ağır sorumlulukların altına girmeyebilirdik. Yolumuza devam edebilirdik ama o zaman vicdanımıza hesap veremezdik. Devletimizin huzuruna çıkamazdık. Milletimizin huzurunda başımız dik bir şekilde duramazdık. Biz bugün bu yükün altına giriyorsak, risk alıyorsak bunu ülkemiz için, milletimiz için, ülkemizin aydınlık geleceği için yapıyoruz" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda yaptığı konuşmanın büyük bölümünü Anayasa değişikliğine ayırdı. Yaklaşık 7.5 yılda ekonomide önemli gelişmeler yaşandığını belirten Başbakan Erdoğan, hedeflerinin cumhuriyetin 100. yılında Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Ama Anayasa değişikliği yapmadan, çağın gerektirdiği düzenlemeleri gerçekleştirmeden bunu başaramayız. Kişi başına milli geliri 10 bin dolara çıkardık. Hedefimiz inşallah 15 bin dolara çıkmak. Hayal değil, bu da olacak. Ama anayasal mevzuatı değiştirmeden bunu başaramayız. 10 yıl önce enflasyonu tek haneye indireceğiz deseler, inanır mıydık? İnanmazdık. Çünkü Türkiye enflasyonda 3 haneli rakamı görmüş. Biz devraldığımızda enflasyon yüzde 30, ama şimdi yüzde 6.5. Bakın nereye düştük. Yüzde 2-3. Buralara düşmek hayal değil. Ama hukuk alanında reformlar gerçekleştiremeden ileri hedeflere ulaşamayız. İhracatı 36 milyar dolardan aldık, 132 milyar dolara çıktık. Kriz nedeniyle bir düşüş yaşadık. Buna rağmen 2009'u 102 milyar dolarla kapattık" diye konuştu. İhracatta 500 milyar dolara ulaşmanın da imkansız olmadığını, hayal olmadığını ifade eden Erdoğan, "Ama bunun için değişime, dönüşüme, reformlara ihtiyacımız var. Bunlara sırtımızı dönemeyiz" dedi. "BU TAŞIN ALTINA ELİMİZİ KOYMADIK, BEDENİMİZİ KOYDUK" Başbakan Erdoğan, 21. yüzyılın bir 'Türkiye yüzyılı' olmasının asla hayal olmadığını vurgulayarak, "Ama bunun için Anayasa ve yasaları ileri standartlara kavuşturmak zorundayız. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, ülkenin birbirinden ayrılığı değil; milletimizin menfaatini öne çıkaracak mütemmim cüzler olarak bu ülkede bence icrai faaliyet etmelidir. Türkiye'ye yakışan, Türkiye'nin ufkuna ve vizyonuna yakışan Anayasal değişiklikleri, artık hiç vakit kaybetmeden hayata geçirmek durumundayız. Biz bu sorumluluğu taşıyoruz. Bu taşın altına elimizi koymadık bedenimizi koyduk" şeklinde konuştu. "ANKARA LABİRENTLERİNDE KONUŞULANLAR" Başbakan Erdoğan, belediye başkanlarına seslenerek, "Ankara labirentlerinde nelerin konuşulduğu, nelerin tartışıldığı değil, sizlerin illerinde, ilçelerinde, beldelerinde, köylerinde nelerin konuşulduğu ve tartışıldığı bizim için önemli. En doğruyu milletimize aktarın ve sözün de, kararın da artık onlarda olduğunu lütfen kendilerine iletin" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, AK Parti olarak yürekten savundukları bazı hususların, belediye başkanlarının da yerelde takip etmelerinin önemli olduğunu belirterek, bunları şöyle açıkladı: "Türkiye'nin neresinde olursa olsun benim hiçbir vatandaşımın, renginden, dininden, inancından, etnik kökeninden, ekonomik durumundan dolayı asla ve asla dışlanmadığını AK Parti iktidarında gösterdik, gösteriyoruz, göstermeye de devam edeceğiz. Her zaman söylüyoruz ya, Kürt'üyle, Roman'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, yani hepsine aynı mesafedeyiz. Çünkü temel ilkemiz yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevmek. Hangi inancın mensubu olursa olsun, aynı şey. Bu ülkenin 73 milyon vatandaşının her biri 1. sınıf vatandaşıdır. İlla 1. sınıf vatandaş olmak altında yat olması demek değil, villalarda oturması değil; insan olarak ona bakmak. Budur 1. sınıf vatandaş." Belediye başkanlarına milli birlik ve kardeşlik projesini halka anlatmaları çağrısı yapan Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de gerçekten güzel gelişmeler var. Türkiye birbirini anlama çabası gösteriyor, birbirinin dertlerini anlamaya çalışıyor, birbirinin sorunlarını görmek için daha fazla gayret gösteriyorlar. Ama birileri de çomak sokmaya gayret gösteriyor. Onların görevi bu. Bizim görevimiz de bu sokulan çomakları çekip çıkarıp arı kovanından o arzuladığımız balı elde edebilmektir. Ve şimdi biz psikolojik eşiği aşıyoruz. Çoğu gitti, azı kaldı. Biz buna inanıyoruz. Türkiye için yeni bir dönemin perdelerini aralıyoruz" şeklinde konuştu. Milli birlik ve kardeşlik projesi dediklerinde bazılarının 'ben bunun içini anlayamadım ki' dediğini belirten Erdoğan, "Onların da, sizlerin de affına sığınıyorum ki; anlama özürlüysen ben ne yapayım? Bugüne kadar bunu çok anlattım. Bunu çözersek Türkiye'de tüm sorun alanlarını minimize etmek için adım attığımız bir süreç bu. Proje ise, bu sorun alanlarını içeriyor. Terör sorunu öncelikli sorun. Bunun içinde tüm etnik unsurların sorunları var. Türk, Kürt, Arap, Roman, Çerkez, Boşnak, Arnavut hepsinin az veya çok kendine has sorunları var. Benim Kürt kökenli vatandaşımın sesi çok çıkıyor diye diğerlerini bastırsın mı, diğerlerini dinlemeyelim mi " diye konuştu. Daha önce de sorunları olan grupların kendileriyle görüşmeye geldiklerini ancak bunu 'davul-zurnayla' duyurmadıklarını belirten Erdoğan, "Ama geçenlerde geldiler, görüştük konuştuk. Kendileri çıkıp açıklama yaptılar. Bu sıkıntıları, sorunları da gidereceğiz. 'Bunlar zaten yüzde 1' diyenler var mı, var. Kim diyor? Muhalefet. Yüzde 1 değil, 1 kişi olsa biz bu sorunları çözmekle mükellefiz. İktidar bu demektir. Çünkü insan öncelikli bakıyoruz" diye konuştu. (İHA)
Etiketler:
erdoğan vatandaşımın sesi çok çıkıyor diye diğerlerini dinlemey